İGM, Kastamonu'yu Tüm Yönüyle Ele Aldı
Kastamonu İl Genel Meclisi Nisan Ayı oturumları Doğan Ünlü Başkanlığında tamamlandı.
İl Genel Meclisi Nisan Ayı oturumları Doğan Ünlü Başkanlığında tamamlandı.
Toplantıya katılan KAL-DER Başkanı Turgay Civelekoğlu, KAL-DER Üyesi Hamit Serdar Yılmaz, derneklerinin Kastamonu için planları hakkında bilgi verirken, iş insanı Aydoğan Süer, Kastamonu turizmi noktasında yapılması gerekenler hakkında açıklamada bulundu. Ayrıca; İnebolu Gazi Fırını Firma Sahibi Abdullah Demirci güllaç hakkında bilgilendirmede bulundu.
İnebolu Gazi Fırını Firma Sahibi Abdullah demirci tarafından meclis üyelerine güllaç ikram edildi. Toplantıda; Kastamonu’ya dair planlarından söz eden Kastamonu Kalkındırma Derneği Başkanı Tugay Civelekoğlu; “Biz Kastamonu Kalkındırma Derneği olarak 100 yıllık bir stratejik plan gündeme almıştık. Ve bunu toplantılar haline getirdik. Sağ olsun başkanımız ve grup başkanlarımız, partilerimizin grup başkanlarına davetlerini yaptık. Her toplantımıza ve muhtarlar toplantımıza, geldiler ve Kastamonu’muza bunu kesimleriyle bunu anlattık. Başkanımız başta olmak üzere Kastamonu'nuz buna hazır. Herkes bunu istiyor, biz gördük. Toplantılarımızda bütünü gördük. Kastamonu bunu istiyor, arzuluyor bütün kesimleriyle. Ve bunu biz yapacağımıza dair inancımız tam. Sizlerin öncülüğünde burada Kastamonu tarihteki misyonu itibariyle bunu hayatı geçirip Türkiye’de bir kalkınma modeli haline getirmiş olacağız. 81 ilin bizim bunu yapacağımız bu planlı programlı hayata geçirilirse, ülkemiz hızlı bir kalkınma hamlesini yapacak. Ve eğer 100 yıllık atacağımız adımı adımları 20 yılda ülkemiz kat edecektir. Bu çok önemli inşallah bunu yapacağız. Buna inancımız tam. Ve bu başlamış artık yani bunu görüyoruz. Allah razı olsun hepimizden. Şu ifadeyi istedim. Geçmişine sahip çıkmayanlar geleceğini inşa edemezler. Onun için biz burada güllaç noktasında geçmişimize sahip çıkıyoruz. Ve geçmişimize sahip çıkarak da inşallah zorlanmadan geleceğimizi inşa edeceğiz” dedi.
‘Teknolojik Olarak Düşünmek Ayrıdır’
Gündeme dair ve Kastamonu’ya dair konuşan KAL-DER Üyesi Avukat Hamit Serdar Yılmaz ise; “Kastamonu gerçekten sizlere ihtiyacı var. Ama burası tabii burada bu görevin gereği olarak da ağır sorumluluklarınız var. Bu sorumluluklar bizim hesabını verilebilmesi açısından da bu zamanları tabii çok iyi değerlendirmesi gerekir. Nihayetinde ömür geçiyor, zaman bitiyor. Her şey de çok hızlı ilerliyor. Biraz önce yapılan işte bu açıklamalara baktığımız zaman bizim gördüğümüz şudur. Teknolojik olarak düşünmek ayrıdır. Teknolojiye mahkûm olarak düşünmek ayrıdır. Şu anda sistem bizden belki teknolojiye mahkûm olarak düşünmemizi istiyor. İşte biraz önce bahsedildi. Yapay zekâlar var, bilgisayarlar var, birçok yazılım programları var. Bunlar insanın düşüncesinin önüne geçecek gibi duruyor. Cenab-ı Allah nihayetinde Kur'an-ı Kerim'de insana hitap ediyor. ‘Düşünmez misiniz, akletmez misiniz, bilmez misiniz’ şeklinde. Bu düşünmeyi, bu akletmeyi, bu bilmeyi Cenab-ı Allah yapay zekâdan beklemiyor. Bilgisayardan bekleniyor, telefondan beklemiyor, insandan bekliyor. Haliyle bizler burada, Kastamonu'da yaşayan o insanlar olarak buranın havasını soluyan, buranın toprağına yürüyen, buranın imkânlarından, nimetlerinden faydalanan insanlar olarak bizleri düşünmek zorundayız. Bu teknolojik olarak düşünmeyi de en son, en ileri bulunduğumuz şartlarda en güzel düşünce olarak ortaya koymamız lazım. Bize göre her tarafa Kastamonu dünyanın bir numaralı otomotiv merkezi yapın. Bir numaralı yazılım merkezi yapın. Bir numaralı yapay zekâ merkezi yapın. Sizin ağaçlarınız olmaktan sonra çayınız olmaktan sonra deniziniz olmadıktan sonra buradaki ekilen ürünler olmaktan sonra sadece bu demire mahkûm olarak bu yapay meta varlığa mahkûm olarak düşünmek bizi hiçbir şekilde ilerletmez. Çünkü bizi yaşatacak buradaki nimetlerdir. Yapay zekâ bizi yaşatmaz. Mahkûm edilen teknoloji bizi yaşatmaz. Ama bu ağaçlar yaşatacak, bu çevre yaşatacak, bu verilen Cenabı Allah'ın verdiği bu nimetler yaşatacak. Haliyle bizim Kastamonu olarak bir defa pastırmamız var. Bunun bizim pazarlamanın yoluna bakmamız lazım. Belki insanlar küçümseyebilirler. Ya pastırma nedir? Ama Kayseri'nin de ilerisinde dünyada Kastamonu kadar güzel yapan yok. Ama biz bunun pazarlamasını bilmiyoruz bir defa. Bunun içindeki o katılan maddelerin diğerlerinden farkını ortaya koymamız lazım. Bunun lezzetinin daha farklı olduğunu ortaya koymamız lazım. Şu anda işte bakın güllaç için geldik. Bu güllacın Kastamonu'dan çıktığını, Osmanlı sofrasında buradan girdiğini buradaki tadın hiçbir yerde olduğunu olmadığını göstermemiz lazım. Yine sarımsakla ilgili dünyanın hiçbir yerinde yetişen sarımsağın içerisinde selenyum diye bir madde yok ama Taşköprü’de yetişen de var. Biz bunu niye pazarlayamıyoruz? Bunun insanın vücuduna içeride olan faydaları niye ortaya koyamıyoruz? Biz mesela şu anda ormanlık bir bölgeyiz. Kastamonu yüzde 70'den fazlası orman. Ama çam ağaçları işgalci bir ağaçtır. Aynı İsrail gibi işgalcidir. Rüzgarı aldığında gittiği her yerde yetişiyor. Ama Kastamonu bir keneviri var. Ne kadar şu anda bir suç gibi görünse de bu kenevirle ilgili çok güzel imkanlara sahip Kastamonu. Dünyanın en verimli, en güzel, en faydalı keneviri Kastamonu'da yetişiyor. 300'den fazla alanda kullanılabiliyor. Çelik yelek olarak zırh yapılabiliyor. Kıyafet de kullanılabiliyor. Bu kenevirin yetiştiği yerlere bu laboratuvarlarda üretilen böceklerin hiçbirisi gelemiyor. Bu kimyasal gübreler olarak kullanılan gübrelerden çok daha fazla bitkinin daha verimli şekilde yetişmesine fayda sağlıyor. Eczacılıkta kullanılabiliyor. Otomotiv yedek parçasında kullanılabiliyor. Ya bizim Kastamonu’nun elindeki nimetleri ortaya koyup bunları geliştirmeye bakmamız lazım. Yani siz bunları geliştirmeye başladığınız zaman demir yolunuzda gelir, karayolunuzda gelir, limanınızda gelir. Ama biz şu anda Kastamonu olarak maalesef eldeki imkânları değerlendirmekten yoksunuz. İnşallah bunların düşünülmesini ben sizden rica ediyorum. Çalışmalarınızın en güzel hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum” dedi.
‘Kastamonu, Dünyanın En Büyük Kanyonlarına Sahip’
Kastamonu’ya olan bağlılığı hakkında konuşan İş İnsanı Aydoğan Süer; “İşin gerçeği, ben hanımdan daha çok Kastamonulu oldum. Her fırsatta kendimi Kastamonu’da bulmaya başladım. Gittiğim her yerde Kastamonu’yu övüyorum. Bu durum, biraz da Rizeliler ve Trabzonluları rahatsız etmeye başladı. Ben, aynı zamanda 5 yıl boyunca Rize Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Yönetim Kurulu üyeliği yaptım. Bu kurulda Mehmet Cengiz, Nihat Özdemir, Metin Kalkan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bölgenin kalkınması için çalışan isimler vardı. Yaklaşık 3 milyar dolarlık bir proje yürüttük ve ben bu ekipteki en genç üyeydim. Orada yönetim kurulu üyesi olunca belediye başkanları bölgeyi bana tanıtmaya çalıştı. Beni Fırtına Vadisi’nin tepesine çıkardılar. Sadece bir derenin etrafında 5 bin yatak kapasiteli tesisler var. Tek bir dereden akan su var ama sağında solunda 20, 30, 40, 50 odalı birçok tesis kurulmuş. Toplamda 5 bin yatak. Ama albenisi olan bir cazibe merkezi göremedim. Başkana dedim ki: ‘Başkanım, güzel olmuş ama ben tematik bir şey göremedim. Farklı bir şey göremedim. Siz hiç Kastamonu’yu gördünüz mü? Kastamonu, dünyanın en büyük kanyonlarına sahip. Doğası ve bitki örtüsüyle çok güçlü bir yer. Bence Rizeliler ve Trabzonlular Kastamonu’yu mutlaka görmeli. Sakın yanlış anlamayın, biz dostuz. Ama burada sadece bir dere var ve kenarına 5 bin yataklık tesis yapılmış.’ Bu sözlerim başkanı biraz üzdü ama gerçekleri söylemek gerek. Kastamonu gerçekten önemli yatırımları hak ediyor. Bugünkü imkanım daha fazla olsaydı, harcadığım paranın on katını Kastamonu’ya harcardım. Bazı yatırımcı arkadaşlarıma da Kastamonu’yu önerdim. Onlara diyorum ki, gelin yatırımları Kastamonu’ya yapın. Kastamonu halkı devletçi, milliyetçi bir yapıya sahip. Gastronomisi çok güçlü. Hatırlarsanız, bin kişilik bir lansman yapmıştık. O zaman birçok kişi ‘Türkiye’de bu kadar yer varken neden Kastamonu?’ diye sormuştu. Biz de onlara dedik ki: Gelin, Kastamonu’yu birlikte değerlendirelim. Neden mi Kastamonu? Çünkü nem oranı Doğu Karadeniz’e göre çok daha düşük. Doğası ve bitki örtüsü açısından Türkiye’nin en zengin yerlerinden biri. Dünyanın en büyük kanyonları burada. Güneş turizmi, kültür turizmi, kış turizmi Hepsi var” ifadelerine yer verdi.
‘Yatırımların Yüzde 90’ı Devretmek İstiyor’
Kastamonu’daki yatırımların önemine dikkat çelen Aydoğan Süer; “Dünyada gastronomi turizmi çok önemli hale geldi. Yemek ve içmek turizmin merkezinde. Bu kadar çeşit başka nerede var? Demek ki bir memleketin turizmde ve ticarette başarılı olabilmesi için önce birlik olmalı, beraber hareket etmeli. Eğer biz Kastamonu’da ‘buradan bir şey olmaz’ dersek, memlekete zarar veririz. Kastamonu’nun çok güçlü yönleri var ve bu yatırımları fazlasıyla hak ediyor. Değerli Başkanım, sizinle birlikte bu memleketin havasını, suyunu paylaşıyorsak, burada gördüğümüz olumsuzlukları da sizinle paylaşmalıyız. Ben dün değil, birkaç gün önce Ankara’daydım. Bugün buraya geldim. Şu an Kastamonu’da 15-20 turizm yatırımı varsa, bunların çoğuna öncülük ettim. Ama maalesef bu yatırımların yüzde 90’ı devretmek istiyor. Yani artık turizmcilerin iştahını kapatmamız değil, aksine onları yüreklendirmemiz, cesaretlendirmemiz gerekiyor. Bugün yatırım yapan kimse faaliyetini sonlandırmamalı. Onlara destek olmak için elimizi taşın altına koymalıyız. Her işletmede ortalama 10 kişi çalışsa, bu aileleriyle birlikte çok büyük bir istihdam demektir. Bu Kastamonu için çok önemli. Bugün aslında buraya geliş sebebim; Turizm Halkı Birliği, milletvekilleri ve bürokratlarla birlikte hızlıca bir toplantı yapıp Kastamonu’daki yatırımcıları yalnız bırakmamak. Onların dertlerini dinlemek, ortak tanıtımlar, reklamlar, festivallerle Kastamonu’yu hak ettiği yere getirmek” değerlendirmesinde bulundu.
‘Eko Turizm Ve Doğa Turizmi Açısından Çok Önemli Adımlar Atılmalı’
Yatırım eksikliğinin sadece devlet kaynaklı olmadığını söyleyen İş İnsanı Aydoğan Süer; “Yatırım eksikliği sadece devletten kaynaklanmıyor. Artan maliyetler, insanların önceliklerinin değişmesi, ekonomik belirsizlikler, bölgesel istikrarsızlıklar da büyük etken. Artık turizm ve tatil birçok kişi için lüks hale geldi. Ama Konfüçyüs’ün dediği gibi, ‘Karanlığa küfretmek yerine bir mum yak.’ Biz de diyoruz ki, bu kadar güçlü potansiyele sahip bir Kastamonu, evet bazı yatırımları kaybetmiş olabilir ama moralimizi yüksek tutmalıyız. İşletmeleri desteklemeli, ortak programlarla, tanıtımlarla sonuç odaklı çalışmalıyız. Kastamonu, eko turizm ve doğa turizmi açısından çok önemli adımlar atmalı. İnanıyorum ki iyi bir planlamayla 5 yıl içinde dünya çapında trend bir şehir olabilir. Siz de taşın altına elinizi koyarsanız biz de elimizden geleni yaparız. Affınıza sığınıyorum, belki fazla konuştum ama sadece iyi şeyleri değil, sorunları da konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. Ben bir genç kardeşiniz olarak memleket davasını her şeyin üzerinde tutuyorum. Bu konuda siyaset gözetmem. Benim için önemli olan memleketimin yaşlısı, çocuğu ve istihdamıdır. Kastamonu’ya harcadığım her kuruştan memnunum. Bazı yatırımcılar yatırım yapar, üç gün sonra şikayet eder. Bizde öyle bir şey olmaz” dedi.
‘Tam Mamul Olarak Üreterek Kastamonu’muza Kazandırmalıyız’
Güllaç hakkında konuşarak destek beklediklerini söyleyen İnebolu Gazi Fırını Firma Sahibi Abdullah Demirci; “Güllacımızı gündeme alan İl Genel Meclis Başkanı ve üyelerine çok teşekkür ediyorum. Yanımızda olan Kastamonu Kalkındırma Derneğine de çok teşekkür ederim. Biz Kastamonu’da faaliyet gösteren bir firmayız. Pastane ve fırın sektöründe. Güllacın tarihçesinde 5-6 yüzyıl öncesinde Kastamonulu Ali Usta’nın saraylara gidip sarayda güllacı yaptığı şehzade ve padişahlara yedirdiği ve Arif Bilgin hocamızın saray mutfağı kitabında bunlardan söz ettiği kaynaklarımızda mevcut. Biz şuan güllacımızı oda dönemlerdeki gibi olmasa da aslında yarım mamul olarak üretiyoruz. Bunun tescil alım sürecinde nasıl olur nasıl gider ARGE ve çalışmasını iyice yapıp gerekirse tam mamul olarak üreterek Kastamonu’muza kazandırmalıyız. Biz firma olarak bunu yapacak güçteyiz. Sizlerin de desteğiyle daha hızlı olacağına inanıyoruz. Kamu kurumlarından sivil toplum kuruluşlarından bu konuda bizlere destek vermelerini istiyoruz” diye konuştu.
İl Genel Meclis Başkanı Doğan ünlü ise; “İdeal bir noktadayız. Salı günü Gençlik ve Spor Bakanımızla bir görüşme gerçekleştirdik. Milli Takımlar Kamp Merkezimiz var. Kamp merkezimizin içinde yüzme havuzu ve konaklama tesisi ile ilgili önümüzdeki süreçte bir çalışma gerçekleşecek. Bakanlığımız tarafından. Bakanımız bu konu ile ilgili olumlu bir yaklaşımda bulundu” dedi.