'Kastamonu'ya deri fabrikası kurulmalı'

Kastamonu'da geçmişte 170 meslek icra edilirken bugün bunların büyük çoğunluğu kaybolmuş durumda. Ayakkabı imalatçılığa da bunlardan biri. Bundan 50 yıl önce Kastamonu'da ayakkabı imalatının yapıldığını Belediye Caddesi'nin tamamen ayakkabı esnaflarından oluştuğunu dile getiren Ayakkabı ustası Niyazi Conkar 'Dedemin babası da ayakkabı ustası idi' diyerek bu mesleği 200 yıldır sürdürdüklerini belirtti. Dedesinin babasının, ayakkabı imalatçısı olduğunu...

Kastamonu’da geçmişte 170 meslek icra edilirken bugün bunların büyük çoğunluğu kaybolmuş durumda. Ayakkabı imalatçılığa da bunlardan biri. Bundan 50 yıl önce Kastamonu’da ayakkabı imalatının yapıldığını Belediye Caddesi’nin tamamen ayakkabı esnaflarından oluştuğunu dile getiren Ayakkabı ustası Niyazi Conkar; “Dedemin babası da ayakkabı ustası idi” diyerek bu mesleği 200 yıldır sürdürdüklerini belirtti. Dedesinin babasının, ayakkabı imalatçısı olduğunu söyleyen ayakkabı ustası Niyazi Conkar, kendisinin de 50 yıldır mesleğin içinde olduğunu belirterek ayakkabı imalatçılığının Kastamonu’da sona erdiğini dile getirdi. “ESKİDEN KASTAMONU’DA AYAKKABICILIK SEKTÖR DÜZEYİNDE İDİ” Eskiden ayakkabıların elde kişiye özel olarak yapıldığını dile getiren Conkar; “Kastamonu’da 50 yıl önce ayakkabıcılık sektör düzeyinde idi. Satışlar toptan yapılırdı. Pek çok ile özellikle de Ankara’ya ayakkabı verilirdi. Dedem Ankara’ya toptan ayakkabı verirdi. Şimdiki Belediye Caddesi hep ayakkabıcılar caddesi idi. Burada başka esnaf yoktu o zaman. İmalathanelerimiz ayrı yerlerde idi.  O zaman ürünler daha kaliteli idi” şeklinde konuştu. “AYAKKABILAR DERİNİN ATIKLARINDAN YAPILDIĞI İÇİN AYAKLARI KOKUTUYOR” Ayakkabıların geçmişte kişinin ayağına göre yapıldığını söyleyen Conkar; “ O zamanlar kişinin isteğine göre ayakkabı yapılıyordu. Ortopedik isterse ona göre yapıyorduk, ayağında özür varsa ona göre yapılıyordu. Her çeşit ayakkabı kişinin isteğine göre yapılırdı. Kalite vardı. Şimdi ayakkabıların dışına kullandıkları malzemeleri biz ayakkabının içine bile kullanmazdık. Deriden, tamamen organik ürünlerden ayakkabı yapardık. İçerisi kösele taban olurdu. Şimdi derinin artıklarını, çöpe atılacak malzemelerini kullanılıyor. O yüzden şimdi ayakkabılar insanların ayaklarını kokutuyor. Oysaki ayakta bir hastalık olmadığı sürece ayak kokmaz” dedi. “HAVA ALMAYAN AYAKKABILAR YÜZÜNDEN TOPLUMUN AYAK SAĞLIĞI BOZULACAK” Kurumsal ayakkabı firmaları arasında çok iyi olan firmaların olduğunu ifade eden Conkar, yüzde 90 ayakkabıyı sağlığa uygun bulmadığını malzemelerin ve işçiliğin zayıf olduğunu sözlerine ekledi. Malzemelerin kalitesizliği yüzünden ayakkabıların çok çabuk eskidiğini dile getiren Conkar, vatandaşları20-30 liralık ayakkabıların ayak sağlığına zarar verdiği için almamaları konusunda uyardı. Hava almayan ayakkabılar yüzünden toplumun ayak sağlığının bozulacağını ifade eden Conkar, devletin de aslında bu konuda belli bir standart getirmesi istedi. “ARTIK ÇIRAK DA, KALFA DA KALMADI” Şimdi sadece kendi ayakkabısını yapan ve ayakkabı tamirciliği ile geçinen Niyazi Conkar, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Eskiden bizim yaptığımız ayakkabılar zor şartlarda giyildiği halde 5 yılda eskimezdi. Ayakkabılarımız eskimiyor, yeni ayakkabılar giyemiyoruz diye insanlar şikayet ederlerdi . Artık insanlar yapma tarzı ayakkabılara rağbet göstermiyorlar. Çok ucuza her çeşit ayakkabı bulunuyor. Sağlıksız olsa da ne yazık ki insanlar bunları tercih ediyorlar. Şimdi yetişmiş elemanda yok, çırak kalfada yok maalesef.” “İNSANLARA FIRSAT VERİLSE İDİ BUGÜN KASTAMONU BİR NUMARA OLURDU” Kastamonu’da deri fabrikası kurulması konusunda geçmişte çalışmaları olduğunu söyleyen Conkar;  “Devlet Planlama Teşkilatı’na kışın günlük 7 bin deri, yazın 3 bin 500 deri hammaddesinin Kastamonu’dan çıktığını, çevre illerle birlikte 25 bin deri hammaddesinin olduğunu bildirdim. Devlet Planlama Teşkilatı’ndan tespitiniz doğrudur diye yazı geldi. Bu tespitiniz üzerine ileride Kastamonu’ya çok büyük bir organize sanayi deri fabrikası kurulur denildi. Gerede’de deri fabrikasının şehir merkezinde kaldığını ve kanalizasyonlarının dışarıda kaldığını ileride çok büyük sağlık sorunları ile karşılaşılabileceğini belirttim. Tespitiniz doğru diye cevap geldi. Deri fabrikası gelirse onun yan sanayileri de gelir. Deri konfeksiyon gelir, ayakkabıcılık da gelir. Eskiden Kastamonu’da A sınıfı ayakkabı yapılıyordu. Biz el sanatlarımıza sahip çıkamadık. Kastamonu’da dokumacılık sektörü bitince Bursa ile Denizli dokumacılıkta ilerledi.  Oysaki biz el sanatlarımıza sahip çıksaydık ve insanlara fırsat verilse idi bugün Kastamonu bir numara olurdu. Deri imalatında Kastamonu gelişebilirdi. Deri Fabrikası kurulabilirdi. Önceden Sinan Bey mevkisine tabakhaneler mevkii denirdi. Bu geliştirilip deri fabrikası kurulabilirdi” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme