• Haberler
  • Kültür
  • Kastamonu Atlarının Ünü Yüzyıllardır Dilden Dile Yayılıyor!

Kastamonu Atlarının Ünü Yüzyıllardır Dilden Dile Yayılıyor!

Anadolu'nun köklü kültürel mirası içinde Kastamonu atları, yüzyıllardır değerini koruyor.

Aylık tarih dergisi Derin Tarih'in paylaştığı bilgiye göre, "Eğer Anadolu'da bir ata yüksek fiyat istenirse: 'Bu at Kastamonu'dandır' denilerek, ödeyeceği yüksek fiyata değeceğini söyleyerek alıcıyı ikna ederler" ifadesine yer verildi. Bu da Kastamonu atlarının tarih boyunca üstün nitelikleriyle tanındığını ve yüksek fiyatlara alıcı bulduğunu gösteriyor.

Kastamonu Atlarının Ünü Yüzyıllardır Dilden Dile Yayılıyor!

Türkistan'dan Gelen Soylu Atların Anadolu'ya Yayılması

Bu kapsamda Kastamonu Gündem Gazetesi'nin derlediği bilgilere göre, Türklerin Anadolu'da yetiştirdiği atlar, Türkistan'dan getirdikleri soylu atların neslindendi. Bu atlar, 12'nci yüzyılın ikinci yarısından itibaren Suriye’ye ihraç edilmeye başlandı ve özellikle Suriye ile Mısır'da "igdış" adıyla anıldı. Bu atlara "igdış" denmesinin sebebi, Türklerin ve Moğolların 4-5 yaşına gelen aygırların yalnızca bir kısmını damızlık olarak ayırıp geri kalanlarını igdiş etmeleriydi. Bu yöntem, atların daha güçlü ve dayanıklı olmasını sağlıyordu (Sümer, 1983: 15).

At yetiştirme geleneği, Anadolu Beylikleri ve Osmanlılar döneminde de büyük önem taşımıştı. Batı Anadolu Türkmenlerinin yetiştirdiği "Türkuvan" atları ile Doğu Anadolu ve Urmiye Gölü çevresinde yetiştirilen Türkmen atları oldukça popülerdi. Karakoyunluların yetiştirdiği "argamaki" atlarının şöhreti ise Çin'e kadar ulaşmış ve Çin İmparatoru bu atlardan istemiştir (Togan, 1981: 219).

Kastamonu ve Germiyan Atları En Değerli Soylardan Sayıldı

Kastamonu-Sinop (Candaroğulları Beyliği) yöresinde yetiştirilen atlar, Anadolu'nun en değerli at soylarından biri olarak kabul edildi. Bununla birlikte, Kütahya-Eskişehir (Germiyan Oğulları) bölgesinde yetiştirilen Germiyan atları ise Anadolu’nun en kıymetlisi sayıldı. Hatta Germiyanoğlu Süleyman Bey, I. Murad’a hediye olarak bu atlardan gönderdi.

15'inci yüzyıla gelindiğinde Kastamonu ve Germiyan atlarının yerini, bu defa Karaman Beyliği’nde yetiştirilen Karaman atları almaya başladı (Sümer, 1983: 18). Karaman ilinin kuzeyinde Haymana ve doğuda Kayseri’ye kadar uzanan geniş yaylalarda yaşayan aşiretler, "Atçeken" adıyla anılmıştır (Sümer, 1949-1950: 442). Konya bölgesindeki "Atçeken" ulusu, cins atlar yetiştirmekte ve 16. yüzyıldan önce vergilerini bu atlarla ödemekteydi. (Togan, 1949-1950: 516).

Bunun yanında, Begdili aşiretine bağlı bir cemaat, "At Güden Bey" adıyla anılırken, 16'ncı yüzyılda Halep Türkmenlerine mensup Yiva aşiretinde, at yetiştirdikleri düşünülen "Hayl-Yiva" adıyla bilinen bir topluluk bulunuyordu (Halaçoğlu, 1991: 30).

Günümüzde Kastamonu’da atçılık eski önemini yitirse de bazı aileler hâlâ bu geleneği sürdürüyor. Bölgede düzenlenen festivallerde atlı gösterilere rastlanıyor ve Kastamonu’nun bu köklü mirası yaşatılmaya devam ediliyor. Tarih boyunca değerini koruyan Kastamonu atları, Anadolu'nun en saygın at soylarından biri olarak geçmişten günümüze ününü sürdürüyor.

Bakmadan Geçme