Himalayalar'dan gelen mucize

Şifalı Bitkiler Uzmanı Hamdi Totoğlu’ndan Himalaya Tuzu, Tuz lambaları ve gıda olarak kullanılan tuzlar hakkında bilgiler aldık. Totoğlu, gerek banyo esnasında kullanımı, gerek kür olarak kullanımı, gerek tuz terapisi yöntemiyle kullanımı, gerekse normal tuzun insan yaşamından çıkarılarak onun yerine kullanımının sağladığı ortak faydanın; vücudun kir ve toksinlerden arındırılarak, vücudun iç dengesinin üzerinde olumlu bir etki bırakmak, ayrıca stresin bedene verdiği zarardan arınarak tüm organlara yönelik sayısız fayda sağlamak olduğunu belirtti. “TUZ LAMBALARI NEFESLE İLGİLİ TÜM RAHATSIZLIKLARDA KULLANILIYOR” Tuz lambalarının ozon oranını arttırdığını dile getiren Totoğlu, tuz lambaları ile ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Tuz lambası, tuzun içindeki 80’e yakın mineralleri ısı ve ışığın etkisi ile havaya yayıyor. Böylece ortamdaki ozon oranı artıyor. Bu da bizim çok daha rahat nefes almamızı sağlıyor. Yani nefesle ilgili tüm rahatsızlıklarda kullanılıyor. Astım hastalarında, çocuk odalarında, yaşlı odalarında daha rahat nefes alınması için kullanılıyor. Zaten tuzun bilinen etkilerinden bir tanesi nemi çekmesi. Tuz lambaları da ortamdaki nemi çekiyor, nemle birlikte de ortamdaki mikropartikülleri,  küçük tozcukları çekiyor. O anlamda da odayı temizlemiş oluyor. Uyuyamama, ruhsal sıkıntılar, fiziksel yorgunluk ve stres gibi şikayetleri de azaltıyor.” “RAFİNE TUZLARDA ALÜMİNYUM TÜREVLİ KATKI MADDELERİ VAR” Gıda olarak kullanılan tuzlarda alüminyum türevli katkı maddelerinin olduğunu dile getiren Totoğlu, bu konuyla ilgili açıklamalarında vatandaşlara uyarılarda bulundu. Totoğlu; “Gıda olarak kullandığımızda rafine işlenmiş tuzlarda maalesef bazı katkı maddeleri de var. Alüminyum türevli katkı maddeleri var. Tuzun temizlenmesi için ve topaklanmayı önleyici katkı maddeleri var. Bunlar vücuttaki su emilimini çok arttırıyor. Bir gram rafine tuz vücutta 23 gram su kaybına neden oluyor. Ama kaya tuzları, göl tuzu, deniz tuzu özellikle Himalaya Tuzu bunlar vücuttan ekstra su götürmüyor, sizin hücrelerinizi daha fazla kurutmuyor” şeklinde konuştu. “HİMALAYA TUZUNU TANSİYON HASTALARI DA KULLANABİLİR” Denizler kirli olsa da tuzlu ortamda bakteri üremediği için, deniz tuzunun da kullanılabileceğini dile getiren Hamdi Totoğlu; “Yemeklerde katkısız tuz tavsiye ediyoruz. Tuzun doğal halini böbreği hassas ve rahatsız olan kişiler kullanmasın. Böbreği belki yorabilir diye Himalaya Tuzunun kristal kısımlarının kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Himalaya Tuzunu iki şekilde kullanıyoruz. Direkt çıktığı şeklinde öğütülüp kullanılabiliyor, bu daha çok banyo veya vücut tuzu olarak kullanılıyor. Sadece beyaz ve kristal yapıda olan kısımları ise bunlar genelde gıda olarak kullanılıyor. Himalaya Tuzunun kristal olan kısmını tansiyon hastaları dâhil herkes kullanabilir. Zaten diğer tuzları doktorlar tavsiye etmiyor. Düşük oranda kullandıkları takdirde Himalaya Tuzunu rahatlıkla kullanabilirler. Himalaya Tuzunun kaynatılması içindeki mineralleri öldüreceğinden yemeklerde tuzun kullanımı, yemeğin pişmesinden sonra sofraya geldiğinde tuzun yemeklere dökülmesi şeklinde olmalıdır” dedi. HİMALAYA TUZU FAYDALARI Himalaya Tuzu, yüksek tansiyonu dengeler. Böbrek taşları ve kumlarının erimesini sağlar. Kalp ritmini düzenler ve kalp damar hastalıklarına iyi gelir. Migren, kemik erimesi, gut hastalığı ve romatizmaya karşı etkilidir. Kireçlenme, astım, bronşit, kulak akıntısı ve iltihapları konusunda doğal tedavi unsurudur. Ayak mantarı ile sivilcelere karşı en etkili çözüm yollarından biridir. Sedef hastalığı ile sedef tedavisinde, vücudun PH dengesine, kronik yorgunluğa, baş ve boğaz ağrısına bire bir özellik taşır. Kanserli hücrelerin oluşumunu önler ve tedavisinde kullanılır. Şeker hastalığı, alzheimer, astım gibi alerji ve yaşlanmayı geciktirme gibi rahatsızlıklara iyi gelir.