KESK'ten miting yasağına protesto

Ankara'da KESK tarafından düzenlenecek olan mitingin güvenlik sebebiyle Ankara Valiliği tarafından yasaklanmasını cumartesi günü KESK Şubeler Platformu Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile protesto ettiler. KESK Şubeler Platformu adına basın açıklamasında bulunan Fikret Tufanyazıcı 'AKP iktidarı, devletin tüm olanaklarını ve baskı araçlarını sonuna kadar kullanarak ve havuz medyası üzerinden adı OHAL olan ama şimdiye kadarki...

Ankara’da KESK tarafından düzenlenecek olan mitingin güvenlik sebebiyle Ankara Valiliği tarafından yasaklanmasını cumartesi günü KESK Şubeler Platformu Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile protesto ettiler. KESK Şubeler Platformu adına basın açıklamasında bulunan Fikret Tufanyazıcı; “AKP iktidarı, devletin tüm olanaklarını ve baskı araçlarını sonuna kadar kullanarak ve havuz medyası üzerinden adı OHAL olan ama şimdiye kadarki tüm darbe uygulamalarını aşan sivil darbeye emekçileri ve vatandaşları alıştırmaya çalışıyor. Politikalarıyla mevcut Anayasanın da fiilen ortadan kaldırıldığını, keyfiyetin hâkim olduğu totaliter nitelikteki AKP hukukunun geçerli olduğunu dile getiriyorlar. Emekçilere, işçilere, toplumsal muhalefete her türlü baskı aracıyla zulüm yapmayı darbe girişimi ile gizlemek istiyorlar. Ama algı operasyonları artık bir işe yaramıyor. Demokrasiye ve özgürlüklere karşı bir AKP darbesinin gerçekleştirildiği, hızla tek adama, tek ideolojiye ve tek yaşam tarzına dayalı yeni bir rejimin kurulmak istendiğine dair en bir kesimin, en azından bizim bir kuşkumuz yok!” dedi. “MİTİNGİMİZİN YASAKLANMASINI ŞİDDETLE KINIYOR, PROTESTO EDİYORUZ” Mitinglerin yasaklandığını hatırlatan Tufanyazıcı; “Bilindiği üzere Dünya Barış Günü’nde çıkarılan 672 sayılı KHK ile bağlı sendikalarımızın üyesi 600’ü aşkın arkadaşımızın bir kısmı açığa alındı bir kısmı ihraç edildi. Bir hafta sonra ise,  okulların açılmasına on gün kala 9 bin 843’ü bağlı sendikamız Eğitim-Sen üyesi olmak üzere toplam 11 bin 301 eğitim emekçisi açığa alındı. Öte yandan darbe fırsatçılığıyla güvencesiz, esnek istihdamı temel istihdam biçimi haline getirmeyi, kamu emekçilerini performans sistemi ve sözlü sınavlarla ‘kapı kullarına’ dönüştürmeyi hedefleyen girişimler de hızlandırıldı. Darbe girişimi gibi güvenlik gerekçesi de toplanma ve yürüyüş hakkını yasaklamada bir fırsata dönüştürülmüştür. Devlet güvenlik gerekçesiyle toplantı ve gösteri hakkını yasaklayamaz. Aksine devlet toplantı ve gösterilerin güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Herhangi bir ihbar karşısında da güvenliği daha sıkı tutmak zorundadır. Ancak AKP özellikle son bir yıldır neredeyse her etkinliğimizi ‘güvenlik’ gerekçesiyle yasaklamaktadır. Güvenlik gerekçesinin bir inandırıcılığı, karşılığı ve gerçekliği bizim nezdimizde yoktur. Tek gerçeklik ortada bir AKP darbesi vardır ve temel hak ve özgürlüklerin kullanımı yasaklanmıştır. Mitingimizin yasaklanmasını şiddetle kınıyor, protesto ediyoruz. Bedeli ne olursa olsun açığa almalara, ihraçlara karşı çıkmaya ve arkadaşlarımızın görevlerine dönmesi, OHAL’in kaldırılması, KHK’ların geri çekilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz. Bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim, parasız, ulaşılabilir, nitelikli ve anadilinde kamusal hizmet mücadelemizi daha da yükselteceğiz. Yasaklar ne geçmişte, ne bugün ne de gelecekte haklı, meşru ve fiili mücadelemizi engelleyemeyecektir” diye konuştu.

Bakmadan Geçme