Maranki'den Kastamonu'ya sağlıklı yatırım

Prof. Dr. Ahmet Maranki, ilimizde Maranki Beyzade firması adı altında çekme helva, lokum gibi yöresel lezzetlerimize sağlık katarak hizmet vermeye devam edecek. Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Arslan ile bir araya gelen Prof. Dr. Ahmet Maranki, Kastamonu yöresine ait olan çekme helva, lokum, yassı kadayıf, pişmaniye gibi ürünler üzerine yapacağı...

Prof. Dr. Ahmet Maranki, ilimizde Maranki Beyzade firması adı altında çekme helva, lokum gibi yöresel lezzetlerimize sağlık katarak hizmet vermeye devam edecek. Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Arslan ile bir araya gelen Prof. Dr. Ahmet Maranki, Kastamonu yöresine ait olan çekme helva, lokum, yassı kadayıf, pişmaniye gibi ürünler üzerine yapacağı çalışmalar ve fabrika hakkında bilgi verdi. KASTAMONU’DA BİR İLKİ YAŞATACAĞIZ” Lokumları ve helvaları üreterek Dünya’ya duyuracaklarını dile getiren Maranki; “Biz bunda da bir inovasyona gittik. Kastamonu’nun çekme helvasına Türkiye’de ilk defa zencefil, zerdeçal, kakao ve üzüm çekirdeği koyarak şeker oranını düşürüp, şeker hastası bile olanların yiyebileceği kıvama getirerek bir gelişim teknolojisi uyguladık. Lokumu Denizli’de üretiyorduk. Çünkü üzüm çekirdeği tozu, üzüm, pekmez, bal orada var ve ucuz. 20’ye yakın şarap fabrikasından üzüm çekirdeklerini topladık, Pamukkale Üniversitesi ile iş birliği yaparak bunu üretime geçirdik. Türk lokumunu yaptık. Yine milliyetçilik damarlarımız ağır bastı ve biz neden bu lokumları başka yerlerde üretiyoruz dedik. Şu anda Maranki ve Beyzade işbirliği ile 2 trilyonluk yeni sermayemizle, modern makinalarımızla üretim yapacağız. Helvalarımızı ilk defa vakum sistemiyle raf ömrünü uzatıp, İstanbul pazarına ve Türkiye’nin turistik bölgelerine ulaştıracağız. Biz ürünlerimizin koşer, helal ve temiz belgeli olmasını istiyoruz. Kastamonu’da bir ilki yaşatacağız. Hem vakumlu sisteme geçip ürünlerimizin raf ömrünü uzatacağız hem de hakiki aslına döndürerek bunu Kastamonu olarak patentleyeceğiz” ifadelerini kullandı. “100 TON İLE BAŞLIYORUZ” Üzerinde durdukları en önemli konunun şu an lokum olduğunu belirten Maranki, Türkiye’de 150 ciddi kuruluşun lokum üretimi yaptığını söyledi. Bu kuruluşlara kendilerinin de dahil olduğunu ifade eden Ahmet Maranki, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’de yaklaşık 50 bin ton kayıtlı lokum ve şekerleme üretimi yapılıyor. Bunun ticari değerini ölçmek mümkün değil. Safranbolu lokumu olarak adlandırılan bu lokum maalesef bugün Adapazarı ve İzmit’e kaçmıştır. Biz rekabeti milliyetçilik adına Kastamonu’muzda yapıyoruz. Çünkü lokumun, çekme helvanın, tel kadayıfın ve pişmaniyenin de merkezi ilimizdir. 1950’lerde 500 bin nüfusa yakın olan Kastamonu’muz bugün bu rakamı yakalayabilmiş değil.  Bu nüfus İstanbul’a İzmit’e, Adapazı’na göçmüş. Bu zanaatı yapanlarda oralara göçtüğü için artık bu ürünler burada üretilmiyor. İşte biz bütün bu zorluklara rağmen organize sanayide bin metrekare yerimizde yeniden çok modern fabrikamızda hijyenik olarak TSE ve ISO belgeleri ile ürünlerimizi üreteceğiz. 14 çeşit lokumu ve diğer lokumlarında üretim planlamasını yapmak istiyoruz. İlk olarak 100 ton hedefi ile başlıyoruz.” “TÜRK LOKUMUNUN MEKTEBİNİ AÇACAĞIZ” İlk aşamada yaklaşık 50 kişiyi kurumda istihdam etmeyi planladıklarını dile getiren Maranki; “Dışarıdan ustalar getirdik. Çünkü ilimizde usta yok. Türk lokumunun nasıl yapıldığının mektebini merkezimizde açacağız. Sadece lokum değil çekme helva ve yassı kadayıfımızı da üreteceğiz. Reçelimizi de üretmeye çalışacağız. İzmit ve Sakarya düne kadar bize bağlıydı. Bugün İstanbul’da ve Adaparın‘nda bütün yufkacılar, pastacılar, kadayıfçılar derneklerinin başkanları Kastamonuludur. Çünkü 100 pastanenin 80’ni Kastamonuludur. 100 yufkacının ve lokumcunun 95’i Kastamonuludur. Buradan göçen insanlar kültürlerini yaşatmıştır. İşte bu makus talihini yıkarak Kastamonu’da Türk lokumunun hakikisini çekme helvamızı da çeşitlendirerek ve yassı kadayıf, tel kadayıfımızı bölgemize kazandırmayı düşünerek bu yatırımı yapıyoruz. Yaklaşık 2 Trilyonluk yeni yatırımla son sistem inovasyon teknolojileri ile donatılmış lokum pişirme, çekme, paketleme, ambalajlama, selefonlama, vakumlama, kazan sistemleriyle inovasyon teknolojisini Kastamonu'da uygulayacaktır. Bu doğrultuda istihdama katkı yapacak göçü tekrar geriye çevireceğiz. Bölgemizin ekonomisine katkı yapacağız. Bugün maalesef başarısız nişasta ve mısır şurubundan ve margarin gibi insan sağlığına fayda sağlamayan maddeler kullanılarak yapılan bu öğretimlerin yanında sağlıklı Helal ve Tayyip (temiz) sertifikalı ürünlerimizle Kastamonu'nun adını tarihe yazacağız. Hizmete girecek olan Maranki Beyzade firmamızın öncelikle Kastamonu'ya, sonra ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum” dedi. “BİZE ENGEL OLMASINLAR” Bu işi bildiklerini bilmenin ötesinde yaptıklarını vurgulayan Maranki, şunları kaydetti: “Birileri organize sanayide olduğu gibi bize engel olmasınlar. Bize yol açsınlar. Biz kendi paramızla bu işi yapabilecek yetenekteyiz. Sürdürülebilir politikalarla gideceğiz. Değerli eşim Elmas Maranki ile burada bu işleri yapıyoruz. İnebolulu olduğum için neden İnebolu’ya yatırım yapmadığım soruluyor. Birgün İnebolu Ticaret Odası’ndan veya yerel yöneticilerinden bize talep gelirse oralarda da bu ürünleri yapmayı düşünüyoruz.” “KASTAMONU’DA SARIMSAĞI İNİVASYONA GEÇİRDİK” Prof. Dr. Ahmet Maranki, 750 tane patentli besin destek ürünlerini olduğunu ve bu 750 ürünün 54 tanesinin Kastamonu bölgesinden toplandığını ifade ederek; “Taşköprü sarımsağının içindeki Aliccin etken maddesini alarak ekstratını yaptık. Yaklaşık 7 yıl önce sarımsağın fiyatı 3 liraydı ve satılmıyordu. Büyük bir hamle yaptık ve elek altı sarımsağını alarak fabrikalarımızda bunu ekstrat haline getirip insanlarımızın hizmetine sunduk. 2 sene içerisinde sarımsağın fiyatı 20 liraya çıktı. Biz Kastamonu’da sarımsağı inovasyona geçirdik. Bunun bir ötesi ilaç sanayi ve bu da çok büyük yatırımlar gerektiriyor. Am maalesef bugün Kastamonu’da ki yetişkin iş gücünün azlığı nedeniyle biz bu ekstratları Ankara’da ki ve Edremit’teki fabrikalarımızda yapmak zorunda kalıyoruz. Bir ordunun yetimesi için karargah lazım. Dağlardaki aluçları, kuşburunlarını, defne yapraklarını ve birçok bitkiyi alıp Ankara ve Edremit’teki fabrikalarımızda yağlarını da Isparta’daki fabrikamızda yapıyoruz” dedi. “KASTAMONU’DA Kİ YERLEŞİK DÜZENİN KURBANI OLDUK” Yalova’da ki Maranki Anadolu Bitkileri Çay Fabrikasını hem KATSO hem de idarecilerin yer göstermeleriyle Organize Sanayi Bölgesi’ne taşıma sözü verdiklerini belirten Maranki, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Fakat  2 yıl içinde TKDK’dan projelerimizi geçiremedik. 5 trilyonluk bir yatırım. Yalova’da ki fabrikamızı feshettik. Burada yapacağız diye makinalarımızı da sökmüştük. Çünkü 6 ay içerisinde yapılabilecek işlerdi. Ben 250 bin avroluk meyve kesme makinamı burada fabrika kuracağım diye söktürdüm. Maalesef hem Organize Sanayi’de ki yerimizin iptal edilmesi hem de TKDK’de ki projelerimizi iki yılda geçirmememiz sebebiyle bu projemiz askıda kaldı. Kastamonu’da ki yerleşik düzenin kurbanı olduk. Kastamonu’ya hizmet için siyasi görüşü vatan, millet, bayraktan taviz vermeyen birisiyim. Çevremle yaptığım istişarelerde Tarım, Ticaret, Turizm Bakanı olmak üzere bir partiden aday oldum. Aday olduğum gün benim elime sanayideki yerimin fesih olduğuna dair belge geldi. Büyük zararlarımız oldu fakat sayın başkanımızın ve Valimiz Şehmus Günaydın’ın her zaman yanınızdayız demesi bizi bir kez daha şevklendirdi. Birilerinin desteği ile değil de kendi finansımızla bu işeri yapmayı öğrendik.”  “SAĞLIK OTELİMİZİ BURADA YAPABİLİRSEK 500 BİN NÜFUSU 10 YIL İÇİNDE YAKALARIZ” Kastamonu’nun doğa ve sağlık turizmi ile kalkınacağını ifade eden Maranki; “Arap turistlerin bu bölgeye ilgisi yoğun fakat konaklama tesislerimizi onları ağırlayacak kapasitede değil. Araplara lüks masalar değil onların gelenek ve adetlerine göre düzen kurmak gerekebilir. Siyasiler, mahalli idare, Ticaret ve Sanayi Odamız, Özel İdare ve Sayın Valimizin yer göstermeleri halinde 250 odalı 4 veya 5 yıldızlı sağlık otelini yapmayı taahhüt ediyorum. Sağlık oteli 12 ay çalışabilir. Biz bu işi zaten yapıyoruz. Çeşitli bürokratik engellerle karşılaştık ve çay fabrikamızı buraya taşıyamadık. Yılmadık lokum fabrikamızı kurduk. En son hedefimiz olan sağlık otelimizi burada yapabilirsek Kastamonu’nun 1950’lerde olan 500 bin nüfusunun biz çok rahat 10 yıl içinde yakalar ve 15 yıllık plan içerisinde Türkiye’nin sayılı illeri arasına gireriz. İmkan verilmesi halinde durmak yok hizmete devam diyorum” açıklamasında bulundu. “ÜRÜNLERİMİZİN GERÇEK FİYATLARINA ULAŞMAYA BAŞLADIK” KATSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Arslan ise Prof. Dr. Ahmet Maranki ve eşi Elmas Maranki’yi ağırlamaktan dolayı memnuniyet duyduğunu belirterek; “Lokumun Kastamonu menşeili olmasının hocam tarafından duyurulması önemli. Sarımsak ve siyez bulgurunun gerçek fiyatlarına ulaşamamıştık. Bazı ürünlerin katma değerini artırmak bizlerin elinde.  Ürünlerimizin gerçek fiyatlarına ulaşmaya başladık. Bunlar ekonomiye de dönüyor. Hocamıza bu ürünleri tekrar ekonomiye kazandırdığından ve Kastamonu’yu seçtiğinden dolayı teşekkür ediyorum. Kastamonu lokumu ve pişmaniyesi olarak anılmak önemli. Kendilerinin gerek ilimize gerekse ülkemize sayısız katkıları var. Bu konuda kendilerine müteşekkiriz. Zaman sınırı tanımadan her türlü tanıtımlarımızda bizim yanımızda oluyor. Kastamonu tanıtımına ve ekonomisine büyük katkıları var. Hocamızın yapacağı yatırımların Kastamonu’muza hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

Bakmadan Geçme