Osmanlı'dan Günümüze Uzanan Taş Baskı
Osmanlı döneminden itibaren sürdürülen ve Kastamonu'nun yöresel ürünü olan taş baskı günümüzde de yapılmaya devam ediyor. Ancak son zamanlarda eskisi kadar yoğun şekilde yapılmayan bu zanaat hala belirli işletmeler tarafından yapılarak devamı sağlanıyor.
Bu işletmelerden biri de unutulmaya yüz tutmuş olan Kastamonu’nun yöresel taş baskıyı yaşatmaya devam ederek geçimini sağlayan Şenel Giyim Yöresel Giyim Taş Baskı Atölyesi sahibi Şenel Aygün taş baskı hakkında bilgiler sundu.
Şenel Aygün, işini severek ve doğaçlama desenlerle yaptığını belirterek; “İşimi severek doğaçlama desenlerle yapıyorum. Öncesinde aldığım bazı kurs bilgileri ile bu işi sürdürüyorum. Genelde kalıplarla, kökboyalarıyla böyle güzel şeyler çıkınca da mutlu oluyoruz. Yaptığımız ürünlere talep çok yoğun, yetişemiyorum diyebilirim. Çok güzel talepler var. Bir de severek yaptığım için güzel ürünler çıkıyor ortaya ve tercih ediliyor. Dışarıdan ilgi çok fazla var. Taş baskıyı nasıl yaptığımız hakkında kabaca bir bilgi vermek gerekirse şöyle ifade edeyim; kökboyası denilen bir maddemiz var, boyayla elde ettiğimiz kalıplarımız var. Kalıplarla model çıkartıyoruz. Kalıplarımız ıhlamur ağacından yapılarak uygulanıyor. Ağaçları el oyması şeklinde yıllarca yapıldı fakat şu an kalıplar çok daha kolay biçimde makineler tarafından şekil veriliyor. Onları boyayla birleştirip şekil veriyoruz” diyerek ürünlerin yapım aşamalarından söz etti.
‘Ürünlerimizin Desenlerinde Asla Bozulma Olmuyor’
Ayrıca ürünler hakkında bilgi veren Aygün ürünlerinin hiç bir şekilde renklerini ve desenlerinin silinmediğini söyleyerek daha önce bir test yaptıklarını açıkladı. Aygün; “Çamaşır suyu dahi değse ürünlerimizdeki bu desenler çıkmaz. Boyası kök boya olduğu için kesinlikle hiçbir şekilde solma ve akma asla yapmıyor, hatta denenmiştir. Yani ben kendim birebir özellikle müşterilerime mahcup olmayayım diye bir gün yıkadım. Böyle yıkadıktan sonra makineye attım. Çamaşır suyu döktüm, 2 saat makinede beklettim. Tekrar yıkadım hiç bir şey olmadı. Kumaş beyazladı ama boyada en ufak bir renk değişikliği olmuyor. Tabii kullandığınız ürünlerin kalitesi de oldukça önemli. Özellikle pamuk olmak zorunda kumaşlarınız pamuk olmazsa tutmuyor. Basıldıktan sonra kurutulmaya bırakıldığı zaman odanın belirli bir ısıda olması gerekiyor. En az maksimum 25 derecenin altına düşerse baskının rengi matlaşır ve donma oluşur. O yüzden ortamın kesinlikle sıcak olması gerekiyor ve nemli bir ortamda bu baskı olayı olmuyor. O yüzden belirli bir ısıda mutlaka biz bunu soba yakarak kurutuyoruz özellikle. Bitki köklerinden elde ettiğimiz için boyanma ile ilk baskıda ürünlerimizin rengi siyah değil su yeşili oluyor. Gerekli aşamalar bittikten sonra kendi rengine dönüyor. Olgunlaşma sürecinde kararmaya dönüyor. Kararıyor yani sonrasında da kesinlikle çıkmıyor” diyerek ürünlerin yapım aşamaları hakkında detaylar yer verdi.
‘Taş Baskı Ustaları Azalıyor’
Yüz yıllardır Osmanlı’dan beri süre gelen bu işçiliğin yoğun talebe rağmen yok olmanın eşiğine geldiğini ve gerekli mecralar tarafından destek görülmezse yakın zamanda unutulmaya yüz tutacak bir zanaat olduğunu dile getiren Şenel Aygün; “Taş baskı zaman içerisinde yok oluyor, azalıyor. Oysaki yaptığımız bu el işçiliği hem yurt içinde hem de yurt dışında oldukça beğeniliyor. Ürünlerimizi daha önce Almanya, Japonya gibi pek çok ülkeye sattık. Ürünlerimiz sadece masa örtüsü vb. olarak değil pek çok alanda değerlendiriliyor. Taş baskı ustaları azalıyor. Bunun önlenmesi gerekiyor. Bunun için de yapılması gereken bazı şeyler var. İlgili birimler destek vermeli ve bu işin devam edebilmesi için ön ayak olacak bazı adımların atılması gerekiyor. Önceden dokumayla ilgili valilik bünyesinde bazı birimler vardı, dokuma atölyeleri işletiyordu, o pandemi dönemi ile kalktı. Buna benzer bazı şeylerin yapılması gerek” diyerek sözlerini noktaladı.