İlim Hikmet Sofrası 4'üncü kez kuruldu
Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı'nca düzenlenmekte olan İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri'nin 4'üncü dönemi, 3'üncü Araştırmacılar Günü kapsamında kabri başında Araştırmacı Hacı Hüseyin Eroğlu'nun anılması ile başladı. Araştırmacı merhum Hacı Hüseyin Eroğlu'nu mezarı başında Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi Bayraklı Konak'ta Hacı Hüseyin Eroğlu anısına hazırlanan Gönül Dostları...
Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı’nca düzenlenmekte olan İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri’nin 4’üncü dönemi, 3’üncü Araştırmacılar Günü kapsamında kabri başında Araştırmacı Hacı Hüseyin Eroğlu’nun anılması ile başladı. Araştırmacı merhum Hacı Hüseyin Eroğlu’nu mezarı başında Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi Bayraklı Konak’ta Hacı Hüseyin Eroğlu anısına hazırlanan Gönül Dostları Fotoğraf Sergisi’nin açılışı yapıldı. Düzenlenen programlara Belediye Başkanı Tahsin Babaş, MHP Merkez İlçe Başkanı Fazil Deligözoğlu, eski Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Sayan ve Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muharrem Avcı ve çok sayıda davetli katıldı. “KANAT ÖNDERLERİMİZİ TANITACAĞIZ” Serginin açılışın ardından başlayan İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri’nin 4’üncü dönemini açılış konuşmasını yapan Muharrem Avcı; “İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetlerimizin 4’üncü dönemine başlıyoruz. Halka açık ilmi, insani, İslami, milli ve mahalli sohbetlerle 92 haftaya da ulaşmış olduk. 1 Kasım 2014 tarihinde başlatılan ve o günden bugüne kadar her geçen gün büyük ilgi ile takip edilen, bu sohbetlerimize sahip çıkan, sohbetlerimize emek veren, katkı veren, kulak veren, bilgi veren katkı ve desteklerini esirgemeyen tüm herkese de teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Yakın dönem kanaat önderlerimizden merhum Hacı Hüseyin Eroğlu büyüğümüzün anısına tertip ettiğimiz Araştırmacılar Günü İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri’nin dönem başlangıç tarihi olarak da benimsendi. Kıymetli büyüğümüz vefatının 8’inci yılında başlatılan Kasım’ın ilk haftası Cumartesi olarak sabitlenen ve 2017 yılı itibariyle 3’üncü yılına ulaştırdığımız Araştırmacılar Günü’ne çok anlamlı vazifeler de yüklenmiş bulunmaktadır. Ülke gençlerinin ilim aleminde gelişmelerini teşvik edici bir hedefe, Kastamonu’dan, Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı’ndan Nobel armağanı ve onun daha da üzerinde ödüllerin verildiği bir yer durumuna gelmeliydi. Bugünden başlayarak Kasım ve Aralık ayı boyunca ‘Kastamonu’ya değer katan gönül dostlarına vefa toplantıları’ adını verdiğimiz kanat önderlerimizi tanıtacağımız sohbetleri yapacağız ”dedi. “İLİMİZİN TÜM DEĞERLERİNİ TANITMAK ADINA ÇALIŞIYORUZ” İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri’nin 4’üncü döneminin hayırlı olmasını dileyerek sözlerine başlayan Belediye Başkanı Tahsin Babaş; “Cenab-ı Hakk'ın izniyle başta Pirimiz Şeyh Şaban-ı Veli olmak üzere ilimizin tüm değerlerini tanıtmak ve anlamak adına var gücümüzle çalıştık ve çalışıyoruz. Yüce Rabbimin izniyle Kastamonu’muzu tüm hedeflerine hep birlikte ulaştıracağız. İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetlerini düzenleyen ve bu etkinliklere destek veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Gerçekleştirilecek toplantıların ilimize, ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum” dedi. Ayrıca Başkan Babaş, Kastamonu’da yaptığı çalışmalar hakkında da katılımcılara bilgi verdi. “KASTAMONU İÇİN DE HERKES İÇİNDE BÜYÜK BİR DEĞERDİ” İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri’nin 4’üncü döneminin ilk sunumu yapan Gazeteci Yazar Ferhan Çapraz, Araştırmacı Hacı Hüseyin Eroğlu’nu anlattı. Çapraz; “Hacı Hüseyin Eroğlu Kastamonu’da doğmuş, Kastamonu’da yaşamış ve Kastamonu’da hayatını kaybetmiştir. Toprağın, suyun, havanın Türk Milleti’nin Kastamonu’nun ve bilimin de aşığı idi. Kastamonu’da Çevre Dostları Kulübünü kurdurmuştu. Doğada bulunan çöpleri toplatmıştı. Yine dünya ve kainat için yapılması gerekenlerin not edildiği bir dosya ve ekinde binlerce imza toplamış ve kendisine teslim edilmişti. Dosyalar ve imzalar o dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’e teslim edildi. Kastamonu için de herkes içinde büyük bir değerdi” dedi. “KASTAMONU SORUNLARI İÇİN BÜYÜK MÜCADELE VERİRDİ” Hacı Hüseyin Eroğlu’nun Kastamonu’ya verdiği değere vurgu yaparak sözlerine devam eden Çapraz; “Hacı Hüseyin amca Amerika, Kanada ve diğer yabancı ülkelerden teklif gelmesine rağmen kutsal toprak dediği Kastamonu’yu asla terk etmemiş bu topraktan da, bizden de asla umudunu kaybetmemiş. Kendi varını yoğunu bu işlerde harcamış arsalarını bile üniversiteye bağışlamıştı. Kastamonu’nun kainatın merkezi olmasını, hapishanelerin kapatılmasını, çocuk sahibi olunması için ehliyet verilmesini, endemik bitkilerin envanterinin çıkarılmasını, hastalık olmadan hastalığın dermanının getirilmesini, düzenli ve planlı ağaçlandırma yapılmasını, doğaya zarar verecek her şeyden uzak durulmasını hep isterdi. Yine yüzlerce istekleri vardı bunu hep yaşayan insanlarımız için yapılmasını isterdi. Yine bir cümlesinde en büyük iyiliği bana en büyük kötülük edene yapmamı nasip et derdi. Kastamonu’nun sorunlarını çözülmesi içinde Ankara’ya doğru yürüyüşe çıkar, ölüm orucuna da başlardı. Kastamonu sorunları için büyük mücadele verirdi. Ümitsizlik kelimesini hayatınızdan çıkartın derdi. Dibe vurmadan yukarı çıkılmaz sabredin derdi. Uzay bizim ikinci evimiz olacak, aziz millet bir gün layık olduğu yere gelecek diye bıkmadan usanmadan bunları sürekli anlatırdı. İlimle ilgili çalışmalar olduğun da Kuran Kursu durur, imam hatip durur, cami durur derdi. Hacı amcayı kaybettiğimizden bu tarafa Kastamonu yetim kaldı, Kastamonu’nun sorunları için en büyük eylemciydi. Dünyadaki din adamlarına Rusya, Amerika ve Avrupa devlet başkanlarına telgrafla çekmiş, mektuplar yazmış merhametin dünyayı kurtaracağını da ifade etmişti. Vergiye gerek kalmadan ülke kaynaklarını ciddi anlamda harekete geçirilerek ülkeyi idare etme sistemi kurulması, faize gerek kalmadan faizsiz bir sistemle ülke ekonomisini harekete geçirerek atıl tek kuruş bırakmama esasını da getirmek isterdi” diye konuştu. “İLİM ADAMLARININ PARTİLER ÜSTÜ OLMASI FİKRİNİ SAVUNMUŞTUR” Prof. Dr. Abdülkerim Abdulkadiroğlu, hakkında sunum yapan Yrd. Doç. Dr. Erol Topal; “Prof. Dr. Abdülkerim Abdulkadiroğlu 1943 yılında Kastamonu’da doğmuştur. İlk derslerini babası Abdullah beyden almıştır. 9 yaşında Hafız olmuştur. 1962 yılında İlahiyat fakültesine girmiş, 1966 yılında mezun olmuştur. 1979 yılında Bursalı Beliğ isimli eseriyle doktorasını tamamlamıştır. 1982 yılında Gazi Üniversitesi’nde göreve başlamış, 2 Şubat 2006 yılında da vefat etmiştir. Abdülkerim Abdulkadiroğlu çok disiplinli, çalışkan ve vatanına hizmet etmeyi seven biridir. Dünya görüşü olarak ilim adamlarının partiler üstü olması fikrini savunmuştur. Kastamonu üzerine 3 yüksek lisans tezi yaptırmış, kendisi de kitaplar yazmıştır. Yine Kastamonu üzerine birçok makalesi de bulunmaktadır” dedi. Düzenlenen programda İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetlerine destek veren, kamuoyuna duyurulmasına katkı veren gazetecilere Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Belediye Meclisi Üyesi Necati Atak, MHP Merkez İlçe Başkanı Fazil Deligözoğlu, Özel Kastamonu Odak Göz Merkezi Uzman Göz Doktoru Galip Vidinlioğlu, eski Belediye Başkan Vekili Mehmet Sayan, Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Süleyman Yücel ve Kastamonu Üniversitesi, Eğitim fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Rıfat Güzey tarafından plaket verildi. Yine panelist konuşmacıları Ferhan Çapraz ve Erol Topal’a da katkılarından dolayı vakıfça hazırlanan teşekkür belgelerini Belediye Başkanı Tahsin Babaş vererek sunumu yapanları kutladı. Program vakıfça ikram edilen çorba ikramı ile sona erdi.