KÖY-KOOP Başkan Yardımcısı Özdemir: 'OBM'nin Orman Köylüsüne Borcu Var'
Kastamonu Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Koop. Birliği (KÖY-KOOP) Tahir Aydın Toplantı Salonu'nda Ormancılık Sektörü toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda ormancılık sektörünün sorunlarını sıralayan KÖY-KOOP Başkanı Erol Akar; “2024 Yılı üretim birim fiyatlarına verilen yüzde 20 zam oranının yetersiz olması. Yaşanan ekonomik sıkıntılar ve oluşan enflasyon sonucunda A’dan Z’ye her şeyin fiyatı fahiş oranda artmışken, verilen yüzde 20 zam çok düşük kalmıştır. Ödenemeyen İstihkak bedelleri Kooperatiflerimizi ve üreticiyi zor duruma düşürmektedir. Orman Genel Müdürlüğü nezdinde yapılan yanlış planlama sonucu nakit sıkıntısı yaşandığı ifade edilmektedir. Türkiye genelinde yaklaşık 1 milyar TL, Kastamonu bölgesinde ise 200 milyon TL ödenmesi gereken istihkak bedelleri ödenememiş, bunun sonucunda kooperatiflerimiz ve üreticilerimiz sıkıntıya düşmüştür. Kesilen faturadan kaynaklı vergilerin günü gelmiş ödenmesi gerekmektedir, veresiye alınan akaryakıt ve malzemelerin ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle bu işin en kısa sürede çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Erken üretim (Kış Primli Kesim) yapılan yerlerdeki farklı uygulamalar. Üretim sonucu çıkan sınıf mallara prim uygulanmakta, ancak kağıtlık odunlara prim verilmemektedir. Burada üretici üretimini yaparken tomruk içinde, kağıtlık odun içinde aynı performansı ve emeği harcamaktadır. Tomruğu depoya getirip kağıtlık odunu da yaz ayında getiririm diyemez. Sonuçta burada üretici adına bir haksızlık vardır” dedi.
‘Orman Köylülerinin Göç Etmesine Neden Olacaktır’
Açıklamalarına devam eden Akar; “34’üncü Madde değişikliği sonucunda yüzde 25’ler kaldırılarak yerine yüzde 10 istihkak fazlası verilmeye başlanmıştır. Yüzde 25 hakları varken kooperatiflerimiz zan altında bırakılıyordu. Bu uygulamanın kaldırılıp kaldırılmaması tartışılacak bir konudur. Ancak yerine getirilen yüzde 10 istihkak fazlası ödenmesi düşük kalmıştır. Bu uygulamanın gözden geçirilmesi ve hak kaybına uğrayan kooperatiflerimizi memnun edecek seviyede iyileştirmesi gerekmektedir. 34’üncü Madde değişikliği ile gerçek kişilere yüzde 5 sigorta desteği verilmeye başlanmıştır. Sigortalı olup da borcu olmayan gerçek kişilere vahidi fiyatla yaptıkları iş karşılığı alacakları istihkak bedelinin yüzde 5’i kadar sigorta desteği verilecektir. Öncelikle verilen yüzde 5’lik oran düşüktür ancak böyle bir uygulamanın başlaması orman köylüsünün sigorta yaptırması adına önemlidir. İlerleyen zamanlarda sigorta desteğinin artırılması gerekmektedir. Yalnız burada 316 sayılı tebliğde ‘Gerçek kişiler’ ibaresinin bulunması anlam karmaşası oluşturmaktadır. Şöyle ki; kooperatif işi almış ise ortakları ile bu işi yapmaktadır. Ancak işi tüzel kişilik almış olduğundan bir mağduriyet yaşanması söz konusudur. Bu nedenle 316 sayılı tebliğde bunun açıkça ifade edilmesi gerekmektedir. İşletme Müdürlükleri arasındaki uygulama farklılıkları. Komşu işletmelerde çalışan kooperatiflerimiz uygulamada yapılan farklılıklar nedeniyle zaman zaman sıkıntı yaşamaktadırlar. Örneğin; iki sınır köyü ve bölme yapıları aynı özellikte olan bir üretim sahasında, fiyat farklılıkları yaşanmakta veya bir işletme kabuklu üretim izni verirken diğer işletme kabuklu üretime izin vermiyor. Ortakları tarafından da bu farklı uygulamalar nedeniyle kooperatif yöneticileri eleştiri almaktadırlar. İhaleli Dikili Satış ve Yıllara Sari İhaleli Satış Uygulaması; Orman Kanunu’nun 30’uncu maddesinde ihaleli satış esas alınmış, yapılan değişiklikle 5 yılı geçmemek şartıyla yıllara sari satış yapılabileceği hükme bağlanmıştır. Eğer ki bu uygulama hayata geçecek olursa orman köylüsü mağdur olacağı gibi yerel ekonomilerde bu süreçte ciddi zarar görecektir. Bu uygulama ayrıca ormanların özelleştirilmesinin de önünü açacak, orman köylülerinin ise göç etmesine neden olacaktır” ifadelerini kullandı.
‘Kooperatiflerimiz Banka Teminatı Almakta Zorlanmaktadırlar2
Tahsisli dikili satışlarda yaşanan sıkıntılara değinerek sözlerine devam eden Akar; “Tahsisli dikili satış almak isteyen kooperatiflerimiz kendi adlarına banka teminatı almakta zorlanmaktadırlar. Nakit olarak ta ödeme gücü olmadığı için mağduriyet yaşamaktadırlar. Önceki uygulamada da kooperatiflerimizin, tüccarların taşeronu gibi çalışmaları da doğru bir uygulama değildi. Bu nedenle Tahsisli Dikililerde kooperatiflerimizin ORKÖY tarafından desteklenmesi sağalabilmelidir veya başkaca çözümler geliştirilmelidir. Orman köylüsü, orman üretimin yanı sıra alternatif gelir kaynakları ile desteklenmelidir. Örneğin, bal ormanları oluşturularak arıcılık desteklenebilir, orman içi açıklıklar mantar ve salep için değerlendirilebilir. Tarımsal ormancılık faaliyetlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Odun dışı orman ürünleri konusunda daha ciddi ve kapsamlı projeler geliştirilmelidir. Orman üretiminden uzak tutulan orman köylüsünün sorunlarının çözüme kavuşturulması konusunda ciddi adımlar atılmalıdır. Üniversitemizin Ormancılık alanında ihtisas üniversitesi olarak belirlenmiş olmasını daha iyi değerlendirmek gerekir. Ülkemizde yapılan üretimin çok önemli bir kısmını gerçekleştiren ilimizde, orman köylümüzün ve bu alanda emek veren insanların hem emeğinin karşılığını alamamaları hem de istihkak bedellerinin zamanında ödenmemesi şuanda önemli bir sorun olarak görülmektedir. Orman üretim bedelinin yıl içerisinde yaklaşık 1 milyar TL olduğu düşünüldüğünde bu miktar bedelin yerel ekonomiyi de etkileyeceği unutulmamalıdır. Bölgemizde yetişmiş, sorunlarımızı bilen, ilgisini bu güne kadar esirgemeyen ve ilimiz için önemli bir şans olarak gördüğümüz Sayın Tarım ve Orman Bakanımızın bu sorunlarımızı dikkate alacağını ve desteklerini esirgemeyeceğine inanıyoruz” diye konuştu.
‘Orman Üretimine Verilen Yüzde 20 Zam Kesinlikle Yetersiz’
KÖY-KOOP Başkanı Akar, toplumsal çalışmalar yaptıklarını vurgulayarak; “Bizim zaman zaman sektörel çalışmalarımız var. Daha doğrusu zaman zaman bu sektörleri bir araya getirerek, sorunlarımızı paylaşıyoruz. Yani bugün burada özellikle orman üretimi yapan sektörde çalışan kooperatiflerimizin bölgelerden gelen temsilcileri var. Yani ilçelerden ve diğer bölgelerden gelen temsilcilerimiz onlarla beraber bugün orman konusundaki özellikle konuları paylaşmak için buradayız. Arkadaşlarımız sorunlarını dile getirdiler. Bizler söylememiz gereken şeyleri ifade ettik. Orman üretiminden elde edilen gelirin ödenmemesi ile ilgili veya ödenememesi ile ilgili bazı sorunlar yaşıyoruz. Aralık ayında veya Kasım ayında fatura kesip de KDV’sini ödeyemeyen kooperatiflerimiz var. Şimdi aralık ayında kesilen faturaları Ocak’ın 25-26’sında vergileri çıkacak, hala bir ödeme yok. Dolayısıyla burada bir defa böyle bir sıkıntımız var. Bunu özellikle altını çizmek istiyorum ben. Orman üretimine yılbaşının geçerli olmak üzere bir yüzde 20 civarında bir zam verildi ki enflasyon oranının nerelerde olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla bu orman üretimine verilen yüzde 20 zam kesinlikle yetersiz olduğunu söylememiz lazım. Burada orman üretimi yapan arkadaşlarımız gerçekten mağdur oluyorlar. Bunun başka türlü bir izahı olamaz. Ki orman üretiminin ne kadar zor olduğunu, ne kadar meşakkatli olduğunu herkes biliyor. Hatta maden işçiliğinden sonra ikinci arkasından gelen o işçilik orman işçiliği, o denli riski olan o denli meşakkatli olan bir iş. Bunun karşılığında da zamanında parasını alamamak haliyle arkadaşlarımızı üzüyor. Bunu da burada özellikle belirtmemiz lazım. Burada mevzuattan gelen bazı değişiklikler var. Bu değişikliklerle ilgili de bazı çalışmalarda sıkıntılar yaşıyoruz” dedi.
‘Süt Fiyatları İle İlgili Problem Var’
Süt fiyatlarına da değinen Akar; “Süt fiyatları şu anda 15 TL civarında, yani bir buçuk 2 TL civarında bir artış bekliyoruz. Daha doğrusu bu henüz netleşmedi. 13 buçuk liraydı süt fiyatları. 15 TL civarında bir rakam oluşacağı söyleniyor ama bizim firmalarla görüştüğümüz, pazarlama yaptığımız firmalarla henüz fiyatta tam olarak anlaşmış değiliz. Onlarla da görüşmelerimiz devam ediyor. Bu süt fiyatları ile ilgili şöyle bir problem var. Devlet Ulusal süt Konseyi diye bir konsey kurdu bakanlık, burada oluşan bir fiyat var. Ama Gıda Komitesi diye bir komite var, enflasyonu dikkate alarak veya başka etkenleri dikkate alarak, fiyatları dengede tutmaya çalışan bir komite. Burada her nedense süt fiyatlarını kontrol altına alabiliyorlar ama maalesef bunu açıklıkla söylemem lazım, yem fiyatlarını veya diğer girdilere hiç sahip çıkamıyoruz. Yani yem fiyatları artarken süt fiyatlarının sabit fiyat şeklinde oluşturulması veya devletin bu anlamda gıda komitesi aracılığıyla bu çalışmaları yapması üreticiyi gerçekten mağdur ediyor. Yani şu anda süt fiyatı, yem fiyatıyla paralel olsa hiç sorun değil. Çünkü bizim üreticimizin üretebilir olması lazım. Yani üretimin daha doğrusu sürdürülebilir olması lazım. Şimdi baktığımızda çevremizde şunu görüyoruz, artık hayvancılıktan vazgeçen ahırını kapatan yine satan insanlar artık giderek artmaya başladı. Yani hele de Kastamonu ekonomisi için bunlar son derece önemli. Yani hayvancılığımız var. Bir de ormancılığımız var. Bizim bu birliği yaptığı iş zaten bu sektörler, bu sektörlerde hani bir çalışma yapılması gerekiyor. Bir de artık sütte desteklemede sigorta zorunluluğu getirildi. Bu da tabi ki bir ek maliyet getiriyor. Dolayısıyla bizim buradaki çalışmalarımızda bizim özellikle sürdürülebilirliğe mutlaka dikkat edilmesi lazım. Bunu devlet destekleriyle veyahut da girdilerde belirli fiyatları veya sütteki artışı girdilere paralel bir şekilde yapmak suretiyle üretimin sürdürülebilir olması bizim için son derece önemli” dedi.
‘Çözüm De Üretebiliriz, Çözümlerimiz De Var’
Erol Akar son olarak; “Hem ormanla ilgili hem de tarım ve hayvancılıkla ilgili sorunların çözülmesinde büyük bir şansımız var diye düşünüyorum. Burada sayın Tarım ve Orman Bakanı’nın kendi ilimizden, bizim insanımız olması bizi daha iyi anlayacağını tahmin ediyoruz. Bize daha fazla katkı sağlayabileceğini, en azından bu çalışmalarda bize destek olacağından hiç şüphe duymuyoruz ben. Ülkemiz için Tarım Bakanımız köklü bazı değişikliklere de gitmek istiyor. Bunun da farkındayız. Dolayısıyla bu sorunları bir şekilde hani paylaşmak, imkanımız olacağını düşünüyorum. Biz sadece sorun söylemek istemiyoruz. Biz işin içerisindeki insanlar olarak çözüm de üretebiliriz, çözümlerimiz de var. Bunlar da kamuoyuyla herkesle paylaşmaya da açığız” ifadelerini kullandı.
‘Dikili Satışlarla İlgili Problemlerimiz Var’
KÖY-KOOP Başkan Yardımcısı Sedat Özcan Özdemir ise; “Ormancılıkla ilgili sorunlarımız var. Ülke olarak büyük bir krizden geçiyoruz. Yani ekonomik bir krizden geçiyoruz. O yönüyle çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü’nün yaklaşık orman köylüsüne 200-300 milyon gibi bir borcu var. Bu borcun vadesinde ödenmesi lazım. Böyle önemli bir sorunumuz var. İkinci bir konumuz erken üretim primi dediğimiz kış primi dediğimiz primi içerisinde kağıtlık odunlara bu primi verilmeyeceğini emirlediler, genel müdürlük. Buna da itirazımız var. Biz tomruğu nasıl üretiyorsak kağıtlık odunu da aynı eforla aynı maliyetle üretiyoruz. Buna da kış priminin verilmesini talep ediyoruz. Yine geçen yıl bir kanun değişikliğiyle kooperatiflere verilen yüzde 25 hakları var. Bu haklar bir torba yasada çıkartılarak haklarını elinden aldılar. Bu da gelirlerimizin düşmesine sebep oldu. Bu yüzden verilecek yüzde 10’un arttırılmasını yine talep ediyoruz. 34’üncü madde haklarıyla ilgili orman köylüsünü sigortalı yaptıklarını söylediler ama orman köylüsü maalesef sigortalı olmuyor. Elde edilecek gelir sadece belki orman köylüsünün BAĞ-KUR’unun yarım ayını bir ayını belki ödeyecek kapasitede değil. O yüzden böyle bir sorunumuz daha var. Yine bildiğiniz gibi daha önceki yıllarda da aynı sorunlarla yaşıyoruz. Dikili satışlarla ilgili problemlerimiz var. Daha uygun şartlarda kooperatiflere satışlar verilebilir” dedi.
Akabinde diğer birlik üyeleri ve ilçe kooperatif başkanları sorunları ile taleplerini dile getirdiler.