• Haberler
  • Genel
  • 'Kişi zamanla kontrolü kaybettiğinin farkına varamaz'

'Kişi zamanla kontrolü kaybettiğinin farkına varamaz'

PSİKİYATRİ UZMANI ÜNSAL AYDINOĞLU: Kastamonu Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi'nde görev yapan Psikiyatrist Ünsal Aydınoğlu alkol ve madde bağımlılığı hakkında açıklamalarda bulundu. Aydınoğlu, bağımlılığın bir maddenin kişinin hayatını olumsuz etkilemesine rağmen kullanımına devam edilmesi olduğunu belirtti. Mutlaka tedavi edilmesi gereken bir beyin hastalığı olarak kabul edilen bağımlılığın Dünya'da olduğu gibi...

PSİKİYATRİ UZMANI ÜNSAL AYDINOĞLU: Kastamonu Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Dr. Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi’nde görev yapan Psikiyatrist Ünsal Aydınoğlu alkol ve madde bağımlılığı hakkında açıklamalarda bulundu. Aydınoğlu, bağımlılığın bir maddenin kişinin hayatını olumsuz etkilemesine rağmen kullanımına devam edilmesi olduğunu belirtti. Mutlaka tedavi edilmesi gereken bir beyin hastalığı olarak kabul edilen bağımlılığın Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de giderek büyüyen bir sorun olduğunu vurgulayan Aydınoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bir kereden bir şey olmaz diyerek merakla girilen bu yolda kişi zamanla kontrolü kaybettiğinin farkına varamaz ve bir kısır döngünün içine girer. Her kullanışını son olarak planlasa da artık her seferinde planladığından da fazla almaya başlar. Bırakmak ya da daha kontrollü kullanmak için çok çaba harcasa da başaramaz ve bu maddeleri bulmak, kullanmak ve sonrasında etkilerinden arınmak için çok fazla zaman harcar. Sorumluluklar ve günlük işler aksatır, eğitim çağındaki gençlerin okul devamlılıkları azalır, başarıları düşer, ailesi ve arkadaşları ile ilişkileri bozulur. Erişkinler ise iş ortamında ve aile hayatında üstüne düşen görevleri yerine getiremez, bunlardan kaynaklanan problemler onları daha çok madde kullanmaya iter.” Hangi maddeler bağımlılık yapıyor? Zevk veren bir durum karşısında beynin ödül merkezinden salgılanan dopamin, madde kullanımında da salgılanarak kişinin haz almasını sağladığına dikkat çeken Psikiyatrist Ünsal Aydınoğlu; “Bağımlılığın gelişmesinde beynin birçok bölgesinin sorumlu olduğu bilinmekle beraber bağımlılığın her aşamasında beynin farklı bölgelerinde değişiklikler meydana gelmektedir. Zamanla beynin yeni bilgiyi öğrenme, kaydetme ve hatırlama yeteneği zayıflar kişinin muhakeme kapasitesi düşer. Peki hangi maddeler bağımlılık yapıyor? Ödül merkezini aktive eden her maddenin bağımlılık yapma potansiyeli olduğunu söyleyebiliriz. En çok bilinen ve ulaşılabilen maddeler arasında: tütün, alkol, ekstazi, esrar, eroin, kokain, uçucu maddeler yani bali, benzin, boya sökücüler, eter, halotan vb, LSD, GSB, ketamin, anaboliksteroidler ve metamfetaminler sayılabilir” dedi. “PSİKOTERAPİLER VEYA İLAÇ TEDAVİLERİ KOLAY ULAŞILABİLİR OLMALIDIR” Madde kullanımının neden olduğu diğer psikiyatrik hastalıklar hakkında da bilgi veren Aydınoğl şunları ifade etti: “Araştırmalara göre; esrar, kokain, metamfetamin ve ekstazi gibi maddelerin şizofreni benzeri tablolara neden olabildiği biliniyor. Ayrıca madde ile genç yaşlarda tanışan bireylerde ilerleyen yaşlarda depresyon gelişme riski kullanmayanlara nazaran belirgin düzeyde artmaktadır. Ek olarak depresyon ve madde kullanımının beraber olduğu durumlarda intihar olasılığı da artmaktadır. Toplumda yüzde 20-30 oranlarında gözlenen kaygı bozukluğu hastalığının madde kullananlarda yüzde 50’lere çıktığı biliniyor.  Son olarak, bireylerin hayat kaliteleriyle ilgili önemli bir fiziksel ihtiyaç olan uykunun da madde kullananlarda bozulduğu ve aşırı uykululuk, uykusuzluk vb. uyku bozukluklarına neden olduğu da bilinmektedir. Tedavi Tüm madde bağımlılarında kullanılacak tek bir yöntem söz konusu olmayıp her bir bireye ve maddeye özgü tedavi planlanmalıdır. Uygulanacak psikoterapiler veya ilaç tedavileri ne olursa olsun kolay ulaşılabilir olmalıdır. Tedavide en önemli basamak bireyin içinde bulunduğu biyolojik, psikolojik ve sosyal sorunların farkına varıp bunları çözmeye kendisinin niyetlenmiş olmasıdır. Ancak bağımlı olup kendi isteği ile tedaviye başvuran hasta sayısı yok denecek kadar azdır. Aile baskısı veya işten atılma riski gibi nedenlerle zorunlu başvuran sayısı çok daha fazladır. Çoğu zaman tek bir nedenden kaynaklanmayan bu problemin çözümü bu süreçte katkısı olabilecek etkenlerin etraflıca ele alınmasıyla mümkün olacaktır. Tedavide önemli bir diğer nokta da tedaviye yeterli süre devam edilmesidir ki yapılan araştırmalar maddenin bırakılmasından sonra 3 ayın çok önemli olduğunu göstermektedir.” Hastaneye yatarak tedavi edilmesi gerekilen durumlardan da bahseden Aydınoğlu sözlerini şu şekilde sonlandırdı:Hastanın ayaktan tedaviye uyumu iyi değil ve birçok defa tekrarlamalar oldu ise hastanı hayatını tehdit eden başka tıbbi sorunlar var ise kendisine ve çevresine zarar verme riski var ise eşlik eden ve tedavi gerektiren başka ruhsal hastalıklar var ise ve aynı anda birden çok madde kullanımı mevcut ise hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi önerilir.”

Bakmadan Geçme