MAŞALACI'DAN BİRLİK ÇAĞRISI

Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı, İl Genel Meclisi'nin gündemine taşınan İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri'nde görevli veterinerlerin köylere tedaviye gidememesi hususunda bilgi verirken, gündeme dair de açıklamalarda bulunarak, tüm sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin Kastamonu için yürütülen çalışmalarda 3 vekile destek olmaları konusunda çağrıda bulundu. İGM'nin gündemine taşınan İlçe Gıda, Tarım...

Veteriner Hekimler Odası Başkanı Hacı İbrahim Maşalacı, İl Genel Meclisi’nin gündemine taşınan İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri’nde görevli veterinerlerin köylere tedaviye gidememesi hususunda bilgi verirken, gündeme dair de açıklamalarda bulunarak, tüm sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin Kastamonu için yürütülen çalışmalarda 3 vekile destek olmaları konusunda çağrıda bulundu. İGM’nin gündemine taşınan İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri’nde görevli veterinerlerin köylere tedaviye gidememesi hususunda bilgi veren Maşalacı; “657 sayılı devlet memurları kanuna göre, serbest veteriner olmayan arkadaşlarımız dışında kamuda çalışan personellerin salgın hayvan hastalıkları dışındaki hayvan tedavi etmesi ve muayene etmesi yasal açıdan doğru değil. Bulunduğu bölgede serbest veteriner kliğini olmayan ilçelerimiz dahilinde özel izinlerle zaman zaman aciliyeti olan durumlarda kamuda çalışan veterinerlerimiz muayenesi için Maliye Bakanlığı’nın geçici görev yolluğu adı altında bir ücret ödenmesi gerekiyor. Bu durumda aciliyetli olan hususlarda kamudaki veterinerlerde gidip müdahale edebiliyor. Bizler Veteriner Hekimler Odası olarak kendi yasalarımız çerçevesinde, normal şartlarda serbest veteriner hekimler doğrultusunda olması gereken bu hususlara müsamaha göstererek, vatandaşları mağdur etmeme adına herhangi bir olumsuzluk ortaya koymuyoruz. Dolayısıyla böyle durumlarda hekimlik adına kamuda çalışan veterinerler, gereken yasal hususu gerçekleştirerek, müdahalede bulunabilirler. Devlet memurları kanuna göre, kamuda çalışan veteriner arkadaşlar, bu muayeneyi tamamlayarak esasa uygun reçete yazarak vatandaşın bunu temin etmesi hususunda da yardımcı olurlar. Bu olayın uzatılacak, büyütülecek ya da İGM’de gündeme getirilip, bunun komisyonda incelemede gerek duyulacak bir husus değil. Burada muhatap Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’dür. İl Müdürlüğü’nde bu husus paylaşılarak, çözüm bulunabilir. Sonuç olarak hem meslektaşlarım, hem de Veteriner Hekimler Odası olarak bizler, Kastamonu’da hiçbir vatandaşın mağdur olmaması adına, hayvancılığın bir adım ileriye gitmesi doğrultusunda bir çalışma ortaya koyuyoruz. Bunu da İl Müdürlüğü’müz ile koordineli olarak yapıyoruz. Dolayısıyla ikili ilişkilerle gündeme getirilerek, çözülmesi gereken hususlardır” ifadelerini kullandı. “BİZDE BİR TELEFON KADAR HERKESE YAKINIZ” İl Genel Meclisi’nde gündeme getirilen şap hastalığı mücadele hususuna da değinen Maşalacı; “Hayvan Pazarı’nın kapalı kalmasıyla ile ilgili bir konuydu. Burada yine komisyonlara sevk edildi. Çeşitli çalışmalar yapıldı ama ne yazık ki hem bu işin uygulayıcısı hem de hayvan sağlığı doğrultusunda birebir muhatap olan Veteriner Hekimler Odası’nın bilgileri hiçbir şekilde değerlendirmeye alınmadı. Bununla ilgili açıklamalar, Ziraat Odası tarafından ya da diğer İGM üyeleri tarafından basit usul denilen, kendi kafalarından geçen geçmişte uygulan yöntemleri basın yoluyla aktardılar. Bunun tekniğini ve neler yapılacağını, şap hastalığından nasıl korunacağını en iyi bilen 2 kurum var Kastamonu’da. Bunlardan biri Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, diğeri de birebir tedavi ve koruma görevi yapan Veteriner Hekimler Odası. Bu hususlarla ilgili bize sorulsaydı, hem kendileri kamuoyunda hem de meslektaşlarım dahilinde komik duruma düşmezlerdi. Burada Sayın Ziraat Odası Başkanı’mızın yaptığı açıklamada; şap hastalığında koruma yöntemi ile ilgili bir beyanat gündeme geldi. Normalde rutin olarak Gıda, Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü’müzün yaptığı şap aşılaması, bunun yanında özellikle hastalığın yayılmasını engellemek adına, Kastamonu Hayvan Pazarı’nda, hayvanların giriş ve çıkışlarında Hayvan Pazarı Veteriner Hekimi tarafından hayvanların muayene edilmesi. Hastalıklı olan hayvanların pazara alınmaması. Bunun yanında hayvan pazarının gerekli dezenfeksiyonun ortaya konulabileceği, hayvanların ve insanların pazara giriş ve çıkışlarında bu dezenfeksiyon ünitesinden geçirilerekten, hastalığın taşınmasını ve yayılmasını önlemek adına bunların ortaya konulması gerekir. Fakat yapılan açıklamada, maalesef bildiğimiz kireçle her yerin kireçlenmesi hususu gündeme getirilmiştir. Koruma doğrultusunda ifade edilen bir açıklama olmuştur. Fakat burada teknik açıdan önemli olan dezenfeksiyonun ön plana alınması, hatta vatandaşlarımızın işletmelerini en az 2 ayda bir dezenfekten ilaçlarla ilaçlamalarını, kıyafetlerini ilaçlamaları olmalıdır. Kastamonu Veteriner Hekimler Odası, Kastamonu hayvancılığı ile ilgili her açıdan Kastamonu’nun geleceğini düşünerekten gerekli kurum, kuruluş ve siyasilere teknik açıdan, hekimliğin ön gören doğrultuda ifadeleri ortaya koyar. Bizde bir telefon kadar herkese yakınız” şeklinde konuştu. “ODA OLARAK BİZİMDE YILDA 2 KEZ 4 AYDA BİR AŞILAMA YAPMAMIZI TEKLİF ETTİK” Bakanlık tarafından Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’ne hayvanların şap hastalığına karşı yılda iki kez aşılanması konusunda talimat verdiğini söyleyen Maşalacı; “Tarım İl Müdürlükleri program çerçevesinde tarama yaparak, şap aşısı yapıyor. Diğer hastalıklara karşı da belli program çerçevesinde aşılama yapıyor. Şap hastalığı tek tip bir hastalık değil. Birçok tipi var ve bu tiplerin alt tipleri var. Etlik Araştırma Enstitüsü’nün ülkede görülen şap hastalıklarının türlerini tespit edip, bu minvalde yaptıkları aşılar var. Bunları Tarım Müdürlüklerine veriliyor. Dolasıyla şap hastalığı aşı yapılınca yüzde yüz önüne geçilebilen bir hastalık değil. Çünkü ülke genelinde ciddi manada hayvan hareketi var. Özellikle de ilimizdeki simental ırkının geçmiş dönemde yapılan ıslah çalışmaları ile ülke genelinde biz pazarın oluşması nedeniyle ilimize doğudan, batıya kadar gelen müşteriler geliyor. Onlarda kendileri ve hayvanları ile virüsleri getiriyorlar. Göçmen kuşlarda şap hastalığını bir ülkeden diğerine taşıyabiliyorlar. Normalde şap aşısı yapılan hayvanda 70’inci günden sonra bağışıklığın azaldığı görülüyor ve tekrardan yapılması gerekiyor. Fakat ülkemizde 6 ayda bir olmak üzere 2 sefer yapılıyor. Şap aşısının uygulamasını yılda 4 sefer ya da en az 3 sefere çıkartılması bu şap hastalığının yayılmasını biraz daha engelleyecektir. Veteriner Hekimler Odası olarak ta Tarım İl Müdürlüğü’müze bu konuda bir teklifte bulunduk. Biz Veteriner Hekimler Odası olarak aşılamayı Tarım Hayvancılık Müdürlüğü tarafından yılda 2 kez olmak üzere 4 ayda bir yapılmasını ve geri kalan kısımda da Veteriner Hekimler Odası olarak bizimde yılda 2 kez 4 ayda bir aşılama yapmamızı teklif ettik. Bununda Kastamonu’nun şap belasından kurtulmasına bir nebze katkısı olur. Şu anda değerlendirme aşamasında” dedi. “BERABERLİĞİ SAĞLAYACAK BİR PLATFORMU OLUŞTURAMADIK” Kastamonu’da hayvancılığın gelişmesi için ve üreticilerin hayvan yetiştiriciliği konusunda bilgilendirilmesi adına ilgili STK’larla ve kurumlarla birlikte bilgilendirme toplantısı yapılması gerektiğine vurgu yapan Maşalacı; “Koordineli bir çalışma sonucu çiftçilerimizi bilinçlendirmemiz gerektiğini hep söyledik. Maalesef diğer konularda olduğu gibi Kastamonu adına birlik, beraberliği sağlayacak bir platformu oluşturamadık. Çiftçilerimizin bazıları babadan görme yöntemlerle hayvancılık yetiştirme konusunda hareket ediyorlar. Diğer taraftan da tarım kanadı da geçmişe dayalı deneme yanılma yöntemini ortaya koyarak, bir şeyleri üretmeye çalışıyorlar. Burada hem Tarım İl Müdürlüğü’nün, hem Ziraat Odası’nın, özellikle de Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği’nin hayvan ıslahı ve hayvancılığını daha ileriye nasıl götürülebileceğinin görüşüleceği çalışmalar ortaya koymalıdırlar. Biz Veteriner Hekimler Odası olarak her zaman hazırız. Biz işin koruma ve tedavi boyutunda yardımcı olabiliriz” dedi. “3 VEKİLİN ARKASINDA TÜM SİYASİ PARTİLER VE STK’LAR ORTAK AKILDA BİRLEŞSE” Sivil Toplum Kuruluşları ile siyasi iradenin bir araya gelip, Kastamonu’nun gelişimi için ortak aklı ortaya koyamadığını ifade eden Maşalacı; “Bundan dolayı siyasi iradede Ankara’da Kastamonu’ya gelecek yatırım için bir gücü sergileyemiyor. Her ne kadar AK Parti temsil noktasında 3 vekille de hareket etse, arkalarında Kastamonu adına tüm siyasi partiler, tüm sivil toplum kuruluşları ortak aklıda buluşamıyor. 3 vekilin arkasında tüm siyasi partiler ve STK’lar ortak akılda birleşse, Ankara’da Kastamonu’ya bakışın daha farklı olacağını kanısındayım. Bunu hem siyaseten hem de oda başkanı olarak ifade ediyorum. Sivil toplum kuruluşlarını ile siyasileri bir platformda bir araya getirmek için çağrıda bulunup, ortak akıl oluşturmamız lazım” diyerek bir örnek olarak Ballıdağ Hastanesi hususunda tüm Kastamonu’nun bir araya gelip, ortak hareket edilebileceğini söyledi. “YILLARDIR VERİLEN EMEKTE BOŞA GİTMİŞ OLDU” Son olarak Veteriner Hekimler Odası olarak Ankara’da düzenlenen Türk Veterinerler Hekimler Birliği’nin toplantısına katıldıklarını ifade eden Maşalacı; “Veteriner Hekimler 90’lı yılların başında hayvan ıslahı oluşturulması için ciddi manada bir çalışma içine girdiler. Gerçekten de güzel sonuçlar ortaya çıktı. Ancak son dönemde Bakanlığın bir tasarrufu oldu. Suni döllenme dışında, doğal döllenmeyi de baz alarak çiftçiye doğacak buzağı da destek verilme hususunu da ortaya koydu. Sadece Damızlık Sığır Yetiştirici Birliği üyelerini burada ayrı tuttu. Suni tohumlama ibaresini Damızlık Birliği üyeleri için ortaya koydu. Yıllardır verilen emekte boşa gitmiş oldu. Biz saf ırklar elde etmek için özellikle de suni tohumlama yöntemi ile kaliteli buzağıların ulaşması adına ve et, süt veriminin maksimum düzeye çıkması adına kaliteli spermleri kullanarak, genetiği düzgün olan saf ırkları oluşturduk. Umarım Bakanlık bu konuda geri adım atar ve hayvan ıslahını ön planda tutar, saf ırkların oluşturulmasında da destek verir. Bu uygulama tamamen hayvanları melezleştirir ve yapılan emekleri boşa çıkarır. Bunun dışında yapılan suni tohumlamalarda Damızlık Birliği tarafından veterinerlere el terminalleri dağıtılarak, bunun internet ortamında direk Bakanlığa aktarılması ve suni tohumla kaydının bu şekilde olmasını ifade edilmişti. Bu uygulama 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren başlaması gerekiyordu ama bu süre uzatıldı” dedi. “SOKAK HAYVANLARI İÇİN BELEDİYELERLE ORTAK ÇALIŞACAKLAR” Uzman Veteriner Hekimler konusunda çalışmanın Bakanlık tarafından Türk Veteriner Hekimler Birliği ile birlikte yürütülmek istendiğinin bilgisini veren Maşalacı; “Bizde görüşlerimizi ortaya koyduk. İlerleyen süreçte aynı TUS gibi veteriner hekimlerde bir uzmanlık ortaya konulacak. Bakanlık bünyesinde bir çalışma olacak. Bu çalışma ile tarım ve hayvancılığın bir adım öne çıkarılması sağlanacak. Bunun yanında da sokak hayvanlarının kısırlaştırılması konusunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın belediyelerle yürüttüğü bir çalışma var. Fakat bu uygulamada bazı sıkıntılar var. Bu konuda belediyeler bölgelerindeki Veterinerler Hekimler Odası sözleşme altında ortak çalışma yürütmeye başlayacak. İlerleyen günlerde de bunun resmileşmesini bekliyoruz” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.

Bakmadan Geçme