'Kesinlikle yüzde 65'in altına inmek yok'

BAŞBAKAN YARDIMCISI NUMAN KURTULMUŞ; İlimizdeki düzenlenen programlara katılmak üzere gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, son olarak hafta sonunda Grand Moni’de düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. 16 Nisan referandumu Türkiye siyasi tarihinin önemli dönüm noktalarından birisi olduğunu ifade eden Kurtulmuş; “Millet olarak bu referandumun içerisinde yer aldık. AK Parti teşkilatları olarak bu referandumun içerisinde hayati tarihi bir rol oynadık. Önümüzde hızla bu sistemin getirmiş olduğu yeni modelin gelenekleri yerine getirmeye başladık. Bunlardan ilki Sayın Cumhurbaşkanımızın partisiyle ilgili ilişinin kurulmasına imkan sağlayan anayasanın ilgili maddesinin halk tarafından onaylanmasıdır. Bunun gereği olarak artık Cumhurbaşkanları fiilen herhangi bir partiye bağla olabilecekler. İnşallah 21 Mayıs’ta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yapılacak Olağanüstü Kongre ile AK Parti’nin Genel Başkanı olacak. Bundan sonra 2019 yılındaki süreçler var. 2019 yılında önce yerel seçimler yapılacak, aynı Cumhurbaşkanlığı ile genel seçimleri yapacağız ve böylece milletin oylarıyla gerçekleşmiş olan 16 Nisan referandumunu uygulayacak olan yeni sisteme halkın oylarıyla geçmiş olacağız. Bu süre içerisinde ayrıca TBMM’de uyum dediğimiz yasaları çıkartacağız, bu uyum yasalarıyla yeni sisteme dönüş için gereken anayasa değişiklileri değil ama yasal değişiklikleri çıkartarak yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu. “BÜTÜN TÜRKİYE’NİN SİSTEMİDİR” 16 Nisan’ın Türkiye tarihinin altın bir sayfası olarak geride kaldığını söyleyen Kurtulmuş; “Türkiye’de milletimizin o her türlü zorlu kampanyaya rağmen yüzde 51,4 oranında oy vererek bu anayasa değişikliğini onayladı, kabul etti ve bu sistem değişikliğine gitti. Şimdiye kadar bütün anayasa değişiklikleri, hele hele böylesine bir anayasa değişikliği ya askerin dipçiği altında ya da askerin paletleri altında yapılırdı. Şimdi milletimiz bunu hür iradesiyle gerçekleştirdi. Bu bakımdan çok anlamlı ve çok değerlidir. Bu referanduma yüzde 51,4’lük bir kesimin evet demesine rağmen bu anayasa ve yeni sistem, Türkiye’de halkımızın tamamı için uygulanacak ve herkesi etkileyecek bir sistem değişikliğidir. Dolayısıyla biz artık milletin tamamının hakkını, hukukunu savunan anlayışıyla siyaset yapmak durumundayız. Sadece evet oyu verenlerin değil, yeni sistem hayır oyu vermiş olan vatandaşlarımızın da sistemidir. Bütün Türkiye’nin sistemidir, hayırlı uğurlu olsun, bereketli olsun” ifadelerini kullandı. “TÜRKİYE’DEN BAŞKA BİR VATANIMIZ YOK” Kısa süreli bir takım siyasi çekişmelerin artık tarihe karışacağını ifade eden Kurtulmuş; “Türkiye’de uzun dönemli, siyasi ve ekonomik planlamaların yapılması daha uzun olacak. Türkiye’de bundan sonra 2023, 2053 ve 2071 hedefleri dediğimiz uzun dönemli hedeflerinin hepsini gerçekleştirmek çok daha kolay olacak. Belki şimdilerde bu başkanlık sisteminin tam anlamıyla bizlere neler getirdiğini anlayamayabiliriz ama inanın ki Allah uzun ömür verirse 16 Nisan’da kabul edilen yeni sistemin birkaç yıl sonra ne kadar doğru ve anlamlı olduğunu hep birlikte göreceğiz. Hep beraber bütünleştirici bir dille siyaset yapacağız. Türkiye’den başka bir vatanımız yok. Bu aziz milletten başka bir milletimiz yok. Bu bayraktan başka bir bayrağımız yok. Bu ülkeden başka giderecek başka bir yerimiz yok. Bu ülkenin düşmanları da çok. Bu ülkenin çekemeyenleri de çok. Bu ülkenin ayak bağları da çok. Bütün bunların hepsini bilerek yolumuza devam edeceğiz. Yolumuz güçlü ve büyük Türkiye yoludur. Küskünlükleri ve dargınlıkları bir kenara bırakacağız. O şunu söyledi, bu bunu söyledi, bunların hepsini bir kenara bırakacağız. Büyük Türkiye ideallerine inananların yeniden büyük güçlü Türkiye ideallerine inanların hep beraber bir araya getireceğiz ve yürüyüşümüzü inşallah çok sağlam bir şekilde gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu “TÜRKİYE BİR İSTİKAMETTE GİDİYOR” Türkiye’nin son derece gergin uluslararası ilişkiler içerisinde olduğunu ifade eden Kurtulmuş; “Hep şunu söyledik, referandumda evet çıktıktan sonra dünyanın her yerinden Türkiye’ye karşı müspet yaklaşımlar olacak dedik. Şimdi Allah’a şükür Rusya ile ilişkilerimiz düzeliyor. Tabii ki topyekun bir günde ilişkilerimizin tamamen düzelmesini bekleyemeyiz. Yakında Cumhurbaşkanımızın ABD ziyareti olacak. İnşallah ABD ile yaşanan bir takım gerginliklerde bunlar düzelecek. O da hepsini bir günde bitirecek değiliz. AB, gerdi gerdi gerdi baktılar Türkiyesiz bir AB olmaz, AB Karma Parlamento Meclisinde Türkiye aleyhine bir karar çıkmasına rağmen AB’nin esas siyaset mekanizmasını oluşturanlar Türkiye ile ilgili olumlu sözler söylemeye başladılar. Çünkü herkes görüyor ki Türkiye bir istikamette gidiyor. Millet iradesini esas alan milletin gücünü esas alan bir istikamette ilerliyor” dedi. “BÜYÜK TÜRKİYE OLMAK YOLUNDA İLERLİYOR” Başta Suriye ve Irak olmak üzere Türkiye’nin barışı sağlayacak güçte olduğunu söyleyen Kurtulmuş; “Bakın çatışmasızlık alanlarının ortaya konulması bir günde gündeme gelmiş bir teklif değildir. Hazırlığı yapılarak Türkiye’nin özellikle Suriye’nin belirli bölgelerinde Rusya ve İran ile birlikte Astana sürecinin garantörlüğünün bir gereği olarak ortaya çıkmış bir süreçtir. Ümit ediyoruz ki bu süreci bozmak isteyen bazı çevreler sahadaki oyunu bozmazlar ve Suriye’de barışı sağlamış oluruz. Türkiye bundan sonrada uluslararası ilişkilerde de daha düzgün daha güçlü dışarıdan Türkiye’ye karşı yan gözlerle bakanların bir şekilde hizaya geldiği şekilde bu ilişkileri de sürdürecektir. İnşallah biz demokrasimizi güçlendirdikçe millet ile devletin arasındaki bağı güçlendirdikçe, siyasette sözün ve kararın yegane sahibi olan milleti güçlendirdikçe, kazanımlarımızı yaptıkça, milletin önünü açtıkça milletin sözünü kuvvetlendirdikçe Allah’ın izniyle Türkiye çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir” diye konuştu. “TÜRKİYE BU NOKTALARA KOLAY GELMEDİ” En az 150 yıllık çok çetin bir mücadele verdiklerini ifade eden Kurtulmuş; “Nasılsa Cumhurbaşkanlık Sistemini de geçirdik diye rehavete kapılmak yok. Bu mücadele birkaç günde gelinen nokta olmadığı gibi birkaç yıl içerisinde bitecek bir nokta değil. Bu topraklarda Allah nasip ederse kıyamete kadar sürecek olan bir mücadeledir. Bu bir medeniyet kavgasıdır. Bu bir medeniyetin yeniden ihya ve inşaa edilmesi mücadelesidir. Bunun için gayret edeceğiz. Siyaseti daha güçlü hale getireceğiz. Bunun yolu da partimizin ve teşkilatlarımızın daha güçlü hale gelmesidir. Teşkilat çalışmaları, siyasi çalışmaların en önemli noktasıdır. Eğer o takip edilen zihniyetle o mahalle başkanları toplantısı yapılmasaydı muhtemelen Cumhurbaşkanımız, 27 Mart 1994 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olamazdı. Bizim geleneğimiz, bizim siyaset anlayışımız arkasını başkalarına yaslayarak siyaset yapma anlayışı değildir. Bizim yaslandığımız tek yer milletin gönlüdür, milletin zihnidir. Milletin gönlü ile milletin zihni arasındaki bu bağı kuran teşkilatlarımızdır. Ana kadememizdir, gençlik kollarımızdır, kadın kollarımızdır, belediyemizdir, belediye meclis üyelerimizdir. Bizim aramızda bu vazifelerde bulunan bütün arkadaşlarımız bundan birinci dereceden sorumludur. Bir partinin İl Danışma Meclisi toplantısı partinin vitrinidir. Bir dükkanınız olsa vitrinini alelade bir şekilde mi dizayn edersiniz, yoksa vitrinizi en güzel şekilde mi dizayn edersiniz. Burada İl Danışma Meclisi toplantısı olduğunu bilmiyordum. Bana dün gece söylendi. Hızlı bir şekilde yapılmış bir toplantı ama ne olursa olsun bütün teşkilatlarımızın burada olması gereken arkadaşlarımızın hepsinin eksiksiz olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “YATIRIMLARIMIZ VE HİZMETLERİMİZ ARTARAK DEVAM EDECEK” 16 Nisan’da Kastamonu’nun verdiği desteğe değinen Kurtulmuş; “Kastamonu’dan 16 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı Sistemine yüzde 65 oranında destek geldi. Bu destek, 2019 yılında aşağıya düşmeyecek daha da yukarı çıkacaktır. Kesinlikle bu oranın altına inmek yok. Ankara’dan Kastamonu’ya gelirken 5 kilometre uzunluğundan Ilgaz Tüneli’ni geçtik. Bu tünel için herkes hayal diyordu. Kastamonu Havalimanı açılamaz, hayal deniliyordu. Ama biz, havalimanını bitirdik ve hizmete açtık. Ama biz yaptık. Kastamonu Üniversitesi bu şehirde yoktu. Biz, 2006 yılında Kastamonu Üniversitesini kurduk ve şu anda 27 bin öğrencisi bulunuyor. 2000’li yıllarda bu şehre üniversite açılacak denilseydi size gülerlerdi. İnebolu Limanı ile İnebolu Yolu’nun ihalesini gerçekleştirdik. İnşallah yakın zamanda bu ihalelerinde bittiğini Allah ömür verirse hep birlikte inşallah göreceğiz. Yatırımlarımız ve hizmetlerimiz artarak devam edecek” diyerek sözlerine son verdi.