• Haberler
  • Genel
  • 'Kastamonu'yu anlamayan, Kastamonu'yu anlatamaz'

'Kastamonu'yu anlamayan, Kastamonu'yu anlatamaz'

TURGED BAŞKANI ZÜHTÜ ASLAN: Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Cide Meslek Yüksekokulu'ndan öğretim görevlisi olarak emekli olduktan sonra Kastamonu'da turizme gönül vererek çalışmalar yapan Kastamonu Turizm, Eğitim ve Kültürünü Geliştirme Derneği (TURGED) Başkanı ve turizm acentası yöneticisi olan Zühtü Aslan'la Kastamonu turizminin sorunlarını konuştuk. Zühtü Aslan, turizmde en büyük sorunlardan birinin tanıtım eksikliği olduğunu belirterek Kastamonu'nun doğru...

TURGED BAŞKANI ZÜHTÜ ASLAN: Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Cide Meslek Yüksekokulu’ndan öğretim görevlisi olarak emekli olduktan sonra Kastamonu’da turizme gönül vererek çalışmalar yapan Kastamonu Turizm, Eğitim ve Kültürünü Geliştirme Derneği (TURGED) Başkanı ve turizm acentası yöneticisi olan Zühtü Aslan’la Kastamonu turizminin sorunlarını konuştuk. Zühtü Aslan, turizmde en büyük sorunlardan birinin tanıtım eksikliği olduğunu belirterek Kastamonu’nun doğru tanıtılması gerektiğini vurguladı. Dernek üyesi arkadaşları ile birlikte 568 saat süren bir kursun ardından Kastamonu’da yerel rehberlik hizmetlerini de verdiklerini söyleyen Aslan, dillerinin döndüğünce Kastamonu’yu anlatmaya tanıtmaya çalıştıklarını ifade etti. “TURİZM SEYAHAT ACENTALARI VASITASIYLA YAPILIR” Ehil olmayan insanların bu işi yapınca Kastamonu’yu eksik ve yanlış tanıttıklarını söyleyen Aslan konuşmasını şöyle sürdürdü;  “Bağlı olduğumuz seyahat acentası Kastamonu’da kurulan ilk seyahat acentası. 13 yıllık bir acenta. Ama Kastamonu’da iki seyahat  acentası daha faaliyete geçti ve tabi ki bu turizm adına da mutluluk verici. Çünkü turizm seyahat acentaları vasıtası ile yapılır. Acenta sayısı ne kadar artarsa hizmet de o kadar artar. Ancak Kastamonu’da şu anda seyahat acentları vasıtasıyla turizm yapılmıyor. Kastamonu’ya gelenlerin de gidenlerin de büyük bir kısmının Kastamonu’ya gelişleri seyahat acentasıyla gerçekleşmiyor. Bu da tanıtım alanında eksikliklerin olmasına neden oluyor. Bizim bir faaliyete turizm diyebilmemiz için turistin seyahat acentasıyla bir yerden bir yere gitmesi ve orada en az bir gece konaklaması gerekiyor. Ama Kastamonu’da turizm ya günü birlik turlar şeklinde oluyor ya da mevsimlik dalgalanmalar şeklinde devam ediyor. O nedenle de Kastamonu’da da turizm faaliyetini seyahat acentaları aracılıyla yapmak gerekir ve tur programı satmak gerekir. Maalesef Kastamonu’da tur programı satmak dediğimiz olay çok zayıf. Yeni kurulan seyahat acentalarını da biz kardeş seyahat acentaları olarak görüyoruz ve birlikte tur programları hazırlayarak yavaş yavaş tur programı satmak konusunda da ilerliyoruz. Bizim amacımız Kastamonu’dan dışarıya tur götürmek değil, dışarıdan Kastamonu’ya turları konaklamalı olarak getirmek olmalıdır.”   “KASTAMONU’YA GELEN TURLAR AYNI TESİSTE 2’NCİ KEZ KONAKLAMIYOR” Kastamonu’da konaklama tesislerinin sorunlarına da değinen Aslan, Kastamonu’da yatak sorununun olmadığını dile getirerek; “Yatak kapasitesi Kastamonu’nun ihtiyacının çok üzerinde bu çok enteresan bir şey ancak bu yataklar turizme uygun yataklar değil” şeklinde konuştu. Kastamonu’ya gelen turların ya hiç konaklamadıklarını ya da aynı tesiste konaklayan bir turun bir daha konaklamak istemediğini belirten Aslan, bunun nedenini de konaklama tesislerinin turistin ihtiyaçlarına cevap verememek olarak gösterdi. Her turun ayrı bir özelliği olduğunu vurgulayan TURGED Başkanı Zühtü Aslan, Kastamonu’ya gelen turistlerin gece saat 11.00’de yatıp sabah uyanıp gitmek istemediklerini belirterek ne yazık ki Kastamonu’daki konaklama tesislerinin büyük bir kısmının bu şekilde turistin ihtiyaçlarına cevap veremediklerini söyledi. Konaklama tesislerinde restoran ve eğlence mekanlarının önemli olduğunu vurgulayan Aslan, Kastamonu’da turistik tesislerin bu alanlar için ayrılan kısımlarının başka amaçlarla daha çok kar getirecek işler için ayrıldığını, otelcilik yapılacak hizmetlerin ve turizme yönelik alanların küçücük alanlara sığdırıldığını bu nedenle gelen turların konaklamak istemediklerini dile getirdi.   “OTELLERDE BELİRLİ BİR STANDART YOK” Küçük gruplu turlara Kastamonu’daki konakların ve butik otellerin cevap verdiğini söyleyen Aslan ancak 40-50 kişilik büyük otobüslerle gelen turlarda sıkıntı yaşadıklarını kaydetti. Otellerde belli bir standartitasyonun olmadığını söyleyen Aslan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Buradaki konu şu; biz turiste misafir diyoruz. Aynı otobüste 1 numaralı koltukta gelen misafirimizle 46 numaralı koltukta gelen misafirimizin aynı otelde, aynı hizmetlerden, aynı şekilde aynı standartta yararlanmasını istiyoruz. Bir tanesine kapalı bir odada, bir tanesine manzaralı bir odada, bir tanesine merdiven altı, bir tanesine çatı katı oda verirsek bu tur bir daha aynı yerde konaklamıyor. Yol boyunca giderken ilk önce turistler konakladıkları yerleri konuşuyorlar. En önemli konuda konaklamanın yanında, akşam eğlenmeye, gezmeye, dinlenmeye ihtiyaçları var. Bizim tesislerimiz buna cevap vermiyor. Şehir dışına gittiğimizde konaklama tesislerinde bu standartları görüyoruz ve konaklama tesislerinin çoğu 300-500 kişilik, bin kişilik tesisler. Aynı otobüsteki misafirlerimizi bir arada konaklatabilecek tesis sayımız yok demiyorum ama çok az, bu da Kastamonu turizminde en büyük eksikliğimiz.” “TURİZM 3 AYAKLI BİR SEKTÖR” Turizmin 3 ayaklı bir sektör olduğunu belirten Zühtü Aslan, 3 ayağın başında tanıtımın geldiğini vurguladı. “Eğer tanıtımımız güzel olursa turizmimiz de güzel olur” diyen Aslan,  Kastamonu tanıtımı konusunda tüm kamu kurulum ve kuruluşlarını, yerel yönetimleri ve STK’ları birlik içinde olmaya davet etti. Valilik koordinasyonunda ya da İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğü’nün koordinasyonunda bir ekip kurmak gerektiğini de ifade eden Aslan, Kastamonu’nun yazılı tarihi ile sözlü tarihi arasında da bir birlik olmadığını Kastamonu’nun yazılmayan tarihinin de Kastamonu Üniversitesi’nin desteğini de alarak yazılmasının ve yazılı anlatımda da saçma olan kısımların artık anlatılmaması gerektiğinin altını çizdi. “YÖRESEL YEMEKLERİMİZE DE BİR STANDART GETİRMEMİZ GEREKİYOR” İkinci ayağın turistin ihtiyaçlarına cevap verebilecek tesisler olduğunu söyleyen Aslan, bunun sadece yemek yenilebilecek, eğlenilebilecek, gezilebilecek alanlar olmadığını  Milli  Parklar içerisindeki organizasyonların da bunun içine girdiğini tüm turizm türlerine göre de tesislerin çeşitlendirilmesi gerektiğini belirtti. Aslan bu konudaki sorunları şöyle sıraladı: “Turistleri eğlendirecek, dinlendirecek, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını giderecek sosyal alanlarımız yok denecek kadar az. Bunun için büyük yatırımlarda gerekebilir. Aslında yemek ikram edebileceğimiz alanlar var ama büyük gruplara yemek ikram edebileceğimiz büyük alanlar yok. Küçük küçük işletmeler birbirlerine rakip olacak şekilde açılmış ama aynı anda 150 kişiye yemek verecek yerimiz yok. Bunun için de belki 3-5 tesis bir araya getirilerek turizme uygun alanlar yaratılabilir. Kastamonu’da yöresel yemeklerimize de bir standart getirmemiz gerekiyor. Mesela banduma nasıl yapılacak, tavuk etimi kullanılacak, hindi eti mi kullanılacak. Et ekmeğinin içine kaç gram et konulacak bunlar bir standarda bağlanmalı. Şu anda özellikle saçta yapılan ekmeklerde hamurunu çok ince tutuyorlar ince tutan hamurda üzerindeki hamur  önce pişiyor içindeki et çiğ kalıyor. Tüm bunlar tanıtımda çok önemli. Gelen turist bir defa yemek yiyor sonra bir daha o lezzeti de tatmıyor. Yemeklerimizi özelliklerine bağlı kalarak yapmalıyız ve doğru tanıtmalıyız. “ “GENÇLER TURİZM İLE İLGİLİ MESLEKLERE YÖNELMELİ” Turizmde üçüncü ayağı da yetişmiş insan gücü olarak ifade eden Zühtü Aslan, bunun da çok eksik olduğunu dile getirdi. Turizmde eleman ihtiyacını gidermek için kursların düzenlendiğini belirten Aslan, Kastamonulu vatandaşlardan çok dışarıdan gelenlerin bu kursa katılıp sonrada kendi memleketlerine gitmelerinden yakındı. Kastamonu’ da yetişmiş eleman olmayınca turizmin gelişmeyeceğini vurgulayan Aslan, turizm içerisinde 150 meslek çeşidinin olduğunu belirtti. Gençlerin turizm ile ilgili mesleklere yönelmesini ailelerin de bu konuda gençlere destek vermesini isteyen Aslan; “Artık Kastamonu Üniversitesi’nde de Turizm Fakültesi var. Bu işin eğitimini almış insanlar turizmi daha da geliştirecekler, turizmin her alanında uzman kişilerin yetişmesi artık gerekli” dedi. “ULAŞIM OLMAYINCA TURİZM DE OLMAZ” Turizmde en önemli etkenlerden birinin de ulaşım olduğunu vurgulayan Aslan, Dünya turizminin yüzde 75’inin havayoluyla yapıldığını Kastamonu havaalanına şu ana kadar turizme yönelik bir uçak inmediğini kaydetti. Aslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Tarifeli uçaklarla gelen küçük aile turları var ama o turların dahi diğer ihtiyaçlarını karşılayamıyoruz. Örneğin bir kanyona gidecek Kastamonu’dan kanyonlara hiç günlük sefer yok. Akşam Şenpazar’da ya da Pınarbaşı’nda gittiğiniz zaman akşam Kastamonu’ya geri dönüşünüz yok v e bu konularla ilgili bir çalışma da yok. Özelikle turizmin bir ayağı da ulaşımda demiryolu. Kastamonu’da demiryolu ulaşımı yok. Deniz yolu var. 170 kilometre sahil yolu şeridimizle övünüyoruz ama bir gemiyi maalesef kıyılarımıza yaklaştıramıyoruz. Gemiyle turist gelse onları ağırlayabilecek alanlarımız yok. Oysa çok güzel koylarımız var ama bunları tanıtacak, gemiyle turist getirecek bir çalışmamız da yok maalesef. Tanıtamıyoruz, deniz ulaşımından da yararlanmasını bilmiyoruz. Karayolu taşımacılığına gelince özellikle Anadolu’nun diğer yerlerinden Kastamonu’ya gelenler ‘Biz bu kadar kötü yol görmedik. Bu kadar ağır yol şartlarında turist gezdirmiyoruz” diyorlar ve Kastamonu’ya geldiklerinde şaşırıp kalıyorlar yol olmayınca, ulaşım olmayınca turizmde olmaz. Havayolu önemli, karayolu önemli deniz yolu da çok önemli. “ “YETİŞMİŞ REHBER SORUNUMUZ VAR” Turizmde rehber sorununa da değinen Aslan, Kastamonu’da rehber sayısının çok yetersiz olduğunu vurgulayarak bu konuyla ilgili çözüm önerilerini de şu şekilde paylaştı: “Yetişmiş rehber sorunumuz var. Belki TURSAB’la anlaşılarak yerel rehberlere de kokart verilebilir. Ilgaz Dağları’nda alan kılavuzlarımız var ama Küre Dağları için alan kılavuzu bulmakta sıkıntı çekiyoruz.”   “TUR OTOBÜSLERİNİ OTOPARKA PARK ETMEK BİR SANAT” Otopark sorununa da değinen Aslan; “Otoparka gelen tur otobüslerini park etmek bir sanat eseri. Hadi park ettiler, otobüsleri çıkartmak çok zor oluyor. Çünkü etrafına arabalar park ediyorlar. Otopark olarak yollar kullanılıyor. Oraların tur otobüslerinin park edebileceği şekilde düzenlenmesi gerekiyor.  Tur otobüslerinin gelesiye otoparka girebilmeleri gerekiyor” dedi. Rehberler olarak kendilerinin Kastamonu’nun içerisini otobüsle misafirlere gezdiremediklerini ifade eden Aslan,  eski Kastamonu olarak ifade edilen alanlarda turizme uygun yolların yapılmadığını belirtti. Bazı yolların özellikle de Kışla Parkı’ndan Sanat Okulu Caddesi’ne kadar olan alanın  tek yönlü olmasını istediklerini kaydeden Aslan, tur otobüslerinin oralardaki tarihi alanları gezdire gezdire geçirilmesi gerektiğini vurguladı. “KASTAMONU’YU BİZİM GÖZÜMÜZLE GEZMELERİ, TANIMALARI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM” Ana cadde hakkında da konuşan Aslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Çay çok güzel oldu, ağaçlar yetişti, çiçekler dikildi çok güzel oldu. Tamam ama buralar Kastamonu halkının yürüyüş yolları bizim turisti gezdirdiğimiz yollar bunlar değil. Turist kaleye gidiyor, Ev Kaya Mezarlarına gidiyor, türbelere gidiyor. Oraların yollarına da ilgililerin bir bakıvermesi gerekiyor. Hatta bakmakta yetmiyor görmesi gerekiyor. Bir de ilçelerimize bizimle birlikte otobüslerle gitsinler o yolların zorluklarını bir görsünler. Ben buradan siyasilerimize şunu söylemek istiyorum. Gelin birkaç gününüzü bize ayırın Kastamonu’da turizmin gelişebileceği alanları, bölgeleri, turizmin yapıldığı alanları beraber gezelim. Sonrasında Meclis de ister konuşun ister konuşmayın.  Kastamonu’yu görmeyen, tanımayan, anlamayan, bilmeyenler Kastamonu’yu anlatamazlar. Bu anlamda milletvekillerimizin de Kastamonu’yu bizim gözümüzle gezmeleri, tanımaları gerektiğini düşünüyorum ve sonrasında da dışarda anlatsınlar. Turizmle gelişeceksek bu alanları beraber bir gezelim, görelim, anlatalım tabi eksiklikler bizim zararımıza. Biz elimizden geldiğince doğru bir şekilde bu işi yapmaya çalışıyoruz. ‘Kastamonu turizm başkenti olacak. Kastamonu’da turizm patlaması olacak’ diyorlar ama bu birden olacak bir şey değil. Bunu hep birlikte turizmciler, STK’lar çalışarak başaracağız. Herkes bu iş için taşın altına elini koymalıdır.” “BİR MARKA DEĞERİ YARATALIM” Turizm adına çözümlerin de belli olduğunu kaydeden Aslan, diğer yerlerde turizmle ilgili neler yapılmışsa bizim de onları yapmamız gerektiğini vurguladı.  Aslan çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı: “Çözüm önerilerinin başında yerel yönetimler, üniversite, STK’lar, İl Kültür Müdürlüğü, Halk Eğitim, kamu, şahıslar olarak hep birlikte bu işe yaklaşmamız gerekiyor. Aslında çözümlerde belli. Bizim her şeyimiz var; kanyonlarıımız,170 kilometre sahil şeridimiz, şelalelerimiz, dağlarımız, yer altı şehirlerimiz, antik kentlerimiz, yeşilimiz,  denizimiz, evliyalarımız var ama bir marka değerimiz yok. Mesela bugün el sanatları çarşımız var ama Kastamonu menşeili kaç tane ürün bulabiliyorsunuz siz orada? Her dükkanda bir marka ürün olsun. Ahşabın merkezi olan Kastamonu’da bu konuyla ilgili de bir markamız olsun. İnsanlar Kastamonu’ya onu almaya gelsinler. Onun yapıldığını görmeye gelsinler. Şu yoklukları bir ortadan kaldırırsak Kastamonu’da turizm gelişir, ilerler diye düşünüyorum. Yoksa daha işin başındayız. Hep lafını yaparız uygulamaya geldiğinde başarılı olmazsak bir gelişme kaydedemeyiz. Turizm geliştirebilirsek belki göçü de durdururuz.”

Bakmadan Geçme