Öğretmenlere İlk Ders Bakan Yardımcısı Yelkenci'den
Kastamonu Öğretmen Akademileri programı kapsamında Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci, Abdurrahmanpaşa Lisesi'nde 'Türkiye Yüzyılında Öğretmen' konulu konferansını gerçekleştirdi.
Abdurrahmanpaşa Lisesi’nde düzenlenen programa Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürleri, STK temsilcileri ve çok sayıda öğretmen katıldı.
Programda açılış konuşmasını gerçekleştiren İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş; “Bakanlığımız öncülüğünde başlatılan ve pilot iller arasında yer alan Kastamonu’muzun Öğretmen Akademilerin açılışına Sayın Bakan Yardımcımızın gelmesinden oldukça mutluluk duyduk. Öğretmen Akademileriyle, kıymetli öğretmenlerimizin alanında öne çıkmış, Türkiye’nin çok değerli kişileriyle aynı zamanda şehrimizin dokusunu hissedebileceğimiz ve hissettiğimiz ruhu ve irfanı gelecek kuşaklara aktarabileceğimiz mekanlarda buluşturarak, onlardan istifade edip, o birikimleri öğrencilerimize aktarmayı amaçlıyoruz” dedi.
‘Reforma Bakış Açısı Noktasında Bir Kere Doğru Yerde Durmalıyız’
Kastamonu Öğretmen Akademileri kapsamında “Türkiye Yüzyılında Öğretmen” konulu İlk Dersin anlatımını gerçekleştiren Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci; “Kastamonu her alanda üreten bir şehir. Kastamonu’da olmaktan çok mutlu oldum. Bundan tam 20 sene evvel aşağı yukarı medya okuryazarlığı deyip ders konuşuluyordu. Bugün neyi konuşuyoruz sosyal medya okuryazarlığını. Aslında bunların işte finansal okuryazarlık işte kültür okuryazarlığı sanat okulların hepsi sistem okuryazarlığı. Aslında tam başlangıç noktası da burası, bizim hani hep diyoruz ya ‘biz ilk emri oku olan bir dine mensubuz’ ilk emri oku derken orada Peygamberimize bir kitap bir metin verilmiyor ‘oku’ derken işte tam da bu kâinatı okumak insanı okuma etrafını okuma noktasında bir emir. Dolayısıyla bir taraftan böyle bir kültürel tarafı da var işin ama esas itibariyle eğitim bilimleri açısından bu okuryazarlık becerileri örgüsü, kavramsal okul beceriler o onu üçe ayırıyoruz temel beceriler, bütünleşik beceriler, üst düzey düşünme becerileri, alan becerileri sosyal duygusal beceriler ve okuryazarlık becerileri bunlar beraber iç içe entegre olmuş bir şekilde işleyecek ve öğrencilerimiz bu becerilerle nerede bilgi varsa o bilgiye ulaşabilecek. Aynı zamanda öğrenci için de öğretmen için de sürekli bir gelişimden bahsetmemiz gerekiyor. Yani gelişim kaçınılmaz. Öğretmenlik için çok daha fazla, işte bütün bunların farkında olarak kendimizi geliştirdiğimiz müddetçe kendimizi daha iyi tanıyarak geliştirdiğimiz müddetçe öğrencilerimize çok daha fazla katkımız olacaktır. Peki bu anlamda reforma bakış açısı noktasında bir kere doğru yerde durmalıyız” dedi.
‘Eğitimle Teknoloji Arasında Simbiyotik Bir İlişki Vardır’
Öğretmenler açısından dijital dönüşüme değinen Bakan Yardımcısı Yelkenci; “Dijital dönüşümü yönetebilmemiz için ya da nasıl yönetebilir üreteceğimizi bilebilmemiz için öncelikle dijital dönüşümün ne olduğunu ve getirdiği sorunların neler olduğunu tespit etmek gerekir. Eğitimle teknoloji arasında simbiyotik bir ilişki vardır. Yani ortak yaşam ilişkisi vardır. Eğitim Bir yerde bir ülkede eğitimin niteliği arttıkça o ülkede teknoloji geliştiren üretilen teknoloji daha nitelikli olur. Nitelikli teknoloji üretildikçe eğitim onu bir araç olarak kullanır ve eğitimi daha nitelikli yapabilir. Artık her zaman ve her yerde eğitim yapma imkanı her zamanları her yerini öğrenme imkanı karşımıza çıkıyor bu da bize sınırsız ve bağımsız veya sınırsız veya bağımsız öğrenmediği bir yaklaşımı getiriyor. Yani öğrenciler öğrenenler biz de dahiliz mekandan ve insandan bağımsız olarak öğrenmelerine devam edebilir. Bu imkan bireye özel öğrenme tasarımını getiriyor” ifadelerini kullanarak, anlatımlarına devam etti.