Şeker Fabrikası üretime kapılarını açtı
Şeker Fabrikası'nda 54'üncü 2016 Kampanya Dönemi dün yapılan görkemli açılış ile başladı. Şeker Fabrikası'nın önünde düzenlenen kampanya açılış törenine Vali Mesut Yıldırım, AK Parti Milletvekilleri Metin Çelik, Murat Demir, Taşköprü Kaymakamı Deniz Kılınç, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Şeker-İş Sendikası Başkanı Ali Çufadaroğlu, Şeker Fabrikası Müdürü Uğur Karabaltaoğlu, Emniyet Müdürü Mustafa...
Şeker Fabrikası’nda 54’üncü 2016 Kampanya Dönemi dün yapılan görkemli açılış ile başladı. Şeker Fabrikası’nın önünde düzenlenen kampanya açılış törenine Vali Mesut Yıldırım, AK Parti Milletvekilleri Metin Çelik, Murat Demir, Taşköprü Kaymakamı Deniz Kılınç, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Taşköprü Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Şeker-İş Sendikası Başkanı Ali Çufadaroğlu, Şeker Fabrikası Müdürü Uğur Karabaltaoğlu, Emniyet Müdürü Mustafa Yoldan, AK Parti İl Başkanı Halil Uluay, CHP İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Osman Yaman ve çok sayıda üretici katıldı. Kastamonu Şeker Fabrikası Müdürü Uğur Karabaltaoğlu, bu kampanya döneminde tahmini olarak 36 bin 730 dekar ekim alanından 180 bin ton bedeli ödenecek pancar beklenmektedir. 2016-2017 üretim kampanyası yaklaşık 50 gün sürecektir. Bu sene işlenecek pancardan, 21 bin ton kristal şeker, 7 bin ton melas ve yaklaşık 40 bin ton küspe elde edileceğini söyledi. “ÜRETİMİN DEVAMLILIĞI ZORLU ŞARTLAR ALTINDA SÜRMEKTEDİR” Şeker Fabrikası 2016 Kampanya Dönemi’nde açılış konuşmasını yapan Şeker-İş Başkanı Ali Çufadaroğlu; “Global politikalara gözlerin kapalı olması, ülkemiz Şeker Fabrikaları’nın bilinçsizce özelleştirilmesi çalışmaları, nişasta bazlı şekerler ve yüksek yoğunluklu tatlandırıcı piyasasını hakim kılma uğraşıları, fiyat, maliyet ve stok parametrelerinin spekülatif amaçlı kullanılması ile şeker çalışanlarının istihdam hacminin küçültülmesi karşısında gerek hukuki, gerekse siyaseten verdiğimiz mücadele, beraberinde şeker sektörünün gerçek sahipleri olan şeker çalışanları her kampanya dönemi üretimin devamlılığını bu zorlu şartlar altında sürdürmektedir. Böylesine büyük özveri ve fedakârlık gölgesinde, ülkemizde, şeker sektörünün topyekûn ayakta kalmasını sağlayan en önemli etken, şeker çalışanlarının tabana yayılmış azimli mücadelesi ile ekmek yediğimiz bu sektörün kutsallığına olan inancımızdır” dedi. “ER YA DA GEÇ BU FEDAKÂRLIĞIN HAKKI TECELLİ BULACAKTIR” Geçmişini bilmeyenin geleceğe umutla bakamayacağını söyleyen Çufadaroğlu; “Günümüzde birlik ve beraberliğin giderek azaldığı, herkesin bir diğerini ötekileştirmeye çalıştığı şu günlerde bile, şeker işçisinin; Ağrı’lısıyla Van’lısıyla, Yozgatlısıyla Konyalısıyla Kastamonulusuyla tek bir milletin evlatları ve aynı cevherin damarları olarak, istismarcı bakış açısından uzak, ayrıştıran değil her zaman birleştiren olmuş, onurlu yaşamanın rotasını çizmiştir. Şeker işçisi özelleştirme süreci ile girdiği kasisli ve virajlı yollarda, her zaman metanetli, ferasetli, soğukkanlı ve iradeli olmayı kendine bir vazife saymış, yılmadan ve yıkmadan alın teriyle fabrikasına sahip çıkarak, ağzında özelleştirme takıntısı olanlara en güzel cevabı vererek, milli bir duruş sergilemiştir. Bu duruş ki şeker sektörü üzerine dış güçler tarafından oynanan oyunları bozmuş, Allaha şükür ki Maliye Bakanı’mızın ağzından Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi diğer kurumlara benzemez, Kırk kere düşünüp öyle hareket edilmesi gerekir diyerek, bizim yani Şeker-İş Sendikası olarak 15 yıldır vermiş olduğumuz mücadelenin ne kadar doğru olduğunu ortaya koymuştur ve şeker sektörünün sahipsiz olmadığını hafızalara kazımıştır. Nitekim hafta tatili, resmi tatil demeden, günü geldiğinde 24 saat işinin başından ayrılmayan şeker işçisi, Özellikle de Kastamonu şeker işçileri, Türkiye Şeker Fabrikaları içinde en az elemanla çalışmamıza rağmen, yıllardır hiçbir sorun çıkartmadan her türlü fedakârlığı yaparak kampanya yapan, cefakâr ve vefakâr Kastamonu Şeker işçilerimizle gurur duyuyor ve şükranlarımızı sunuyorum. 20 yılı aşkın bir süredir işçi alımı yapılmayan ve artık taban seviyeye inen çalışan sayısıyla, iş yerlerinde gösterdiği fedakârlık, her kampanya döneminde katlanarak artmaya devam etmiştir ve er ya da geç bu fedakârlığın hakkı tecelli bulacaktır” diye konuştu. “SÖYLEYE SÖYLEYE TABİRİ CAİZSE DİLİMDE TÜY BİTTİ” Şeker Fabrikası’nın Kastamonu’nun can damarı olduğunu söyleyen Çufadaroğlu; “Her zaman her ortamda söylediğimiz gibi Şeker Fabrikamız Kastamonu’muzun can damarı, kalbi, şeker pancarı ise; tarım ile sanayi entegrasyonunu sağlayan en yüksek yerli katma değeri yaratan, dünyanın bile daha alternatifini bulamadığı çoğu Avrupa ülkesinde stratejik ürün ilan edilen ve çiftçisi desteklenen bir tarım ürünüdür. Yıllık bazda pancar üretimine bağlı olarak 200-250 milyon lira Kastamonu’muza girdi sağlayan ve bu para tamamen halka dağılan, çiftçisinden, nakliyecisine, besicisinden, esnafına, işçisinden memuruna varana kadar her kesime katkı sağlayan fabrikamızın bacasının tütmesi için dün olduğu gibi, bu gün ve yarında gelecek nesillerimize miras bırakmak için, elimizden geleni sonuna kadar yapmaya hazırız ve siyasilerimizden de bu desteği bekliyoruz. Tatlandırıcılar konusunda artık söyleye söyleye tabiri caizse dilimde tüy bitti. Fakat ben gene söylemeye devam edeceğim çünkü çocuklarımızın geleceği söz konusu lütfen yapay tatlandırıcılı yani GDO’lu ürünleri kullanmayın, ülkemizdeki kanser sayısının nerelere ulaştığını, herkesin bir yakınında kanser olduğunu ve bunun çoğunlukla sebebinin yapay tatlandırıcılar ve GDO’lu ürünler olduğunu artık herkes biliyor” ifadelerini kullandı. “BİZİM SİYASİLERİMİZDEN ÖZELLİKLE RİCAMIZ…” Şeker-İş Başkanı Ali Çufadaroğlu, açılıştaki konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Bizim siyasilerimizden özellikle ricamız, bunu sadece Şeker-İş Başkanı olarak değil, köylü Mehmet ağa tabiriyle de Muhtar Ali olarak da ricam, şeker pancarının ekimi ile ilgili topyekûn iyi bir çalışma yapmalıyız. Lütfen bunu dikkate alıverin diyor, Bu duygu ve düşüncelerle şeker fabrikamızın 54’üncü pancar işleme kampanyasının başta çalışanlarımıza, çiftçilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını, kazasız belasız bir kampanya olmasını diliyorum.” “BU ÜRÜNDEN VAZGEÇMEMİZ DE ASLA MÜMKÜN DEĞİL” Pancar bitkisinin önemli endüstriyel tarım sektörlerinden biri olduğunu 1963 yılında kurulan fabrikanın Kastamonu’nun ekonomik ve sosyal hayatını etkilediğini, kurulduğu günden bu yana, üretim teknikleri ve pazar anlamında da önemli değişimler yaşandığını aktaran Vali Yıldırım: “Bugün burada önemli bir olaya tanıklık ediyoruz. Pancar işleme sezonu açılışının, hem ilimize hem de ülkemize hayırlara vesile olmasını diliyorum. Üretmeden gelişmemiz mümkün değil. Üretime dayalı olmayan hiç bir ekonomi kalıcı da değil. Bu çerçeveden baktığımızda özellikle geçmişte, bizim çocukluğumuzda dünyada tarımsal üretim anlamında kendi kendine yeten yedi ülkeden biri iken, bugün sanıyorum bu yedi ülke içerisinde olmayabileceğimizi tahmin ediyorum. Çünkü hızla alın terine dayalı, emeğe dayalı üretimden vazgeçme gibi temayüllerimiz var. Bu alışkanlığımızı da bir an önce bırakmamız gerekiyor. Ben bu manada bugün tarlasına pancar eken, çapalayan, söken ve onların getirdikleri bu pancarları burada işleyen işçi ve emekçi kardeşlerimi hem tebrik ediyorum, hem şahsım adına ve sizler adına da şükranlarımı sunmak istiyorum. Bizim tarımdan vazgeçmemiz mümkün değil. Hele sanayiye dayalı tarımdan ki bunun en önemli örneği pancardır. Bu üründen vazgeçmemiz de asla mümkün değil. Biraz önce Sayın Milletvekillerimizde konuşmalarında bize ilettiler, bu manada bu sektöre sekte vurabileceğini tahmin ettiğimiz özelleştirme gayretlerinin bugün artık gündemde olmadığını da bir manada müjdelediler. Ama bize düşen çiftçi olarak daha çok pancar üretmemiz, işçi olarak da bu pancarı layıkıyla en iyi şekilde işlememiz ve sofralarımıza bunun sunulmasını beklemekten ibaret. Üretilen pancarın her kısmından yararlanıyoruz. Şeker üretildiği gibi hayvanlarımız içinde küspesi de iyi bir besin kaynağıdır. Bu ürünün zayi olacak hiçbir yan ürünü olmayan, bir manada mübarek bir bitki olduğunu da söylemek mümkün. Ben İnşallah pancar üretiminde daha iyi noktalara gelmeyi, ülke olarak da daha fazla üretime ulaşmamızı temenni ediyorum” dedi. “İŞ BEĞENMEMEZLİK VAR” AK Parti Milletvekili Murat Demir kalifiyeli eleman sıkıntısına değinerek;“Bir sanayici olarak kalifiye eleman sıkıntısını tüm Türkiye genelinde yaşıyoruz. Kastamonu'da öyle bir durum var ki fabrikalarda, özel sektörde çalışmaktan daha çok kamu kurum ve kuruluşlarında çalışma tercih ediliyor. Bundan dolayı kalifiye eleman sıkıntısı doğuyor. Biz siyasilerden tabi ki beklenti çok. Özellikle Kastamonu'ya sanayi alanında bir şeyler katalım, sanayici üretici getirelim diye düşündüğümüz ve bunun çalışmasını da yaptığımız şu günlerde, bir taraftan beni kara kara düşündüren başka bir konu daha var. Buraya getireceğimiz bir yatırımcı acaba burada kalifiye eleman bulabilecek mi? Gerçekten bu sıkıntı oldukça büyük. O yüzden sanayide çalışmanın yeri olmaz, kamu kurum ve kuruluşlarda takım elbise ile güzel bir şekilde oturup çalışmaktan daha ziyade ben, tabi ki diğer arkadaşlarımda alınmasın, şöyle paslı, yağlı elbiseleri giyip de çalışmanın kazancının daha bereketli olacağını düşünüyorum. Mutlaka tüm kazançlar bereketlidir ama bunu da tercih etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Türkiye üretimle kalkınacaksa üretimi fabrikalarla, sanayiyle yapacaksak bu anlamda da bizlerin gayret göstermesi gerektiğine inanıyorum. Ben buradan Kastamonu halkına sesleniyorum, özel sektöre de değinin ve oralarda da çalışmaya başlanılsın. Çünkü özel sektörde aranan işçiler şu anda bulunamadığından dolayı Kastamonu'da bana göre işsizlik sıkıntısı da çok fazla yok gibi gözüküyor. İş beğenmemezlik var. Buna da herkesin dikkatini çekmek istiyorum. Yeni kampanyanın hayırlı olmasını diliyorum, emekçilerimi ve burada çalışan yöneticilerime de başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı. “BİR DAHA Kİ YIL HEDEFİMİZ BU KOTAYI DOLDURMAK HATTA AŞMAK OLMALIDIR” AK Parti Milletvekili Metin Çelik, fabrikanın Kastamonu’ya birçok şey kattığını ifade ederek; “Çiftçisi başta olmak üzere burada çalışan işçisi, buradan ekmek kazanan taşıyıcılarımız yine buradan şeker pancarının işlenmesinden arta kalan küspe ile hayvan besleyen besicilerimiz ve tabi bütün bunlar Kastamonu’ya bir şeyler katıyor. Bu Şeker Fabrikası Kastamonu için çok şey demek. Biz bunu başından beri söylüyoruz. Şeker Fabrikalarının özelleştirme kararı AK Parti’den önce alınmış bir karardır ve bu şekilde bazı fabrikalar özelleştirildi. Kastamonu Şeker Fabrikası’nın da özelleştirilmesi gerçekleştirilmişti. Cumhurbaşkanımız bir toplantı düzenledi. Orada bu konu çok uzun tartışıldı. Cumhurbaşkanımız ‘her şey para değil, bu baca tütecek’ dedi. Bizim bakışımız budur. Sonuçta bu özelleştirmeyi imzalamadı. Bugün belli bir noktaya geliyoruz. Şeker pancarının önemi noktasında belli bir noktaya zaten gelmiştik ve önümüze bakmaya devam ediyoruz. Fabrika özelleşmedi ve bize düşen şeyler var. Çiftçi bu günkü fiyatlarla emeğinin karşılığını tam istenen düzeyde alamasa da bir şekilde tatmin oluyor. Artık yapılması gereken ekim sahalarını biraz daha artırmak. Ekimle ilgili bir engel varsa sayın müdürümüzle görüşerek bu engelleri kaldırmaya çalıştık ama gücümüz 238 bine yetti. Bir daha ki yıl hedefimiz bu kotayı doldurmak hatta aşmak olmalıdır. Devrekani’de sulama arazisini açtık. Bize ne düşüyorsa bunu yapalım ve makineyi alalım. Sökmeyi makine ile yapalım. Makineli çözüme geçtiğimiz anda bu işi çözeriz. Bazı bölgelerimizi ilgilendiren barajlar ve Obrucak Barajı önümüzdeki yıl inşallah bitecek” şeklinde konuştu. “BARAJ FAALİYETE GİRDİĞİ ZAMAN BU KONU TAMAMEN KAPANACAKTIR” Belediye Başkanı Tahsin Babaş ise, “Ne gibi spekülasyonlar olursa olsun biz fabrikamızın yanındayız. Ben işçi kardeşlerime çalışmalarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Umarım bu çalışmalar devam eder ve bunun için yatırımlar yapmak gerekiyor. Biz çok uğraşlar veriyoruz ve Kırık Barajı ihalesi bitmek üzere. Kısa zamanda da temeli atılıp bitirilecek. O barajda faaliyete girdiği zaman bu konu tamamen kapanacaktır” dedi. Konuşmaların ardından Vali Yıldırım ve protokol üyeleri fabrikaya sezonun ilk ürünlerini getiren şeker pancarı üreticilerine çeşitli hediyeler takdim ettiler. Törende kurban kesilerek yapılan açılıştan sonra pancar alımı başlatıldı ve tartım işlemlerinin ardından bantlara boşaltılarak fabrikaya taşındı.