Mekanlar Sanatları İçin Köprü Görevi Görüyor

Felsefe Grubu Öğretmeni ve Aile Danışmanı Betül Tefenli, sanat ile terapiyi buluşturan projeler geliştirerek, sanat ve terapinin bir araya geldiği etkinliklerle topluma katkı sağlıyor.

1,5 yıl önce başladıkları bu yolculukta ekiplerini genişleterek daha fazla insana ulaşmayı başaran Betül Tefenli, bu işin aslında ekip işi olduğunu vurguladı.
Eğlenmeyi sevdikleri mekânlarda sanat icra ettiklerini vurgulayan Felsefe Grubu Öğretmeni ve Aile Danışmanı Betül Tefenli; “Bu işe başlayalı 1,5 sene oldu. Memleketimizde faydalı işler yaparak vizyon ve misyonumuzu artırmak istedik. Yaptığımız işi şu şekilde yorumluyoruz. Eğlenmeyi sevdiğimiz mekânlarda sanat icra ediyoruz. Gidiyoruz, yiyip içiyoruz ve aynı zamanda elimizde çamurla stresimizi atıyoruz. Bu sürecin hem bizim hem de öğrencilerimiz için oldukça olumlu ilerlediğini düşünüyorum. Çünkü 5 kişiyle başladığımız bu yolda, bugün 50 kişilik bir ekip olduk. Üniversite içindeki topluluklar ve kurumlarla çalışabiliyoruz. Ayrıca Kağan hocamızın kliniğiyle anlaştık. Kendisi, danışanlarını da getirerek kaygı sorunlarına çözüm bulmaya çalışıyor ve aynı anda sanat ile terapiyi birleştiriyor. Ekibimizle çalışmalarımıza son hız devam ediyoruz” ifadelerine yer verdi.

‘Topluma Ses Getiren Bu Projede Sanat İle Tedaviyi Kolaylaştırıyoruz’

Alanında uzman kadroları ile bu işe giriştiklerini belirten Betül Tefenli; “Başından beri iddia ettiğim bir şey var. Bu işi ancak bir ekibin başarabileceğine inanıyorum. Bunun sebebi, herkesin uzmanlık alanının kendine özel olması. Benim uzmanlık alanım farklı, diğerlerinin uzmanlık alanı farklı. Topluma ses getiren bu projede sanat ile tedaviyi kolaylaştırıyoruz. Alanlarında uzman kadromuz Görsel sanatçımız Merve Köseoğlu ve Sanat Terapisi alanında bize yardımcı olan Psikolojik Danışman Kağan Yılmaz hocamız var. Ayrıca eşim Mikail Buğra Tefenli de organizasyon kısmında arka planda bizlere destek oluyor” dedi.

‘Türkiye'de Çok Az Kalmış Bir Kültür’

Sanat terapisi kapsamında yaptıkları etkinliklere değinen Betül Tefenli; “Sanat terapisi kapsamında gittiğimiz mekânlarda seramik ve seramik boyama, tuval boyama, bez çanta boyama ve maske boyama gibi workshoplar düzenliyoruz. Ayrıca bu etkinliklere cam boncuk atölyesi ekledik. Bu, Türkiye'de çok az kalmış bir kültür ve aynı zamanda kültürel bir miras olarak kabul ediliyor. Ateş yardımı ile camı eritilip şekillendiriliyor. Bunun yanında bu yıl taş boncuk, keçe anahtarlık, sabun ve mum workshop gibi etkinlikler de ekleyeceğiz. 2025 için planladığımız çok fazla organizasyon var. Bir yere bağlı kalmadan, birçok farklı mekânda özgürce sanat icra etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘Sanat, Kişinin Kendini İfade Etme Biçimidir’

Bu etkinliklerde hem stres atmayı hem de çözüm aradıklarını belirten Tefenli; “Adını sarkastik koyduğumuz bir platformumuz var. Burada da hem eğlenip hem de çeşitli çözümler bulmaya devam ediyoruz. Yaptığımız tüm etkinliklerde herhangi bir yaş sınırı yok, 7 de 70 e her yaş grubu etkinliklerimize katılabilir. Yalnızca cam boncuk workshopuna bir yaş sınırı koyduk. 3-4 yaş aralığındaki çocukları güvenlik sebepleriyle kabul etmiyoruz, çünkü cam boncuk ateşle eritilerek yapılan bir sanat olduğundan dolayı bu yaş grupları için tehlikeli olabilir. Ancak kil ve diğer boyama etkinliklerinde yaş sınırı yok, çünkü sanat her yaş grubuna hitap eder. Sanat, kişinin kendini ifade etme biçimidir. Zaten bizimle sanat yapan çoğu çocuğun amacı güzel bir eser ortaya koymak değil, anda kalıp hissettiklerini yansıtabilmektir. Duygularını ifade edebilen her yaş grubundan insan bu sanatı icra edebilir. Dışarıdan ve katılımcılardan çok olumlu geri dönüşler aldık. Bu sayede katılımcılar anda kalma becerilerini de geliştiriyorlar. Ayrıca tüm workshoplarımız için 1’nci Seviye den başlayarak 2025 senesinde kurslar açmayı ve bu sanatları herkese öğretmeyi amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.