'Şeker Fabrikası zarar etmez, zarar ettirilir'
KÖY-KOOP BAŞKANI EROL AKAR Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (KÖY-KOOP) tarafından Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi'nde ilimizdeki tarım, hayvancılık ve ormancılık faaliyetlerinde yaşanan sorunlar ile ilgili bir Danışma Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. KÖY-KOOP Başkanı Erol Akar'ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda delegasyonlar köylülerin, üreticilerin yaşadığı sorunları dile getirdi. 'ÇALIŞMALARDAN ÖNEMLİ SONUÇLAR ALDIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM' Tarım, hayvancılık ve...
KÖY-KOOP BAŞKANI EROL AKAR; Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (KÖY-KOOP) tarafından Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi’nde ilimizdeki tarım, hayvancılık ve ormancılık faaliyetlerinde yaşanan sorunlar ile ilgili bir Danışma Kurulu toplantısı gerçekleştirildi. KÖY-KOOP Başkanı Erol Akar’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda delegasyonlar köylülerin, üreticilerin yaşadığı sorunları dile getirdi. “ÇALIŞMALARDAN ÖNEMLİ SONUÇLAR ALDIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM” Tarım, hayvancılık ve ormancılık alanlarındaki delegasyonları ile bir araya gelen KÖY-KOOP Başkanı Erol Akar; “Birlik olarak üyelerimizin sorunlarını çözmek için çalışmalar yürüttük. Kastamonu ekonomisi hayvancılık ve ormancılığa dayalı. İlimizin ekonomisine baktığımızda Kastamonu’yu ayakta tutan bu alanlardır. Her iki alanda da bizim kooperatiflerimiz etkin. Orman üretiminde ilimizde 3 milyon metreküp orman emvali üretimi var. Bu üretimin yüzde 75’ini bizim kooperatiflerimiz üretiyor. Bunun dışında hayvancılık sektörüne baktığımızda, hayvancılığın idamesinde en önemli konu sütün pazarlanmasıdır. Bu konuda da bizim 100 civarında kooperatifimiz etkin bir şekilde bu çalışmalara destek veriyor. Çok ciddi bir altyapı oluşturuldu. Bu altyapı sayesinde ulusal firmalara süt pazarlama noktasına gelindi. Delegasyon çalışmalarındaki amacımız spesifik alanlarda tarım, hayvancılık ve ormancılık alanındaki sorunlarımızı daha detaylı tartışmak adına böyle bir uygulamaya geçtik. Yaklaşık 4 yıllık bir sürede de önemli bir mesafe aldığımızı düşünüyorum. Ormancılık alanında yaptığımız çalışmalarda bu senede devam edecek. Bu çalışmalardan önemli sonuçlar aldığımızı düşünüyorum” dedi. “İLİMİZDE ÇOK ACI BİR TABLO OLUŞACAKTIR” Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesine değinen Akar; “İlimiz özelleştirmelerden en olumsuz etkilenen iller arasındadır. 1980’li yıllardan bu tarafa yapılan özelleştirmeler bölgemiz çiftçisini" mağduriyetine neden olmuş, diğer taraftan il ekonomisinde ciddi zafiyetler oluşturmuştur. Bir mezbaha bile yapılmadan Et ve Balık Kurumu özelleştirilmiş. üretici yıllarca hayvan kestirmeye Adapazarı'na gitmek zorunda kalmıştır, Hatta yıllarca hayvan pazarı dahi yapılamamıştır. Süt Endüstrisi Kurumu özelleştirilmiş, taban fiyat uygulaması kaldırılmış, üretici doğrudan özel sektörün eline terkedilmiştin. Sümerbank Kendir Sanayi Fabrikası, fabrika yapan fabrika konumunda iken özelleştirilmiş, SEKA'nın özelleştirilmesinin sonucu makinaları sökülerek taşınmış, fabrika bir enkaz yığını haline gelmiş, iç acıtan bir tablo oluşturmuştur. Bugüne kadar üretici için hiçbir alternatif gelir kaynağı da oluşturulamamıştır. Hatta yeniden kendir yetiştirilmesi gündeme gelmiştir. Tesislerin tamamı için özelleştirmekten bahsetmek mümkün değildin. Çünkü tüm bu tesisler satılmış ve hiç biri üretime devam etmemiştir. Son günlerde gündemde olan şeker fabrikasının özelleştirilmesi gerçekleştiğinde ilimizde çok daha acı bir tablo oluşacaktır. Hemen herkes tarafından gündeme getirilen tüm olumsuz sonuçların aynen gerçekleşeceği tartışmasızdır. Özelleştirmenin gerçek anlamı işletmenin sürdürülebilirliğinin yanında daha verimli işletilmesi mantığına dayanmış olmasına rağmen bizde ‘Sat Kurtul Ne Olursa Olsun’ veya daha fazla rant elde etme gibi bir düşünceyle hareket edilmektedir. Kamuoyuna belki yeterince anlatılamayan çok daha önemli özelleştirme yasa tasarısı şu anda TBMM gündeminde olup Tarım ve Orman Komisyonunda görüşülmektedir. Yakın bir zamanda meclis genel kuruluna sunulacak olan yasa tasarısı onaylandığında orman köylüsüne ve kooperatiflerine, Anayasa ve yasalarla verilmiş olan tüm hakların geri alınması söz konuşu olacaktır. Bundan daha da önemlisi orman üretim hakkının uzun yıllar boyunca ulusal veya uluslararası firmalara ihaleli satışını mümkün kılacak yasal düzenlemelere gidilmek istenmesidir. Tüm bu özelleştirmelerin sonucunda oluşan tablo, Kastamonu çiftçisinin ve ekonomisinin önemli kayıplara uğradığı ve uğramaya devam ettiği gerçeğidir. Dünden bu güne yapılan özelleştirmelerin yerine ikame kaynak ve istihdam alam yaratamamışken şeker fabrikası ve orman üretim hakkının ihale ile satışının gerçekleşmesi sonucu oluşacak tablo, onarılması mümkün olamayacak yaralar açacaktır. Bu kadar gelir ve istihdam kaynakları kesildikten sonra ne genç çiftçi ne 300 koyun ne de desteklemeler köyden kopuşu durduramayacağı gibi üretim artışını ve devamlılığını da sağlamayacaktır. Özelleştirmelerde yanlış hesaplamalar yapılmaktadır. Şeker fabrikasının veya orman işletmesinin bilançosunun analizi yapılarak Kar/zarar hesabı yapılmaktadır. Hâlbuki tümüyle, tüm sektörleriyle Kastamonu ekonomisine etkilerine bakarak değerlendirmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır” ifadelerini kullandı. “ŞEKER FABRİKASI ZARAR ETMEZ, ZARAR ETTİRİLİR” Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesi ile ilgili sözlerine devam eden Akar; “Orman İdaresi, Şeker Fabrikası zarar etmez, zarar ettirilir. Bunun başka izahı yok. Mesele sadece şeker fabrikasının bilançosu değildir. Kastamonu’nun bilançosuna bakmak lazım. Kastamonu bundan zarar mı ediyor, kar mı ediyor? Eğer Kastamonu bundan kar elde ediyorsa, şeker fabrikası zarar etsin. Hiç umurumuzda olmaz. Çünkü Kastamonu’ya hizmet ediyor. Kastamonu’nun gelir hanesi genişliyor. Bana göre burada bir kandırmacadan bahsediliyor. Şeker Fabrikası zarar etmez, zarar ettirilir. Siz teknolojisini yenilemezseniz, gereğinden fazla eleman istihdam ederseniz, ekonomik bir işletmecilik yapmazsanız, kendi şirketiniz de batar, devletin şirketi de batar. Batmaması gereken o ilin ekonomisidir” diye konuştu. “SUYUN ÖZELLEŞTİRİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ” Birliğe bağlı 306 tane birim kooperatiflerinin olduğunu söyleyen Akar; “Çankırı ve Bartın illerinde de kooperatiflerimiz var. Bölge birliği niteliğindeyiz. 20 bin civarında da üyemiz var. 20 bin kişinin temsilciyiz. Suyun özelleştirileceğini düşünüyoruz. İşleyen bir sistem devleştirilirse, yarın bugün buralar özelleştirilecektir. Barajların, göletlerin, kanalların şirketler tarafından yönetileceğini tahmin etmek zor değil. Buralar üreticilerin elinden çıkmış olacak. Orman, şeker fabrikası ve sulamayla ilgili özelleştirmeler dediğimiz anlamda gerçekleştiğinde Kastamonu ekonomisinin çok ciddi bir yara alacağını görmemek mümkün değil” dedi.