'Hepinize müteşekkirim'
MHP LİDERİ BAHÇELİ KASTAMONULULARA SESLENDİ: Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nin ardından tebrik ve teşekkür ziyaretleri kapsamında Kastamonu'ya geldi. Bahçeli, MHP Kastamonu İl Teşkilatı üyeleri tarafından Kadıdağı'nda karşılandı. Karşılama sonrasında Kastamonu Belediyesi'ni ziyaret eden Bahçeli'yi, burada MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip...
MHP LİDERİ BAHÇELİ KASTAMONULULARA SESLENDİ:
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin ardından tebrik ve teşekkür ziyaretleri kapsamında Kastamonu’ya geldi. Bahçeli, MHP Kastamonu İl Teşkilatı üyeleri tarafından Kadıdağı’nda karşılandı. Karşılama sonrasında Kastamonu Belediyesi’ni ziyaret eden Bahçeli’yi, burada MHP İl Başkanı Yüksel Aydın, Belediye Başkanı Op. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, belediye meclisi ve il genel meclisi üyeleri karşıladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye Kastamonu ziyaretinde, Genel Başkan Yardımcıları Semih Yalçın, Deniz Depboylu, Sadir Durmaz, Kamil Aydın, Fethi Yıldız, Hidayet Vahapoğlu; Divan Üyeleri Fatih Çetinkaya ve Kadir Şekerci; TBMM Başkan Vekili Celal Ada eşlik etti.
AYDIN VE VİDİNLİOĞLU’NDAN HEDİYE
TAKDİMİ
MHP İl Başkanı Yüksel Aydın ve Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli’ye ahşap el oymalı Osmanlı Tuğrası ile Kastamonu yöresel
ürünlerini içeren hediye takdim etti.
Vidinlioğlu, Bahçeli’ye Kastamonu hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
BAHÇELİ, BELEDİYE ÖNÜNDE VATANDAŞLARA
HİTAP ETTİ
MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli, belediye ziyaretinin ardından Belediye binası önünde kurulan
platformdan vatandaşlara hitap etti. Bahçeli buradaki konuşmasına;
“Kastamonu’da bir kez daha bulunuyor olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Görüştüren,
kavuşturan Allah’a şükürler olsun” ifadeleriyle başladı.
“31 MART’TA HASRETİMİZ DİNDİ”
Mahalli İdareler
seçimleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bahçeli; “Hatırlarsanız 13
Mart 2019’da Kastamonu’ya gelmiş, görkemli bir açık hava toplantısı yapmıştık. 31
Mart Mahalli İdareler Seçimlerinin siyasi hazırlık ve kampanya döneminde
Kastamonu Belediye Başkanlığıyla birlikte ilçe belediye başkanlıklarına talip
olduğumuzu söylemiştim. Demiştim ki, ‘Kastamonu’da bir şey değişirse her şey
değişir’ demiştim ki ‘Kastamonu’da milli bir ses yükselirse yankısı tüm
Türkiye’den duyulur’ yine demiştim ki ‘Kastamonu tamam derse milli bekamız daha
da doğrulur, daha da güçlenir.’ Biz dedik, sizler gereğini yaptınız. Biz
istedik, sizler desteğinizi verdiniz. Biz elimizi uzattık, sizler samimiyetle
tuttunuz. Milliyetçi Hareket Partisi’ni mahcup etmediniz. Milliyetçi Hareket
Partisi’ni yarı yolda bırakmadınız. Milliyetçi Hareket Partisi’ne sırtınızı
dönmediniz. Hepinize müteşekkirim, hepinizden Allah razı olsun diyorum. Kastamonu
bize güvendi, biz Kastamonu’ya inandık. 31 Mart’ta hasretimiz dindi, milli
haysiyet direncini gösterdi” dedi.
“KASTAMONULU KARDEŞLERİMİN
GÜVENLERİNİ BOŞA ÇIKARMAYACAĞIZ”
Kastamonu için
verilen sözleri tutacaklarını söyleyen MHP Genel Başkanı Bahçeli; “Kastamonu
demek tarih, kültür, milli duruş demektir. Kastamonu demek cesaret, hamiyet,
fedakarlık, vakur bir irade demektir. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimlerinde
Milliyetçi Hareket Partisi’ne destek veren, belediye başkan adaylarımızı
sahiplenip emaneti teslim eden Kastamonulu kardeşlerime yürekten teşekkür
ediyorum. Kastamonu Belediye Başkanımız Sayın Rahmi Galip Vidinlioğlu’nu, Ağlı
Belediye Başkanımız Sayın Şahin Çolak’ı, Çatalzeytin Belediye Başkanımız Sayın
Ahmet Demir’i, İhsangazi Belediye Başkanımız Sayın Hayati Sağlık’ı, Seydiler
Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Erdoğan’ı, Taşköprü Belediye Başkanımız Sayın
Abdullah Çatal’ı, Tosya Belediye Başkanımız Sayın Volkan Kavaklıgil’i gönülden
tebrik ediyorum. 31 Mart seçim sürecinde insanüstü bir gayret ve mücadele
ruhuyla çalışan tüm dava arkadaşlarımızı ve parti teşkilatlarımızı içtenlikle
takdir ediyorum. 31 Mart ile birlikte Kastamonu’da hamd olsun bir şey değişmiş
her şey değişmiştir. Artık Kastamonu ayak bağlarından kurtulacaktır. Artık
Kastamonu ağırlıklarını atacak, geleceğe umut ve heyecanla bakacaktır. Milliyetçi
Hareket Partisi Kastamonu’yu daha iyi yönetmek, daha fazla hizmet etmek, daha
güzelleştirmek maksadıyla kutlu bir yolculuğa çıkmış, heyecanla kolları
sıvamıştır. İnandık, mutlaka başaracağız. Hedefledik, muhakkak ulaşacağız. Durmayacağız,
beklemeyeceğiz, gecikmeyeceğiz, gevşemeyeceğiz, Kastamonu’ya verdiğimiz sözleri
kesinlikle yerine getireceğiz. Milliyetçi Hareket Partisi’nin sözü sözdür,
duruşu merttir, duyuşu nettir. Kastamonulu kardeşlerimin güvenlerini boşa
çıkarmayacağız. Kastamonu’yu huzura, esenliğe, selamete, parlak ufuklara
taşıyacağız. Belediye Başkanlarımızın her icraatını yakından takip edeceğiz. Sizler
bizi mahcup etmediniz, bizler de sizler için çalışmaktan, üretmekten, hizmet
etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
“YANLIŞ HESAP, KAHRAMAN TÜRK
MİLLETİNDEN DÖNDÜ”
‘15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ ile ilgili de açıklamalarda bulunan
Bahçeli; “Fetullahçı Terör Örgütü 15 Temmuz’da Türkiye’yi yıkmak için silaha
davranmıştı. Tam üç yıl önce Türk Silahlı Kuvvetler içine yuvalanan terörist
bir kadro millete ve devlete silah doğrultmuş, ülkeyi kana ve gözyaşına
boğmuştu. 251 vatan evladımız şehit olmuştu. 2 bin 194 vatan evladımız
yaralanmıştı. Bu vesileyle 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü anıyor,
aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı
sunuyorum. 15 Temmuz’da satırları ihanet ve melanetle yazılmış karanlık bir
senaryo tedavüle sokulmuştu. Amaç Türkiye’yi içten yıkmaktı. Amaç iç savaş
çıkartmak, ülkeyi bölmek ve paylaşmaktı. Gölbaşı’nda 51 özel hareket polisimizi
şehit ettiler. TBMM’ne alçakça, şerefsizce saldırdılar. Emniyet ve istihbarat
binaları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, köprüler, en işlek cadde ve bulvarlar,
stratejik noktalar bombalanmış, ateş altına alınmıştı. 15 Temmuz’da Türk,
Türkiye ve İslam düşmanları kuyruğa girmişler, kudurmuş gibi üzerimize
gelmişlerdi. Türk milletini can evinden vurmak isteyen barbarlar hiçbir vicdan
ve inancın kabul etmeyeceği ölçüde hunhar yöntemlere başvurmuşlardı. FETÖ,
haçlıların nam ve hesabına girerek, emperyalizmin planlarına bağlılık
göstererek Türkiye’nin varlığına kast etmeye azmetmiş, milletimizin
uçaklarıyla, helikopterleriyle, tanklarıyla, diğer ağır silahlarla saldırıya
geçmişti. Ancak yanlış hesap, kahraman Türk milletinden döndü. İstila emelleri
Türkiye’nin yükselen kararlı ve tavizsiz mücadelesiyle yerin dibine gömüldü. 15
Temmuz’da Türk milletinden intikam alınmak istendi. 15 Temmuz’da bekamız
doğranmak ve dağıtılmak istendi. 15 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti’ne zehirli
hançer sallandı. Ancak milli irade ayaklandı, Türk milleti yediden yetmişe
ayağa kalktı, FETÖ’cü teröristleri, arkalarında duran efendilerini analarından
doğduklarına pişman etti. İhanet imanı geçemedi. İşgal emelleri milli iffeti
yenemedi. Bir dolarlık ederi olan namussuzlar Türk milletinin haşmet ve
haysiyeti karşısında kaçacak ve saklanacak delik aradılar. Gene de yakayı
kurtaramadılar, ezilmekten, cezalandırılmaktan kurtulamadılar” dedi.
“15 TEMMUZ’DA BİZE ACIMADILAR, BİZ DE
ONLARA ADALET İÇİNDE ACIMAMALIYIZ”
FETÖ ile mücadelenin
sürdürülmesi gerektiğinin altını çizen Bahçeli; “Şunu bir defa kararlılıkla
söylemek isterim ki, FETÖ’yle mücadele sonuna kadar sürdürülmelidir. Bu konuda
tavsama olamaz, ihmal olamaz, hoşgörü olamaz. Hatırlı ve arkası olan
FETÖ’cülerin korunması veya kollanması diye bir şey söz konusu edilemez. Elbette
mücadele hukuk ve adalet kümesinde yapılmalıdır. Objektif kriterler, sağlam
veriler, sağlıklı dayanaklar ve hukuki sınırlar çerçevesinde FETÖ’cülüğü tespit
edilen kim varsa haklarında gereken adli işlemler yapılmalıdır. 15 Temmuz’da
bize acımadılar, biz de onlara adalet içinde acımamalıyız. FETÖ’nün kripto
damarı, geride kalan kalıntıları nereye kadar uzanıyorsa uzansın kesilip
atılmalıdır. Türkiye FETÖ musibetinden kurtulmalıdır. Bu karanlık dönem kesin
olarak bitirilmelidir. 15 Temmuz, Türk milletini Anadolu’da boğma ve dağıtma
girişimidir. 15 Temmuz, milli bekayı imha teşebbüsüdür” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ’NE
SAHİP ÇIKILMALIDIR”
Bahçeli,
konuşmasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili de değerlendirmelere
yer vererek; “Elbette maruz kaldığımız tehlikeler henüz bitmemiştir. Bu nedenle
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne sahip çıkılmalıdır. Milli birlik ve
dayanışma ruhu, yani 7 Ağustos Yenikapı dirilişi yaşatılmalıdır. İblisin vücut
bulmuş hali olan FETÖ ve PKK’nın ne hilesi bitecek ne de hainliği sona
erecektir. Bunların kökü kurutulmalıdır. Bu süreçte Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetinin istikrarlı, iradeli, seri, tutarlı, hukuki, eşgüdüm halinde alacağı
kararlar hayati önem ve değerdedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, ülkemizin
gelecek umududur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milli güvenlik ve beka
sorunlarına yegâne çözüm ve çaredir. Eski sisteme dönelim diyenlerin FETÖ’yle
irtibat ve iltisakları vardır. Eski sistemden medet umanların PKK’ya diyet
borçları bulunmaktadır. Bunlar icazetlidir, ikiyüzlüdür, kalpleri mühürlüdür,
siyasetleri rehinlidir, zihniyetleri haciz altındadır. CHP Genel Başkanı’nın
bir yanda Amerika tipi başkanlık sistemini önerip diğer yanda parlamenter
sisteme vurgu yapması kurnazlıktır, kumpastır, tuzaktır. Eski sistem darbelere
kucak açmadı mı? Eski sistem ekonomik krizlere, sert kutuplaşmalara, derin
çatışmalara, vahim anlaşmazlıklara kapı aralamadı mı? Hangi dönem huzur yüzü
gördük? Ne zaman rahat ve istikrara kavuştuk? Koalisyon tartışmaları ülkemizin
gelecek ümitlerini tahrip etmedi mi? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden
rahatsız olanlar vesayet özlemi çeken odaklardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi’ni karalamaya tevessül edenler gerilim dilinden, kavga üslubundan,
cepheleşme siyasetinden nemalanan ve yararlanan art niyetli oluşumlardır. Türkiye’nin
yüzü artık gelişmeye, büyümeye, zenginleşmeye ve yükselmeye dönmüştür. Buna
engel olmaya çalışanlar hüsrana uğramaya mahkumdur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi devlet yönetimindeki çatlaklıkları sona erdirmiştir. Çift başlılık
nihayete ermiştir. Karar süreçlerindeki tıkanıklıklar açılmıştır. Hükümet etme
sistemindeki engeller aşılmıştır. Türkiye ruh köküyle buluşmuş, Türk milleti
bölgesel ve küresel tehditlere karşı ortak akıl, ortak iradeyi devreye
almıştır. Yeni bir 15 Temmuz’un olmaması için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi
güçlendirilerek, derinleştirilerek, ilke ve esaslarıyla kurumsallaştırılarak
yaşatılmalıdır. Kriz meraklıları, kerameti kendinden menkul sözde aydın ve
akademisyenler, CHP-İP-HDP-FETÖ-PKK zillet korusu yeni hükümet sistemine boyun
eğdiremeyeceklerdir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi henüz bir yılını yeni
doldurmuştur. Elbette her yeni sistemde olduğu gibi aksayan yönler
olabilecektir. Bu da gayet normaldir. Önemli olan samimi bakışla, sorumluluk
ruhuyla, dürüst bir vicdan eşliğinde yeni sistemin daha da etkin ve verimli
olabilmesi için yapılması gerekenler her neyse ona kilitlenmek, gündeme
almaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin rehabilite veya revizyonundan
ziyade bütün ilke ve kurumlarıyla devlet ve toplum hayatında kökleşmesi ve
kuvvet kazanması amacıyla mücadele edilmelidir. Yeni hükümet sistemini
tartışmaya açmak, Türkiye’nin elini zayıflatacak, milletimizin 16 Nisan
iradesine gölge düşürecektir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak,
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin güçlenmesi konusunda atılacak her müspet
adıma destek vereceğiz. Çünkü bizim sevdamız Türkiye’dir. Türk milleti
kıvancımız, onurumuz, övüncümüzdür. Küresel dayatmaları elinin tersiyle iten
bir Türkiye’den memnun olmayan iç ve dış çevrelere karşı biriz, beraberiz,
birlikte güçlü Türkiye’yiz” ifadelerini kullandı.
“BELEDİYE DEMEK BEREKET VE ŞEFKAT
DEMEKTİR”
Bahçeli, MHP’li belediyelerle
ilgili olarak; “Çok şükür, çiğ süt içmediğimiz için karnımızda ağrı yoktur. Hesabını
veremeyeceğimiz karanlık ilişkilerimiz, altından kalkamayacağımız bulanık ve
sorunlu bir yönümüz, ‘acaba gün gelir karşımıza çıkar mı’ diye içten içe
kaygılandığımız bir açığımız bulunmamaktadır. MHP’li belediyeler tüyü bitmemiş
yetimin hakkını yedirmeme konusunda bugüne kadar ahlak ve insanlık mücadelesini
cesaretle yapmışlar, yapmaya da devam edeceklerdir. Türk milleti bunu
görmektedir. Kastamonu bunu bilmektedir. Bizim nezdimizde belediyecilik; insanı
temel alan, milli ve manevi ölçülere uyması gereken demokratik bir zemindir. Bizim
için belediye demek; mazlum ve mağdurların imdadına koşan; yok yoksulu, garip
gurebayı muhafaza eden kocaman yürek demektir. Belediye demek; aç ve yoksullar
için çırpınan, yediren, içiren ve giydiren bereket ve şefkat demektir. Belediye
demek; çevreyi güzelleştiren, kenti imar eden, bayındır hale getiren yönetim
demektir. Belediye demek sımsıcak bir gülümseme, dosdoğru bir vicdan, adil ve
adaletli bir yönetim demektir. Bizim maksadımız halistir, mazimiz temizdir,
hedeflerimiz ise devasadır” dedi.
“MHP VARSA UMUTLAR DİRİDİR”
Bahçeli: “Buradan, sizlerin huzurunda aziz milletimize ve Kastamonu’ya; daha
adil bir paylaşıma, daha çok fırsat eşitliğine, daha üretken ve milli bir
ekonomiye, daha fazla yatırım ve istihdama, daha huzurlu kentlere, daha ahlaklı
bir kazanca, daha doymuş bir aileye, daha sağlıklı bir insana ulaşmak için
davette bulunuyorum. Ve dile getireceğim şu mesajlar, Türk-İslâm tarihinden
hepimize mukaddes bir buyruk olarak ulaşmış, bizlerin kılavuzu olmuştur. ‘Komşusu
açken tok yatmayacak’ yüksek vicdanların, ‘Fırat kenarında otlayan kuzunun’ vebalini
duyacak gıpta edilecek fedakarlık ruhunun, ‘Aç iken doyurdum, çıplak iken giydirdim,
az milleti çok kıldım’ diyenlerin bulunacağı inançlı, erdemli ve adaletli bir
ülkeye ulaşmak imkansız değildir. Milliyetçi Hareket Partisi varsa umutlar
diridir. Milliyetçi Hareket Partisi varsa gelecek aydınlıktır. Milliyetçi
Hareket Partisi varsa, henüz hiçbir şey bitmiş değildir. Vazgeçilmez hazinemiz
vatan ve millet sevgisidir. Tartışmaya açık olmayan kararlığımız Türkiye ve
Türk milletinin milli, tarihi, kültürel hak ve çıkarlarıdır” dedi.
“HİÇBİR ODAK KASTAMONULU
KARDEŞLERİMİZLE ARAMIZA GİREMEYECEKTİR”
Kastamonu ile ilgili
düşüncelerini ifade eden Bahçeli; “Terk edilmez ilkemiz, ‘Ne mutlu Türküm
Diyene’ seslenişidir. Üzerine titrediğimiz hassasiyet ise dünyayı Türkçe
okuyabilmektir. Kastamonu’da görev alan belediye başkanlarımız her haneye ulaşarak
her kardeşimin elinden tutacaklardır. Çare bekleyenleri, dertlerinden
bunalanları, bir el gözleyenleri ihmal etmeyeceklerdir. Kimin hangi partiye oy
verdiğini gözetmeksizin, Kastamonu’yu bütün olarak ele alacaklar, belediye
hizmetleriyle tanıştıracaklardır. Bizde ayrımcılık yapmak, partizanlığa heves
etmek, yandaşları kayırarak ilerlemek yoktur. Devletin kaynaklarını peşkeş
çekmek, ulufe dağıtır gibi millet emanetini heba etmek yoktur. Bilakis, özveri
ve fedakârlıklarla Kastamonu’nun sıkıntılarını çözme iradesi vardır. Gece
demeden, gündüz demeden çalışma ve başarma kararlılığı vardır. Mahallesinde
sorunlarının bitirilmesini bekleyenlere ulaşma gayret ve niyeti vardır. Kastamonu’yu
baştanbaşa geliştirme, hak ettiği modern kent havasına kavuşturma hedefimiz her
gün tazelenerek ve yenilenerek mesafe alacaktır. Yapılmamış yol, bitirilmemiş
alt yapı, düzenlenmemiş çevre bırakmama konusunda sizlere sözümüz vardır. Bizde
söz yutulmak veya unutulmak için değil tutulmak için verilmektedir. Hiçbir
odak, hiçbir sahte demokrat ve proje elemanı Kastamonulu kardeşlerimizle
aramıza giremeyecektir” ifadelerine yer verdi.
“KASTAMONU’YU YÜKSELTECEĞİZ”
Bahçeli son olarak;
“Hizmet sevdamızın önüne taş koyamayacaklardır. İlkelerimizin ihlalini,
ülkülerimizin inkarını göremeyeceklerdir. Dengeli şehircilik iddiamızdan,
herkese ve her kesime ulaşma gayemizden ödün vermeden Kastamonu’yu
yükselteceğiz. Kim ne derse desin, Kastamonu’yu parlayan bir yıldız yapma
hedefinin hem takipçisi hem de bizatihi mücadele vereni olacağım. Çalışmanın
sonu yoktur. Başarmanın sınırı yoktur. Daha güzeline, daha fazlasına, daha
çoğuna ulaşmanın bahanesi de asla olmayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle
sözlerime son verirken hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyor, şükranlarımı
sunuyorum. Tekraren partimize yönelik teveccühlerinden dolayı Kastamonulu
kardeşlerime teşekkür ediyor, belediye başkanlarımızı tebrik ediyorum. Kastamonu’yu
daha gelişmiş yapma mücadelemizde sizlerin desteğini bekliyor, Cenab-ı Allah’ın
yardım ve himayesini niyaz ediyorum. Sağ olun, var olun. Ne mutlu Türk’üm
diyene” dedi.