• Haberler
  • Genel
  • 'Ordu siyasetin elinde olacak ama oyuncağı olmayacak'

'Ordu siyasetin elinde olacak ama oyuncağı olmayacak'

CHP MECLİS ÜYESİ MEHMET ALİ ÇELEBİ Mustafa Kemal Atatürk'ün 23 Ağustos Kastamonu'ya Gelişi, Şapka ve Kıyafet İnkılabı'nın 92’nci yıldönümünü farklı etkinlikleri kapsamında ilimize gelen, emekli Koramiral emekli Deniz Kurmay Albay Bora Serdar, CHP Parti Meclisi Üyesi Teğmen Ali Çelebi ve Ahmet Tatar Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanlığı'na ziyarette bulunarak gündeme dair soruları yanıtladılar. Panel...

CHP MECLİS ÜYESİ MEHMET ALİ ÇELEBİ; Mustafa Kemal Atatürk’ün 23 Ağustos Kastamonu’ya Gelişi, Şapka ve Kıyafet İnkılabı’nın 92'nci yıldönümünü farklı etkinlikleri kapsamında ilimize gelen, emekli Koramiral emekli Deniz Kurmay Albay Bora Serdar, CHP Parti Meclisi Üyesi Teğmen Ali Çelebi ve Ahmet Tatar; Cumhuriyet Halk Partisi Merkez İlçe Başkanlığı’na ziyarette bulunarak gündeme dair soruları yanıtladılar. Panel hakkında bilgi veren CHP Merkez İlçe Başkanı Uğur Alemdar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaretlerin arttığı bu günlerde düzenlenecek olan panelin anlamının bir kat daha arttığını ifade etti. Misafirlerin Kastamonu’ya geliş amacını değerlendiren Alemdar; “Misafirlerimiz Atatürk’ün Kastamonu’ya ilk ve tek gelişi olan Cumhuriyetimiz de modernleşmesi adına kılık kıyafet kanunun ilk kıvılcımının attığı şapka devrimi kutlamak amacıyla geldiler. Misafirlerimiz yarın İnebolu’ya hareket edecekler ve oradaki kutlamalara katılacaklar. Kendileri şapkadan günümüze gelecek evrimi, Türkiye’nin bugünkü koşullarını yorumlayacaklar” dedi. “BİZLERİN YERİNE FETÖ’CÜLER GELDİ DARBE YAPTILAR” Şapka ve kıyafet devrimlerin yıldönümü dolayısıyla Kastamonu’ya geldiklerini ifade ederek sözlerine başlayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Meclis Üyesi Mehmet Ali Çelebi; “Devrimler o günden bugüne neler değişti? Atatürk Cumhuriyeti bize neler vaat etti? Neler yaşıyoruz? Gibi konularımızı panelimizde cevaplandıracağız. Buradan da Adalet Kurultayı’na geçiş yapacağız. Sekiz ana başlık halinde ‘Adalet’ konulu paneller olacak. Ordu siyasetin elinde olacak ama onun oyuncağı olmayacak. Ordu ile siyasetin ilişkisi modern çağdaş bir devlette paralel gitmesi gerekir. Yakın olacak ama biraz mesafeli olacak. Şu an yapıştırma hareketini yapıyorlar. Geçmişte gördük FETÖ ile yan yana yürüdükleri zaman bizleri tavsiye ettiler bizlerin yerine FETÖ’cüler geldi darbe yaptılar. Böyle küstürmelerle benzer şeyler yine yaşanacaktır. Bu nedenle tehlikeli buluyorum. Orduda yükselme kriterleri bazı dinsel şovlar üzerinden geçmeye başladı. Cami secdesinde ya da camide poz vermeye başlandı. Terörist olarak yargılanırken terörle mücadele devam ettik. Bu işi ispatladık diye tekrar tutukladılar. Kendi tercihimizle daha etkili olabileceğim siyasi kanaldan devam ediyoruz. Askerlikse Mustafa Kemal’in askeri olmak üniformaya bağlı değildir. Bu bir ruh meselesidir. Bu şekilde devam edecek” diye konuştu. “KURUMA KÜSKÜNLÜK OLMAZ” Eski Deniz Kurmay Albay Bora Serdar; “Sayın Cumhurbaşkanın açıklaması artı tayinleri ben yaparım, biz karar veririz, kurum için kültüre dayalı seçim işi talihini biz yaparız diyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Tabi ki askeriye devletin gücünde iş yapacaktır. Siyasetin ağrılığının Türk Silahlı Kuvvetlerinin üzerinde oturduğunu görüyoruz. Yanlış bir tutum olarak değerlendiriyorum.  Bizlerde iadeyi itibar diye bir şey yok. Hiçbir zaman hayıflanmadım. Ben kurum içerisindeyken de devlete çalışıyordum dışına çıktım yine devlete olan bağlığımı devam ettiriyorum. Çıktıktan sonra devam eden arkadaşlarımız var saygı duyuyorum. Her zaman yanlarındayım. Bunu arzu ederdim süreç bittikten sonra her kuvvet kendi içerisinde masaya oturup neler yaşadığınız? Neler çektiniz? Bu süreci nasıl düzeltebilir? Bence bunu almaları gerekiyordu. En büyük zafiyetleri bu oldu. Eğer bunu alsalardı yüzde 95 bu 15 Temmuz yaşanmazdı. Kuruma küskünlük olmaz, kişilere küskünlük olur” ifadeleri kullandı. “SİYASET YÖN VERİCİDİR” Siyaset ve ordu arasındaki ilişkiyi değerlendiren Ahmet Tatar; “Modern devletlerde birçok kurum özerktir. Siyaset yön vericidir. Ancak o özerk kurumlar siyasetin emrinde ama kendi iç işlerini kendi kurallarına göre düzenlerler. Bunun bir örneği üniversitelerdir. Üniversitelerin siz tamamen siyasetin emrine verirseniz orası siyasi bir kurum haline gelir. Orduda aynı şekilde olur. Ordularda elbette siyasetin emrinde hareket edecektir ama bir duruş gösteriyor. Bu yapı günlük siyasette alet edilmemeli. O gelenekleri korumak gerekiyor” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme