ICOMOS'un toplantısına ev sahipliği yaptık

10 ÜLKEDEN BİLİM İNSANI KATILDI Kastamonu Belediye Başkanlığı ve ICOMOS ISCARSAH (Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi) işbirliğiyle düzenlenen ‘Anadolu ve Ötesinde Anti-Sismik Yerel Miras’ konulu toplantının açılışı dün yapıldı. Türkiye’yle birlikte toplam 10 ülkeden bilim insanının katıldığı toplantının açılışına Vali Yaşar Karadeniz, Belediye Başkanı Tahsin Babaş, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, önceki dönem Kastamonu Valilerinden Enis Yeter, ICOMOS ISCARSAH Uluslararası Başkanı Prof. Dr. Görün Arun ve ICOMOS ISCARSAH üyeleri katılım sağladı. “TOPLANTIMIZI AHŞAP YAPIDA ZENGİN KASTAMONU’DA YAPIYORUZ” ICOMOS ISCARSAH Uluslararası Başkanı Prof. Dr. Görün Arun; “ICOMOS, 1965 yılında Varşova’da kuruldu ve kuruluş amacı tarihi yapı ve alanları korumayla ilgili farklı kişileri bir araya getirmek ve bu alan ve yapılarla ilgili farkındalığı yaratmak, çeşitli forumlar düzenleyerek toplantılar düzenlemek. ICOMOS’un 110 ülkeden 10 bin 100 üyesi var. Her 3 yılda bir genel kurul yapılır. 2014 genel kurulunda 8 bilimsel komite ahşap yapılarla ilgili farkındalık yaratmak ve yapılan çalışmaları ortaya koymak için toplantı düzenlemeye karar verdi. Biz de Türkiye’ye davet ettik. Toplantımızı da ahşap yapılar bakımından oldukça zengin olan Kastamonu’da yapılması ve Kastamonu’nun da destekleriyle yapılması uygun görüldü. Kastamonu Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştiriyoruz. Toplantıya 10 ülkeden katılımcı var. Bu ülkeler Avusturalya, Amerika Birleşik Devletleri, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cezayir, Fransa, Polonya, Romanya, Yunanistan ve Türkiye” dedi. Arun konuşmasının ardından program konularını paylaştı. “GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM” Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın yaptığı konuşmada: “Tarihi kentler, Kastamonu’yu direk ilgilendiren bir konu. Geçmişte kaybettiklerimiz artık geride kaldı ama mevcutları kaybetmeyelim. Tarihi yapılarımızı ve tabi ki hafızamızı geleceğe o manada tesis edelim. Polonya’dan da misafirimizin olduğunu öğrendik. Polonya 2’nci Dünya Savaşı’nın çok ağır hasarına rağmen, taş üstünde taş kalmamasına rağmen akıl edip fotoğraflamışlar ve Varşova’yı tarihi yapılarıyla tesis etmişler. Bu çok güzel bir örnek. Keşke her tarafta aynı olsaydı. Bizde de kayıplar çok fazla. Öğrendiğimiz kadarıyla 1920’li ve 30’lu yıllardan itibaren dışarıdan uyarılarla çok şeyimizi kaybettik. Artık bundan sonra sahip çıkalım, geleceğimize sahip çıkalım. Misafirlerimizden ICOMOS’un profiline baktık. Avrupa var, Amerika var, Uzak Doğu var, Afrika ama Asya kısmı yok. Asya kısmından kimse yok. İçinize katarsanız çok memnun oluruz. Onlar da inşallah önemini görürler ve katılırlar. Asya da tarih bakımından zengin bir tarihe sahip. Kastamonu Üniversitesi olarak da hazırlıklarımız var. O manada da birbirimize destek olursak güzel olur” ifadelerini kullandı. ENİS YETER 1997-2003 ARASI YAPILAN ÇALIŞMALARINI SUNDU Önceki dönem Kastamonu Valilerinden Enis Yeter ise ‘Anıtsal ve Sit Korumacılığı Açısından Kastamonu, 1997-2003 yılları Arası Valilik Çalışmaları’ başlıklı sunum yaptı. 1997-2003 yıllarında yapılan çalışmaları tek tek açıklayan Yeter: “Kastamonu tüm ile yayılmış kalesi, konakları, tarihi mekanlarıyla gerçekten genel bir sit alanı niteliğindedir. İl toplamında, eski eser olarak, benim tespitlerime göre bin bir eser mevcuttur. 1997-2003 yılları arasında burada valilik görevinde bulundum. Şehri ilk defa görüyordum. Şehri gördükten sonra da ilk hedefimin tarihi dokuyu yaşatmak ve ayağa kaldırmak, gelecek nesillere aktarmak olduğuna inandım. Kastamonu’nun zengin tarih ve kültürel yapısının daha da ileriye gideceğine inanıyorum. Özellikle Belediye Başkanımızın çalışmalarını yakından takip ediyorum. Tahsin başkana bu bakımdan özellikle teşekkür ediyorum. Böyle bir toplantının yapılmasına sağladığı katkıdan dolayı da teşekkür ediyorum” dedi. “YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMALARLA EKSİKLİKLERİMİ HIZLA KAPATMAYI HEDEFLİYORUZ” Belediye Başkanı Tahsin Babaş ise: “Dünyada koruma uzmanlarını bir araya getiren ICOMOS’un ilimizde düzenlediği bu toplantı inanıyorum ki Kastamonu ve ülkemize büyük faydalar sağlayacaktır. ICOMOS’un şehrimizde gerçekleştirdiği toplantının bizler için önemi büyük. Tarihi ve kültürüyle ülkemizin nadir kentlerinden biri olan Kastamonu’muzda bu denli önemli bir toplantının yapılmasına öncülük eden ve 9 ülkeden yaklaşık 37 uzmanın ilimizde toplanmasında bizlere desteğini esirgemeyen Uluslararası Mimari Mirasın Yapısal Analiz ve Restorasyonu Türkiye Bilimsel Komitesi Başkanımız Sayın Prof. Dr. Görün Arun’a teşekkür ediyorum. 1970’li yıllarda başlayan koruma bilinci, ecdat yadigarı eserlerin ve cennet vatanımızın tüm güzelliklerinin tarihi ihtişamını kazanmasında çok önemli rol oynadı. Candaroğulları Beyliği’ne başkentlik yapmış şehrimizdeyse bu bilinç üzülerek söylemeliyim ki 2000’li yılların başlarında oluşmaya başladı. Potansiyeli bir hayli fazla olan ilimizde son 4 yılda yaptığımız çalışmalarla tüm eksiklikleri hızla kapatmayı hedefliyoruz. Bundan önceki dönemlerde de çok güzel şeyler yapıldı ama yeterli değil. Daha çok yapacağımız şeyler var” dedi. Belediye Başkanı Tahsin Babaş, sonrasında Belediye olarak, tarihi kültürel dokuyu canlandırma ve geleceğe taşıma noktasında 4 yılda yaptıkları çalışmalar hakkında katılımcılara sunum gerçekleştirdi. Babaş’ın sunumunda Seyrangah Tepesi, Hanlar Bölgesi, Nasrullah Meydanı çalışmaları, Cumhuriyet Meydanı ve Saat Kulesi çalışmaları, Şeyh Şaban-ı Veli Caddesi çalışmaları, Bakırcılar Çarşısı çalışmaları başta olmak üzere birçok çalışma yer aldı. “GÖÇLERİN SONUCUNDA, KAZANÇ KALMIŞ O DA BU TARİHİ YAPILAR” Vali Yaşar Karadeniz ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Burada yapılan şeyler Kastamonu’nun yıllardır biriktirdiklerinin yeniden topluma kazandırılmasıdır aslında. Kastamonu’nun 1461 tarihinde, yani İstanbul’un Fethi’nden sadece 8 yıl sonra Osmanlı’nın topraklarına katılmasıyla başlayan ve yine Osmanlı İmparatorluğu döneminde o imparatorluğun önemli bir yönetim merkezi olmasından kaynaklanan bir birikimdir. Kastamonu’da bu süreçte Osmanlı şehzadeleri eğitim görmüşler, Valilik yapmışlar. Coğrafya olarak da buradan İstanbul’a kadar olan geniş bir coğrafyayı yönetmişlerdir. Hem yönetim merkezi olarak kültürel bir birikim sahibi olmuş Kastamonu hem Cumhuriyet’e geldiğimizde de ülkemizin ilk yıllarında ülkenin en büyük şehirlerinden birisi olmuş. Daha sonra karayolu ulaşım ağının gelişmesi, Kastamonu’nun da o dönemde yeterince nasip alamaması o gelişmesini geride bırakmış ve özellikle dışarıya yoğun bir şekilde göç vermiş. Bu göçlerin sonucunda da bize bir fayda, kazanç kalmış o da bu tarihi yapılar. Eğer o dönemde diğer illerimiz ve şehirlerimizde olduğu gibi burası da betonlaşmanın saldırısına daha fazla uğramış olsaydı belki bugün Kastamonu’nun bu eserlerinden bahsedemiyor olacaktık” dedi. “VALİMİZ ENİS YETER’İN VERMİŞ OLDUĞU START OLDUKÇA ÖNEMLİ” Kastamonu’nun ulaşım sıkıntılarına değinen Vali Karadeniz; “Ulaşımla ilgili sıkıntılarımızı yavaş yavaş çözüyoruz bayağı bir mesafe alındı. Özellikle Türkiye’de Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu 80’li yıllarda çıktı. Bu tip eserleri korumayla ilgili yasal kısıtlılıklar da bu dönemde başladı. Dolayısıyla Kastamonu da bu imkanlara 80’li yıllardan sonra kavuştuğu için eski eserlerinin birçoğunu kaybetmemiş ve gelecek nesillere aktarma şansı oldu. Her şeyden önce ben 116 yaşında olan bir binada valilik yapıyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum. İnsanlarımıza böyle bir binada hizmet sunmanın zevki gerçekten bir başka. Bu süreçte Sayın Valimiz Enis Yeter’in vermiş olduğu start oldukça önemli. Sayın Valimizin burada Valilik olarak eski eserleri alıp restore edip tekrar onları fonksiyonel hale getirme noktasında çok büyük emekleri olmuş. Bugün hala burada bu emekler, gayretler Kastamonu’da konuşulmaktadır. O dönemde yapılanların Kastamonu’nun gelişimi açısından önemli bir mihenk taşı olduğunu ifade etmek istiyorum” şeklinde konuştu. “19 İLÇENİN HER BİRİNDE DOĞAL SİT ALANLARI VAR” Vali Karadeniz son olarak; “Şu anda geldiğimiz aşamada binaları tek tek restore etmenin yanında, alan olarak ve sokak olarak sağlıklaştırma çalışmaları içerisine alma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Çünkü konakları restore edip tekrar kazandırdıkça yanında yeni yapılmış çirkin bina onun görüntüsünü bozuyor. Onları da içine alan genel çalışmalar yapılası gerekiyormuş ve Belediye Başkanımızın da bahsettiği gibi çalışmalarımız İl Özel İdare-Belediye işbirliğiyle yapılıyor. 2014’ten sonra Kastamonu Belediyemizin bu konuya daha yoğun bir şekilde eğilmesiyle de çalışmalar hız kazanmıştır. Restorasyon çalışmaları ve turizm çalışmaları, bugüne geldiğimizde sadece Valilik sırtında yürüyen çalışma değil Belediye Başkanımızın ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü’müzün de içinde olduğu daha komple bir çalışma haline gelmiştir. Bu konudaki çalışmaları sadece il merkeziyle de sınırlı tutmamak gibi zorunluluğumuz olduğunu da fark etmiş bulunuyorum. 19 ilçenin her birinde mimari yapılar ve doğal sit alanları var” dedi.