Ömrünü sigarayla mücadeleye adadı
Huzurevi'nde yaşayan 85 yaşındaki emekli öğretmen Necati Demir, hayatı boyunca tütün ve tütün ürünlerine karşı toplumda duyarlılık yaratmaya çalıştı. Meslek hayatı boyunca gezdiği birçok il ve ilçede başta öğrencileri olmak üzere nikotin bağımlısı olan herkesi bu zararlı alışkanlıktan caydırmaya çalıştı. 1980'li yıllarda dönemin Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı'ya bir mektup yazdığını dile getiren Necati Hoca 'Sigaranın...
Huzurevi’nde yaşayan 85 yaşındaki emekli öğretmen Necati Demir, hayatı boyunca tütün ve tütün ürünlerine karşı toplumda duyarlılık yaratmaya çalıştı. Meslek hayatı boyunca gezdiği birçok il ve ilçede başta öğrencileri olmak üzere nikotin bağımlısı olan herkesi bu zararlı alışkanlıktan caydırmaya çalıştı. 1980’li yıllarda dönemin Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı’ya bir mektup yazdığını dile getiren Necati Hoca; “Sigaranın zararları ve alınması gereken önlemler hakkında bir mektup yazdım. Aynı yazıyı Hürriyet Gazetesi’de basmıştı. Sonra 4207 sayılı bir kanun çıkardılar. Bazı yerlerde sigarayı yasakladılar. Eski Bakan Bülent Akarcalı, bakanlık arabasını göndermiş Ankara’da ki evimden beni çağırtmıştı. Bakanın yanına gittim. Bakan Akarcalı, hocam ben seni bir televizyon programından tanıdım dedi. TRT Ankara televizyonunda bana ayrılan 20 dakikalık sürede bu konulara değinip gençlerimizi kurtaralım derdim. Kendini nikotin belasına kaptırmış olan yaşlılarımıza da anlatarak, zararlarını ortaya sererek kendilerini nikotin bağımlılığından uzaklaştıralım. Ama sadece birkaç yerde içilemez demekle olmaz. O dönemde bakan kanun çıkardı. Toplu yaşam yerlerinde, sağlık kuruluşlarında, özel sağlık kuruluşlarında, kapalı yerlerde, tüm hava, kara, deniz taşıtlarında kullanılması yasaklandı. 18 yaşının alında olanlara satılmaz yazıları yazıldı. Eğer zararlı bir madde ise tüm topluma şamil olacak şekilde eğitim verilmelidir” dedi. “BATAKLIĞI KURUTMAK LAZIM” Sigara bağımlılığı konusunda bir takım tedbirler alındığını dile getiren Necati Hoca sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bir takım afişler astırmışalar, hastanelerde sigarayı bıraktırmaya yönelik polikliniklerde açmışlar ama bu da yeterli değil. Eğer bu tütün ve tütün mamulleri herkese zararlı bir maddeyse bataklığı kurutmak lazım.” “ÖMRÜM BOYUNCA HEP BUNUN MÜCADELESİNİ VERDİM” Huzurevinde kalan arkadaşlarına da sigaranın zararlarını anlattığını dile getiren Necati Demir; “Bazıları var ki artık nikotinin esiri olmuş, bırakamıyor. Arkadaşlarıma sigarayı bıraktığınız takdirde iştahlarının açılacağını, ciğerlerine nikotin yerine oksijen dolacağını, yürüyüş yaparlarsa eklemlerinde, adalelerinde vuku bulup gelen ağrıların, sızıların dineceğini, bastonları bırakacaklarını, rahat uyuyacaklarını, rahat oturup kalkacaklarını söylüyorum. Ömrüm boyunca hep bunun mücadelesini verdim. Epeyce başarılı oldum” dedi. HUZUREVİNDE 30 KİŞİYE SİGARAYI BIRAKTIRDI Huzurevin’de yaklaşık 30 kişiye sigarayı bıraktırdığını dile getiren Necati Hoca, bırakamayanları da zorlamadığını belirtti. Zorla veya yasaklamayla bu işin yürümeyeceğini vurgulayan Necati Demir; “Bırakırsan 10-15 sene daha fazla yaşarsın şeklinde ikna edici önerilerde bulundum. Ben sigaraya alışkanlık demiyorum nikotin hastalığı diyorum. Gençlerimizi zehirlemeyelim, kurtaralım. Geleceğimizin teminatı olan yavrularımıza önerilerimizi elimizden geldiğince iletelim. Hayatı zindan eden bu hastalıktan uzak durmalıyız. Bütün mücadelem bu” ifadelerini kullandı. “ÖNCE KENDİMİZ ÖRNEK OLACAĞIZ” Ebeveynlere de uyarılarda bulunan Necati Hoca, çocukların anne ve babalarını rol model aldığını ifade ederek; “Evde anne ve baba tütün ve tütün mamulleri kullanıyorsa, alkol kullanıyorsa çocuklarına ‘Kızım içme, oğlum içme’ demeleri hiçbir şey ifade etmiyor. Önce kendimiz örnek olacağız. Niçin içilememesi gerektiğini, niçin içilen yerde durulmaması gerektiğini anlatacağız. Bu noktada anne ve babalara önemli görevler düşüyor” diye konuştu. Sigaranın tek bir faydasının olduğunu dile getiren Necati Hoca, esprili bir dille bunu şu şekilde açıkladı: “Bir tiyatrocunun dediği gibi sigaranın bir tek faydası var. Sigara içen insan sabaha kadar takır takır öksürür, uyuyamaz. Ev sahibi uyanık diye evine hırsız girmez. İyi bir buluş ve de doğru. Sigaranın tek faydası bu.” Necati Hoca geçmişte Sağlık Bakanlığı’na yazdığı mektup gibi günümüz şartlarını ele alarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na da mektup yazdığını söyledi. Yakın zamanda mektubunu bakanlığa göndereceğini ifade eden Necati Hoca kaleme aldığı mektubunda şunları dile getirdi: “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre, 10.07.1985 tarih ve 85/9747 Sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulmuş olan Evlendirme Yönetmenliğine aşağıda maddeler halinde sıralanan hükümlerinde eklenme zorunluluğu duyulmaktadır.
- Evlendirilecek (kız-erkek) T.C. Vatandaşlarının en az 18 yaşını dolmuş olmalarının
- Eğitimi, mesleği, bir işi ve görevinin geçimini sağlayıcı bir gelirinin olup olmadığının da araştırılmasının
- Sağlığa zararlı olan maddelerden; Tütün ve tütün mamulleri ile alkol ve uyuşturucu maddeler bağımlılığı, ruhi bir hastalığı, fiziki sakatlığının da bulunup bulunmadığına dair, o yer Sağlık Kuruluşundan, Sağlık Kurulu raporlarının da işlenilmesinin
- Şaibesiz, zansız, sabıkasız olduğuna dair o yerin Cumhuriyet Savcılığından (kayıtlı bulunduğu yerin Muhtarının da mühür ve imzasını da taşır) temiz sicil, temiz yaşam belgesi istenilmesinin
- Kanuni nikah işleminin o yer Nüfus Müdürlüğünce yapılmasının. Bu işlem yapılmadan, dini nikah kıyılmayacağının
- Kanuni nikah yapıldığına dair belgeler görüldükten sonra dini nikah işleminin de O yer Müftülüğünce kıyılıp “dini nikah işlemi yapılmıştır” ibareli Müftülük Mühürü ve Müftü imzalı evlendirme Cüzdanı da verilmesinin ve durumun nüfus müdürlüğüne bildirilmesinin
- Mahkemelere intikal eden davalarda her iki evlendirme cüzdanının da istenilmesinin
- Bu lazımelere uymayan resmi görevlilerin ve kişilerin 5 yıldan 15 yıla kadar hapis, 5 milyondan 50 milyon TL’ye kadar para cezası ile cezalandırılmasının ve o yerdeki basın-yayın kuruluşlarının da fotoğraflı olarak ilan ve teşhir edilmelerinin
- Vakubula gelen ve cinayetlere de varan olaylarının %98 ortadan kalkacağının
- Başlangıçtan sağlam temeller üzerine aile yuvasının kurulmuş olacağının
- Tarafların kanuni hak ve hukukunun korunmuş olacağını da öneriyoruz.