'Laik Cumhuriyetin genleriyle oynamayın'

KONYA MİLLETVEKİLİ M. HÜSNÜ BOZKURT: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi İl ve İlçe Başkanlıklarını denetlemek ve buralardaki sorunları araştırmak üzere ülke genelinde bir çalışma başlattı. Bu kapsamda dün ilimize denetmen olarak gelen Konya Milletvekili M. Hüsnü Bozkurt ve CHP Meclis Üyesi Ferihan Karasu CHP İlçe Başkanlığı'nda İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı, İlçe Başkanları ve Kadın...

KONYA MİLLETVEKİLİ M. HÜSNÜ BOZKURT: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi İl ve İlçe Başkanlıklarını denetlemek ve buralardaki sorunları araştırmak üzere ülke genelinde bir çalışma başlattı. Bu kapsamda dün ilimize denetmen olarak gelen Konya Milletvekili M. Hüsnü Bozkurt ve CHP Meclis Üyesi Ferihan Karasu; CHP İlçe Başkanlığı’nda İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı, İlçe Başkanları ve Kadın Kolları üyeleriyle bir araya geldi. Toplantının basına açık olan kısmında konuşan CHP İl Başkanı Muzaffer Bıyıklı, CHP Genel Merkezinin milletvekillerinden bir kişiyi, parti meclisi üyelerinden bir kişiyi ve MYK Genel Başkan Yardımcısını illeri denetlemek, illerin sorunlarının ve sıkıntılarının Genel Merkeze iletilmesini sağlamak üzere görevlendirdiğini ifade ederek; “Kastamonu’da da Sayın Konya Milletvekilimiz Hüsnü Bozkurt, Sayın Parti Meclis Üyemiz Ferihan Karasu, Sayın MYK Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun görevlendirildiler. Üç değerli yetkilimiz Kastamonu açısından bir şanstır. Çünkü biz kendileri ile telefonla sürekli görüşüyoruz. Kastamonu’nun sorunlarını derinlemesine incelemeye çalışan, örgütün sıkıntılarını anlamaya çalışan üç değerli yöneticimiz bizlerle” dedi. “ÖRGÜTLERİMİZİN BİR DENETİME, İLGİYE, YENİDEN YAPILANAMAYA İHTİYACI VAR” 30 Mart 2014’ten bu tarafa 19 aylık zaman zarfında 4 tane seçim yaşandığını dile getiren Bıyıklı, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İkisi genel seçim, birisi yerel seçim, birisi de Cumhurbaşkanlığı seçimi. Örgüt bütün gücüyle, bütün ağırlığıyla bu seçimlerde çalışmak zorundaydı. Bu arada kurultayımızı, ilçe ve il kongrelerimizi ertelemek durumunda kaldık. Neredeyse 3 buçuk yıldan daha fazla çalışan yönetimlerimiz yoruldu. 4 seçimi gerçekleştirmek gerçekten zor bir iş. Ancak geçtiğimiz Kasım-Aralık aylarında ilçe kongrelerimizi, il kongremizi ve daha sonra Ocak ayı ortalarında da kurultayımızı gerçekleştirerek yönetimlerimizi yeniledik. Bu arada Genel Başkanımız ‘Örgütümüz seçimlerle kendini yenileme ve düzenleme fırsatını bulamamıştı. Şu önümüzdeki süreci örgütlerimizi yenileyerek, kendimizi yeni seçimlere hazırlayarak değerlendirme durumundayız. Bu dönemde örgütlerimizi geçen dönemden daha fazla denetleyeceğiz. Daha fazla çalışmaya yönlendirmek için denetim görevini işleteceğiz’ dedi. Gerçekten örgütlerimizin bir denetime, ilgiye, yeniden yapılanamaya ve böylece kendimizi seçime hazırlamamıza ihtiyacımız var.” “TÜRKİYE’NİN HER BİR YANINA DAĞILARAK BİR İKTİDAR YOLCULUĞUNA BAŞLIYORUZ” CHP Meclis Üyesi Ferihan Karasu toplantıda yaptığı konuşmada,  bu çalışmanın bir denetim değil iktidara yürüme yolunun bir başlangıcı olarak kabul edilmesini istedi. Bunu sebebini açıklayan Karasu; “Çünkü ülkenin ekonomik olarak çöküşü, eğitimde çöküşü, savaşlar, her gün gelen şehitler, mülteci sorunlarımız, ahlaki çöküş, her yönden ülke tamamen çökmüş ve Atatürk değerlerinden de uzaklaşmıştır. Bir başkanlık, imparatorluk sistemine doğru götürülmeye çalışılıyor. Biz milletvekillerimizle, parti yöneticilerimizle Türkiye’nin her bir yanına dağılarak bir iktidar yolculuğuna başlıyoruz” dedi.   “İSTİKLAL SAVAŞI’NIN KADIN ÖRGÜTLENMESİNİN İLK BAŞLADIĞI YER KASTAMONU’DUR” Konya Milletvekili M. Hüsnü Bozkurt ise bir görev nedeniyle burada olduklarını fakat kendisinin bunu görev olarak düşünmediğini ifade etti. 1998-1999 yılında 2 defa Kastamonu’ya geldiğini söyleyen Bozkurt; “Bu 3’üncü ziyaretim. Burada olmaktan son derece mutluyum. Bir tanışma ve parti örgütlerimizin çalışmalarını izleme, bu çalışmaların eksikliklerini Genel Merkeze bildirme, Genel Merkezin isteklerini de parti örgütümüzle paylaşmak için buradayız. Ülkemiz 14 yıllık AKP iktidarı döneminde hiç tanışmadığı bir karanlık süreçle karşı karşıya. İstiklal Madalyası ile ödüllendirilen tek ilçe olan İnebolu’dur. O İstiklal Savaşı’nın kadın örgütlenmesinin ilk başladığı yer Kastamonu’dur, bu bilinçle konuşuyorum. Cumhuriyet bir devrimdir. O devrimin özü de kadın devrimidir. Yani Mustafa Kemal’in iki büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin varlık nedeni bu ülkede kadının adını koyarak çağdaş bir toplum yaratma idealidir” değerlendirmesinde bulundu. “TOPLUM DİNDAR VE KİNDAR BİR NESİL YETİŞTİRMEYE YÖNELMİŞ BİR EĞİTİM SİSTEMİNE EDİLMEK İSTENİYOR” 1950’den beri 7-8 yıllık koalisyonlar dışında bu ülkeyi hep sağ partilerin yönettiğini ifade eden Milletvekili Bozkurt; “Ama ne Demokrat Parti’nin ne Adalet Partisi’nin ne Anavatan Partisi’nin, Doğruyol’un ne de diğerlerinin asla Cumhuriyetin kilit taşı olan Mustafa Kemal’i oradan çıkarmak, laikliği oradan almak gibi bir ham hayali ve bir karanlık emeli olmadı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa son 3 yıldır Cumhuriyetimizin temelinde olan laikliği ortadan kaldırmak amaçlı dindar ve kindar bir nesil yetiştirmeye yönelmiş bir eğitim sistemine mahkum edilmek isteniyor. İslam diniyle kindarlığın bir arada olamayacağını bilecek kadar dini bilgim var çok şükür. Asıl olan bu Cumhuriyetin kuruluş felsefesine yani bizim Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun deyişiyle kuruluş ayarlarına dönmesi gerek. Yoksa o yıkıntının altında en başta kalacak olanlar o kolanlara balyozu indirip o binayı yıkanlar olacaktır. Bu konuda Kastamonu’dan bu Cumhuriyet kentinden,  ulusal Kurtuluş Savaşı’nın madalyalı kentinden o arkadaşları uyarmak istiyorum. Laik Cumhuriyetin genleriyle oynamayın, sizin genlerinizle oynarız. Cumhuriyet sahipsiz değildir. Son CHP’li bu ülkede nefesini vermedikçe Cumhuriyeti bu adamlara asla mahkum etmeyecektir” diye konuştu. “SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU ÇOK DOĞRU BİR ŞEY SÖYLEMİŞTİR” CHP’nin varlık nedeninin, bu ülkenin çağdaş bir toplum olarak yaşayabilmesini sağlamak olduğunu vurgulayan Bozkurt, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bunun da temeli kadının sosyal yaşamda yerini almasıdır. Cumhuriyet başarılı bir projedir. Bugün her ne kadar parlamentoda temsili yetersiz de olsa iş kollarında çalışanların ciddi bir oranı, yer yer yüzde 40-50’si kadınsa bu Cumhuriyet devriminin bir sonucudur. Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan 56 ülke içinde bu durumda olan tek ülke Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bunu kuranda Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın kadının kadınlığına hakaret edecek ne bir kültürü ne de bir söylemi olabilir. Bu mümkün değildir. Herkese yakışabilir. Bazı kişilere çok da yakışabilir, yakışmıştır da. Bugün bu ülkede kadınla erkeğin fıtratında eşit olmadığını söyleyen bir Cumhurbaşkanı var. Siz Kemal Kılıçdaroğlu’nun kellesini kesseniz kadına hakaret içeren bir sözcük onun ağzından çıkmaz. Dünden beri suçluların telaşı var. Çünkü bu ülkenin kız ve erkek çocuklarına tecavüz edilen evlerin sahibi olan vakıflara sözünü geçiremeyen, ses edemeyen, o vakıfları korumaya çalışan, çocukların tecavüzüne sessiz kalan bu Adalet ve Kalkınma Partililer, Genel Başkanımızın hangi amaçla söylendiği belli olan bir lafından kadına hakaret gibi bir laf üretmişlerdir ve bu lafın geri alınmasını veya özür dilenmesini istemişlerdir. Özür dilenecek bir şey söylemeyenlerin, özür dilemesine gerek yoktur. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu çok doğru bir şey söylemiştir.”

Bakmadan Geçme