İlk Cuma Namazı Nerede Kılındı ?
MÖ XVIII. yüzyılda Gasların yurdu olan ve zengin bir geçmişe sahip olan Kastamonu, pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı.
MÖ XVIII. yüzyılda Gasların yurdu olan ve zengin bir geçmişe sahip olan Kastamonu, pek çok medeniyete ev sahipliği yaptı.
Zengin bir tarihi geçmişe sahip olan ve MÖ XVIII. yüzyılda Gasların yurdu olarak bilinen Kastamonu, sırasıyla Hititler, Firigler, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Pontuslular, Romalılar ve Bizanslıların yönetimine geçti.
Romalıların Paflagonia adını verdikleri şehrin merkezi olan Pompei-Polis Höyüğü bugünkü Taşköprü ilçesinde bulunuyordu.
Birçok savaş geçiren ve defalarca tahribata uğrayan Kastamonu Kalesi, şehrin eski yapıları arasında yer alıyordu.
Şehrin tarihine tanıklık eden bu yapı, Bizans hanedanı Komenoslar tarafından inşa edildi.
Türk-İslam kültürünü ve medeniyetini günümüze kadar koruyarak getirmesinden dolayı Evliyalar Şehri ismiyle de bilinen Kastamonu, Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasıyla birlikte bir Türk inanç ve kültür şehri haline geldi.
Kastamonu’da, Selçuklu ve Osmanlılar döneminden günümüze gelen birçok idari, dini, ticari ve kültürel yapılar bulunuyor. Bu yapıların arasında ise Kastamonu Kalesi’de yer alıyor.
Komenoslor Tarafından Yaptırıldı
M.S. 12. yüzyılda Türkler Anadolu'ya akınlar düzenlemeye başladığı için Kastamonu’yu Türklerden korumak için bir kale yapılmasına karar verildi.
Tarihte pek çok savaş geçiren Kastamonu Kalesi Komenoslor tarafından yaptırıldı.
Bu kalenin dış surları savaşlarda çok sayıda tahribata uğradığı için yalnızca iç kısmı günümüze kadar korunabildi. Bu tarihi kale Orta Çağ'da inşa edildiği için Bizans mimarisinin izlerini fazlasıyla taşıyor. Öte yandan Kastamonu Kalesi, Osmanlı imparatorluğu döneminde restore edildiğinden, Türk mimarisinin izlerini de taşıyor.
İlk Cuma Namazının Kastamonu Kalesi’nde Kılındığı Rivayet Ediliyor
112 metre yükseklikteki tepenin üzerinde yer alan, güneyden kuzeye 155 metre, doğudan batıya 30-50 metre arası genişlikte olan Kastamonu’nun Kalesi’nin Bizanslılar’dan cuma günü alındığı ve ilk cuma namazının burada kılındığı rivayet ediliyor.
On beş büyük kule ve burç bulunan yapısı taş ve harçtan oluşan bu kale şehrin merkezinde, en yüksek tepede yer alıyor. İç kısmının günümüze kadar ulaştığı, dış duvarlarının ise XVIII. yüzyılda yok olduğu Kastamonu Kalesi Beylikler döneminde tamirattan geçirildi. Bu değişiklikler arasında Türk mimarisinin izleri de yer aldı.
Osmanlılara geçtikten sonra yüz yıl müddetle muhafız edildikten bir müddet sonra terkedilmiş, zaman içerisinde harap oldu. 1943 depremi kalenin daha da harap olmasına yol açtığı için 2005 yılında Kastamonu Belediye Başkanlığı tarafından restorasyon ve onarımı yapılarak tekrar açıldı. Kale içerisinde zindanlar, sarnıçlar, kaçış tünelleri ve Bayraklı Sultan olarak anılan türbe de yer bulunuyor.
Kastın Neydi Moni
Yapısının taş ve harçlardan oluştuğu, ahşap hatıllara da yer verildiği Kastamonu Kalesi’nin orta kısmındaki dehliz şeklinde merdivenli yol ile Kale kapısı mevkiinden dış surlara ulaşılıyor. Bu dehliz hem kale dışından erzak malzeme alımını sağlayan hem de bir kuşatma esnasında halkın barındığı bir mekân olarak kullanıldı. Kale hakkında mevcut olan bir halk efsanesi de bulunuyor. Efsaneye göre Bizans tekfurunun kızı Moni ile bir Türk komutanının birbirlerine âşık oluyor. Moni kalenin anahtarını aşık olduğu askere kaleden atıyor. Bunu gören Bizans tekfuru kızına Kastın neydi Moni diyerek kaleden aşağı atıyor. Bu efsanevi aşka şahitlik eden kentin adı da Kastamonu olarak anılmaya başlıyor. Kastamonu Kalesi'nde Moni'nin mezarı da bulunuyor.