'Kastamonu gastronomi cenneti'
GASTRONOMİ TURİZMİ KOMİTE BAŞKANI HANDE ARSLANALP TÜRSAB, 'Kastronomi Mutfağı' ve Kastamonu Gastronomi Buluşma Programı Belediye Binasında gerçekleşti. Programa Vali Yaşar Karadeniz, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ziver Kaplan, KATSO Başkanı Selçuk Arsan, TÜRSAB Gastronomi Komitesi Üyeleri ve davetliler katıldı. 'TURİZME TÜRSAB'IN BÜYÜK KATKISI OLACAK' Kastamonu ulaşım alt yapısı çözülmesi ile turizmin...
GASTRONOMİ TURİZMİ KOMİTE BAŞKANI HANDE ARSLANALP; TÜRSAB, ‘Kastronomi Mutfağı’ ve Kastamonu Gastronomi Buluşma Programı Belediye Binasında gerçekleşti. Programa Vali Yaşar Karadeniz, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ziver Kaplan, KATSO Başkanı Selçuk Arsan, TÜRSAB Gastronomi Komitesi Üyeleri ve davetliler katıldı. “TURİZME TÜRSAB’IN BÜYÜK KATKISI OLACAK” Kastamonu ulaşım alt yapısı çözülmesi ile turizmin yüzünü ileriye döndüğünü söyleyen Vali Yaşar Karadeniz; “Ancak bir şey daha var ki benim geçmişten tecrübem bir yere TÜRSAB el atarsa orada gerçekten güzel gelişmeler yaşanıyor. Ben TÜRSAB’ın desteğin Kastamonu’ya da vereceğine inanıyorum. Verilecek bu destekle turizm yatırımcılarına gerçekten büyük bir katkı sunacağına inanıyorum. Bu toplantıda gastronomi adına yapmamız gerekenler ile ilgili sizlerden değerli bilgiler alacağımıza inanıyorum. Bundan sonra yürüteceğimiz çalışmalara da bu toplantılar sonucunda oluşacak sonuç bildirgesi bizler için güzel bir rehber olacak. Şunu da belirtmeliyim ki gastronomi turizmin diğer turizm türleri ile birlikte karşılıklı etkileşimi çok daha fazladır. Bir grup buraya sadece gastronomi amaçlı gelebileceği gibi buraya gelip gelmemekte örneğin kültür turizm için bir gruba oraya gidelim bizim için oranın mutfağı da cazip noktasına gelebilirsek birbirini destekleyen faktörlerdir. Kastamonu’da da bunun alt yapısı vardır. Kastamonu gerçek anlamda ticarete konu olan mutfağından ürünler vardır. İstanbul’da insanlar yemek yemeğe giderken Kastamonu’nun bir parçası olan kuyu kebabı yemeğe gidiyorlar. Taşköprü Sarımsağı zaten biliniyor yine Siyez bulguru ticari bir boyuta gelmiş durumda. Kastoronomi kelimesi Kastamonu turizminin markalaşmasında önemli bir katkı sunacağı tahmin ediyorum. Bu toplantıyı organize eden ve destekleyen ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. “TÜRSAB'A ÜCRETSİZ KONAK VERELİM, SİZ İŞLETİN” Kastamonu’nun tarihiyle, kültürüyle bölgesinin merkezi olduğunu vurgulayan Belediye Başkanı Tahsin Babaş; “Kastamonu'nun ulaşımdaki sorunları çok büyük ölçüde çözüldü. Biz Kastamonu'nun geleceğinin turizmde olduğunu düşünüyoruz. Karadeniz'in en uzun sahiline sahip olan, Ilgaz Kayak Merkezi ile kış turizminde önemli bir potansiyeli elinde tutan Kastamonu'nun tarihi ve kültürel zenginliğiyle de turizmde hak ettiği noktaya bir an önce gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda da biz TÜRSAB'a çok güveniyoruz. Belediye olarak Kastamonu'nun tarihi ve kültürel dokusunu canlandırmak için çok ciddi çalışmalar başlattık. Şehir merkezinde bin 400'ün üzerinde tescilli konak var. Belediye olarak yaklaşık 30 kadar konak satın aldık. Restorasyonlarını yapıyoruz. Buradan da açıkça TÜRSAB'a çağrıda bulunuyoruz; Ücretsiz bu konakları size verelim, siz işletin. TÜRSAB'ın böyle bir çalışmada bize yardımcı olması ilimiz için çok büyük bir katma değer olacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı. “TRAVEL TURKEY FUARI’NA ONUR KONUĞU OLALIM İSTİYORUZ” Geleneksel ürünlerin coğrafi işaretlerini almak için çalışmalarını devam ettirdiklerini belirten KATSO Başkanı Selçuk Arslan; “Gastronomi turizminin son yıllarda dünyada ve Türkiye'de giderek gelişen bir trendi olduğundan hareketle acentesini, turistini bekleyen Kastamonu’muz keşfedildiğinde görülecektir ki her bölgesinde bir birinden farklı ve zengin mutfak değerleri ile ilimizi tanımak önem taşımaktadır. Geziniz turizm beklentilerimiz açısından önemli bir açılımdır. Zengin Kastamonu mutfağını oluşturan 812 çeşit lezzetin görücüye çıkmasıyla ilimize olan turizm talebinin daha çok artacağına inancımız tamdır. Bizler için fuarlarınız da çok önemlidir. Gastronomi turizminin gelişmesinin bir diğer ayağı olan turizm işletmelerinin nitelikli eleman istihdamına yönelik bizlerde kurslarımıza devam etmekteyiz. Girişimcilik kurslarımızda da gastronomi turizmine yönelik faaliyet gösterecek işletmelere sektör kazandırmanın da mutluluğunu yaşıyoruz. Tanıtımın faydalarını gördük, biliyoruz. Bilhassa Travel Turkey'de bazı etkinliklere imza attık. TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komite Başkanı Hande Arslanalp bu yılsonunda gerçekleştirilecek Travel Turkey Fuarı'nda stant açmamız için gereken desteği sağlayacaklarının sözünü verdi. Biz bu sene fuarın onur konuğu, üyesi olalım istiyoruz. Kastamonu'yu daha kuvvetli daha iyi tanıtmayı arzuluyoruz” diye konuştu. “TÜRK MUTFAĞI SAYILI MUTFAKLAR ARASINDA” Günümüz turizminde gelişen rekabet ortamında artık ülkeler sadece tarihi yerlerini, denizini, kumunu ve güneşini pazarlayarak başarılı olunamadığını ifade eden TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komite Başkanı Hande Arslanalp; “Aynı zamanda mutfak kültürünü ve ritüellerini ön plana çıkarması gerekiyor. Birleşmiş Milletler Seyahat Örgütü'ne göre dünya turizm gelirleri içerisinde yeme ve içme harcamalarının payı yüzde 30 civarındadır. Çünkü turistlerin yüzde 88'i destinasyon seçerken gideceği yerin yemek kültürünü tanımayı araştırmayı çok önemli bir etken olarak görüyor. Bu kapsamda Türk mutfağının da dünyadaki sayılı mutfaklar arasında yer aldığı düşünüldüğü zaman Türkiye'nin gastronomi turizmi için yeterli çekicilik unsurlarına sahip olduğu bir gerçek. Gastronomi turizmi, bir yere özgü bir yemeği tatmak amacıyla yapılan seyahatleri kapsıyor. Bu bazen ülkeler arası seyahatleri kapsarken, bazen bir ilde o ilin ilçesine yapılan bir seyahati bile işin içine katıyor. Bunun içinde en önemli unsur ise yöresel lezzetler olarak dikkat çekiyor. Bir yöreye özgü yemekler özellikle de düzenli olarak yapılan etkinliklerle yapıldığına o bölgeye binlerce kişiyi çekebiliyor. Yapılan bir araştırmaya göre yüzde 57'sinin Türkiye'nin tarihi ve doğal değerleri için, yüzde 45'nin Türk insanını tanımak için, yüzde 28 gibi büyük bir bölümünün ise Türk yemeği ve Türk mutfağını tanımak için Türkiye'ye geldiği ortaya çıkmıştır. Bu çok büyük bir orandır. Gastronomi turizmi ayrıca sosyal ve kültürel mirasa sahip çıkması ve özendirmesi açısından da önemli bir turizm türüdür” ifadelerini kullandı. “KASTAMONU MUTFAĞI DA GİZLİ KALMIŞ BİR CENNET” TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi olarak; Kastamonu’nun 812 çeşit yemeğiyle gerçek bir gastronomi cenneti olabilecek destinasyonlardan biri olduğunu dile getiren Arslanalp; “Ayrıca gastronomi zenginliğin ötesine 10 bin yıllık geçmişe sahip ve şu anda dünyada yükselen bir değer olan genetiği bozulmamış Siyez bulguru üzerinde durulması gereken bir konu olarak görülmektedir. Turizmin çeşitlendirilmesinde gastronomi turizminin öneminden bahsettiğimiz bugünlerde tüm olanaklara sahip Kastamonu'yu desteklemek ve tüm acentelerimizin tur programlarında Kastamonu'nun yer almasını sağlamak TÜRSAB Gastronomi Turizmi Komitesi'nin hedefleri arasında yer almaktadır. Biz bu nedenle Kastamonu'dayız. Kastamonu'nun çok önemli gastronomi değerleriniz var. Ancak bunu insanları Kastamonu'ya çekecek tanıtımı yapmadıktan sonra 812 çeşit yemeğin bir şeyler ortaya çıkarması imkansız. Gastronomi turizminde başarılı olan destinasyonlara baktığımızda oralarda bu kadar çok çeşidin değil ama bir kaç tane yemeğin ön plana çıkarılarak tanıtım yapmanın çok daha değerli olduğunu, kolay olduğunu düşünüyorum. Bugün dünyada Peru Mutfağı konuşuluyor. Kinoa denilen bir bitki sayesinde bugün herkes Peru mutfağından bahsediyor. Biz Türkiye de inanılmaz mutfaklara sahibiz ancak hiç birini bu değerde tanıtabilmiş değiliz. Kastamonu mutfağı da gizli kalmış bir cennet. Burada mantarınız var. Mantar cennetinde yaşıyorsunuz. Neden bir mantar festivaliniz yok, neden yapılmıyor? Festivaller gastronomi turizminde çok çok önemlidir. Ayrıca gastronomi, kültür turizmiyle iç içe olan bir turizm şeklidir” şeklinde konuştu. “TÜRSAB OLARAK HER ZAMAN KASTAMONU'NUN ARKASINDAYIZ” Gastronomi ile ilgili programların hazırlanması gerektiğini Arslanalp; “Kolay satılabilen bir ürün olacaktır. Bununla ilgili programların hazırlanması lazım. Biz TÜRSAB olarak Kastamonu'nun acente programlarında daha yoğun bir şekilde yer alması ve buranın satılması için elimizden geleni yapacağımızın bilinmesini istiyorum. Ama öncelikle Kastamonu'nun bir yol haritası çizmesi lazım. TÜRSAB olarak her zaman Kastamonu'nun arkasındayız. Bu çerçevede 8-11 Aralık 2017 tarihinde İzmir'de düzenlenecek olan Travel Turkey Fuarı'nda 3'üncüsünü gerçekleştireceğimiz Uluslararası Gastronomi Kongresi'ne Kastamonu'yu davet ediyoruz. Kastamonu'nun bir standı olsun istiyoruz. 2 yıldır Gaziantep bu konuda çok istekli davrandı. Bunun karşılığını da aldı. Kastamonu'nun gastronomide yükselen bir değer olduğunu biliyoruz ve yolu açık olsun diyoruz” ifadelerini kullandı. “KASTAMONU MUTFAĞINI ANLATACAĞIM” Kastamonu mutfağını bahseden Sahrap Soysal; “Ben Antakya mutfağı hayranıyım, Gaziantep mutfağını da severim. Anadolu mutfağının da tutkulu bir araştırmacısıyım. Kastamonu mutfağını bundan 10 sene önce Kıvanç Tatlıtuğ'un da jürisi olduğu bir yemek yarışmasında tanıdım. Kastamonulu bir hanım bu yarışmaya ekşili mesire pilavıyla katıldı. Ben o tada vuruldum. Isırgan otu ve ayranla yaptığını söyledi. Yarışmada birinciliği ekşili mesire pilavına verdik. Birde Bakırköy'de çekime gittiğimizde kel simitle ve simit tiridiyle tanıştım. Kastamonulu aşçının o simidi doğraması, kemik suyuyla doldurması, üzerine sarımsaklı yoğurt ve bıçak kıyması koyması da aklımı başımdan almıştı. Kastamonu'nun bu iki yemeği; ekşili pilav ve simit tiridi beni çok etkiledi. Biz şehirleri gezip, gastronomi özelliklerini araştırırız. Biz Anadolu tutkunuyuz. Yurt dışı deseniz gitmem ama Kastamonu derseniz koşarak gelirim. Havası, suyu, insanları, tatlı dili ve güler yüzü bana müthiş huzur verir. Kastamonu'da bize öyle bir misafirperverlik gösterdi. Çok teşekkür ediyorum. Yapacağım ilk programda Kastamonu mutfağını anlatıp, Kastamonu yemekleri yapacağım” dedi. “KASTAMONU MUTFAĞI TÜRKİYE’NİN EN ZENGİN MUTFAĞI” Kastamonu ile ilgili çok program yaptığını söyleyen Mehmet Yaşin; “Bu yolda gördüğüm esnafın bana sarılıp, öpmesi halen unutulmadığımı gösterdi, buna çok sevindim. Sizin yüzünüzden Kayserililerle kötü oldum. Çünkü ben her yazdığım yazıda, bana sorulan her soruda, her televizyon programında Türkiye'nin en kaliteli pastırmasının Kastamonu Pastırması olduğunu söyledim. Bir yazımda Erciyes'le Ilgaz'ın kavgası dedim. Evvelce Kayseri Pastırması Erciyes'ten esen rüzgarla kurutulurdu ama şimdi o kurutma alanlarının önüne yüksek apartmanlar yaptılar. Ama Kastamonu Pastırması halen Ilgaz'ın rüzgarıyla kuruyor. Gerçekten de her türlü övgüye değerdir. Özellikle de pastırma kesiciler! Onların uzun bir yetişme süresi var. 5 yıl sadece soğan kesiyorlar. 2 yıl çemensiz pastırma kesiyorlar ve daha sonra çemenli pastırma kesmeye terfi ediyorlar. Bana sorulan her soruda Türkiye'nin en zengin mutfağının Kastamonu'da olduğunu iftiharla söylüyorum. Kastamonu'da 812 çeşit yemek var. Karadeniz var, Marmara ve İç Anadolu'ya yaslanmış. Bütün bu kültürleri kendi kültürüyle de birleştirerek müthiş bir mutfak yaratmış. Birde yoksul mutfakları hep zengin ve çeşitli mutfaklardır. İnsan elindeki az malzemeyle yaratmak zorundadır. Kastamonu mutfağına olan sempatimin arkasında zannediyorum hamur işleri var. Ben bir hamur düşkünüyüm. Hamur olmazsa karnım doymaz” dedi. “SATILACAK ÇOK ŞEYİMİZ VAR AMA FESTİVALİNİZ YOK” Konuşmasına devam eden Yaşin; “Yürüyüş yolunuz var, sizin pastırmanız var, sizin mağaralarınız var, sizin kuyu kebabınız var, sizin sarımsağınız, sizin siyez bulgurunuz var. 10 bin yıldan bu yana genetiği bozulmamış buğday dünyanın hiç bir yerinde yok. Bu Kastamonu'da var. 22 çeşit mantarınız var. Bunlar var ama sizin festivaliniz yok. Bir kente seyahat etmek için bir takım bahaneler olması lazım. Neden bir festival yapmıyorsunuz? Bu festivali öyle bir aya getirirsiniz ki içinde biraz mantar olur, kuyu kebabı olur, yürüyüş yolu olur, bir sürü şey olur” ifadesini kullandı. “KASTAMONU’YA AİT DEĞERLERİ TANITIN” Kastamonu yemeklerini öven yazılar yazacağının vurgusunu yapan Yaşin; “Hatta diyeceğim ki; Çok uzak değil Kastamonu. İstanbullulara uçağa binin 1 saatte oradasınız diyeceğim. Ankaralılara 5,5 kilometrelik tüneli geçin oradasınız diyeceğim. Hepsini yazacağım, bir kez daha yemeklerinizi, çorbalarınızı öveceğim ama onlar buraya gelince küfredecekler. Çünkü nerede yiyecekler bu yemekleri? Bu yemekleri yapan yok. Münferit bir turist olarak Kastamonu'ya gelsem hangi lokantada bu yemeklerin tadına bakacağım? Klasikleşmiş bir kaç yemeği yapan yerler var. Ama Kastamonu bu kadar değil. 812 yemeğiniz var. Kastamonu'nun öncelikle bu sorunu çözmesi lazım. Kastamonu'ya gelen bu yemekleri nerede yiyecek? Bunu Gaziantep çok güzel çözdü. Çünkü Gaziantep'te 7'den 70'e herkes taşın altına elini sokmuş. Hafta sonunda Gaziantep'e giden uçaklarda yer yok. Herkes hafta sonu Gaziantep'in lezzetlerini tatmaya gidiyorlar. Gaziantep'te gastronomi turizmi sayesinde herkes kazanıyor. Gastronomi turizmi 24 saat yemek demek değil. Yemek aralarını doldurmakta gerekiyor. İşte Kastamonu'da bu araları doldurmak için çok şey var. Lütfen bunun kıymetini bilin. Kastamonu'ya ait değerleri tanıtın. Ben hep arkanızda olacağım” açıklamasında bulundu.