Kore'den Kastamonu'ya Siyah Sarımsak Yolculuğu

Taşköprü Sarımsağı ile Siyah Sarımsak ürettiğini belirten Halit Cebeci; “Ben Kastamonu’da doğdum büyüdüm. Makine mühendisiyim. Meslek hayatım hep ilaç ve gıda sektöründe geçti. Bir yurtdışı seyahatimde siyah sarımsağı gördüm ve tadını dokusunu çok beğendim. Bir de ne kadar sağlıklı bir ürün olduğunu öğrenince çok şaşırdım ve üretim yöntemlerini araştırmaya başladım. Bildiğiniz gibi bizim Taşköprü sarımsağımız da çok özel bir tarımsal ürün. Taşköprü sarımsağından siyah sarımsak üretmek fikri oluştu. Bilmeyen okuyucularınız için öncelikle söyleyelim. Siyah sarımsak bir sarımsak türü değildir yani topraktan siyah sarımsak çıkmaz. Siyah sarımsak normal sarımsağın fermente edilmiş halidir. İlk denemelerim evimin balkonunda başladı. Küçük bir prototip makine yaptım. Birçok deneme sonunda ürünü üretmeyi başardım” dedi.

‘Kastamonu’da Taşköprülülerden Tepki de Aldık’ 

Siyah sarımsağa vatandaşlar tarafından ilgi kadar tepki aldıklarını söyleyen Halit Cebeci; “Sonra ambalaj biçimini çalıştık.  Potansiyel müşterileri araştırmaya başladık. Bu çalışmaları 2014 yılında yapmaya başladık. Bu ürünü web sayfası açarak tanıtmaya başladık. Bu sayede bir ilgi oldu.  Tabii bu ilgilerin yanı sıra Kastamonu’da Taşköprülülerden tepki de aldık. İnsanlar bilmediği bir şey i öncesinde reddetmeleri normal. Ama sonra onlara anlatınca aslında bunun Taşköprü Sarımsağına kıymet verecek artı değer katacak bir şey olduğunu görünce onlarda olumlu bakmaya başladılar. Ambalaj biçimini geliştirdikten sonra üretimi nasıl geliştireceğimizi düşünmeye başladık. Küçük bir tesis kurarsak belki bu üretimi yapmamız ürünü tanıtmamız anlatmamız kolay olur diye Kastamonu’da bir yer araştırdık. Kastamonu’da iş merkezinde küçük bir üretim tesisi yaptık. Aslında ürünü geliştirme aşamasında bize destek olan kurumlar oldu.  Kastamonu KOSGEB çok destekledi. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde de besin içerik analizlerini yaptırdık. Siyah sarımsağın artısı çok fazla sarımsağın içinde ne varsa hepsi olduğu gibi duruyor ama tadı değişiyor tadı bir nevi kuru erik tadında oluyor. Tatlı bir şekle dönüyor. Şeker hissi veriyor ve daha kolay tüketiliyor. Sağlık açısından son derece faydalı. Biz gıda firması olarak tüketiminde sakınca olmadığını savunuyoruz. Siyah sarımsağın en büyük iddialarından biri içeriğinin de S-Alil-L-Sistein adlı bir besin var. Bu normal sarımsağın içinde de yer alıyor ama stabil değil yani sarımsağı kestiğiniz de bu madde uçucu bir madde oluyor. Beyaz sarımsak normale dönüştüğünde bu sistem stabil hale geliyor ve siyah sarımsağın içinde yoğun miktarda var. S-Alil-L-Sistein ham maddesini ilaç sektörü aslında kanser önleyici Alzheimer önleyici etkisi sebebiyle ham madde olarak kullanıyor. Zihinsel performansı geliştirici etkisi vardır. İnsan ömrü uzadı artık vücudun bazı organları bunu desteklemiyor etrafımızda Alzheimer hastalığını görür olduk S-Alil-L-Sistein’in Alzheimer önleyici bir etkisi var ”ifadelerini kullandı. 

‘Bu Bir Süper Gıda Çünkü İçinde Hiçbir Katkı Maddesi Yok’ 

Siyah Sarımsağın içerik olarak zenginliğinden söz eden Halit Cebeci; “Bu bir süper gıda çünkü içinde hiçbir katkı maddesi yok sarımsağın içinde ne varsa aynısı var ve daha stabil şekilde var. Vücudumuzun daha kolay emebileceği bir formdadır. Normal sarımsağa kısayla yumuşak bir yapıya sahiptir. Beyaz sarımsağı mide hassasiyeti olan insanlar kullanamazken siyah sarımsağı kullanabiliyorlar. Siyah sarımsak hikâyemiz böyle başladı siyah sarımsağı ürettiğimizde ilk siyah sarımsağın potansiyel alıcısı sağlığına daha dikkat eden kendine önem veren insanların tercihidir. Siyah sarımsak normal sarımsağa göre kat kat daha pahalı ama normal sarımsak gibi tüketilmiyor. Bunu satın alırken ve fiyatına bakarken pazardan sarımsak alıyorum gibi düşünmeyin gıda takviyesi gibi düşünün. Siyah. Sarımsak eczanede satılabilecek ürün formatındadır. Zaten bunu tüketmeye başlayan insanlar vücuduna etkisini gördüğünde artık sürekli müşterimiz haline geliyor. Yani birçok kişi mesela tansiyon ilacı kullanmıyor artık onun yerine siyah sarımsağı kullanıyor yapay ilaç yerine doğalı tercih ediyorlar. Vücudunda bunun enerjisini hisseden insanlar sporcular kullanıyor diyet yapanlar kullanıyor. Biz ürünü üretip pazarda kendimizi nasıl konumlandırırız diye baktığımızda potansiyel alıcılar aslında sağlık konusunda bilinçli insanlar oluyor. Sağlığı için para harcayan insanlar oluyor. Biz şu an Türkiye’deki üç büyük zincir marketlerde ürünlerimizi satıyoruz Migros, Carrefoursa ve Metro Market. Metroya kendi markaları altında üretiyoruz. Kendi online alışverişi sitemiz var.( www.edovital.com ) Oradan bütün Türkiye’ye gönderiyoruz. Yurt içinde fuarlara falan katılıyoruz oralarda çok potansiyel alıcılar oluyor yurt dışından falan. Çok büyük çapta demesek de yurt dışına gönderiyoruz. Bu ürünleri İstanbul havalimanında dutyfree raflarına kadar tanıtmış olduk. Kastamonu da küçük bir işletmeyiz ama vizyonumuz çok büyük yani ben diğer işlerim sebebiyle sık sık yurt dışına çıkıyorum ve bu ürünler görüp ambalaj biçimlerine insanların bu ürünlerine tepkisini görüp ona göre ürünler geliştiriyoruz. Mesela sirke yaptık sirkeyi yaparken dünyada en ünlü sirke nerededir diye araştırmalar yaptık İtalya'da Modena şehrinde balzamik sirke yapılır mesela oradaki ürünleri örnek alarak Kastamonu’da zeytinyağlı farklı biçimde sirkeler geliştirdik. Nar ekşili siyah sarımsak ürünümüzü fuarlarda İranlılar önerdi onlar benzer ürünleri nar ekşisiyle tükettikleri. Bize ilham oldular ve ürettik güzel bir ürün ortaya çıkardık” dedi. 

‘Taşköprü Sarımsağını Dünya Pazarlarına Taşımamız Gerekiyor’ 

Taşköprü sarımsağını dünya pazarında tanıtmanın önemli olduğunu vurgulayan Halit Cebeci; “Yakın zamanda gittiğimiz İstanbul Fuar merkezinde nar ekşisini tadan insanlar çok fazla beğendiler. Ürünlerimiz fuarda çok ilgi gördü. Bu ürünler çocuklar içinde uygundur çocuklar her zaman tatlı bir tat arar ve bizde onlara göre ürünlerde ürettik. Biz her yıl daha çok üreterek daha çok insana ulaşmaya çalışarak ürünleri çeşitlendirerek mesela siyah sarımsaklı sabun yaptırdık tek bir ürünle kalmadık bioxcin siyah sarımsak tozu veriyoruz siyah sarımsaklı şampuan üretiyorlar. Coğrafi işaretli Taşköprü sarımsağı çok kıymetli bir üründür. Sadece Taşköprü sarımsağını satarak bir yere varamayız bu ürünü bir yere taşıyamayız. Geliştirmemiz lazım atalarımız sarımsağın yetiştiğini keşfetmiş. Bizim bu sarımsağa değer katacak ürünleri yapmamız gerekiyor. Dünya pazarlarına taşımamız gerekiyor. Kapıkule'den çıktıktan sonra Taşköprü sarımsağını hiç kimse bilmiyor. Ünlü Taşköprü sarımsağımız diyoruz ama hiç kimse bilmiyor. Yurt dışına sorun Taşköprü sarımsağını bilmezler. Ancak İspanyol sarımsağını herkes bilir. Bizim coğrafyamız dört mevsim yaşayabildiğimiz bir coğrafya çok verimli topraklarımız var. Bu topraklarda bizim tarım ürünlerini yetiştirmemiz için hiçbir sebebimiz yok. Yurt dışından buğday gibi ürünler getirmemiz tamamen bizim yeteneksizliğimizden. Biz üretim yapabiliriz ve üretmeliyiz de. Ben emekli olduktan sonra bu işi tesadüfen karşıma çıktığı için yapmaya başladım ve herkesle de paylaşıyorum mutlaka bir şeyler yapmamız gerektiğini söylüyorum özellikle tarım alanında ve herkes büyük şeyler yapmak zorunda değil minik minik bir şeyler yapabilir. Biz bunu yapmasaydık bu siyah sarımsak belki de Kore’den ithal edilecekti. Şimdi ise biz onlara gönderiyoruz. O yüzden devletin bu türde çalışmalara verdiği destekleri ben çok kıymetli buluyorum. Devlet gerçekten destekliyor. Birtakım yatırımlardan kolaylıklar sağlıyor ama biz bunu düzgün şekilde alıp değerlendiremiyoruz. İtalya da üzüm yetiştiren adam çekirdeğinden kabuğundan bir şeyler yapıyor katma değeri yüksek ürünler üretmediğimiz sürece bir kamyon dolusu domates verip bir tane iPhone alırız. Bugün siyah sarımsakta bu düşüncenin ürünü değeri yüksek şeyler yapmamız gerekiyor. Buna benzer yapılabilecek çok şey var aklımızı kullanmamız gerek. Zorlandığımız konular var Kastamonu’da bir sanayi alanı yok devletin bu ürünleri yetiştirmemiz için bize alanlar açması çok faydalı olabilir” şeklinde konuştu.