Kastamonu basını, BİK'e cesaret veriyor
Basın İlan Kurumu ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) işbirliğiyle tarafından düzenlenen Kastamonu-Çankırı-Sinop İllerindeki Yerel Gazetelerde Reklamcılığın Geliştirilmesi Eğitim Programı, Doğa Kültür Köyü'nde düzenlenen sertifika töreni ile sona erdi. Törene Vali Yaşar Karadeniz, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Yakup Karaca, KUZKA Genel Sekreter Vekili Serkan Genç ve davetliler katıldı. 'KASTAMONU'DA...
Basın İlan Kurumu ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) işbirliğiyle tarafından düzenlenen Kastamonu-Çankırı-Sinop İllerindeki Yerel Gazetelerde Reklamcılığın Geliştirilmesi Eğitim Programı, Doğa Kültür Köyü’nde düzenlenen sertifika töreni ile sona erdi. Törene Vali Yaşar Karadeniz, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Yakup Karaca, KUZKA Genel Sekreter Vekili Serkan Genç ve davetliler katıldı. “KASTAMONU’DA 150 YILDIR GAZETE VAR” Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürü Yakup Karaca, bir yandan mevcut gazetelerin kalitesini arttırmalarını ve tirajlarını yükseltmelerini hedeflediklerini, diğer yandan da dijital haberciliği güçlendirmek istediklerini söyledi. İlimiz basınında önemli bir yere sahip olan Hüsnü Açıksöz hakkında bilgi veren Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Erkan Yılmaz; “Kastamonu’da 150 yıldır gazete var. Milli Mücadele’nin Anadolu’daki basın bayraktarı Hüsnü Açıksöz’ün Milli Mücadele’ye kalemi ve fikirleri ile güç kattı. 2015 yılında Hüsnü Açıksöz adına düzenlenmiş panelin Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Yakup Karaca’nın destekleriyle kitaplaştırıldı. Türkiye genelinde dağıtımının yapıldı. Katkılarından ötürü Genel Müdür Karaca’ya ve Belediye Başkanımız Tahsin Babaş’a teşekkür ediyorum” dedi. “PROJE BAŞARILI BİR ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİ” KUZKA Genel Sekreter Vekili Serkan Genç ise; “Ajansımız tarafından ilan edilen ve 2017 teknik destek programı kapsamında Basın İlan Kurumu’muz Kastamonu Şube Müdürlüğü tarafından ajansımıza iletilen, ‘Yerelde Reklamcılığın Geliştirilmesi Projesi’ ajansımız tarafından desteklemeye hak kazanmıştır. Bu eğitimimizi de 13-15 Eylül tarihleri arasında başarılı bir şekilde gerçekleştirme imkanımız oldu” dedi. “HER KONUDA TÜRKİYE’DE İLERİ BİR BELEDİYE VEYA ŞEHİRİZ” Kastamonu Belediyesi tarafından Turan Topçuoğlu Şehir Parkı’nda yapılan binanın Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti’ne tahsis edilmesi hakkında konuşan Belediye Başkanı Tahsin Babaş; “Yerel basın açısından çok ciddi bir birikime sahibiz. Gazetelerimiz her yönüyle faaliyetlerini gerçekleştirmeye devam ediyor. Burayı Basın Müzesi ve Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti yapalım dedik. O şekilde yola çıktık ve şu anda Turan Topçuoğlu Şehir Parkı’nda çok güzel bir binayı inşa ettik. İddia ediyorum, Türkiye’de bir benzeri varsa yarışmaya katılabiliriz. Biz yarışmalarda zaten hep birinci oluyoruz da onla da bir yarışalım. Buradan da söyleyelim bütün Türkiye’deki gazeteciler cemiyetlerine. Gerçekten mükemmel bir bina yaptık ve Gazeteciler Cemiyeti’miz burada geçmişini, geleceğe oradan taşımaya devam ediyor. Güzel bir faaliyet sürdürüyorlar. Her konuda Türkiye’de ileri bir belediye veya şehiriz. Bakın daha geçen gün bütün iller arasında Türkiye birincisi seçildi. Bundan iyi reklam daha ne olur? Her gün basın. Çok güzel bir malzeme. Başkasında o kadar olduğunu zannetmiyorum, Türkiye birinciliği bu. Yine, bakın mesela geçen sene Türkiye’de Hentbol Bayan Takımı Türkiye Şampiyonu oldu. Avrupa ikincisi oldu. Bunlar reklamdır. Benim gördüğüm kadarıyla hem ilin reklamıdır hem de yerelin Türkiye ve Dünya çapındaki en güzel reklamlarıdır. Ben iddia ediyorum yine; belediyecilik açısından Türkiye’de yarışan, önde giden belediyelerden birisiyiz. Karşılaştırma yapmak lazım. Geçtiğimiz günlerde Tarihi Kentler Birliği sürdürülebilir restorasyon ve tarihin korunması ile ilgili ödül verdi. Bunları iyi sunmak lazım. Türkiye’de en iyi bisiklet yolunu yaptık. Sinanbey Parkı ile Şeyh Şaban-ı Veli arasına sokak iyileştirmesi yaptık. Şeyhoğlu Konağı dünyada bir numarayım diyor. Hem Şeyh Şaban-ı Veli ve diğer evliyaları konakta görüp anlama imkanı bulacaksınız. Seyrangah Tepesi yaptık o da ödüle laik görüldü ekonomi dalında. Belediye olarak kategori bazında 228 toplamda ise 957 tane projeyi sahaya koyduk. Taksi durağından büfesine kadar hepsini tarihi dokuya uygun hale getiriyoruz” ifadelerini kullandı. “KASTAMONU, YEREL GAZETECİLİK ANLAMINDA HER TÜRLÜ ÖVGÜYE LAYIKTIR” Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Yakup Karaca, kurumun amacına değinerek; “Basın İlan Kurumu’nun kuruluş gayesi elbette ki devletimizin resmi ilanlarının gazetelere dağıtımı olmakla birlikte bu birinci derecede önemli misyonla birlikte, ikinci derece de önemli olan misyon ise bu yolla gazetelerin gelirlerine bir katkı, kamu kaynağının aktarılmasıdır. Bu bağlamda tabi ki hakikaten hem yerel gazetecilik anlamında hem de Kurtuluş Savaşı’mızın abide şahsiyetlerinden büyük Akif’le birlikte ismi Kurtuluş mücadelesi ile özdeşleşmiş Hüsnü Açıksöz’ün başlatmış olduğu gazetecilik geleneği Kastamonu’da devam ediyor olması bizim Basın İlan Kurumu olarak her zaman göz önünde bulundurmamız gereken, her zaman önemle vurgulamamız gereken önemli bir konu diye düşünüyorum. Bu sebeple Kastamonu, yerel gazetecilik anlamında bizler açısından her türlü övgüye layıktır” dedi. “BU BİZE CESARET VERİYOR” Kastamonu’daki yerel gazetelerin bir cemiyet etrafında birleşmesinin Basın İlan Kurumu olarak işlerini rahatlattığını belirten Genel Müdür Karaca; “Zira sizlerde biliyorsunuz, farkındasınız, kimi yerlerde, vilayetlerimizde 2, hatta 3, hatta 4-5 cemiyetler var. Bu cemiyetlerle birlikte çalışmakta gerçekten zorlanıyoruz. Zira, amacımız herkese eşit mesafede bir şekilde durup, konunun hasbelkader kendilerine sunabilecekleri ne hizmet varsa bunu aktarmak ama bu sayı 3’e, 4’e çıkınca bunun pek mümkün olmadığı ortadadır. O sebeple biz Kastamonu’yu yerel gazetecilik anlamında takdir ediyoruz. Bu bize cesaret veriyor. Çünkü, eğer bir ilimizde veyahut ta herhangi bir beldemizde, Anadolu için konuşuyoruz, gazetelerimizin bu şekilde hem yerel yönetimlerle hem kamu kurumlarıyla, belki de en önemlisi, halkla bir şekilde bütünleşerek kamu hizmetlerinin belki de en önemlisi gazetecilik hizmetlerini ifa etmeleri bizleri son derece mesut ve bahtiyar edecektir. Kastamonu’nun hakikaten gözümüzde gerçekten ayrı bir yeri var, yerel gazetecilik bakımından. Allah ağızlarının tadını bozmasın, bu birlik ve beraberlikleri aratarak ama tabi ki hizmet kalitesiyle artarak devam etmesi en büyük arzumuzdur” ifadelerini kullandı. “HAYATIN AKIŞI BUDUR” Eğitim programının sonuna geldiğini dile getiren Karaca; “Analog dönemden dijital döneme geçişle ilgili olarak basın sektörümüzün içinde bulunduğu bu geçiş döneminin bir takım sıkıntılarını birlikte düşünme, paylaşma ve nihayetinde Basın İlan Kurumu olarak bizler bir taraftan gazetelere tirajlarını artırmaları, gazetecilik kalitelerini yükseltmeleri konusunda sürekli elimizden geldiği kadar telkinlerde bulunuyoruz. Bir taraftan da belki onun rakibi, hatta ileride hayatına son verecek bir gelişme olarak dijital yayıncılığı da aynı şekilde teşvik ediyoruz. Bu bir çelişki olarak gözüküyor ama ne yazık ki, hayatın akışı budur. Yani bizler dijital gelişmeleri veya onun ortaya koyduğu sonuçları görmezlikten gelemeyiz. Dolayısıyla kurum olarak bizim maksadımız elimizden geldiği kadar, hem kendi görev alanımızda yani şubelerimiz bulunan illerdeki gazetelerimizi hem de şube dışında bulunan, valilik görev alanında bulunan gazetelerimize bu gerçeği anlatmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. “DİJİTAL YAYINCILIĞA ADIM ATMAYA ÇALIŞIYORUZ” Dijitalleşmenin önüne geçilmesinin mümkün olamayacağını vurgulayan Genel Müdür Karaca; “Bizlerde daha önce gazetelerimize ulaşmak, onların elimizden geldiği kadar ilanlarının adil bir şekilde dağıtımını sağlamak için her bir ilimize şube açmak suretiyle bu işi sürdürüyoruz. Son 5-6 yıldır bilişim altyapısına yaptığımız bir takım yatırımlarla bu işi bir anlamda dijitalleştirerek yapmaya başladık. Bu bize inanılmaz bir zaman anlamında tasarruf, belki, daha önemlisi kaynakların etkin kullanılması yani mali tasarruf sağladı. Bunun neticesinde bizler tabi ki şubelerimizi kapatacak veya tasfiye edecek değiliz ama elimizden geldiği kadar şubelerimizi, gazetelerimize daha yakın durmaya, onların ihtiyaçlarını, taleplerini yakından almaya, bu yönde hizmetlerimizi yoğunlaştırmak suretiyle bir anlamda yeni çıkan fırsatları bu şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Biz sadece internet sitelerinizi açmanızı önce hatırlayacak olursanız telkinde bulunduk daha sonra gelişmelere göre bunu zorunlu hale getirdik. Tabi ki bunu yaparken de ek gösterge sağlamak suretiyle gazetelerimizin bu işi külfetsiz bir şekilde yapmalarını sağladık. Burada tabi sizlerde az önce bahsettiğim ikilemi yaşıyorsunuz. Yani kısacası şu, ‘bir taraftan kağıt nüshalarımızın kalitelerini, tirajlarını yükseltmeye çalışalım ama bir taraftan da adeta onun rakibi, bir anlamda Anadolu’da yaygın tabiri ile kuması konumunda dijital nüshalarınızın da kalitelerini arttıralım. Bu ne iş?’ diye bakışlarınızdan anlıyorum. Bu ikilemi mecburuz yaşamaya. Bu ne Ali’nin ne Veli’nin ne de benim, ne Basın İlan Kurumu’nun sizin başınıza açtığı bir gaye değil, bu tamamıyla zamanın bizim üzerimize getirmiş olduğu bir süreçtir. Burada çıkış yolumuz, daha doğrusu Basın İlan Kurumu olarak bizim yapmaya çalıştığımız bir taraftan mevcut konumumuzu, tabirimi maruz görün, kamyonu devirmemeye çalışırken ama öbür taraftan da dijital yayıncılığa adım atmayı elimizden geldiği kadar sağlamaya çalışıyoruz. Derdimiz ne? Derdimiz tamamıyla bu geçiş sürecini sorunsuz bir şekilde sevk ve idare edilmesidir. Bunu ancak ve ancak sizlerin bize, daha doğrusu projelerimize katkılarınızla, katkı derken; katılımlarınızla, bu platformlarda görüşlerinizi, düşüncelerinizi bizimle çok açık bir şekilde paylaşımınızla olur. Bu katkılarınızı zaten sağlıyorsunuz. Bizden bunlardan cesaret alarak, kalkınma ajanslarımız, KOSGEB, İŞKUR, çeşitli odalarımız, onlarla geliştirdiğimiz işbirliği projeleri ile size yardımcı olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. “BU ARTARAK DEVAM EDECEKTİR” Dijital yayıncılığa geçilmesi halinde resmi ilan yayınlamanın nasıl gerçekleştirileceği hakkında konuşan Karaca; “Geçtiğimiz zaman resmi ilan yayıncılığı ne olacak? Ortadan kalkacak mı? Hayır, asla. Zaten ‘sizleri dijital yayıncılığa hazırlayalım’ derken maksadımız dijital yayıncılığa geçtiğimiz zaman resmi ilanları yayınlamanız devam etsin, kesilmesin. Bunun için tabi ki dijital yayıncılık altyapımızın kurulmuş ve tıkır tıkır işliyor olması lazım. Bu projeler ve sizleri yönlendirmeye çalıştığımız, telkin ettiğimiz hususların özeti bundan ibarettir. Bundan asla çekinmeyelim, korkmayalım. Bizler Basın İlan Kurumu olarak ve ben Genel Müdürü olarak bu işleri gündeme getirdiğimiz günden beri hep şunu söyledim, şunu savundum, hala savunuyorum, savunmaya da devam edeceğim. Nedir olay? Basın İlan Kurumu 1961 yılında kurulduğunda 195 sayılı kuruluş kanunumuzla, resmi ilanların yayılış mecrası olarak gazeteler seçilmiş idi. Bu tesadüf bir seçim değil, bunun evveliyatı da var ama en önemlisi; o zaman revaçta olan, yeni tabiriyle en fala tirajı olan gazetelerdi. Sizler şu anda görüyorsunuz ki, arkadaşlar sunumlarda da muhakkak bahsettiler, dijital yayıncılık, analog yayıncılığın önüne geçmiş durumda. Hangi konuda? İki temel konuda, birisi tirajdır. Bunun kendi ülkemizdeki örneklerini, verilerini görüyorsunuz. Diğeri de, reklam gelirleridir. Bu artarak devam edecektir” diyerek sözlerine son verdi. “BU EKSİKLERİN DE MUTLAKA VE MUTLAKA GİDERİLMESİ GEREKİYOR” Kastamonu’daki yerel basınının çok köklü bir geçmişi olduğunu belirterek sözlerine başlayan Vali Yaşar Karadeniz; “Yerel basının bugün daha hızlı bir şekilde ileriye gitmesi ve yol alması hem ilimizde hem de Türkiye genelinde daha etkin hale gelmesi Kastamonu açısından da oldukça önemlidir. Bu tabi ki komşu illerimiz için de muhtemelen geçerlidir ama şimdi reklamcılığın geliştirilmesi konusundaki asıl amacı basın kuruluşlarımızın reklam gelirlerinin artırılması, böylece daha sağlam bir şekilde yollarına devam etmesini sağlamasıdır. Ama konu Kastamonu olunca hem basın kuruluşlarımızın alacağı reklam hem de ilimizin reklamı ikisi birden sanırım gündeme geliyor. Bunda da Kastamonu son derece haklı. Çünkü gerçekten Türkiye’de çok farklı konumlu, güzelliklere sahip bir il olmasına rağmen tanınma konusunda, bilinirlik konusunda hak ettiği yerde olmadığını hepimiz biliyoruz ve bu eksiklerin de mutlaka ve mutlaka giderilmesi gerekiyor. Bununla ilgili yapılabilecek kuşkusuz birçok çalışma var. Gerek KOSGEB gerekse Kalkınma Ajansı’mız basın kuruluşlarımızla el ele vererek, yine bizzat basın mensuplarımızın kendileri açısından, kendilerinin ihtiyaç duyduğu eğitimleri de mutlaka vermeye devam etmeleri gerektiği kanaatindeyim. Çünkü herhangi bir meslekte sadece gazetecilikte değil ayakta kalmanın yolu devamlı ve devamlı gelişmeye açık olmakta, kendini yenilemekten geçiyor. Çünkü dünya gelişiyor. Bu gelişme içerisinde elbette elde edindiğimiz tecrübeler oldukça önemlidir. O tecrübeler bizim her günümüzü bir gün öncesine göre bir adım daha öteye götürüyor. Ama sadece kendi tecrübelerimiz yeterli olmayabiliyor, başkalarının da edindiği tecrübeler var. Onlardan da bilgi sahibi olmamız, onlara kendi mesleğimize, kendi yoğurt yiyişimizin üzerine eklememiz gerekiyor. Üçüncü olarak da tüm bu tecrübelerden istifade ederek o meslekle ilgili bilim dallarındaki gelişmeleri takip etmek gerekiyor. İşte bunların hepsini yan yana getirebilmemiz de zaman zaman bu tip eğitimlerin düzenlenmesine bağlıdır” diye konuştu. “KASTAMONU’NUN TANITIMINI BİRAZ DAHA İLERİYE TAŞIYACAKTIR” Vali Karadeniz son olarak; “Eylem planının içerisinde tanıtımla ilgili de başlıklar var, ona yönelik faaliyetlerde var. İşte bu eğitim faaliyetleri ile oradaki uygulamalarla belki birbirine ilintili hale getirmemiz, Kastamonu’nun tanıtımını biraz daha ileriye taşıyacaktır. Önce televizyon çıktı. Pastaya televizyonlar ortak oldu. Şimdi aynı şekilde dijital ortam, internet ortamı, sosyal medya reklam pastasından önemli bir pay almaya başladı. Dolayısıyla yerel basınımızın da o pastanın içine dahil olması ve o pastadan sağlayacağı gelirleri aktarmanın yollarına bakması faaliyetlerini geliştirmeleri ve giderlerini sağlamaları açısından önemli bir katkı sağlayacaktır. Üstelik internet ortamında, sosyal medyadan sağlanacak gelir sadece yerel olmakla da sınırlı kalmayacak. Eğer orada başarılı olunursa bütün Türkiye’den hatta belki yurtdışından bile reklam geliri temin edinebilecek bir ortamdır. Yeter ki orada ilgi çekecek veya orada başarılı olunabilecek faaliyetlerin içine girilmesi, ona yönelik yayıncılığın yapılması önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.