• Haberler
  • Genel
  • İlim Hikmet Sofrası 3'üncü dönemi başladı

İlim Hikmet Sofrası 3'üncü dönemi başladı

İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri 3'üncü dönemi Cumartesi günü düzenlenen programlarla start aldı. Program ilk olarak merhum Hacı Hüseyin Eroğlu'nun kabri başında okunan Yasin-i Şerif ve Hatim Duası ile başladı. Akabinde, Şeyh Şaban-ı Veli Cami Külliyesi içinde yer alan Bayraklı Konak'ta 'İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri 61 Haftalık Sergi' açılışı ile devam etti. Programa Vali...

İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri 3’üncü dönemi Cumartesi günü düzenlenen programlarla start aldı. Program ilk olarak merhum Hacı Hüseyin Eroğlu’nun kabri başında okunan Yasin-i Şerif ve Hatim Duası ile başladı. Akabinde, Şeyh Şaban-ı Veli Cami Külliyesi içinde yer alan Bayraklı Konak’ta “İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri 61 Haftalık Sergi” açılışı ile devam etti. Programa Vali Mesut Yıldırım, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, İhsangazi Belediye Başkanı Zühtü Danacı, Ülkü Ocakları Başkanı Resul Köprülü ve çok sayıda vatandaş katıldı. “SOHBETLER GİDEREK DAHA DA GELİŞİYOR VE ÇEŞİTLENİYOR” Programda açılış konuşmasını yapan Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muharrem Avcı; “İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetleri programlarının 3’üncü dönemine bu hafta başlıyoruz. Halka açık, ilmi, insani, dini, milli ve mahalli sohbetlerle bugün 62’nci, haftaya da ulaşmış bulunuyoruz. 1 Kasım 2014 tarihinde başlattığımız gelenekten süzülüp gelen güncelleştirerek gelecek kuşaklara aktarmaya gayret ettiğimiz bu anlamlı sohbetlere öncelikle emek veren, kulak veren, bilgi veren ve katkı veren tüm herkese de şükranlarımızı sunuyoruz. Bu güzel mirasa hemşerilerimiz sahip çıkmamış olsaydı bırakın sürdürülebilir olmayı, maalesef yok olup gidecekti. Şimdi ise Çınaraltı ve Kubbealtı sohbetleri gibi beklenen, özlenen bir hal almış bulunmaktadır. Bu sohbetler giderek daha da gelişiyor ve çeşitleniyor. Bu noktada özellikle bir husus belirtmekte de yarar var, yakın dönem kanaat önderlerimizden merhum Hacı Hüseyin Eroğlu büyüğümüzün anısına tertip ettiğimiz ‘Araştırmacılar Günü’ İlim Hikmet Sofrası Cumartesi Sohbetlerimizin başlangıç tarihi olarak benimsenmiştir. Kastamonu onun gözünde dünyanın hazinesiydi. Dünyayı besleyecek, aydınlatacak birikim bu ilde mevcuttu. Bizler hep ona inandık, güvendik ve ondan da şevk aldık. O alaylı bir araştırmacı, o gözünü budaktan sakınmayan bir aktivist, o vatan sevdalısı, bayrak aşığı gönül adamı ve şuurlu bir Müslümandı. İşte bu duygu ve düşüncelerle Hacı Hüseyin Eroğlu anısına da Araştırmacılar Günü'nü ihdas ettik. Şimdilik onun yakın dostlarının bilgi ve birikimlerini, onun anıları olanların duygularını paylaşarak yol alıyoruz” dedi. Şeyh Şaban-ı Veli Kültür Vakfı Etkinliklerinde kapsamında Hacı Hüseyin Eroğlu'nun anısına “Kastamonu İlinin Ekonomik Değer Taşıyan Bitki Türleri” başlıklı seminerde, Yrd. Doç. Dr. Kerim Güney; Hacı Hüseyin Eroğlu’nun hayatı boyunca Kastamonu'da bulunan kaynak değerlerinin ortaya çıkarılması ve işlenerek ülke kalınmasına katkı sağlaması amacıyla sarf ettiği gayretten bahsederek Kastamonu’nun Biyoçeşitliliği hakkında bilgi verdi. “KASTAMONU’DA BİN 800 CİVARINDA BİTKİ VAR” Yrd. Doç. Dr. Kerim Güney konuşmasında: “Kastamonu sahip olduğu geniş yüzölçümü ile Avrupa-Sibirya bitki coğrafyasının hakimiyetinde güneyi İran-Turan bitki coğrafyası ile komşu ve yer yerde Akdeniz bitki coğrafyasına da lokal alanlarda kıyı kesimlerde ev sahipliği yapan bir konumdadır. Farklı 3 bitki coğrafyasının bulunuşu bu iklimleri karakterize eden floristik elemanların da bu alanlarda yerleşmelerine fırsat tanımıştır. 2016’da başlayan ve 2017’de devam edecek olan Kastamonu İli Biyoçeşitlilik Projesi kapsamında 256'sı endemik olmak üzere bin 800 civarında bitki türünün varlığı ortaya konmuştur. Bu zengin bitki çeşitliliği uluslararası anlaşmalarla (CITES, BERN ve IUCN) korunan çok sayıda takson içermektedir. Odunlu bitki türlerinin çokluğu ile ön plana çıkan florası yine aynı zamanda ormanlarının da verimliliği ile diğer bölgelerden farklılığını ortaya koyar. Özellikle kıyı kesimde yoğunluk kazanmış karstik karakterdeki jeolojik oluşumlar vadileriyle endemik bitki türlerini içinde muhafaza eder. Odunlu bitki türlerinden oluşmuş ormanlardaki açık alanlar, yaban hayatının fauna elemanlarına hem besin kaynağı oluşturur hem de bitki çeşitliliğinin yüksek olduğu noktalardır. Topoğrafik yapı ve iklim koşulları denize bakan ve ardı kısımlarda birbirinden farklı birçok habitat tipinin de ortaya çıkmasına sebep olur. Bitki türlerinin odunlu olanlarının bir kısmından odun amaçlı yararlanılırken diğer bir kısmından da tıbbi aromatik, kozmetik, peyzaj, besin yada doğal boyaların elde edilmesinde yararlanılmaktadır. 500'ün üstünde bitki türü bu amaçlara hizmet edebilecek potansiyele sahip. Bu bitki türlerinin sertifikalı üretimlerinin yapılarak işlenmiş ürün haline getirilecek projelerin öncelikli desteklenmesi gerekir” dedi. Sohbetin ardından İlim Hikmet Sofrasına konuşmacı olarak katılımcılara plaket verildi. Program çorba ikramının ardından son buldu.

Bakmadan Geçme