Hayvancılıkta çözüm daha fazla üretimde

Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Ziraat Mühendisleri Odası İl Başkanlığı ve Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği tarafından Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'nda 'Sığırlarda Döl Verimi' isimli konferans düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Naci Tüzemen'in konuşmacı olarak katıldığı toplantıya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Osman Yaman, TKDK...

Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi, Ziraat Mühendisleri Odası İl Başkanlığı ve Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği tarafından Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda “Sığırlarda Döl Verimi” isimli konferans düzenlendi. Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Naci Tüzemen’in konuşmacı olarak katıldığı toplantıya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Osman Yaman, TKDK İl Koordinatörü Ahmet Kuyulu, Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Sipahi, Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Osman Şekercioğlu ve çok sayıda davetli katıldı. “KIYMANIN KİLOSU YÜZDE 116 ORANINDA ARTIŞ GÖSTERDİ” Toplantıda açılış konuşmasını yapan Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Sipahi; “İstanbul’daki saldırılarda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Terörü ve terörle beslenenleri lanetliyorum. Hayvansal ürünler insanların sağlıklı ve dengeli beslenmesi için büyük bir önem taşımaktadır. TÜİK’in 2016 yılı 3’üncü çeyrek verilerine göre; toplam kırmızı et üretimi aynı yılın bir önceki çeyreğine göre yüzde 46,2; geçen yılın 3’üncü çeyreğine göre yüzde 3,8 artış göstermiştir. Hayvancılık politikasının net fiyat üzerinden kullandığı ülkemizde 2010 yılında bu yana yoğun bir şekilde canlı hayvan ve kırmızı et ithalatı yapılmaktadır. Bu kapsamda 2010-2016 yılları arasında 1 milyon 873 bin büyükbaş, 2 milyon 207 bin küçükbaş hayvan ithalatı yapıldı. Bunun yanında 214 bin ton kırmızı et ithalatı gerçekleştirildi. Tüm bu ithalatlara 8,2 milyar TL ödendi. Aynı süreçte hayvancılık için aktarılan destek miktarı ise; 16,5 milyar TL oldu. Konu hayvan varlığımız açısından değerlendirildiğinde 2010 yılında 11,5 milyon olan büyükbaş hayvan sayımız, 2015 yılında 14,1 milyon başa, küçükbaş hayvan sayımız 2010 yılında 29,4 milyon baştan, 2015 yılında 41,9 milyon başa yükseldi. Yapılan ithalata, ithalata ödenen yüksek miktarlara, verilen desteğe, hayvan varlığımızdaki yükselmeye ve artan kırmızı et üretimimize rağmen kıymanın kilosu yüzde 116 oranında artış gösterdi” dedi. “DAHA FAZLA ÇALIŞMAK VE ÜRETMEK ZORUNDAYIZ” Tarımda ve hayvancılıkta yasal düzenlemeler yapılamasına değinen Sipahi; “Günümüzde bir litre süt için üreticinin eline geçen 80 kuruş iken, tüketici marketten aldığı süt için 2,5 TL’nin üzerinde bir fiyat ödemektedir. En önemli hayvansal üretim olan et ve sütün bazı sofralarda yeteri kadar yer alamadığı bir gerçektir. Tarımda ve özellikle hayvancılık sektöründe yapılacak planlamalar, destekler ve diğer hizmetler için tarımla ilgili tüm kamu ve özel paydaşların koordinasyonunu sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması önem arz etmektedir. Öncelikle yapılması gereken sorunların gerçekçi bir şekilde tespiti ve bunların çözümü için kısa, orta ve verimli politikaların oluşturulması ve politikaların uzun vadeli bir strateji ile yürütülmesidir. Şirket tanımını öne çıkaran politikalar yerine, mevcut üreticiyi daha iyi duruma taşıyacak uygulamalara ağırlık verilmelidir. Sektördeki paydaş kuruluşlar olarak daha fazla çalışmak ve üretmek zorundayız” diye konuştu. ÇÖZÜM DAHA FAZLA ÜRETMEKTE Konferansa konuşmacı olarak katılan Kastamonu Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Naci Tüzemen; “Bu vatan için gövdesini siper edenlere selam olsun. Ülke olarak çok önemli dönemlerden geçiyoruz. Ülkemiz her cepheden saldırı altındadır. Bugünlerde yeni bir kurtuluş mücadelesi veriyoruz. Bu kurtuluş mücadelesinin içinde ekonomik mücadelede vardır. Ekonomik savaşı kazanmanın yolu daha çok üretimden geçmektedir. Biz ülkemizde her alanda üretime atılmak zorundayız. Daha fazla üretim içinde hayvanlarımızın üremesi gerekiyor. Et ve süt üretiminin arttırılmasında yol üremeden geçmektedir. Hayvanların verimlerin temeli üremedir. Üreme hayvansal üretimin ekonomik olup, olmadığını belirler. Artan et fiyatları, tüketimdeki talep artışının karşılanması için artan ithalatı hiçbir şekilde göz ardı edemeyiz. O halde çözüm daha fazla üretmekte” şeklinde konuştu. KASTAMONU’DA SAĞILAN İNEK SAYISI 113 BİN 791 Üretimde sığırlar için en önemlisinin döl verimi olduğunu söyleyen Tüzemen; “Sığır yetiştiriciliği 4 alanda gelecekte de önemini korumaya devam edecektir. Gıda kaynağı, ilaç hammaddesi kaynağı, eğlence kaynağı, giyim kaynağı. Sığırlarda elde ettiğimiz verimi et, süt ve döl veriminde toplayabiliriz. Ülkemizde son 45 yıla baktığımızda sığır sayısındaki artışın yüzde 11 olduğunu görürüz. 1970’lerde 12 milyon 756 bin sığırımız var iken, 2014 yılında 14 milyon 122 bin sığır sayımız bulunmakta. Aynı yıllarda insan nüfusumuzun artışı yüzde yüzün üzerindedir. Bununla birlikte talep artışı var. Bu da bizim için karşılanması gereken önemli stratejik bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de sağılan inek sayısı 5 milyon 600 bin, bunlardan doğan buzağı sayısı 3 milyon 567 bin, yani yüzde 63 buzağı doğumu var. Ortalama süt verimi ise, 2 bin 970 kg’dır. Kastamonu’da sağılan inek sayısı 113 bin 791, doğan buzağı sayısı 64 bin 455, yani yüzde 53 buzağı doğumu var. Ortalama süt verimi ise 2 bin 920 kg’dır. Kastamonu, Türkiye ortalamasının 10 puan altında. Neden Kastamonu ortalaması yüzde 75 olmasın ve Türkiye ortalaması yüzde 75’in üzerine taşınmasın. Biz üretir Kastamonu’da yüzde 75’in üzerine taşırsak, dışarıya ödediğimiz milyarlardan kurtulacağız ve dışa bağımlılığımız kalmayacak” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme