'MHP kongresi için ilk kararı veren mahkemenin yetkisi yoktur'
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ HAKKI KÖYLÜ:   AK Parti Milletvekili Hakkı Köylü, hafta sonu katıldığı bir firmanın açılışında gündeme dair sorulan soruları cevapladı. Köylü, meclisin gündemini meşgul eden dokunulmazlıkların kaldırılmasını ve ülkenin gündemini meşgul eden MHP Genel Kurul'unun iptalini hukuku yönden değerlendirdi. Dokunulmazlıklarla ilgili sürece değinen AK Parti Milletvekili Hakkı Köylü 'Dokunulmazlıklarla ilgili bir karar verebilmek...
AK PARTİ MİLLETVEKİLİ HAKKI KÖYLÜ: AK Parti Milletvekili Hakkı Köylü, hafta sonu katıldığı bir firmanın açılışında gündeme dair sorulan soruları cevapladı. Köylü, meclisin gündemini meşgul eden dokunulmazlıkların kaldırılmasını ve ülkenin gündemini meşgul eden MHP Genel Kurul’unun iptalini hukuku yönden değerlendirdi. Dokunulmazlıklarla ilgili sürece değinen AK Parti Milletvekili Hakkı Köylü; “Dokunulmazlıklarla ilgili bir karar verebilmek için Cumhuriyet Savcılarından gelen tezkere, doğrudan TBMM’ye geliyor. Meclisten adalet ve anayasa komisyonundan oluşan karma komisyon dosyaları ele alıp, alt komisyonları çalıştırıyor. Alt komisyonlar hazırladıkları raporu, 32 kişiden oluşan üst komisyona verilir. Ardından görüşülür. Ya dokunulmazlık devam etsin, yargılanması, soruşturulması dönem sonuna bırakılsın ya da dönem sonuna bırakılmasına gerek yok yargılansın. Bu yol kolay gözüküyor” dedi. “CHP VE MHP TEKLİFE DESTEK VERİYOR” “Neden bu yol tercih edilmedi de anayasa değişikliğiyle toptan meclisteki tezkerelerin hepsindeki dokunulmazlık kaldırılsın?” şekilde soruların akıllara geldiğini belirten Köylü, bunun nedeni de açıklayarak; “500’ye yakın dosya olduğunu söyleniyor. Her dosyada bir, bazı dosyalarda ise birden fazla suç vardır. Her suç için dokunulmazlık değerlendirilmesi yapılıyor. Komisyonlar zaman ayırıp değerlendiriyor. 550 milletvekilli her gün benim dokunulmazlığım niye kaldırılmıyordu, ya da kaldırılırsa da kaldırılmasıyla ilgili konuşuluyordu. Mecliste dokunulmazlık üzerine konuşmaların hesabı yapıldı, meclis 2 yılını ayırırsa bu işler sonuçlandırılabiliyor. İster kaldırılsın ya da dokunulmazlık kaldırılmasın ama konuşmaların süresi 2 yılı alıyor. O zaman meclis hiç çalışamaz. Başka bir çare bulmak gerekir. Kısa bir sürede halledilmesi gerekiyordu, başka yolu yoktu. Anayasa komisyonunda görüşülüyor. CHP ve MHP teklife destek veriyor. HDP karşı çıkıyor. Fiziki karşı çıkma, sözle karşı çıkma hepsi işin içinde var” ifadelerini kullandı. “MİLLETVEKİLİNİ KORUMAK DEĞİL AMAÇ” Dokunulmazlığın, meclisin çalışmalarını sağlayabilmesi için olduğunu vurgulayan Köylü; “Başka ülkelerde de var, sadece bizde değil. İyi niyetli olur, kötü niyetli olur. Tam Anayasa yoklaması yapılacağı sırasında bakıyorsun bir vekili mahkemeden çağırmışlar. Suç hafifte olsa, önemli değil. Mahkemelere gidip, gelmelerinden dolayı meclis çalışmaları aksar. Milletvekilini korumak değil amaç. Meclisin çalışmasını sağlamak. Seçim suçu vardır. Seçimde fazla konuşmuş, hava karardıktan sonra 10 dakika daha konuşmuş, buna benzer suçlar olabilir. Terörden gelenler olabilir. Biz tüzük değişikliği yaparak mecliste dokunulmazlığı kaldırılan bir kişinin söz hakkı elbette ki olması gerekir. Ama dokunulmazlığı kaldırılmasına gerek yoktur dediğimiz kişinin bende kürsüye konuşacağım, hakkı olmaması lazım. Zaten işi uzatan kısmı o” dedi. “TAKDİR BURADAKİ SAVCI VE HAKİME DE AİT DEĞİLDİR” MHP’nin kongre sürecinin durdurulmasını değerlendiren Köylü; “Kararın demokratik olması başka, hukuki olması başka. Bir mahkeme kongre kararı verdi. Temyiz sonucunu beklemeden hemen icraata geçmeye karar verdiler. Yetkilerde başka bir mahkemede o kararın uygulanmaması için tedbir kararı aldırdı. Bir karar var, o kararı önleyecek başka bir karar var. Birbiriyle çelişen kararlar. MHP’nin kendi iç işleri bizi ilgilendirmez ama adliye mahkemesinin yetkisi yoktur. Siyasi Partiler Kanunu’nun 104’üncü Maddesinde diyor ki 101 hariç onu ayrı tuttuk, kanunun emredici hükümlerine aykırı faaliyet ve işlemlerden dolayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca inceleme başlatılır ve gerekli görürse Anayasa Mahkemesi’ne müracaat eder. Anladığımız tarzda da söylersek Anayasa Mahkemesi ihtar verir, tedbir verir, para cezası verir. Devlet yardımını kesilmesine karar verir, bunlar ayrı bir şeyler. Hükme göre karar verecek merci Anayasa Mahkemesi'dir. Şimdi ilk olarak bir mahkeme karar verdi. Dernekler Kanunu'na göre karar verdi. Siyasi Parti diyor ki, bu kanunda eğer hüküm yoksa bir konuda Dernekler Kanunu hükümleri uygulanır diyor. Fakat burada bir özel hüküm var. O zaman bu varsa sen Dernekler Kanunu'nu da uygulayamazsın. Özel hüküm olmasaydı bu konuda bahsettiğimiz gibi o zaman Dernekler Kanunları nasıl yapılıyorsa öyle yapılırdı. Bir derneğin kongresi yapılmıyorsa işte o zaman gidiyorlar müracaat ediyorlar. Yapılmadı diyorlar, yapılması gerekir diyorlar, mahkeme tamam yapılsın diye Dernekler ile ilgili bir karar veriyor. Ama siyasi partiler kanununda bununla ilgili hüküm var. Bunu mutlaka yazması gerekmez. Öyle bir çerçeve madde koymuş oraya diyor ki, kanunun emredici hükümlerine aykırı eylem, fiil ne ise yapıldığı takdirde veya yapılmadığı takdirde onun ilgi alanı Cumhuriyet Başsavcılığı ve dolayısı ile de Anayasa Mahkemesi’dir. Bu konuda kongre için ilk kararı veren mahkemenin yetkisi yoktur. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu konuyu inceleyecek gerekli olursa Anayasa Mahkemesi’ne intikal ettirecek. Takdir onundur ve oraya aittir. Buradaki savcı ve hakime de ait değildir ve esası da budur” diyerek açıklamalarda bulundu. “İHALEYİ BÜYÜK FİRMALAR ALDIĞI ZAMAN KORKMUYORUZ” Kırık Barajı ihalesine de değinen Köylü; “33 firma katıldı. Bundan sonraki süreçte de ihalenin kesinleşmesini bekleyeceğiz. İhalenin sonunda karar verilecek. Bu karara itiraz eden olur, etmeyen olur bunun da bir süresi var. Bu süre geçtikten sonra alan kişi kesinleşir. Kesinleştikten sonra kimde karar kılındı ise müteahhide yer teslim edilip vur kazmayı denilecek ve çalışmalara da başlanacak. İtiraz gelmezse bu yıl başlanır. İtiraz gelmesi çalışmaları da engelliyor. İnşallah böyle de bir şey yaşamayız. Bir an önce de çalışma başlar. Daha önceden Ağlı, Azdavay ve Pınarbaşı yolunda ve buna benzer birkaç yerde itirazlar geldi. Sonunda bir şey çıksa da çıkmasa da işi aksatıyor ve zaman geçiyor. Burada böyle bir şey yaşamamayı ümit ediyoruz. İhaleyi büyük firmalar aldığı zaman korkmuyoruz. Çalışmayı başaramayacak firmalar aldığında sıkıntı oluyor. Başlayıp yarısında bırakabiliyor. Bunları daha önceden çok yaşadık. Bu ve buna benzer nedenlerle bir üniversite hastanesini hala halledemedik. Kendi aralarında itilaf çıktı, başka sebepler çıktı. Bir sürü şeyden dolayı halada hukuki süreç devam ediyor. Onun için ihaleli işlerde bir süre vermek de mümkün değil. Ama aksilik olmazsa da Kırık Barajı'nın temeli bu sene içinde atılır. Baraj çalışmaları ile birlikte bu alanda yol çalışmasına da hız verilecek. Burada da viyadük ve karşısında tünel ondan sonra da bu alanda yol devam edip gelecek” dedi. “ŞU ANA KADAR BAŞARILI BİR ŞEKİLDE ÇALIŞMALARIMIZI YÜRÜTTÜK” Tosya ile Kastamonu arasındaki yolun mutlaka standardının yükseltilmesi gerektiğini söyleyen Köylü; “Bu şart. Artık bu yollara da önümüzdeki seneden itibaren sıra geliyor. Tosya yolu daha iyi standartta bir yol haline getirilecek. Virajları düzeltilerek, köprüler yapılarak, bazı yerlerinde de kestirmeden gidilerek bu yolda iyileştirmeye gidilecek. Bu yolda istenen düzeye getirilmesi sağlanacak. Bakan’a da söylendi. Bu yol üzerinde de çalışmalar sürüyor. İlimizin yol güzergahlarının genelinde proje kapsamında iyileştirmeye de gidilecek. Ankara'da Kastamonu için yapılacak her türlü çalışmaya arkadaşlarımla birlikte ilgili yere giderek çözmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar başarılı bir şekilde çalışmalarımızı yürüttük. Bundan sonra Kastamonu ve ilçelerimizin eksikliklerinin de giderilmesi için birlik ve beraberlik içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diyerek açıklamasını sonlandırdı.