Nefes Hastanesi Rezum Cihazı'nı Tanıttı
Kastamonu Özel Nefes Hastanesi tarafından prostat sorunu yaşayan vatandaşlar için Kastamonu'ya kazandırılan Rezum Cihazı, düzenlenen programla tanıtıldı.
Tanıtım toplantısına Kastamonu Özel Nefes Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sinan Altıkulaç, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Opr. Dr. Muhittin Öncü, Nefes Hastanesi Genel Koordinatörü Kayhan Yaman, Üroloji Uzmanı Op. Dr. Emin Kemal Küçük ve basın mensupları katıldı.
Üroloji Uzamanı Op. Dr. Emin Kemal Küçük tarafından tanıtılan Rezum cihazı su buharı tedavisi ile prostat sorunu yaşayan vatandaşlara teknolojik tedavi imkanı sunuyor. Prostatın Kastamonu'da çok sık 40-50 yaş üzerindeki erkeklerin ciddi bir hastalık sorunu olduğunu belirten Op. Dr. Emin Kemal Küçük, “Şimdi avantajlarını öncelikle söyleyeyim. Bu yöntemde özellikle bizim 40-50 yaş üzerinde 70 yaşına kadar çevremizde, büyüklerimizde görüyoruz. Prostat hastalarımız var. Hepsi bir kısmı ilaç kullanıyor, bir kısmı ilacın yan etkilerine maruz kalıyor, bir kısmı ilaçtan fayda görmüyor, bir kısmı sonda takılmak zorunda kalıyor ve sonradan kurtulamıyor. İşeyemeyen, idrarını boşaltamayan hastalarla çevremizde çok sık karşılaşıyoruz. Bunlar da öncelikle tedavi yöntemi olarak önce medikal tedavi başlanıyor. Medikal tedavi bazılarında fayda ediyor ama yan etkiler oluyor. Hipotansiyon, taşikardi gibi yan etkiler oluyor. İlacı herkes kullanamıyor” dedi.
'Bu Bir Enjeksiyon Yöntemi'
Rezum tedavisi hakkında açıklamada bulunan Üroloji Uzamanı Op. Dr. Emin Kemal Küçük, “Biz en güncel tedavi olarak şu anda biz rezum tedavisini önermekteyiz. Bu tedavinin avantajları gençlerde ve yaşlılarda olarak iki gruba veriyoruz. Yaşlılarda ciddi bir anestezi gerektirmiyor. Lokal anestezi gibi çok hafif bir anestezi ile bu tedaviyi uygulayabiliyoruz. Dolayısıyla da ameliyat süresinin 10-15 dakika gibi kısa olması bir de bir cerrahi işlem değil. Yani bir kazıma işlemi, ablatif bir yöntem uygulamıyoruz. Bu bir enjeksiyon yöntemi. Prostatın her iki tarafına sağa ve sola olmak üzere enjeksiyon yapıyoruz. Buradaki kullanılan bu size verdiğimiz broşürlerde de bahsediyor. Su buharı. Yani bahsedeceğim aletli bir jeneratör var. Dışarıdaki bir suyu bu jeneratör radyo frekans enerjisi üretiyor. Radyo frekans enerjisi suyu su buharına çeviriyor. 103 derecede sıcak su buharını prostatın içine enjekte ediyoruz. Belli noktalara. Sağ her iki yana 103 derecede sıcak su buharını enjekte ediyoruz. Buradaki amaç dokuda denatürasyon. Yani küçülme sağlamı. Doku içindeki protein gibi yapılarda atrofi gelişiyor. Dolayısıyla prostat iki taraftan şu resimde gösterdiğimiz gibi küçüldüğü için kanal açılmış oluyor. Böylece hasta doğal olarak idrarını yapabilir hale geliyor. Yöntemin en büyük avantajı doğal bir yöntem olması. Yani bir cerrahi işlem uygulamıyoruz hastaya. Anatomik yapıyı değiştirmiyoruz. Diğer yöntemlerde anatomik yapı değişiyor. Tabii ki bu yöntemde bazı sınırları var. 100 gramın üzerinde uygulanmıyor. Avrupa kılavuzları Amerika bunu Avrupa Ürologi Derneği de dahil olmak üzere 80 grama kadar direkt öneriyor. Kılavuzlara girmiş bir tedaviden bahsediyorum. Güncel bir tedavi diyorum ama 2015'te FDA onayı almış bir tedavi. Gerçekten 10 yıl üzerinde bir zamanda denenmiş bir tedavi yaklaşık olarak. 2015'te de FDA onayı almış bir tedavi. Yani denendiği için ve artık yan etkileri ve başarısı ortaya çıktığı için rahatlıkla konuşabiliyoruz. yüzde 90'ın üzerinde başarı oranı var. 5 yıllık 10 yıllık deneyimlerin sonucunda. Tekrar ameliyata gitme ihtimali yüzde 4 gibi çok düşük bir oran. 5 yıl içinde bu tedaviyi alan birinin tekrar ameliyata gitme oranı yüzde 4'e kadar yüzde 4 gibi çok düşük bir oran. Yani yüzde 96 başarısı var. O yüzden ilaç tedavisi alıp da ilaçlardan kurtulmak isteyen bir genç grup var. Genç, 40-50 yaşında, 40-60 yaşında. Bunlar da çok ciddi avantajlar sağlıyor” dedi.
'Yaşlılarda İse İdrar Kaçırma Oranları Çok Düşük'
Konuşmanın devamında Op. Dr. Emin Kemal Küçük, “Sağladığı gençlerde en önemli avantaj bu tedavi anatomik yapıyı değiştirmediği için menü çıkışını bozmuyor. Yani sipermin mesaneye doğru gitmesi bütün tedavilerde, ilaçlarda ve diğer ablatik yöntemlerin hepsinde menü çıkışı etkileniyor. Bu yöntemde doğal yapıyı değiştirmediği için, sadece bir enjeksiyon tedavisi olduğu için menü çıkışı etkilenmiyor. Dolayısıyla cinsel fonksiyonlar korunuyor. Gençler için söyleyebileceğim bu. Yani cinsel fonksiyonları koruyucu, menü çıkışını bozmayan, hani ilaçlarda bile menü çıkışı bozuluyor, diğer ameliyatlarda da bozuluyor, bunda bozulmuyor. Bu çok büyük bir avantaj. Yaşlılarda ise idrar kaçırma oranları çok düşük. Bir de bir enjeksiyon tedavisi olduğu için kanama problemi olmuyor ama biz mesela bir yakınımız geldiğinde, kardeşimiz, babamız ya da kendimize yaptıracağımız zaman en büyük endişemiz, ürologlar olarak idrar kanalında darlık olabilir bu ameliyatlardan sonra belli bir oranda. Rezum tedavisinde kullanılan alet çok ince olduğu için, sonda kalınlığında bir alet. Dolayısıyla darlık ihtimali olmuyor. Bu yüzden kendimize, babamıza, kardeşimize önerebileceğimiz güvenli bir tedavi” diye konuştu.
'Tedavi Gerçekten Bizim İçin Ümit Verici Bir Tedavi'
Rezum cihazını tanıtan Op. Dr. Emin Kemal Küçük; “Çok basit bir uygulaması var. 10-15 dakika gibi bir süre. Hani bir yaşlı birisini düşünün. 84-85 yaşında. Sondalı. Sondadan kurtaracaksınız. Prostatını yapıp bir anestezi doktorundan geçiremiyorsunuz. 9 tane kalp stenti var. Koah var. Nefes darlığı var. Sonuç olarak anestezi riski nedeniyle bunlar kalıyor. Sürekli sondaya bağımlı oluyor. Sonda bir süre sonra enfeksiyon yapıyor. Daha sonra da peniste bazı lezyonlar oluşmaya başlıyor. Çünkü sürekli bazı lezyonlar yapıyor. Bu yüzden bu tedavi gerçekten bizim için ümit verici bir tedavi. 10 yıllık sonuçlarını gördükten sonra yaklaşık 2-3 yıldır İstanbul ve Ankara'da uygulanıyor. Büyük merkezlerde. Onları da gördükten sonra biz 1 yıldır bu rezum cihazını almaya karar verdik. Kastamonu için gerçekten büyük bir kazanç. Bu cihaz Kastamonu'nun dışında metropol kentlerde İstanbul'da var. Karadeniz'de Samsun'da bir yerde olduğunu biliyorum. Zaten tek firma var hani Türkiye disbitörlüğü olan. Cihaz Batı Karadeniz'de sadece biz şu anda almış durumdayız. Batı Karadeniz'de başka bir yerde yok. Dün bir vaka yaptık. Başarılı geçti. Herhangi bir sıkıntı olmadı. İlk vakamızı da yaptık. Cihaz hastane bünyesinde alındı. Bizim aletimiz kiralama değil. Bir yerden doktor getirerek de işlem yapmayacağız. Direkt kendi bünyemize aldık. Bunun da bir maliyet avantajı olacak. Bir de cihazın kendi bünyenizde olmasının şöyle bir avantajı oluyor. Hasta geldiğinde o gün ya da bir gün sonra müdahale edebiliyorsunuz. Öbür türlü hastaları biriktirip işte bir ay sonra çağırmak bunlar zor oluyor. Maliyeti arttırıyor. Bir de çok böyle bir ileri düzeyde bir deneyim gerektirmiyor. Fakat bu işlemin bir eğitim aşaması var, sertifikasyon aşaması var. Firma sertifikalandırıyor, bir eğitimden geçiriyor bir süre. Sertifikayı alıp öyle başlayabiliyorsunuz” ifadelerine yer verdi.