İHH, Azez kamplarını inceledi
İHH İnsani Yardım Vakfı Şube Başkanı Mücahit Dağdelenoğlu 21-24 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirdikleri Suriye'nin Azez bölgesinde ve Hatay Reyhanlı da gerçekleştirdikleri ziyaretler hakkında basın açıklaması yaptı. Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti hizmet binasındaki toplantıda o bölgelerde insanlık dramının yaşandığını ifade eden Dağdelenoğlu, Kastamonu İHH Derneği olarak Türkiye-Suriye sınırında yer alan ve yaklaşık 150 bin mültecinin kaldığı kampları...
İHH İnsani Yardım Vakfı Şube Başkanı Mücahit Dağdelenoğlu 21-24 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirdikleri Suriye’nin Azez bölgesinde ve Hatay Reyhanlı da gerçekleştirdikleri ziyaretler hakkında basın açıklaması yaptı. Kastamonu Gazeteciler Cemiyeti hizmet binasındaki toplantıda o bölgelerde insanlık dramının yaşandığını ifade eden Dağdelenoğlu, Kastamonu İHH Derneği olarak Türkiye-Suriye sınırında yer alan ve yaklaşık 150 bin mültecinin kaldığı kampları ziyaret ettiklerini söyledi. “İHH KAMPLARINDA 150 BİN KİŞİ KALIYOR” İHH’nın Kilis’te ve Reyhanlı’da kurmuş olduğu lojistik merkezlerinden hayırseverlerin bağışlarıyla her gün binlerce Suriyeli savaş mağduruna insani yardım ulaştırıldığını söyleyen Dağdelenoğlu; “Savaşın başladığı günden bu yana İHH İnsani Yardım Vakfı’nın, partner kuruluşlarla birlikte Suriye’nin Azez ve İdlib bölgelerinde sığınmacılar için kurduğu 31 adet kamp bulunuyor. 31 kampta 150 bini aşkın Suriyeli kalıyor. Bu kamplarda toplamda 4 bin 487 konteyner, 13 bin 961 çadır ve 100 ev yer alıyor. Halep, Hama, Humus, Cerablus, Bab, Rakka, Deyr Ez Zor ve diğer çevre bölgelerdeki çatışmalardan sonra yaşanan göçlerle sınıra gelen mülteciler buradaki kamplara sığındı. Kastamonu İHH olarak bu kamplardan Halep’in Azez ilçesi kırsalındaki Mukaveme Kampı, Yetim Kampı, Şehitler Kampı ve Azez İlçesi içerisinde incelemelerde bulunduk” dedi. “HAYAT BALÇIK İÇERİSİNDE KATLANILAMAZ HALE GELECEKTİR” Kamplardaki çadırda ortalama 6 kişinin yaşadığını söyleyen Dağdelenoğlu; “Çadırlar içerisinde mahremiyetin sağlayacak ayrı bölmelerin olmadığı gözlemlendi. Özellikle çadırlar içerisinden günlük kullanıma bağlı olarak ( bulaşık, el yıkama) akan suların alt yapı olmaması nedeni ile çadırların arasına aktığı ve yolların araçların çıkamayacağı kadar çamur içerisinde olduğu gözlemlendi. Yine Azez, Cerablus ve Fırat Kalkanı bölgesinde elektrik hatlarının tamamen imha edilmiş olduğu jeneratörler vasıtası ile elektrik temin edilebildiği gözlemlendi. Yüzbinlerce kişinin yaşadığı kamplarda havanın kararması ile zifiri karanlığın insanların ve kampların üzerine çöktüğü tespit edilmiştir. Gecenin olması ile kadın, kız ve çocukların merkezi olarak kurulmuş tuvalet ve banyo gibi yerlerden faydalanamadıkları ve büyük zorlukların yaşandığı kamp sakinleri tarafından ifade edilmiştir. Ziyaret ettiğimiz tarihlerde bölgede halen yağmur ve kar yağışı gerçekleşmemiş olmasına rağmen kadın, çoluk çocuk çamur içerisinde bir hayat sürdürmeye çalışırken yağmur ve karın gelişi ile hayat balçık içerisinde katlanılamaz hale gelecektir” ifadelerini kullandı. “HER GÜN DÜZENLİ OLARAK 1 MİLYON CİVARINDA EKMEK DAĞITMAKTA” İmkanları olanların konteyner kentlere taşındığını söyleyen Dağdelenoğlu; “İHH insani yardım vakfı bu konteyner ve çadır kentlere her gün düzenli olarak 1 milyon civarında ekmek dağıtmakta, yine düzenli olarak gıda dağıtımları yapmaktadır. Dönemsel kış seti, hijyen seti, soba, tüp gaz ve diğer ihtiyaçlara ilişkin olarak da İHH yardımlarını sürdürmektedir. İnsanların daha da düzenli bir hayata geçiş yapabilmesi ve kendi bölgesinde hayatlarını devam ettirebilmesi açısından kalıcı konutlar İHH tarafından yapılmaya başlanmıştır. İlk etapta 100 konuttan oluşan bahçeli içinde Okul ve Camisi de olan Rahmet köyü yapılarak şehit yakını, dul ve yetimlere dağıtılmıştır. 2018 yılından itibaren İHH kalıcı konut çalışmasına bin 300 konutluk bir proje ile devam edecektir. 1+1 ve 2+1 konutlardan oluşacak daireler takribi daire başına 10 dolara mal olacaktır” dedi. “KIRIKHAN YETİMHANESİ DE ZİYARET EDİLMİŞTİR” Reyhanlı’da da ziyaretler gerçekleştirdiklerini vurgulayan Dağdelenoğlu; “Ayrıca seyahatimiz kapsamında Kilis merkezde bulunan Kastamonu İHH’nın da destek olduğu yetimlerin eğitim gördüğü anaokulu ziyaret edilmiştir. Daha sonra Hatay Reyhanlı’ya geçilmiş burada, 100’den fazla Suriyeli ihtiyaç sahibi bayanın çalıştığı bir terzihane ziyaret edilmiştir. İHH tarafından açılmış bu terzihane de üretilen ürünler Suriye’de ihtiyaç sahibi olanlara dağıtılmakta ve çalışan kadınlara da çalışmaları karşılığında maaş verilmektedir. Yine Reyhanlı’da Suriye’de devam eden savaşta yaralananlara hizmet etmek üzere Türkiye’nin ilk yüksek teknolojili ortez, protez yapım ve uygulama merkezi İHH tarafından kurulmuş ve hizmete devam etmektedir. Reyhanlı ziyareti kapsamında Kırıkhan yetimhanesi de ziyaret edilmiştir. Bu yetimhanede de 50 kadar yetimin anneleri ile birlikte burada yaşadığı ifade edilmiştir. Şehit eşleri olan bu dullar yetimhanenin temizlik, yemek ve eğitim gibi hizmetlerini de devam ettirmektedirler” diyerek bilgi verdi. “KUDÜS’ÜN YENİDEN BİZİM ELİMİZE GEÇMESİ İÇİNDE BİR MERHALE OLACAKTIR” Suriye’de savaşın son bulmasının hem Türkiye’nin güvenliği hem de Suriye’nin iç barışı için önemli olduğunu belirten Dağdelenoğlu; “Tarihten gelen sorumluluğumuzda bunu gerektirmektedir. Halen Suriye’de yaşayan ve bizim yardımlarımızı bekleyen Suriyeliler vatanperver ve ülkesini terk etmeme konusunda direnen kardeşlerimizdir. Onların orada varlığı bizim için bir güvence olmakla birlikte yarın Kudüs’ün yeniden bizim olması için de bir aşamadır. O nedenle yapacağımız yardımlar ile o halka kendi bölgesinde kalıcı bir yaşam alanı sağlarken esasında hem Türkiye’nin güvenliğini sağlanmış hem de Kudüs’ün yeniden bizim elimize geçmesi içinde bir merhale olacaktır. Biz İHH İnsani Yardım Vakfı ve Kastamonu İHH olarak yeniden Suriye’deki kardeşlerimize yardım kampanyası başlatıyoruz. Soğuk kış günlerinde bizim onların yanında çadırlarının bir köşesinde onlarla birlikte olduğumuzu hissetmelerinin önemine bir kez daha parmak basıyoruz. Vatandaşlarımızın bu duyarlılıklar içerisinde bizlere ulaşarak yardımlarını Suriye’ye ulaştırabilirler” dedi. “O BÖLGEDE RUSYA VE ABD’NİN NE İŞİ VAR DİYE SORULMALIDIR” İHH İnsani Yardım Vakfı ile bölgeye giden Belediye Meclis Üyesi Necati Atak ise o bölgede yaşanan dramdan en fazla kadın ve çocukların etkilendiğini söyledi. O bölgeyi insanlığın bittiği yer olarak tasvir eden Necati Atak; “O bölgede Türkiye’nin ne işi var diye sorulmamalıdır. Aslında o bölgede Rusya ve ABD’nin ne işi var diye sorulmalıdır. Biz o insanlara yardım etmek için oradayız. Kastamonu’da ve ülkemizde yanlış bir algı var. Oradaki dramdan kaçan vatandaşlarımız güvenli bir ortam için buraya sığınmışlardır. Kamplarda yaşam standartları çok düşük. İddia ediyorum. Vatandaşlarımız orada bir gün bile yaşayamaz. Biz birlikte olursak bu dramlar son bulacaktır” dedi.