Kestane balının geleceği tehlike altında

Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, gal arısı sebebiyle kestane ormanlarının her geçen gün azaldığını ve üretimin de düştüğünü belirterek, 'Önümüzdeki senelerde belki de sadece numunelik ürünler elde edebileceğiz' dedi.

Kastamonu'da çoğunlukla sahil ilçelerinde üretilen coğrafi işaretli kestane balında rekolte, gal arısı zararlısı ve iklim şartları nedeniyle düşüş göstererek 100-150 ton civarında olacağı tahmin ediliyor.

Kestane balı, Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği’nin 5 sene önce coğrafi işaret tescil belgesi almak için yaptığı başvuru sonucunda TÜRKPATENT tarafından geçen yıl ağustos ayında tescillendi. Kastamonu'daki 900 arıcının 60 bin kovanda hasadına başladığı coğrafi işaretli kestane balında, geçen sene 250 ton civarında olan rekoltenin bu yıl 100-150 ton civarında olması bekleniyor.

İklim koşulları ve halk arasında “katil arı” olarak bilinen gal arısının rekolteyi düşürdüğünü belirten arıcılar, önlem alınmazsa ülke genelinde kestane balında arz sorunu yaşayabileceğini aktardı.

“HER GEÇEN GÜN BİRAZ DAHA KESTANE BALI AVUÇLARIMIZDAN GİDİYOR”

Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, gal arısı sebebiyle kestane ormanlarının her geçen gün azaldığını ve üretimin de düştüğünü belirterek; “Senelik üretimimiz eskiden 400 ila 600 ton arasındayken, geçen sene bu rakam 250 tonlara, bu sene ise tahminimizce 100-150 tonlara düşecek. Her geçen gün biraz daha kestane balı avuçlarımızdan gidiyor” diye konuştu.

“KESTANE BALI ÜRETİMİ YAPAN ARICILARI ÇOK BÜYÜK BİR SIKINTI BEKLEMEKTE”

Rekoltenin düşmesinde birkaç etkenin neden olduğunu belirten Başar; “Özellikle küresel iklim değişikliği ile beraber yağışların düzensiz ve hava durumunun değişken olması… Bunun yanı sıra 1-2 senedir başımıza bela olan kestane ormanlarımızdaki gal arısı zararlısıyla beraber kestane ağaçlarımız her geçen sene azalmakta ve aynı zamanda üretimimiz de düşmekte. Bu Kastamonu özelinde bir sorun değil, gal arısı ülkemiz için problem. Kestane ağaçlarında büyük bir tahribata yol açıyor, kestane ağaçları çiçeklenmiyor ve arılarımız bunlardan yararlanamıyor. Bu Çanakkale’den başlayıp Yalova, bursa düzce, Bartın, Kastamonu, Sinop derken tüm ülkeye yayılmış vaziyette. Kestane balı üretimi yapan arıcılar için çok büyük bir sıkıntı önümüzdeki yıllarda bizi beklemekte” dedi.

“BAZI YÖRELERİMİZDE HİÇ BAL YOK”

Gal arısıyla ilgili mücadele yapıldığını ama yapılan mücadelenin yetersiz kaldığının altını çizen Başar; “Uğraştığımız zararlı gerçekten de çok büyük bir boyutta. Korana Virüs örneğini verebiliriz, nasıl dünyayı sardı, gal arısı da bu şekilde. Çok hızlı şekilde yayılıyor. Çalışmalar yapılıyor ama bu zararlının önüne geçebilmiş değiliz. Belki önümüzdeki yıllarda ‘Kestane balı tarih oluyor’ da diyebileceğiz. Çünkü son 3-4 yıllık döngüye bakıldığı zaman 400-600 ton olan üretim şu anda yüzde 20’ler seviyesine kadar düştü. 100 ila 150 ton arasında üretim bekliyoruz. Arıcılarımız artık ürettiği ürünler maliyetini karşılayamaz duruma geldi, eskiden koloni başına 10 ila 15 kilogram olan üretim şu anda 2-3 kilo bandında. Bazı yörelerimizde hiç yok. Arıcılarımız hiç ürün alamadı, onlar için çok zorlu bir süreç bekliyor. Bununla ilgili biz gerekli girişimlerde bulunduk ve kurumlarımız da sağ olsun ellerinden geleni yapıyorlar ama şu andaki çalışmalar yetersiz kalıyor. Biz artık bu seneden vazgeçtik hem Kastamonu’da ki arıcılığın hem de Karadeniz’deki tüm kestane balı üretimi yapılan her yer için geniş çaplı bir mücadele başlatılması gerekiyor. Önümüzdeki senelerde belki de sadece numunelik ürünler elde edebileceğiz. Şu anda arıcılarımız yeterli üretim yapamadığı için de bu durum sektörü bırakan insanlara yol açıyor. Bölgemiz için özellikle arıcılık için çekilen kredilerin ertelenmesi talebinde bulunduk. Şu anda arıcılarımız maliyetlerini karşılamadıkları gibi bankalara borçları da var ve önümüzde geçirecekleri bir kış da bekliyor onları” diye konuştu.

“ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BAL OLMADIĞI GİBİ KESTANE AĞAÇLARI DA OLMAYACAK”

Kestane ağaçlarından sadece bal alınmadığını altını çizen Başar; “Haziran ve temmuzda kestane balı aldığımız gibi, özellikle Batı Karadeniz’deki yerel halk kestane ormanlarında kestane toplayarak ailelerinin geçimlerinde katkıda bulunuyorlar. Bir hane yeri geliyor 40-50 bin lira civarında kestane toplayıp bu kestaneleri satarak kışlık ihtiyacını da karşılıyor. Bal olmadığı gibi özellikle önümüzdeki yıllarda bu insanların toplayabileceği bir kestane de olmayacak. Ağaçlarımız kuruyor ve yok oluyor. Buna önlem alınması için yetkililerden yardım bekliyoruz. Zaten uğraştığımız küresel iklim problemi var. Her sene bir ilimizde sel oluyor. Biz artık buna göre alışmalıyız ve hem üretimimizi hem yaşantımızı buna göre planlamalıyız. Yeni iklime göre gerekirse kestane ağaçlarımızı rehabilite etmemiz lazım, gerekirse gal ile farklı çözüm yolları aramalı ve denenmesi lazım. Yoksa Batı Karadeniz’de kestane balı üreten herkes zamanla bu üretim metodundan vazgeçecek çünkü artık üretilen ürün maliyetini karşılamamakta ve ilerleyen süreçlerde daha sıkıntılı bir süreç bizleri beklemekte” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZ GENELİNDE ÜRETİLECEK KESTANE BALI 500-600 TON ANCA OLUR”

Karadeniz’deki birçok ilde 500 ton civarında bal üretildiğini anımsatan Başar, şu anda bu rakamlara ulaşmanın imkansız olduğunu vurgulayarak; “Şu anda ülkemiz genelinde üretilecek kestane balı 500-600 ton anca olur. Gerçekten çok büyük bir düşüş var. Kestane balı üretiminin belki bu sene yüzde 20’si üretilecek, seneye belki yüzde 10’lara belki ’hiç’ diyeceğiz, bulamayacağız. Artan maliyet ve üretimin az olması bizi de etkiledi. Geçen sene kestane balının kilosunu 400 ila 500 lira arasında satarken bu sene piyasada 800 ila 1000 lira civarında olacak. Üretim miktarı düştüğü için aslında bu miktar da arıcıyı kurtarmıyor. Dışarıdan belki insanlara fiyat fazla gelebilir ama bir koloniden 2 kilo bal ancak alabildiğinizi düşündüğünüz zaman, bunu taşıması, nakliyesi, beslemesi, ilaç giderleriyle emin olun arıcılar maliyetlerini bile karşılayamayacak seviyede. Bu konuda arıcılarımıza farklı destekler de bekliyoruz. Gezginci arıcılığa teşvik etmek amacıyla, diğer tarımsal faaliyetlerde olduğu gibi mazot desteği verilebilir. Ülkemizde iklim kriziyle beraber ürün üretmek zor oldu ve insanların gezginci arıcılık yaparak daha fazla üretim yapması lazım” dedi.

“DEVLETİMİZİN KESTANE BALI ÜRETİMİ İÇİN DAHA FAZLA DESTEK VERECEĞİNE EMİNİZ”

Son olarak kestane balı hasadının başladığını ve rekolte düşük olsa da arıcılara gelecek yıl için daha güzel bir sezon dileğinde bulunan Başar; “Devletimizin bize kestane balı üretimi için daha fazla destek vereceğine eminiz. Bu konu da daha fazla önlem alınırsa biz üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“KOVAN BAŞINDA 15 KİLO ALDIĞIMIZ BAL 2 KİLOLARA KADAR DÜŞTÜ”

Arıcı Ali Yılmaz ise ilimiz ve Devrekani, Küre ve Bozkurt ilçelerinde çeşitli ballar ürettiğini belirterek; “Birkaç yıldır iklimsel etkenlerden dolayı zaten verimde düşüklük vardı, bu sene daha da artı. Buna gal arısı da eklendi. Gal arısıyla birlikte kaybımız yüzde 80’leri buldu. Kovan başında 15 kilo aldığımız bal 2 kilolara kadar düştü.  Şu anda alınan hasatta arıcının maalesef masrafı bile çıkmıyor. Sahil ilçemizde özellikle birçok kişi arıcılıktan geçimini sağlamakta. Kestane balı üretimi diğer ballara göre giderleri fazla. Arılarımızı kestane bölgesine taşıyoruz, sağım yaptıktan sonra arıların gelişimi için yaylalara çıkarıyoruz. Arıcılarımız mağdur durumda, devletimizden yardım bekliyoruz. Gal arısıyla ilgili önlemlerin daha da artırılmasını istiyoruz” dedi.
 

Özel Haber

Bakmadan Geçme