'Sağlık ağızdan başlar'
DİŞ HEKİMİ NAGİHAN SELVİ: Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Diş Hekimi Nagihan Selvi, ağız ve diş sağlığının önemi hakkında açıklamalarda bulundu. Vücudumuzun bir parçası olan ağız ve dişlerimizin, çiğneme, konuşma ve estetik açıdan önemli olduğunu vurgulayan Selvi, dişlerde meydana gelen bir hastalık ya da eksikliğin kişinin beslenmesini, konuşmasını ve görüntüsünü olumsuz yönde etkilediğini ifade etti....
DİŞ HEKİMİ NAGİHAN SELVİ: Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Diş Hekimi Nagihan Selvi, ağız ve diş sağlığının önemi hakkında açıklamalarda bulundu. Vücudumuzun bir parçası olan ağız ve dişlerimizin, çiğneme, konuşma ve estetik açıdan önemli olduğunu vurgulayan Selvi, dişlerde meydana gelen bir hastalık ya da eksikliğin kişinin; beslenmesini, konuşmasını ve görüntüsünü olumsuz yönde etkilediğini ifade etti. Ülkemizde diş çürüğü, diş eti hastalıkları gibi ağız ve diş sağlığı hastalıklarının, genel hastalık türleri arasında en sık görülenler arasında olduğunu vurgulayan Selvi; “Mesela TÜİK 2015 6 aylık verilerine göre 7-14 yaş grubundaki çocuklarda en çok görülen hastalık türleri incelendiğinde; yüzde 24,6 ile ağız ve diş sağlığı sorunları ilk sırada yer almaktadır. Ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızın önemli bir parçasıdır ve korunmadığında birçok hastalık da beraberinde gelebilmektedir. Fakat ağız ve diş hastalıklarının hayati tehlike oluşturmadığı düşünülerek gerekli önem verilmemekte, ağız ve diş sağlığıyla ilgili sorunlarımız ihmal edilerek tedavileri geciktirilmektedir” dedi. “AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ SORUNLAR ÇOĞU ZAMAN EN SONA BIRAKILIYOR” Toplumumuzda ağız ve diş sağlığı ile ilgili sorunların çoğu zaman en sona bırakıldığını ve ağrı yapana kadar bekletildiğini belirten Selvi; “Oysaki diş ağrısının olması için diş çürüğünün çok ilerlemiş olması gerekmektedir. Zamanında tedavi edilmeyen diş çürükleri ve diş etinden kaynaklanan enfeksiyonlar vücudun birçok bölümünü olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu enfeksiyonlar nedeni ile kalp, sindirim sistemi ve dolaşım sisteminde çeşitli rahatsızlıklar meydana gelebilmektedir” ifadelerini kullandı. “TOPLUMDA BİRÇOK İNSAN RAHAT BİR ŞEKİLDE GÜLÜMSEYEMEZ” Vücut sağlığının yanı sıra ağız ve diş sağlığının estetik açıdan da etkileri olduğunu ifade eden Selvi, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dişlerdeki çürükler, diş eksiklikleri ya da dişlerin gelişimsel bozuklukları kişinin görüntüsünü de olumsuz olarak etkiler. Toplumda birçok insan rahat bir şekilde gülümseyemez. Gülümserken çekinir. Ağız ve diş problemlerinin giderilmesinden sonra hastaların, daha iyi göründükleri, kötü görünen bir gülümseme yerine daha güzel gülümsedikleri, daha rahat konuşabildikleri ve sonuçta kendilerine olan özgüvenlerinin arttığı görülmektedir.” “DİŞLER GÜNDE EN AZ İKİ KERE İKİ DAKİKA SÜREYLE DÜZENLİ OLARAK FIRÇALANMALIDIR” Dişlerimizi korumanın en etkili yolunun düzenli olarak fırçalamaktan geçtiğini söyleyen Selvi; “Diş fırçalamanın ilk adımı doğru fırça seçimidir. Ağız içinde kolay hareket ettirilmesi ve arka dişlere rahat ulaşabilme açısından fırçanın düz olması ve fırça başının fazla büyük olmaması tercih edilir. Dişler günde en az iki kere iki dakika süreyle düzenli olarak fırçalanmalıdır. Dişlerin fırçalanmasının ardından dil yüzeyinin temizlenmesi de ağız hijyenini olumlu yönde etkilemektedir. Diş parlatma tozları diş hekimi önerisi olmadıkça kullanılmamalıdır. Aşırı kullanımlar diş sağlığı açısından zararlıdır. Diş ipi, diş aralarında kalan yiyecek artıklarının uzaklaştırılması açısından çok yararlıdır. Dişler fırçalandıktan sonra diş ve diş eti çizgisi ile dişler arasında kalan yemek artıklarının temizlenmesi için diş ipi kullanılır. Bu artıklar en önemli çürük nedenlerindendir. Aşırı asitli ve şekerli yiyecekler mikroorganizmaların etkisini artırdığından fazla tüketilmemelidir. Şekerli yiyeceklerden sonra dişler mutlaka fırçalanmalıdır. Dişler sert cisimlerle karıştırılmamalı, fındık, ceviz vb. kabuklu yiyecekler dişlerle kırılmamalıdır. Bunlar diş minesinin çatlamasına ve bakterilerin etkisinin artmasına neden olur ve diş minesinin koruyucu etkisi ortadan kalkar” şeklinde konuştu. “YILDA EN AZ İKİ KEZ DİŞ HEKİMİNE MUAYENE OLUNMALI” Diş hastalıkları ve diş sağlığının korunması açısından erken tanının çok önemli olduğunun altını çizen Nagihan Selvi, konuşmasının devamında şunları ifade etti: “Yılda en az iki kez diş hekimine muayene olunması, diş çürüklerinin ilerlemeden ve enfeksiyona yol açmadan teşhis edilerek tedavi edilmesi açısından önem taşımaktadır. Bu konuda Bakanlığımızca, Anaokulu ve İlkokul öğrencilerine yönelik fluor uygulaması yapılmaktadır. Yılda 2 defa yapılan bu uygulamada çocukların diş çürüklerine direnç kazanması, bilinçlendirilmesi hedeflenmektedir. Ailelerimizin bu konuda hassasiyet göstererek bu uygulamaya onay vermesi ve destek olması çocuklarımızın gelecekteki diş sağlığı açısından son derece önemlidir. Ülkemizde Ağız ve Diş Sağlığına verilen önem ve özenin artması için, toplum bilincinin oluşturulması ve geliştirilmesi konusunda diş hekimlerinin yanı sıra, ailelere ve eğitimcilere de görevler düşmektedir. Toplumlarda ağız ve diş sağlığı bilincinin oluşması için, ebeveyn olarak küçük yaşlardan itibaren çocuklarımıza diş fırçalama alışkanlığını kazandırmamız gerekir. Unutmayalım sağlık ağızdan başlar.”