KASTAMONU ARKEOLOJİ MÜZESİ

1910 Yılında İttihat ve Terakki Kulübü'nün Kastamonu Şubesi olarak inşa edilen müze binasının planı Mimar Kemalettin Bey tarafından çizilmiş. Tamamen kesme taştan yapılan bina Osmanlı'nın taş ustalığını ve özgün mimarisini gösteren anıtsal bir yapı. Revaklı girişleri, dış cephedeki  sivri kemerli vurguları dikkat çekici olan bina  Kurtuluş Savaşı yıllarında İstiklal Mahkemesi olarak kullanılmış, Cumhuriyet'in ilanından sonra...

1910 Yılında İttihat ve Terakki Kulübü’nün Kastamonu Şubesi olarak inşa edilen müze binasının planı Mimar Kemalettin Bey tarafından çizilmiş. Tamamen kesme taştan yapılan bina Osmanlı’nın taş ustalığını ve özgün mimarisini gösteren anıtsal bir yapı. Revaklı girişleri, dış cephedeki  sivri kemerli vurguları dikkat çekici olan bina  Kurtuluş Savaşı yıllarında İstiklal Mahkemesi olarak kullanılmış, Cumhuriyet’in ilanından sonra bir dönem Türk Ocağı, bir dönem de Cumhuriyet Halk Fırkası binası olarak hizmet vermiş. Daha sonra çeşitli kurumlarca kullanılan bina dönem sinema olarak da kullanılmış. ATATÜRK KASTAMONULULARA BURADAN HİTAP ETTİ Müze binası Osmanlı’nın son dönemine, Kurtuluş Savaşı yıllarına, Cumhuriyet’in ilanına ve Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerine tanıklık etmiş. Mustafa Kemal Atatürk, Kastamonu’yu ziyaretleri sırasında 30 Ağustos 1925 tarihinde o zaman Halk Fırkası olan bu binanın bahçesinde Kıyafet ve Şapka İnkılâbını konu alan Kastamonu Nutku’ nu vermiştir. 1940’lı yıllardan itibaren Kastamonulu Arkeolog Ahmet Gökoğlu tarafından Kastamonu, Zonguldak, Sinop, Samsun, Bolu, Çankırı’dan toplanarak getirilen arkeolojik eserler bu binada teşhire sunulmuştur. 1945 YILINDA MÜZE OLDU 1945 yılında Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından alınarak müzeye dönüştürülmüştür. 1952 yılından itibaren müdürlük haline getirilmiş ve resmi açılışı yapılmıştır. Müze bahçesinde Roma dönemine ait mimari parçalar, aslan ve boğa heykelleri, küpler ile Osmanlı dönemi mezar taşları sergilenmektedir. 3 ANA BÖLÜM VARDIR Müze üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde taş eserler seksiyonu adı altında; heykeller, mezar stilleri ve lahitler sergilenmektedir. Bu bölümde bulunan ve ziyaretçiler tarafından en çok ilgi gören eser olan 1971 yılında kaçak kazı yapanlar tarafından tahrip edilmek üzere iken kurtarılıp müzeye kazandırılan, içinde kadın iskeleti bulunan lahittir. Bu eser gömüldüğü şekilde sergilenebilen nadir eserlerden biridir. Lahit içerisinde cesetle birlikte kadına ait saç tokası, sepet parçası, kemik tarak, deri elbise parçaları ve pişmiş toprak kadeh ve gözyaşı şişeleri bulunmaktadır. İKİNCİ BÖLÜM ATATÜRK’E AİTTİR İkinci bölüm; Atatürk Salonudur. Bu bölümde Atatürk’ün 1925 yılında Kastamonu'yu ziyaretleri sarısında kullandığı bazı eşyalar, Şapka ve Kıyafet İnkılâbına ilişkin dokümanlar ve Atatürk’ün fotoğrafları sergilenmektedir. Üçüncü bölümde ise kronolojik bir sıra ile (Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans ) tarih öncesinden Bizans dönemine kadar Kastamonu ve çevresinde ele geçmiş taş, metal, pişmiş toprak, cam eserler sergilemektedir. Bu bölümde birbirinden ilginç ve önemli eserler bulunmaktadır. CAM DENİZ KABUĞU NADİR PARÇALARDAN BİRİDİR 1990 yılında Kastamonu Devrekani İlçesi Kınık Köyü sınırları içinde yapılması planlanan baraj için malzeme ocağı açılmak üzere hafriyat çalışması esnasında Hitit Dönemi’ne ait madeni kaplar ortaya çıkarılmıştır. Müzeye kazandırılan bu kaplar arkeoloji literatürüne  “Kastamonu Hitit Kapları” olarak geçmiştir. Aynı kazılarda bulunan yine Hitit Dönemi camdan üretilmiş deniz kabuğu da dünya arkeolojisi için nadide örneklerden biri durumundadır. Bu çok önemli eserlerin yanında, müzede teşhire sunulan diğer eserler arasında Kastamonu’da bulunan Paleolitik Çağa ait el baltaları, çeşitli dönemlere ait damga mühürler, pişmiş toprak kaplar, madeni Hitit kapları, Roma ve Helenistik döneme ait cam eserler, Roma dönemine ait antropomorfik kap ile Osmanlı Dönemine ait define, sergilenen diğer eser gruplarını oluşturmaktadır. HER GÜN AÇIK OLAN MÜZE AYNI ZAMANDA ÜCRETSİZ Müzede flaşsız olarak fotoğraf çekebiliyorsunuz. Onun dışında fotoğraf çekmek yasak. Sadece Arkeoloji alanında araştırma yapanlar, yüksek lisans öğrencileri bakanlıktan alacakları özel izinle fotoğraf çekebiliyorlar. Müze her gün sabah 08.30-17.30 saatleri arasında açık ve ücretsiz olarak gezilebiliyor.

Bakmadan Geçme