İHH'dan kardeşlik gecesi
Hüseyin Yakut Hoca konferansında kardeşlik kavramı üzerinde durarak sadece aynı karnı paylaşanların kardeş olmadıklarını ifade ederek 'Kardeşlik aynı karından doğmak değil, aynı gönülde olmaktır. Kardeşlik aynı manayı, aynı muhabbeti yudum yudum içen, hazmeden lütuf ile rızıklanan güzel koku ve renge bürünmüş Muhammed'in dokusu ile dokunmuş ümmete kardeş olmak demektir. Kardeşlik gönüllerin bir olması demektir' şeklinde...
Hüseyin Yakut Hoca konferansında kardeşlik kavramı üzerinde durarak sadece aynı karnı paylaşanların kardeş olmadıklarını ifade ederek; “Kardeşlik aynı karından doğmak değil, aynı gönülde olmaktır. Kardeşlik aynı manayı, aynı muhabbeti yudum yudum içen, hazmeden lütuf ile rızıklanan güzel koku ve renge bürünmüş Muhammed’in dokusu ile dokunmuş ümmete kardeş olmak demektir. Kardeşlik gönüllerin bir olması demektir” şeklinde konuştu. İHH İl Temsilciliği’nin tanıtım videosunun gösteriminin ardından gecede konuşan İHH İl Temsilcisi Mücahit Dağdelenoğlu, Dünya’da 2000’li yıllarda yaşanan dramların İslam’ı bütün Dünya’ya Işıd’in yaptıkları ile tanıtmaya başladığını aslında İslamiyet’in sevgiyi, barışı yansıtan büyük bir medeniyet olduğunu belirtti. “BEBEKLERİN ÜZERİNE MİSKET BOMBALARI YAĞDIRIYORLAR” Dağdelenoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün dünyada Müslüman dediğimizde artık karşımızda Işıd’i anlamlandıran, Müslüman’ı o şekilde ifade eden bir tabu var. Bunu yapanlar, aslında dünyada büyük katliamları büyük yolsuzlukları, büyük bir sömürüyü yapanlar. Suriye’de katliam yapanlar, Mısır’da seçilmiş iktidarı indirip binlerce masum kardeşlerimizi zindanlara atanlar, Arakan’da Müslümanları sırf ırkından ve inancından dolayı yoksullaştıranlar ve mahkum edenler, Filistin’de Gazze’de zulmü yapanlar aslında bu tanımlamaya kendileri layıklar. Bizim medeniyetimiz yani bu topraklarda hayat bulmuş 1400 yıl önce Mekke’den başlamış olan medeniyetimiz bütün dünyada iyiliği ve adaleti yaymanın başarısından onun öykülendirmesinden başka bir şey yapmadı. Bizim medeniyet algımız öyle bir noktaya geldi ki camilerin bahçelerinde kuşlara bile yuva yapan onlara köşkler inşa eden etti. Bizim medeniyetimiz böyle iken bize bugün yakıştırılmaya çalışılanlar aslında dünyada gelinen son noktayı gösteriyor. Bizim dünyayı anlayabilmemiz için önce Newyork’un arka sokaklarında açlık ve sefalet içerisinde evsiz yaşayanları anlamamız gerekir. Kendi insanına, kendi vatandaşına evsiz kalmayı yoksulluğu layık görmüş bir medeniyetin bize verebileceği hiçbir şey yoktur. İşte onlar bize Suriye’de bomba olup yağıyorlar. Gazze’de abluka olup 3 yaşındaki bebeklerin üzerine misket bombaları yağdırıyorlar, Arakan’da ve dünyanın pek çok yerinde bu zulmü bizlere layık görüyorlar.” “İHH 135 ÜLKEDE ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜYOR” Bu zulümlere karşı bu coğrafyada insanlara çok iş düştüğünü belirten Dağdelenoğlu İHH’nın kurulma aşamalarından da bahsetti. Dağdelenoğlu; “1992 yılında batı medeniyetinin merkezi denen Avrupa’da Bosna Hersek’te yüz binlerce Müslüman sırf Müslüman oldukları için katledildi. İHH çalışmalarına 1992 yılındaki yaşanan drama karşı elinden gelen her türlü desteği vererek başladı. Bugün dünyanın 135 ülkesinde çalışmalarına devam ediyor. İHH yeri geldi Bosna Hersek’te garibanlara yardım eli uzattı. Yeri geldi Çeçenistan’daki soydaşlarımızı maddi destekle yardım sağladı. Yeri geldi Mavi Marmara oldu kanını Akdeniz’e akıttı, orada zulme uğrayanlara özgürlük çağrısı iletti. Biz Arakan’daki Müslüman’ın duasıyız, Pakistan’daki yetimlerin kardeşiyiz, Mısır’da hapishaneler de çürütülmeye çalışılan mazlumların özgürlük ateşiyiz” şeklinde konuştu. “İHH OLARAK YETİMLERİMİZİN HER ZAMAN YANINDAYIZ” İHH’nın Kastamonu’daki çalışmalarından da bahseden Dağdelenoğlu konuşmasını şöyle sonlandırdı: “İHH tüm bunları yaparken tek çıkış noktası vardı. Dil, din, ırk, renk ayrımı yapmadan mazlumun yanında olmak ve yeni bir merhamet dünyasını inşa edebilmek. Bu çalışmalara Kastamonu’da 2 yıl öncesinde yeni bir soluk getirmek için Kastamonu İHH Yardım Derneği’ni kurduk. Bizler 131 yetime Kastamonu’da maddi destek sağlamaktayız. ‘Mutluluklar Yetim Kalmasın’ Projemiz kapsamında yetim-öksüz kardeşlerimize ve ihtiyaç sahiplerine haftalık dersler veriyoruz. Tüm ihtiyaç sahiplerimizin, yetimlerimizin her zaman yanındayız. Yeniden adaletin, marufun, selamın yaygınlaştığı yeni bir dünyayı hep beraber inşa edeceğiz inşallah.” YETİM KONULU KONFERANS Gecede öğrenciler tarafından şiirler, kaside, ilahiler okundu, İmam Hatip Lisesi Öğrencisi Engin Kalkancı tarafından ney dinletisi gerçekleştirildi ve Mutluluklar Yetim Kalmasın Peygamber Sevdalıları Topluluğu tarafından hadisler okundu. İHH İl Temsilcisi Mücahit Dağdelenoğlu tarafından Belediye Meclis Üyesi Necati Atak’a İHH’ya katkılarından dolayı plaket takdim edilmesi ve öğrenci komisyon başkanlarına beratlarının verilmesinin ardından Hüseyin Yakut Hocaefendi “Yetim” konulu konferansını gerçekleştirdi. “KARDEŞLİK AYNI GÖNÜLDE OLMAKTIR!” Hüseyin Yakut Hoca konferansında kardeşlik kavramı üzerinde durarak sadece aynı karnı paylaşanların kardeş olmadıklarını ifade ederek; “Kardeşlik aynı karından doğmak değil, aynı gönülde olmaktır. Kardeşlik aynı manayı, aynı muhabbeti yudum yudum içen, hazmeden lütuf ile rızıklanan güzel koku ve renge bürünmüş Muhammed’in dokusu ile dokunmuş ümmete kardeş olmak demektir. Kardeşlik gönüllerin bir olması demektir” şeklinde konuştu. “MANEN YETİMİZ” İnsanların manen yetim olduklarını dile getiren Hüseyin Yakut Hoca, her şeyimizin olduğu ama hiçbir şeyimizin olmadığı bir yetimlik içerisinde olduğumuzu ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Buluğ çağından önce anne-babasını kaybedene yetim denir. Anne babası olsa da anne babadan manen uzak olan çocuklar da yetimdir. Bugün gardıroplarımız dolu, misafir odalarımız misafirlerle değil de eşyalarla dolu. Her şeyimiz var olduğu halde hiçbir şeyimizin olmadığı bir yetimlik var. Manen yetimiz. Dünya hepimizi dünyalaştırdı. Biz nesnelere, eşyalara prestij eder hale geldik, oysaki nesneler insanlar içindir. Bu gece sevgimizi taze tutma gecemiz. Muhabbetle beraber merhameti kuşanmamız lazım. Önemsediğimiz eşyaların bize hizmet etmek için olduğunu görmemiz lazım.” Fatma BÖLÜKBAŞ
Bakmadan Geçme





