Kelimelere Dökülen Her Duygu 'Zihinsel Hafifleme' Sağlıyor
Kastamonu Üniversitesi İhsangazi Meslek Yüksekokulu'nda Öğretim Görevlisi olan Zeynep Mungan Yılmaz, yazı atölyeleriyle edebiyat dünyasına katkı sunuyor.
Kastamonu Üniversitesi İhsangazi Meslek Yüksekokulu’nda görev yapan ve uzun yıllardır Türkçe öğretimi üzerine çalışan Öğretim Görevlisi Zeynep Mungan Yılmaz, yazı atölyeleriyle edebiyat dünyasına katkı sunuyor. Temel yazı teknikleri ve yaratıcı yazarlık konularında hem yüz yüze hem de çevrim içi eğitimler veren edebiyat tutkunu akademisyen, yazma serüvenine gönül veren birçok katılımcıya ilham oluyor.
Özellikle kadınların hikayelerinden ilham aldığını belirten Öğretim Görevlisi Zeynep Mungan Yılmaz; “Yazmak, benim için kendimi ifade etmenin en özel yolu. Bu sürecin insan psikolojisine iyi geldiğini düşünüyorum” diyerek yazının terapi boyutuna dikkat çekti.
Yazı atölyeleriyle katılımcıların adım adım hikaye oluşturmayı öğrendiklerini belirten akademisyen, katılımcılara yazma rutini oluşturmanın ve gözlem yeteneğini geliştirmenin önemini vurguluyor. Yayımlanmış hikayeleriyle edebiyat dünyasında kendine yer edinen öğretim görevlisi, gelecekte bir hikaye kitabı çıkarma hayalini de gerçekleştirmek istediğini belirtti.
Hem akademik çalışmaları hem de yazı atölyeleriyle yoğun bir tempoda çalışan Yılmaz, yazma serüvenini hem bireysel hem de toplumsal bir değer olarak gördüğünü ifade etti. 2014 yılından beri Kastamonu Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev aldığını belirten Yılmaz; “2003 Sakarya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 10 yıl İstanbul ve Sakarya’da özel sektörde Türkçe Öğretmenliği yaptım. 2012 yılında iş dolayısıyla Kastamonu’ya geldik ve 2014 yılından beri Kastamonu Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapmaktayım. Uzun bir süre yabancılara Türkçe öğretimi alanında dersler verdim, TÖMER’de çalıştım. Halen İhsangazi MYO’nda görev yapmaktayım. Eşim de üniversitede İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğretim üyesidir. İki tane çocuğumuz var, oğlum lise 1’inci sınıf öğrencisi kızım ise 4’üncü sınıfta okuyor” dedi.
‘Gençlik Dönemlerimde De Yalnızlığımın Yoldaşı Gibiydi Kalem Ve Kağıt’
Yazmanın kendisi için önemli ve kendisini ifade eden bir alan olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Yazmak benim için her zaman önemliydi çünkü kendimi ifade edebildiğim bir alan. Gençlik dönemlerimde de yalnızlığımın yoldaşı gibiydi kalem ve kağıt. Şimdi olduğu gibi hep defterlerim vardı, içimden ne gelirse yazardım. Yazdıkça rahatlardım, yazmanın insan psikolojisi üzerinde de etkisi malum. İki yıl öncesine kadar kendi kendime yazıyordum, daha sonra sosyal medya üzerinden tanıştığım Esen Deniz Hoca’nın okuma atölyesine dahil oldum, yazı atölyeleriyle devam eden süreçte kendimi bir anda kurgu yazarken buldum. Deneme ya da anı türünde kendi kendime yazarken karakterler, mekanlar, gözlemler, dış atmosfer bir anda yazılarıma ruh kattı. Çok sevdim hikayeler yazmayı” ifadelerine yer verdi.
‘Kendinden Başlıyorsun Yazmaya’
Kurgu yazmanın bambaşka bir dünya olduğunu vurgulayan Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Kurgu yazmak, bambaşka bir dünya. Atölyelerde inanılmaz kadınlar var, kısa sürede harika hikayeler çıkarıyorlar, yazdıkça kendini tanıyorsun çünkü kendinden başlıyorsun yazmaya, sonra dışarıdaki hikayelere odaklanıyorsun; senin dışında bir dünya var ve o dünyada yazılmayı bekleyen hikayeler var. Belli bir süre sonra etrafınızdaki her şeye hikaye gözüyle bakıyorsunuz, kafede otururken gözünüze ilişen bir çift hikayenizin kahramanı olabiliyor. İyi bir gözlemci olmak, olmazsa olmaz” dedi.
Yazı atölyelerinden söz eden Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Bu konuda yine Esen Hoca’nın desteği var elbette. Kendisi uzun süredir Hikaye’den Gazete adlı dijital bir dergi çıkarıyor. Ben ise bu dergiye gönderilen hikayeleri düzenliyorum, bir nevi editör yardımcılığı yapıyorum. Bu beni hikaye yazma konusunda da çok besliyor. Yazı atölyelerine katılan tüm öğrencilerin hikayeleri bu gazetede yayımlanabiliyor. Bu çok kıymetli” ifadelerini kullandı.
‘Online Olarak Belirli Zamanlarda 4 Haftalık Eğitimler Yapıyoruz’
Online olarak verdikleri ders saatlerine değinen Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Yakın zaman önce Atölye Denizin Hikayesi sayfası adı altında atölyeler düzenlemeye başladık; sayfanın sahibi Esen Hoca benim edebiyat öğretmeni olmam sebebiyle ve bu konulardaki teorik bilgime güvendiği için Temel Yazı Atölyelerini benim açmamı istedi, ben de severek kabul ettim. Online olarak belirli zamanlarda 4 haftalık eğitimler yapıyoruz. Aynı zamanda ben bireysel olarak üniversitede Sürekli Eğitim Merkezi bünyesinde de yüz yüze yazarlık atölyeleri açıyorum. Yakın zamanda online olarak 06 Ocak’ta, üniversitede ise yüz yüze 6 Mart’ta eğitimlere başlayacağım. Katılımcılar arasında oldukça geniş bir yaş aralığı var, sınır yok, yazmaya gönül veren, yazdıkça rahatlayan, anılarını yazmak isteyen, bir yerden başlamak isteyen herkese kapımız açık” dedi.
‘Serbest Akış Ve Odaklanarak Yazma Tekniklerini Uyguluyoruz’
Yazma becerisini geliştirmek için çeşitli egzersizler yaptıklarını söyleyen Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Yaratıcılık Egzersizleri; Yaratıcı düşünme becerilerinizi geliştirmek ve yazma kabiliyetini artırmak için çeşitli egzersizler yapıyoruz. İlk hafta aslında yazma sürecine alışmakla geçiyor. Serbest akış ve odaklanarak yazma tekniklerini uyguluyoruz. Daha sonra bilinenden bilinmeye doğru yazma çalışmaları var, bunların detaylarını derslerde verebilirim. Gözlem ve duygular hikayenin olmazsa olmazlarından. Bir hafta boyunca gözlemlerimizi yazıyoruz ve bunlara duyguyu nasıl ekleyebiliriz? Beş duyuyla nasıl yazabiliriz? Öğreniyoruz. Her güne bir gözlem yönergesi veriliyor” şeklinde konuştu.
‘Yazı Yazarken İlham Alabilecekleri Farklı Yöntemler Sunuluyor’
Betimleme haftası hakkında konuşan Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Betimleme haftamız var; karakter, mekan, eşya tasvirleri üzerine egzersizler yapılıyor. Geri bildirim ve tartışma en önemli tetikleyici unsurlardandır. Katılımcılar, yazdıklarını paylaşma, yapıcı geri bildirimler alma ve yazılarınızı geliştirme fırsatı buluyor. Her yazılanı, her egzersizi okumayı çok önemli buluyorum. Yazı yazarken ilham alabilecekleri farklı yöntemler ve kaynaklar sunuluyor. 4 haftanın sonunda bir hikaye çıkarmak için gerekli unsurlar bir puzzleın parçaları gibi tamamlanıyor diyebiliriz” dedi.
‘7 Hikayem Farklı Dergilerde Yayımlandı’
2024 yılının kendisi için çok bereketli olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Özellikle 2024 benim için oldukça bereketli oldu. 7 hikayem farklı dergilerde yayımlandı, bunlardan bazıları dijital dergilerdi. Özellikle Mikroscope, Novalius Edebiyat gibi önemsediğim dergilerde yayımlanması benim için ayrıca mutluluk verici oldu. Hikaye kitabı çıkarmayı düşünür müsünüz? gibi sorular aldığım oluyor. Neden olmasın elbette isterim, bu yolda ilerleyen herkesin hayalidir bu. Yazma serüvenine başlarken hep kişisel gelişim kitabı yazmaktı hayalim. Bu alanda aldığım eğitimler, kendimdeki dönüşüm, hayata bakışımın değişmesi eğilimimi bu yöne kaydırmıştı. İnsanın hayatının bir döneminde kendi öğrendiklerini ve tecrübelerini, kendine iyi gelenleri başkalarına da aktarma heyecanı doğuyor. En azından ben de öyle olmuştu, bir tür kurtarıcılık gibi. Hikaye yazmaya başlamama vesile olan Esen Hoca’mın yönlendirmeleriyle yolum değişti. Şimdi bir hikaye kitabım olsun istiyorum ileride. Ancak onun için daha zamana ihtiyaç var. Yoğun bir çalışma tempom var; ev, aile, iş, hobiler. Hepsini dengelemeye çalışıyorum elimden geldiğince. Zamanımın çoğunu yazmaya ve okumaya ayırabildiğimde gerçekleştirmek istediğim hayallerim var” ifadelerine yer verdi.
‘Yazarken En Çok Kadınlardan İlham Alıyorum’
Yazarken en çok kadınlardan ilham aldıklarını belirten Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Yazarken en çok kadınlardan ilham alıyorum; kadınların sabrı, toplum içinde bir yer edinebilme çabası, kendini ayakta tutma dirayeti; isyanı, toplumsal normlara karşı duruşu. Sadece kadınlar değil elbette yakalayabildiğin zaman aslında ilham olabilecek o kadar çok konu var ki çevrede. Sokakta yürürken gördüğüm tartışan iki çift bir hikayenin konusu olabiliyor. Hatta bir hikaye yazarken içinden bambaşka bir hikaye konusu da çıkabiliyor. Okuduğum kitaplar ve izlediğim filmlerden de etkilenip yazdığım oluyor, bunu belli bir yolu var diye sınırlayamam sanırım. Görebilen göze her şey ilham olabilir” dedi.
‘Taşlar Yerinden Oynayınca Bütünlük Bozuluyor’
Yazdığı hikayelerinden bir kare hakkında bilgi veren Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “İlk yayımlanan hikayem atölyelerden çıkmıştı, verilen yönergeler doğrultusunda yani tetikleyici bir unsurla başladığım trajik bir hikayeydi. Sabahın yedisinde hastane bahçesinde bir bankta oturan adam neden oradaydı? sorusuyla başlayan ve bir çiftin beklenmedik sonla biten hüzünlü hikayesi. Yazmadan önce hikayenin tüm detaylarını enikonu düşünmüyorum ben. Bu süreç herkeste farklıdır elbette, birçok ünlü yazarın yazma süreçlerini dinlediğimde şunu fark ettim: tek doğru yol yok. Bazıları zihninde tüm detayları kuruyor ve bir kerede yazıyor, bazıları yazmaya başladıkça şekillendiriyor kurguyu, sonu bile yazarken ortaya çıkabiliyor. Kimisi taslaklar oluşturuyor üzerinde çalışıyor günlerce, aylarca. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı. Biz atölyelerde hep bir tetikleyiciyle başlıyoruz, bunun çok faydası oluyor. Atölye haricinde bir hikaye oluşturuyorsam kendimde şunu görüyorum. Aklımda bir tema beliriyor ve ona uygun etkileyici bir giriş tasarlıyorum kafamda çünkü benim için giriş ve sonuç çok önemli. Sağlam bir giriş hikayeyi okutur, merak duygusunu tetiklemeyi seviyorum. Sonu da beklenmedik biterse benim için o hikaye tadından yenmez. İlk hikayede de hep bu düşünceden yola çıkarak ilerlemiştim. Adamın sabah evden çıkarken karısının yatakta uyuduğunu zannetmesi ama sonrasında nefes almadığını fark etmesiyle başlayan süreçte ben hâlâ kadının neden öldüğünü bilmiyordum. Sonra ne olmuş olabilir diye düşündüm, öyle bir şey olmalı ki, geçmişe vurgu yapmalı; sıradan bir ölüm olmamalıydı. Bunları hep yazarken kurguluyorum, sonu da aynı şekilde yazarken geldi, mümkün olduğunca da ciddi değişiklikler yapmam bitirdiğim hikayede, çünkü taşlar yerinden oynayınca bütünlük bozuluyor” ifadelerine yer verdi.
‘Yaratıcı Yazma Sürecini En İyi Besleyen Şey Yazmaktır’
Yaratıcı yazma sürecini en iyi besleyen şeyin yazmak olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Hikaye yazmaya yeni başlayan birine ne tür önerilerde bulunursunuz? Diye soracak olursanız sizlerle cevabım, yazmak, yazmak, yazmak. Çok klişe gelebilir ama yazmak için ilk iş oturup yazmaya başlamaktır ve ne yazacağını düşünmeden yazmak. Yaratıcı yazma sürecini en iyi besleyen şey yazmaktır. Bilinç akışı tekniği dediğimiz teknikle kalemi durdurmadan bir süre yazmak zihnimizin derinliklerindeki fikirleri yüzeye çekmek için çok önemli. Yazmaya ilk başlarken ne yazacağını bilememek bazen de kendini durduramamak gibi handikaplar yaşanıyor. Odaktan çıkıp bambaşka yerlere gidiyor yazı, işte bunu durdurmanın daha doğrusu filtrelemenin yolu kalemi kağıdı eline alıp duygu ve düşüncelerini yazmaktır. Zihnimiz çok karmaşık olduğunda bu yazıya da yansıyor, bu yüzden ben öncelikle zihni boşaltmak gerektiğini düşünüyorum. Böylece zihin karmaşası sona erer ve fikirler yüzeye çıkar. Bunu şöyle düşünebiliriz, zihnimizde gereksiz birçok duygu ve düşünce var, bu çöpleri ayıklamazsak ihtiyacımız olan fikirlere ulaşamayız. Farklı yazarların eserlerini okumak; farklı kurgulanmış, farklı tekniklerle yazılan hikayeler ufuk açıcı oluyor. Mutlaka bir fikir defteri olmalı, akla gelen her konu yazılabilir. Otobüste giderken şahit olunan bir olay, bir diyalog tetikleyici olabilir. Gün içinde birçok düşünce gelip geçiyor aklımızdan, her birini akılda tutmak zor. Fikir defteri bu konuda en iyi asistandır. Bir diğer önerim ise bu sürece başlarken en iyi bildikleri yerden yazmaya başlamaları yani kendilerinden. Yazma rutini oluşturmak gerekiyor tüm bunlar için. Ben en başta kendimde bu rutini oluşturmakta zorlandım. Farklı uğraşları olan birinin yazmaya ciddi anlamda zaman ayırması kolay olmuyor. Aktif olarak öğretmenlik yapıyorum; ev, çocuklar, bana iyi gelen hobilerim derken hepsi dengede tutmak kolay değil” şeklinde konuştu.
‘Zihnindeki Her Şeyi Kağıda Dökmek İsteyenler De Oluyor’
Gözlem yeteneği güçlü olan öğrencileri olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Gözlem yeteneği güçlü olan çok kişi oluyor, bu da elbette yazarken avantajlı bir durum. Bazen dümdüz yazıp hiç duygusu olmayan yazılar da çıkıyor. Duyguyu nerde, nasıl vermesi gerektiğini göstermek de bizim işimiz. Zihnindeki her şeyi kağıda dökmek isteyenler de oluyor, kendini durduramayanlar. Bu durumu süreye dayalı ya da kelime sayısına dayalı birtakım teknik egzersizlerle toparlıyoruz. Atölyelerin en avantajlı yanı tüm bunları görüp birbirini beslemek. Eksiği olan kişi diğer bir kişinin yazısından etkilenip nasıl yazacağını öğreniyor. Bir nevi yol göstericilik oluyor. Sonuçta ise kimse başladığı yerde kalmıyor, eğer tüm yönergelere uyup ödevlerini yaptıysa” dedi.
‘Temel Seviyede Öğrendikleri Yardımcı Roller İse Ana Taslağı Bütünleyecektir’
Uygulama adımlarından söz eden Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Temel Yazı atölyesinde kişinin adım adım ilerlemesi sağlanmalı diye düşünüyorum. Adı üzerinde temel seviyeden başlıyorsak kişiye hemen bir hikaye yazdırmak, yüzme bilmeyen birini okyanusta suya atmaya benzer. Bu tartışılabilir elbette, öyle de öğrenir mi? Olabilir ama süreç sancılı olur ve yapamayacağını düşünüp pes etme ihtimali daha yüksektir. Ben önce hikaye oluşturmak için gerekli ne varsa, egzersizlerle o parçaları tamamlatıyorum. Gözlem, duygu, dış atmosfer anlatımı, anlatma göster tekniği, anılar, odaklanarak ve bilinç akışı yazma teknikleri. Bunları adım adım işleyip ellerinde malzeme oluşturuyorum, sonra orta seviyeye geçtiklerinde artık bir tetikleyici ile kurgu oluşturma safhası geliyor. Hikayenin ana taslağını, kurgusu, karakter yaratma aşaması orta seviye olmalı. Temel seviyede öğrendikleri yardımcı roller ise ana taslağı bütünleyecektir. Diğer temel seviye adıyla açılan atölyelerde hemen bir hikayeyle başlıyorlar, bu da daha yorucu bir yol oluyor. Sil yaz daha çok yapılıyor. Ben yazmaya böyle başladım, böyle öğrendim, böyle de uyguluyorum” ifadelerine yer verdi.
‘Kişi Kolaylıkla Yazma Sürecindeki Gelişimi Fark Ediyor’
Yazma atölyelerinin kişiler üzerindeki etkilerine değinen Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Hepsinin farklı hikayeleri, farklı hedefleri oluyor elbette; anılarını yazmak isteyenler, hikaye kitabı çıkarma hayaliyle gelenler, yazmanın bir terapi aracı olduğuna inanıp gelenler, öğretmen olup öğrencilerine bu yolda nasıl yön vereceklerini öğrenmek isteyenler. Ama en önemlisi yazma istekleri olanlar geliyor. Çoğu verilen yönergeleri yaparak daha iyiye gittiğini gördüğünde motivasyonları da artıyor. Kişi kolaylıkla yazma sürecindeki gelişimi fark ediyor. Elbette süreçte havlu bırakanlar da oluyor, hazır olmak çok önemli ve gerçekten istemek. Bir atölyede; ‘torunlarıma benden bir hatıra bırakmak istiyorum’ diyen bir kadın olmuştu, bu beni çok etkilemişti. Yazmak, bizden sonrakilere de bir şeyler bırakmak değil midir?” dedi.
‘Dil Üzerine Düşündüğümüz Birkaç Proje Vardı, Hayata Geçiremedik’
Yazma sürecinde eşinin kendisine olan desteğine dikkat çeken Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Edebiyat alanında değil ama dil üzerine düşündüğümüz birkaç proje vardı, hayata geçiremedik; belki ileride olur. Alt alanlarımız farklı olsa da birbirimizi bu konuda destekliyoruz. Eşim edebiyat üzerine bir çalışma yapmasa da çok iyi bir eleştirmendir, yazılarımı okuturum ve bana fikirlerini söyler, eksikleri görür; besleyici değerlendirmelerde bulunur” şeklinde konuştu.
‘Kelimelere Döktüğümüz Her Duygu Zihinsel Bir Hafifleme Yaratır’
Yazarken aynı zamanda kendini ifade ettiğini vurgulayan Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Her ikisi de çünkü kendimizi ifade edebilmemiz de bir terapi değil midir? Yazmak, biriken duyguların dışa vurulmasını sağlar. İster bir günlük tutuyor olalım ister bir şiir yazıyor, kelimelere döktüğümüz her duygu zihinsel bir hafifleme yaratır. Bu süreç, kişinin kendini anlamasına ve duygusal bir denge bulmasına yardımcı olur. Bazı duygular ve düşünceler, başkalarına anlatılamayacak kadar özel olabiliyor. Yazmak, bana bu alanı sağlıyor ve bir tür güvenli sığınak oluşturuyor. Bu sebeple yazarken hem kendimi ifade ediyorum hem de kendimin dışına çıkarak farklı karakterlerin dünyalarını yansıtmayı seviyorum, ben de hiç olmayanı da yansıtmak iyi hissettiriyor. Ben olsaydım ne yapardım ya da asla yapmazdım diye düşünerek yazmak beni heyecanlandırıyor. En güzel terapi” dedi.
‘Yazdıklarımın Dergilerde Yayımlanması Onları Çok Mutlu Ediyor’
Yazdıklarının dergilerde yayımlanmasının çocuklarını çok mutlu ettiğini söyleyen Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Yazdıklarımın dergilerde yayımlanması onları çok mutlu ediyor; biri lisede diğeri ilkokul sonda, yazmaya karşı bir ilgileri yok ama ben bir süredir onlara her gün bir kelime veriyorum ve 6 dk. kalemi kaldırmadan yazmalarını istiyorum. Oyun gibi başladık, çok hoşlarına gitti; hatta bilgisayar karşısında sürekli oyun oynayan oğlum bile unuttuğum zaman “anne bugün kelime vermedin.” diyor. Bu onlar için bir başlangıç olur belki, kim bilir? Maalesef dönemin getirdiği şartlar itibariyle çocuklar okuma ve yazmadan uzaklar. Bizler elimizden geldiğince onları bir şekilde oyuna dahil etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘Yapıcı Eleştiriler Oldukça Değerli’
Sosyal medyada yazı atölyeleri düzelmenin önemine dikkat çeken Öğr. Gör. Zeynep Mungan Yılmaz; “Sosyal medyada yazı atölyeleri düzenlemek, genellikle katılımcılardan gelen geri dönüşlerle şekilleniyor ve bu geri dönüşler büyük bir motivasyon kaynağı olabiliyor. Özellikle, insanların yazı atölyelerinden edindikleri becerileri geliştirdiklerini veya özgüven kazandıklarını belirtmesi, bu sürecin en tatmin edici taraflarından biri. Yapıcı eleştiriler de atölyeleri daha iyi hale getirme açısından oldukça değerli. Örneğin, katılımcılar zaman yönetimi, konu seçimi veya içerik sunumuyla ilgili önerilerde bulunduğunda, bir sonraki atölyeyi daha etkili bir şekilde planlama şansı doğuyor. Ayrıca farklı yaş ve meslek gruplarından insanların yazmaya olan tutkusunu görmek, bu tür atölyelerin ne kadar önemli bir ihtiyaca cevap verdiğini hissettiriyor. Olumlu geri dönüşler genellikle daha fazla içerik üretme ve daha geniş kitlelere ulaşma isteğini artırıyor. Yazı atölyelerinden çıkan birçok kadının kendi kitabını yazabilir seviyeye gelmesi ise bambaşka bir duygu” şeklinde konuştu.
Zeynep hocamiz en iyisi???????????? alaninda ve ozelinde mukemmel kisilik ozellikleriyle son derece ön plana cikan hocama yolculugunda üstün basarilar diliyorum ...
Tebrikler. Çok güzel ilham verici bir söyleşi olmuş. ????
Bakmadan Geçme





