Sempozyum kitap haline dönüştürülecek
Kastamonu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen Anadolu’nun Fethinden Milli Mücadeleye Sosyo-Kültürel Yapısıyla Kastamonu Sempozyumu sonrası Vali Yaşar Karadeniz, oturum başkanları ile birlikte değerlendirme toplantısı Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi'nde düzenledi. Sempozyumun kapanışında konuşan Vali Yaşar Karadeniz, Kastamonu'nun uzun yıllar potansiyelini aktif hale dönüştüremediğini söyleyerek 'Burada şunu da belirtiyim ki Kastamonu bu yarışta emsallerine...
Kastamonu 2018 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen Anadolu'nun Fethinden Milli Mücadeleye Sosyo-Kültürel Yapısıyla Kastamonu Sempozyumu sonrası Vali Yaşar Karadeniz, oturum başkanları ile birlikte değerlendirme toplantısı Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde düzenledi. Sempozyumun kapanışında konuşan Vali Yaşar Karadeniz, Kastamonu’nun uzun yıllar potansiyelini aktif hale dönüştüremediğini söyleyerek; “Burada şunu da belirtiyim ki Kastamonu bu yarışta emsallerine göre oldukça geride kalmıştır. Fakat Kastamonu bu yarışta artık katılmıştır. Bu yarışta biraz geriden gidiyoruz ama artık yarışın içerisindeyiz. Bu yarışa katılma sürecinde birkaç merhale var. Öncelikle şunu söyleyeyim. Sayın Valimiz Enis Yeter beyin görev süresi boyunca burada yaptıkları hala konuşuluyor ve anlatılıyor. Bu işin ilk merhalesini valimizin burada attığı adımlar oluşturmuştur. İkinci merhale belediyenin 2014 yılından sonra bu işe katkı sunmaya başlamasıdır. Bana göre üçüncü merhalesi ise Türk Dünyası Kültür Başkenti olunmasıdır. Şu ana kadar yapıla etkinlerin geri dönüşünden de onu anlıyoruz. Çalıştığım bölgelerde tanıştığım insanların birçoğu Kastamonu’nun Türk Dünyası Kültür Başkenti olmasından haberdar olmuşlar” dedi. “KÜLTÜR BAŞKENTLİĞİ PROGRAMI İÇİN EKİP HALİNDE ÇALIŞIYORUZ” Sempozyumun yol gösterici olacağını söyleyen Vali Karadeniz; “Bunu kısıtlı bir bütçe ile yaptığımız için dezavantajlarımız var ama elimizdeki kaynakları en iyi şekilde değerlendirerek, daha işin birinci basamağından olduğunu unutmadan diğer basamakları çıkmak zorunda olduğumuzun da farkındayız. Bu sempozyumda konuşulanların bundan sonra yapacaklarımıza yol göstereceğinden eminim. Çünkü gittiğimiz yolda ne şekilde yürüyeceğimizi ancak bu tip faaliyetlerden elde edeceğimiz bilgilerle ve verilerle sağlayabiliriz. Biz Kültür Başkentliği programı için ekip halinde çalışıyoruz. Herkes bir açığı kapatıyor ve orada mükemmele en yakın şey o şekle ortaya çıkıyor. Bazen bireysel çalışmaktan yana olanlar tabi ki uyum gösteremeyebiliyorlar. Bizim yaşadığımız sıkıntı bu aslında başka sıkıntımız yok. Biz ekibimizle çalışmaya devam ediyoruz” diye konuştu. “ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ” Sempozyumun sonunda bir değerlendirme yapan oturum başkanları Kastamonu’nun tarihi ve kültürel yapısına hayran kaldıklarını söylediler. Prof. Dr. Cevdet Küçük; “Kültür varlıkları ancak bu gibi toplantılarla ayakta tutulabilir. Halkın ve yöneticilerin çevre bilincinin oluşması böyle toplantılarla ancak olabilir diye düşünüyorum. Bu toplantıda güzel ve tarihi Kastamonu şehri ile ilgili güzel şeyler dinledik. Potansiyel yapıda olduğunu gördük. Buranın fevkalade bir turizm potansiyeli var. İstanbul ve Ankara gibi iki büyük şehrin arasında neden Kastamonu turizm şehri olamadı. Üzerimize düşeni yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı. “KASTAMONU ÇOK HOŞUMA GİTTİ” Prof. Dr. Salim Cöhce ise; “Milli Mücadele'de Kastamonu, Türkiye'de ki diğer şehirler arasında hiçbir şehrin olmadığı kadar önemli ve fevkalade değerli bir yere sahiptir. Eğer şuan içinde bulunduğumuz Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda bir şeyleri ölçmek ve bir şeyleri sayısal olarak ifade etmek mümkün olsa herhalde büyük ara ile Kastamonu başı çekerdi. Bu konunun inşallah daha tematik bir şekilde işlenirse bundan büyük mutluluk duyacağımı bildirmek isterim. Benim daha ilk geldiğim anda Kastamonu'da fark ettiğim şey şehrin yüzüme gülmesiydi. Kastamonu çok hoşuma gitti. Bu bağlamda Atatürk'ün 'Efendiler gördüklerimin en kıymetlisi bu güzel bölgenin samimi halkının çok aydın, çok geniş ve çok yüksek bir zihniyet sahibi olmasıdır' sözünü aklıma getirdi” diye konuştu. “21’İNCİ YÜZYILDA MAALESEF UNUTULMUŞLARI OYNUYOR” Kastamonu hakkında güzel bilgiler edindiklerini söyleyen Prof. Dr. Mahir Aydın; “Antik Çağda yolun izin belli olmadığı dönemden geçiş güzergahı olan, merkez olan Kastamonu teknolojinin bu kadar ilerlediği 21’inci yüzyılda maalesef unutulmuşları oynuyor. Kastamonu bir kültür merkezi, binalar çok güzel turizme açılmakta ama insan nefesi olmadığında o güzellikler yok olur” dedi. “KASTAMONU’DA BİNLERCE KİTAP VE SEMPOZYUM YAPILACAK MALZEME VAR” Prof. Dr. Cengiz Tomar ise; “Burada söyleyeceğimiz Kastamonu bundan sonra neler yapmalıdır? Ben Taşköprülüyüm İstanbul’da sizin temsilcinizim. Orta doğu çalışıyorum Kastamonu çalışmıyorum ama bu şehre gelirken Kastamonu çalıştım. Şunu gördüm hakikatten Kastamonu tarihi çok çalışılmış elimizde çok bilgi var. Biz İstanbul’da belediyelerle çok çalışıyoruz. Belediyeler çok önemlidir. Yeni belediyeler kuruluyor, kendilerine tarih arıyorlar. Bizi götürüyorlar ‘Şurada bir taş var. Bir kale var’ diye kendilerine tarih çıkartmaya çalışıyorlar. Yeni belediyeler için oralardan sempozyum düzenlemeye ve kitap yazmaya çalışıyoruz ki belediyeler kendilerini ispat etsin. Halbuki Kastamonu’da binlerce kitap ve sempozyum yapılacak malzeme var. Çalışmalarda yapılmış. O konularda tezler yazılmış, kitaplar yazılmış ama bunları bir kültür envanter bir merkez haline getirememişiz. Bu konuda üniversiteye çok önemli görevler düşüyor” diye konuştu. “SEMPOZYUMLAR, TOPLANTILAR ÇOK ÖNEMLİDİR” Prof. Dr. Feridun Emecen ise; “Kastamonu gibi tarihi çok çok zengin bir şehirde yaşıyoruz. Burayı kültürel olarak ayağa kaldırmak ve marka haline getirmek çok önemlidir. Burada yaşayan insanlara tarih bilinci aşılanmalı ve yaşadıkları yeri bilmeleri gerekiyor. Yapılacak yanlış bir uygulamaya öncelikle bölgede yaşayan vatandaşlar karşı çıkmalıdır. Bu noktada bu tarz sempozyumlar, toplantılar çok önemlidir” dedi. “SEMPOZYUMDA KASTAMONU’NUN GERİ KALMADIĞINI GÖRDÜK” Son olarak Kültür Konseyi Başkanı Dr. Metin Eriş; “Kastamonu antik çağlardan günümüze kadar çok önemli bir şehir olmuştur. Ancak günümüzde biraz geri kalmış görünüyor. Acaba gerçekten öyle midir? Bu sempozyumda Kastamonu’nun geri kalmadığını gördük. Kendi içerisinde bir büyüme stratejisi yakalamış. Bu strateji ile bazı büyük şehirlerde olan yanlış şehirleşmeden de korunmuş” dedi. “KASTAMONU’NUN KÜLTÜRÜNÜ İYİ ELE ALMAK LAZIM” Belediye Başkanı Tahsin Babaş; Tarihi Kentler Birliği ile çalışmalarının sürdüğünü söyleyerek; “Mayıs ayında Tarihi Kentler Birliği’nin toplantısı gerçekleşecek. Kastamonu’nun tanıtımı yapılacak. Ayrıca Acem Hanı’nı Türkiye’de bir ilk olarak Gastronomi Hanı’na dönüştüreceğiz. Kastamonu’nun kültürünü iyi ele almak lazım. Bunu muhakkak yazılı hale getirmek lazım. Kastamonu kültürel bakımdan geliştirilmelidir. Elimizdeki malzemeyi iyi kullanmamız lazım. Geleceğe iyi sunmamız lazım. Sivil Toplum Kuruluşlarını ve vatandaşlarımızı da bu işe dahil etmek lazım. Bu işte bir cazibe oluştu. Bu konuya yatırımcının biraz daha çekilmesi lazım. Kültürel yatırımın, Kastamonu’ya yapılacak en büyük yatırım olduğunu düşünüyorum. Bu çalışmaları da ilmi çalışmalarla birleştirmek lazım. Sadece restore etmek yetmiyor, yaşatmakta lazım. Bu toplantıları çoğaltabiliriz. Bu çalışmaları da kitap haline getirebiliriz” diyerek Türk Dünyası Kültür Başkenti olmanın Kastamonu’ya kazanımlarından bahsetti. Konuşmaların ve yapılan müzakerelerin ardından sempozyum boyunca sunulan bilgilerin bir araya getirilerek bir kitap oluşturulmasında karar kılındı. Programın sonunda Vali Yaşar Karadeniz ve Belediye Başkanı Tahsin Babaş, hocalara sempozyuma katıldıkları için plaket ve hediye takdiminde bulundu.