Kastamonu'nun Gizli Hazinesi
Anatolion Natural Cure Tıbbi Aromatik Uçucu Yağ ve Hidrosol Üretim İşletme Sahibi Orman Yüksek Mühendisi Şahin İncedemiroğlu, defne (Laurus nobilis) bitkisi hakkında önemli bilgiler vererek, Türkiye'nin defne üretiminde dünyada ilk sırada yer aldığını belirtti.
Anatolion Natural Cure Tıbbi Aromatik Uçucu Yağ ve Hidrosol Üretim İşletme Sahibi Orman Yüksek Mühendisi Şahin İncedemiroğlu, defne (Laurus nobilis) bitkisi hakkında önemli bilgiler vererek, Türkiye’nin defne üretiminde dünyada ilk sırada yer aldığını belirtti.
Orman Yüksek Mühendisi Şahin İncedemiroğlu, defne bitkisi hakkında konuşarak; “Defne, kış aylarında yapraklarını dökmeyen, 2-15 m boyunda; sarı çiçekli, yuvarlak tepeli, sık dallı, dioik küçük ağaçlar veya ağaççıklardır. Bitkinin kökleri çok iyi gelişmekle birlikte derinlere inerken dal ve filiz verme kabiliyeti yüksektir. Dallar gövde ile geniş açı yapmadan gövdeye paralel olarak yükselir. Gövde kabuğu koyu esmer siyaha yakın renkte ve düzgün bir görünüme sahiptir. Taze sürgünleri yeşil, sonraları kırmızımsı siyah renkte ve tüysüzdür. Yaprakları basit, 5-10 cm uzunluğunda, 2-5 cm genişliğinde, oval yapıda, ortası geniş, iki ucu sivri, orta ve yan damarlar ince, kenarları hafif dalgalı, derimsi sert yapılı ve almaçlı dizilişlidir. Yaprakların üst yüzeyi parlak, tüysüz, koyu yeşil, alt yüzeyi ise biraz daha açık renklidir. Yaprak sapları dallara dik konumda olduğundan ağaca koyu yeşil bir renk vermektedir. Yapraklarında tanen, acı madde, alkaloitler (reticuline, boldine vs.), flavonoidler ve uçucu yağ vardır. Uçucu yağda sineol yüzde 35-50 oranında bulunmaktadır. Ayrıca, eigenol ve β ve α pinenler, phellandren, linalool, geraniol, asetil eigenol, metil eugenol ile terpineol içermektedir. Bu her bir bileşiğin ayrı ayrı eczacılık değerleri vardır. Defne bitkisinin yapraklarında (Folium Lauri) hoş kokulu uçucu yağ (Aethe-roleum Lauri) bulunmaktadır. Yapraklardaki uçucu yağ oranı yüzde 0,5-4,69 arasında değişmekte olup yağın kalitesi bölgelere göre değişiklik göstermektedir. İçel, Muğla, Bursa ve Sinop’ta yetişen defne yapraklarından sağlanan uçucu yağların ester ve aldehit miktarı ile serbest ve toplam alkol miktarları değişiklik göstermektedir. Muğla defne yaprağında yüzde 17,78 estere karşılık, Sinop defne yaprağında yüzde 7,61 ester bulunmaktadır. Meyveleri bir tespih tanesi büyüklüğünde, yumurta biçiminde ve üzümsü görünümdedir. Defne meyveleri önceleri yeşil renk alırken, olgunlaştığında parlak koyu mavimsi-siyah renk alır. Meyve; 1-1,5 cm büyüklükte, tek tohumlu, zeytine benzeyen bakkadır. Defne meyvelerinin yüzde 28’i et, yüzde 72’si çekirdekten oluşmaktadır. Tohumlarında endosperm çok küçük olduğundan dolayı, yedek besi embriyonun kotiledonlarında depolanmıştır. Meyvelerin bileşiminde, sabit yağ ( yüzde 25-30), su /yüzde 27), protein ( yüzde 7), nişasta, serbest ekstrakte ( yüzde 10), ham elyaf ( yüzde 25), kül ( yüzde 3,5) ve uçucu yağ bulunmaktadır. Sabit yağ en çok meyvenin etli kısmında ( yüzde 28,6) bulunmakta ve bunu çekirdek ( yüzde 16,6) ve kabuk (yüzde 7,6) takip etmektedir. Sabit yağ, tereyağı kıvamında olup, içerisindeki klorofil maddesinden dolayı sarımsı açık yeşil renkli, özel-hoş kokulu ve acı lezzetlidir” dedi.
‘Bazı Bitkilerde Çiçek Ve Yapraklar Ayrı Gözlerde Meydana Gelir’
Orman Yüksek Mühendisi İncedemiroğlu, defne bitkisinin türlerine değinerek; “L. nobilis dioik (2 eşeyli) bir tür olmakla birlikte ağaçları erkek ve dişi olarak ayrılırlar. Erkek ve dişi çiçekler çeşitli ağaçlarda ufak demetler halinde bulunmaktadırlar. Çiçekleri 0,5- 1 cm boyunda olmakla birlikte açık sarı veya yeşil renklidir ve sapın aynı noktasından 4- 5 tanesi birden çıkarak öbek oluşturmaktadırlar. Çiçek öbekleri yaprağın yanında çift olarak açmaktadır. Bitkilerde iki çeşit tomurcuk vardır, çiçek tomurcukları ve yaprak tomurcukları. Çiçek tomurcukları daha yuvarlak ve tombul haldedir ve çiçekler bunlardan oluşur. Yaprak tomurcukları ise daha ince ve sivridir haldedir. Yeni yapraklar ve dallar da bu tomurcuklardan oluşmaktadır. Bazı bitkilerde çiçek ve yapraklar ayrı gözlerde meydana gelir. Bazı bitkilerde ise aynı tomurcuk gözünde çiçekler ve yapraklar beraber bulunur” ifadelerine yer verdi.
‘Kök Ve Kütük Sürgünü Verme Kabiliyeti Yüksektir’
Defne ağacının Roma halkı tarafından önemli bir sembol olarak kullanıldığını vurgulayan Orman Yüksek Mühendisi Şahin İncedemiroğlu; “Akdeniz defnesi yuvarlak tepeli, sık dallı ve dioik-erkek ve dişi çiçekler ayrı bitki üzerinde olan bir ağaçtır. Çoğunlukla ağaççık formunda olup, bazen bodur ya da boylu ağaççık, bazen de 10m’ye kadar boylanabilen ağaç formunda bir gelişim göstermektedir. Dallar gövdeden dar açı yapacak şekilde çıktığı ve gövdeye paralel olarak yükseldiği için ağacın derli toplu bir görünümü vardır. Gövdenin koyu gri, siyaha yakın düzgün kabuğu vardır. Kök ve kütük sürgünü verme kabiliyeti yüksektir. Taze sürgünler yeşil, sonraları kırmızı siyah ve tüysüzdür. Yapraklarını dökmeyen, kırıldığında hoş bir koku yayan defne, eskiden olimpiyat oyunlarında başarılı olan yarışmacıların alnına yapraklarından yapılan taç ile ödül olurdu. Romalılar döneminde M.Ö. 342 de altın paraların yüzeyinde defneden çelenk bulunmaktaydı. Romalılar ve Yunanlılar savaş ve spor zaferlerinde defne yapraklarından yapılan çelenkleri taç olarak kullanırlardı. Romalılar ayrıca defne yaprağının insanları yıldırım çarpmasına karşı koruyucu olduğuna inanır ve fırtınalı havalarda yanlarında birer defne dalı bulundururlardı” değerlendirmesinde bulundu.
‘Defnenin Toplam Yayılış Alanı 131 Bin 862 Hektar’
Ülkemizde yapılan incelemeleri dikkate alan Şahin İncedemiroğlu; “Ülkemizde yapılan bir incelemede, defnenin toplam yayılış alanı 131 bin 862 hektar, tahmini potansiyel verimi ise 12 milyon 201 bin 326 kg/yıl olarak verilmiştir. Türkiye, dünya defne yaprağı ihracatında ilk sırada yer almakta olup, 2014 yılında gerçekleştirdiği 12 bin 270 ton ihracat karşılığında 36 milyon ABD doları gelir elde etmiştir. Antik dönemde Akdeniz’de bütün kıyı şeridinde görülen ve Akdeniz elementi olan defnenin ana yayılış alanı Akdeniz Havzası ve Küçük Asya’dır. Defne, Türkiye başta olmak üzere Cezayir, Belçika, Fransa, Yunanistan, Meksika, Fas, Portekiz, İspanya ve Kanarya Adaları gibi ülkelerde de yayılış göstermektedir. Bunun dışında yayılış alanları Arnavutluk, Romanya, Libya’nın doğu sahilleri, Suriye’nin batısı, Kırım ve özetle tüm Batı Akdeniz Havzası'dır. Türkiye’de ise oldukça yaygın olan tür sıcak Akdeniz katını temsil eder ve kendi adıyla anılan zonda (Lauretum) yayılış gösterir. Bu alanlar Ege ve Akdeniz Bölgesi'nin alçak yükseltileri ile (0-1200 m) Karadeniz Bölgesi'nin Akdeniz iklim özelliklerini gösteren alanlarıdır. En yaygın olduğu iller Balıkesir, Bursa, Yalova, İstanbul, Zonguldak, Kastamonu, Sinop, Trabzon, Rize, İzmir, Muğla, Antalya, Mersin ve Maraş olup, yayılış alanları içerisinde 0-1200 m arasında bulunmaktadır. Lauraceae familyasının takriben 45 cins ve 1000 kadar türünün, Laurus cinsinin ise Laurus nobilis L.ve L. canariensis Willd. Olmak üzere iki türünün; Laurus nobilis’in ise, dar yapraklı 'angustifolia’ ve kenarları dalgalı ‘crispa’, aurea ve undula olmak üzere 4 alt türünün; ülkemizde ise defne (Laurus nobilis L.)'nin tek türünün bulunduğu bildirilmektedir. Ülkemizde yapılan kapsamlı bir araştırmada uçucu yağ oranları incelendiğinde uçucu yağ oranının yüzde 0,4 ile yüzde 4,5arasında değişim gösterdiği anlaşılmaktadır” şeklinde konuştu.
‘Uçucu Yağ Ortalaması Yüzde 1,78 Olarak Bulunmuştur’
Kastamonu sahil ilçelerindeki defne alanlarını kapsayan 100 farklı noktayı anlatan Orman Mühendisi İncedemiroğlu; “100 farklı noktadan toplanan yaprak örneklerinde uçucu yağ ortalaması yüzde 1,78 olarak bulunmuştur. Bölgelere göre yapılan değerlendirmede ise ortalama uçucu yağ oranı Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Marmara Bölgelerinde sırası ile yüzde 1,96; yüzde 1,54; yüzde 1,98 ve yüzde 1,57 olarak gerçekleşmiştir. Akdeniz ve Karadeniz Bölgelerindeki ortalama uçucu yağ oranının Türkiye ortalamasından yüksek, Ege ve Marmara Bölgelerinin ise düşük olduğu görülmektedir. TS 1017’ye göre (Anonim,1985) ve 10.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 28614 sayılı Türk Gıda Kodeksi Baharat Tebliği (Tebliğ No:2013/12)’ne göre defne yaprağında uçucu yağ miktarı en az yüzde 1 olmalıdır. Buna göre bütün uçucu yağlarda 23 adet bileşenin bulunduğu, bunların dışında kalan diğer bileşenlerin sadece bazı uçucu yağ örneklerinde yer aldığı ortaya çıkmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
‘Karadeniz Sahillerinde Yetişen Defnenin Kıymetli Olduğunu Göstermektedir’
Orman Yüksek Mühendisi İncedemiroğlu, Kastamonu sahillerinde yetişen defnenin etken madde içeriğinin Akdeniz Bölgesi'ndekine yakın olduğunu belirterek; “Kastamonu yöremizden toplanan defne materyallerinin etken madde yüzde değerleri yukarıda verilen ülke alt ve üst değerlerine bakıldığında Kastamonu sahillerimizde bulunan defnelerin etken madde içeriklerinin Akdeniz Bölgesinden pek aşağı kalmadığı, özetle Karadeniz sahillerinde yetişen defnenin kıymetli olduğunu göstermektedir. Bu durum ilimizde yatırıma değer bir tıbbi aromatik bitki olduğunu, hasadından, işlemesine ve yüksek katma değerli ürünler elde edilerek pazarlanmasına kadar her süreçte yüksek bir katma değerle yöre halkına gelir sağlayacağı aşikardır. Türkiye, yaklaşık 300 bin ton defne envanterine sahiptir ve dünya defne ihtiyacının yaklaşık yüzde 90’ını temin etmektedir. Alan bazında Türkiye’de 130 bin hektarın üzerinde defnelik bölge vardır. Son yıllarda 40-45 bin ton hasat gerçekleştiği belirtilmektedir. Türkiye’de, alan bazında en büyük defne yayılımına sahip iller sırasıyla Adana, Muğla, Mersin, Bursa ve Kahramanmaraş’tır. Defnenin dış ticaret rakamlarına bakıldığında, ihracat toplamının 2005 yılından 2015 yılına kadar yaklaşık 3 katına çıktığı görülmektedir. Bugün itibarıyla kuru defne ihracatı 40 milyon dolara yaklaşmıştır. İhraç edilen yan ürünler de eklenince defnenin ekonomik büyüklüğünün 100 milyon doların üzerinde olduğu tahmin edilmektedir” bilgisini paylaştı.
‘Uykusuzluk Sorunlarını Giderici Olarak Kullanıldığı Bilinmektedir’
Defne Uçucu yağların pek çok rahatsızlığa iyi geldiğini belirten Şahin İncedemiroğlu; “Defne Uçucu Yağ ve Hidrosolü (Laure oil) Defne yapraklarının antibakteriyel, terletici, ağrıkesici, antiseptik ve mide rahatsızlıklarını giderici, diyabeti tedavi edici, migreni önleyici, halsizlik, hazımsızlık, aybaşı düzensizlikleri, romatizma ve uykusuzluk sorunlarını giderici olarak kullanıldığı bilinmektedir. Kullanımı; Buhar Damıtma yoluyla elde edilen Hidrosoller (Bitki distilasyon suyu) Hidrosol Doz, günde 1/3 çay bardağı sabah ve akşam aç ya da tok içilebilir Uçucu Yağı; su ile 6 kat oranında seyreltilerek kullanılabilir. Cilt kremlerinde ve masaj yağlarında 3-5 damla saf yağ olarak diğer uçucu yağlarla ve taşıyıcı sabit yağlarla karışıma girebilir. Buhurdanlık kullanılarak buharı ortama verilerek aromaterapötik olarak kullanılabilir” dedi.
‘Defnenin Öneme Sahip Bölümü Yaprakları Ve Meyveleridir’
Defnenin özelliklerine değinen İncedemiroğlu; “Defne ağacı dekoratif özellikleri olan bir bitkidir. Parklarda ve bahçelerde süs ve çit malzemesi olarak defne ağacı da kullanılmaktadır. Vejetatif üretimin kısıtlılığı, gençlikte büyümenin yavaş olması, yeterli ve ucuz fidan üretimi yapılamaması nedeniyle ülkemizde henüz beklenen düzeyde kullanılamadığı söylenebilir. Defne odunu; yakacak odun olarak kullanılmasına ek olarak, farklı tarım ve inşaat aletlerinde saplık yapımında da kullanılmaktadır. Defnenin ekonomik değere ve öneme sahip bölümü yaprakları ve meyveleridir. Bitkinin yaprakları toz haline getirilmektedir ya da uçucu yağ üretimi için kullanılmaktadır. Meyvelerinden ise genellikle sabit yağ çıkarılmaktadır. Defne yaprağı, öğütülmüş, tam kurutulmuş veya taze yapraklar şeklinde çeşitli uygulamalar için kullanılabilir” ifadelerine yer verdi.
‘Turşulara Mükemmel Bir Aroma Verir’
Defne yaprağı, geleneksel olarak Türk mutfağında ve gıda endüstrisinde harika bir gıda koruyucu olduğunu söyleyen İncedemiroğlu; “Defne yaprağı, öncelikle geleneksel olarak Türk mutfağında ve gıda endüstrisinde harika bir gıda koruyucudur. Turşulara mükemmel bir aroma verir. Paketlenmiş gıdaların içerisinde hem aroma verici hem de gıda koruyucu olarak kullanılır. Yemeklerin lezzetini arttırmak için yemek pişirirken yaygın bir şekilde kullanılan aromatik bir yapraktır. Geleneksel olarak defne yaprakları, uçucu yağlarını korumak için doğrudan güneş ışığından uzakta, gölgede toplanır ve yavaşça kurutulur.Taze koyu yeşil yapraklar ise çay hazırlama ve mutfak yemeklerinde aromayı arttırmak için kullanılır. Bununla birlikte, kurutulmuş yapraklar da en iyi lezzetlerini, acılıkları gidene kadar gölgede birkaç gün kuruttuktan sonra verirler ve aromasını korurlar. Yapraklar çoğunlukla birçok mutfak müstahzarında bütün olarak kullanılır ve servis edilmeden önce çıkarılır. Bazen defne yaprakları pişirmeden önce ezilir veya öğütülür. Ezilmiş defne yaprakları bütün yapraklardan daha fazla koku verir ancak çıkarılması oldukça zordur. Bundan dolayı, genellikle bir muslin poşetinde veya çay demliklerinde kullanılırlar” dedi.
‘Defne Yaprağı Antioksidanlar, Mineraller Ve Liflerle Doludur’
Defne yaprağı antioksidanlar, mineraller ve liflerle dolu olduğunu söyleyen Şahin İncedemiroğlu; “Defne yaprağı antioksidanlar, mineraller ve liflerle doludur. Antidiyareik, antidiyabetik ve antiinflamatuar özelliklere sahip olmakla birlikte bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği vardır. Defne yaprağı, harika lezzeti ve sağlık yararlarından dolayı işlenmiş ve pişmiş gıdaların baharatlanması için yiyecek ve içecek endüstrisinde en büyük uygulamasını bulur. Yahniler, balık sosları, çorbalar, et ve diğer yemekler de dahil olmak üzere çeşitli yemeklerin hazırlanmasında kullanılır. Ayrıca, tat ve besin değerini arttırmak için içeceklerde kullanılır. Bu yapraklar, dünya genelinde farklı tıbbi amaçlar için kullanılmaktadır. Defne bitkisinin meyve ve yaprakları, baharat olarak kullanılmasının yanında ilaç olarak geleneksel tıpta da kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘Doğumun Kolaylaşması İçin De İçilmektedir’
Kadınsal rahatsızlıklarda daha fazla tüketildiğini belirten Şahin İncedemiroğlu; “Defne meyvesinden yapılan çay, kadınların regl sancılarını durdurmada ve doğumun kolaylaşması için de içilmektedir. Yaprakları ve kabuklarından yapılan çayı ise solunum ve böbrek rahatsızlıklarında tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Yaprak ve meyvelerinden damıtılan yağı ve suyu da mide ağrılarının giderilmesine yardımcı olmaktadır. Defne yaprağı yağı, güçlü aromasından dolayı aromaterapide de kullanılır. Ayrıca, diyabetin kontrol altına alınmasına yardım eder, verimli sindirim ve besin alımını kolaylaştırır ve solunum rahatsızlıklarını hafifletir. Mide ağrısı, akciğerlerdeki mukusun temizlenmesi, soğuk algınlığı ve boğaz ağrısı, baş ağrıları, gastrointestinal problemler ve analjezik etki tedavisinde kullanılır. Stres hormonu düzeyini azaltmaya yardımcı olur. Kan şekeri düzeyini, böbrek taşlarını ve iştah uyarıcılarını kontrol ederler. Defne yaprağının doğal özellikleri cilt pigmentasyonun iyileştirilmesi, saç dökülmesi sorunları ve diğerler başka sorunların çözülmesinde fayda sağladığı için cilt bakımında kullanılmaktadır. Defne yaprağı ağırlıkça yüzde 1,5-2,5 oranında uçucu yağ içermektedir. Kozmetik ve kişisel bakım sektöründe çeşitli uygulamaları vardır. Şampuan ve yağlarda kepek tedavisinde kullanılır. Defne yaprağı yağı ayrıca, sabun ve deterjanlarda da kullanılmaktadır. Defne yaprağı, böcek kovucuların üretiminde kullanılan yüksek laurik asit içeriğine sahiptir. Dolayısıyla defne yaprağı, böcek kovucu ürünlerde bir baz oluşturduğu için kimyasal ve pestisit şirketleri tarafından da kullanılmaktadır” dedi.
‘Yağ Miktarlarını Ve Etken Madde Değişimlerini Araştırdık’
Orman Yüksek Mühendisi Şahin İncedemiroğlu, defne ağacının yetişme ortamlarını incelediklerini belirterek; “Anatolian Natural Cure Anadolu’dan Şifa Gıda İşletmesi olarak Kastamonu Üniversitesi Teknokent bünyesinde Yöremizde yetişen tıbbi aromatik şifalı bitkilerin başında ar-ge faaliyetleri kapsamına aldığımız defneyle ilgili belirli yetişme ortamlarından bitkinin değişik gelişim evrelerinde topladığımız yaprak ve sürgünleri su buharı distilasyonu tekniğiyle uçucu yağ miktarlarını ve etken madde değişimlerini araştırdık. Toplama zamanına bağlı olarak uçucu yağ verimi ve etken madde içeriği bakımından ilginç sonuçlar elde ettik. Ar-ge çalışmamız sonuçlandırma raporunda bulguları paylaşacağız. Yaptığımız ar-ge çalışmalarından elde edilen uçucu yağlar, hidrosoller ve kurutulmuş yaprak örneklerini pazarlama sürecindeyiz. Yapılan bu çalışmanın neticesinde temmuz-ağustos aylarında, açık alanda yetişmiş, bol güneşlenen, özellikle sıcak bakılar dediğimiz güney ve batı yamaçlardan toplanan örneklerde yağ veriminin ve kalitesinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Yapılan diğer akademik çalışmalarda bu tespitleri doğrular niteliktedir” bilgisini paylaştı.
‘Hasat Miktarı Düşmekte, Hasat Maliyetleri Artmaktadır’
Son olarak defne yaprakları hakkında konuşan İncedemiroğlu; “Sahil yörelerimizde kırsalda gelir imkanlarının düşük olması yöre halkını büyük kentlere göç etmeye zorlamıştır. Defne ilimiz sahillerinde atıl durumdaki eğimli tarım alanlarında yöre halkı tarafından bir takım teşvikler verilmek suretiyle kültüre edilerek – defne bahçeleri tesis edilerek mevzuatımızın cevaz vermediği hasat dönemlerinde, yağ etken maddesinin ve yağ veriminin en yüksek olduğu temmuz-ağustos aylarında son yılın sürgünlerinin makaslanarak hasadı mümkün hale gelecektir. Doğal orman alanlarımızda yüksek meyil ve dikenli sarmaşık, funda gibi diğer bitki türlerinin sık bir şekilde olmasına bağlı olarak, birim zamanda hasat miktarı düşmekte, hasat maliyetleri artmaktadır. Diğer ağaç ve çalı türlerinin baskısı ile gölgede kalan defnelerde uçucu yağ verimi düşmekte, kasım-şubat ayları döneminde toplanmasına bağlı olarak uçucu yağ kalitesi düşmektedir. Aynı zamanda doğal yetişme ortamlarındaki aşırı ve kontrolsüz faydalanma azalacağından kültüre edilmesinde yarar vardır” şeklinde konuştu.
Bakmadan Geçme





