Kış yaklaşırken en büyük destekçimiz bitkisel ürünler
Kış yaklaşırken tıbbi tedavilerin yanında alternatif olan bitkisel ürünler hakkında ürün satıcısı Mustafa Gür'den bilgiler aldık. Gür, insanların kışın kendilerine daha çok dikkat etmeleri gerektiğini dile getirerek 'Kışın özellikle vitamin ağırlıklı beslenmemiz, giyim kuşamımıza dikkat etmemiz lazım. Terlememeliyiz. Terleyince üzerimizi değiştirmeliyiz çünkü terleme olayında rahatsızlık tekrar nükseder ' dedi. 'PROPOLİS DOĞAL ANTİBİYOTİKTİR' Kışın en çok...
Kış yaklaşırken tıbbi tedavilerin yanında alternatif olan bitkisel ürünler hakkında ürün satıcısı Mustafa Gür’den bilgiler aldık. Gür, insanların kışın kendilerine daha çok dikkat etmeleri gerektiğini dile getirerek; “Kışın özellikle vitamin ağırlıklı beslenmemiz, giyim kuşamımıza dikkat etmemiz lazım. Terlememeliyiz. Terleyince üzerimizi değiştirmeliyiz çünkü terleme olayında rahatsızlık tekrar nükseder “ dedi. “PROPOLİS DOĞAL ANTİBİYOTİKTİR” Kışın en çok tüketmemiz gereken ürünler hakkında da bilgiler veren Gür bu ürünlerin nasıl kullanılması gerektiğini de anlattı. “Kışın en fazla tüketilmesi gereken ürünlerden bir tanesi ıhlamur, okaliptüs, hatmi çiçeği bunlar kaynatılmadan sıcak suda demlenilerek tüketilmelidir. Bir seferlik yapılmalıdır. Bu bitkiler nezle grip gibi rahatsızlıklarda idealdir, vücudun direncini arttırır. Şeker katılmadan bir bardak kaynar suya hepsinden birer tutam atılır. 10 dakika beklenir süzülür ve içilir. Öğretmen, imam gibi sesini kullanan meslek gruplarındaki arkadaşlarımıza adaçayı ve kekikle gargara tavsiye ediyoruz. Beraber demlenen adaçayı ve kekiği gargara yaparlarsa seslerine, ses kısıklıklarına iyi gelir. Kışın vazgeçilmezlerinden propolis de soğuk algınlığına karşı faydalıdır, bal ürünlerine alerjisi olmayanların tüketmesini tavsiye ederim. Propolis doğal antibiyotiktir. Nezle, sinüzit, grip gibi mikrobik rahatsızlıklarda, bala polen ve arı sütü karıştırıp tüketebilirler bunun da yine çok faydası olur.” “SİGARA İÇENLERE KEÇİBOYNUZU PEKMEZİ” Çocuk hastalıklarında da çeşitli yağların faydalı olabileceğini söyleyen Gür, bu ürünlerin nasıl kullanılabileceğini de şu şekilde anlattı: “Çocuk hastalıklarında da biz daha çok nane yağı, kekik yağı, papatya yağı gibi yağları buhar şeklinde veriyoruz. Böylece çocuk uyurken tedavi etmiş oluyor. Özellikle nezle, grip gibi üst solunum yolu hastalıklarında nane yağı, papatya yağı, okaliptüs yağı, kekik ve benzeri yağlar kaynamış suyun içine 3-5 damla katılıp yattığı odaya konulunca nefes açıyor, sinüzit söktürüyor. Bunun çok faydası oluyor. Çocuk rahatlıyor. Öksürük için hazırlanmış çay ve macunların yanı sıra zencefil, havlıcan otu, çörek otu, ısırgan otu da kullanılabilir. Bunun tarifi de şudur; bir yemek kaşığı süzme bala bir çay kaşığı zencefil, çörek otu veya ısırgan konur ve yutulur. Bunlar beraberde konulabilir sabah akşam yapmak yeterli. Sigara içenler için keçiboynuzu pekmezini tavsiye ediyoruz. Isırgan tohumu tozu, çörek otu tozu karıştırılıp bir yemek kaşığı bala, bir çay kaşığı bu karışımdan konulabilir. Bunların boğaz problemlerine çok faydası olur.” “ELMA SİRKESİ SAÇA PARLAKLIK VERİYOR” Saç bakımına yönelik olarak da bitkisel ürünlerden faydalanılabileceğini ifade eden Gür, bayanların özellikle saç bakım ürünlerini kullanarak geleceklerine yatırım yapmış olacaklarını kaydetti. Gür konuşmasını şöyle sürdürdü: “Saç bakımı için olan ürünlerde de bir anda değil de uzun vadede faydalarını görürler. Saç bakımı olarak da natürel sabunlar, şampuanlar, saç bakım yağları ideal ürünlerdir. Yine gerçek elma sirkesi durulama suyuna katıldığında saça parlaklık veriyor. Bu uygulanabilir, bunun hiçbir mahsuru yok. Saç bakım yağları kullanılabilir. Bitkisel şampuanlar paraben ve alkol gibi kimyasal ürünler içermezler.” “BU ÜRÜNLER ZATEN DENENMİŞ ÜRÜNLER” Bitkisel ürünleri az ama uzun süreli tüketmek gerektiğini vurgulayan Gür konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ürünler bir bıçak değil bir anda hastalığı kessin. İnsanlık tarihinden beri var olan mesela ıhlamuru denemenin bir esprisi yok, ıhlamur denenmiş zaten. Biz burada bu ürünleri denendiği için satıyoruz. Dünyanın çare aradığı hastalıklarda kullanılıyor bazı ürünler. Demek ki ispatlanmış. Daha vatandaş diyor ki ben deneyeyim. Bu ürünleri çok kullanmak önemli değil, insanlar kısa zamanda mucize bekliyorlar, garanti istiyorlar, hayatın garantisi yok ki biz kesin çare olacaktır diyelim. Bu yanlış bir düşünce. Bitki ile tedavide deneme olmaz, garanti olmaz, inanarak şifayı Allah’tan bekleyerek kullanılır. Tabi ki önce doktorların tavsiyesi dikkate alınır, bitkisel ürünlerde alternatif olarak kullanılır. Her ürün herkeste de farklı etki yapar, kiminde kısa sürede faydası görülür, kiminde uzun sürede. Bu insan metabolizmasına göre değişir. Zaten insan kendinde bunun etkilerini, faydalarını görür, hisseder, kendisi anlar.”