HAYTAP Temsilcisi Kökgöz: 'Can dostlarımız için mücadelemiz devam edecek'

Kökgöz, hayvan haklarını korumak isteyen kişilerin 1822 yılında İngiltere de bir araya gelerek bir hayvan koruma birliği kurduklarının bilgisini vererek; “Aynı amaçla Hollanda’da Hayvan Koruma Federasyonu kurularak 4 Ekim Hayvanları koruma günü ilan etmişlerdir ancak ne Avrupalı ne de Asyalı olamayan ülkemizde o günlerden bugünlere baktığımızda kutlama yapılacak bir durum olmadığı görülmektedir. Ayıların ve dağ keçilerinin ve hatta üveyik kuşlarının vurulması için ihaleye çıkan, sokağımızda öldürülen hayvanların ‘görüntüsü yok’ diyen devlet kurumlarından tutun, ‘belediye zehirlemezse ben öldürürüm’ diyen katillere, her gün merdiven altı üreticilerden can satın alan ve tüm bunlara sessiz kalan insanlar yasımızın nedenidir. Hayvanların acı çekmelerine, ölümlerine sebep olan tüm kişi ve kurumlar bilmelidir ki Hayvanları Koruma Kanunu hayvanları gerçekten koruyan hükümler içerene kadar, hayvanat hapishaneleri (bahçeleri) kapatılıp kurtarma merkezine dönüşene kadar, bakanlıkta hayvanlarla ve çevreyle ilgili çalışan birimler, memurlar liyakat sahibi eğitimli duyarlı kişiler olana kadar, hayvanlara işkence edenler tutuklanana kadar, can dostlarımızın hakları hukuken güvence altına alınıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir” dedi.

“HERKESİ MERHAMETE DAVET EDİYORUZ”

Hayvanları Koruma Yasası’nın arzu edildiği gibi değiştirilemediğine değinen Kökgöz; “Hayvanlarla ilgili çalışan yetkili makamların liyakat sahibi duyarlı memurlarla vizyon sahibi kişilerle donatılmadığı sürece hayvanlarına huzur vermeyen toplum huzur bulmayacağını artık anlamamız gerekiyor. Biz insanlar olarak, kendi geleceğimiz açısından da hayvanları korumak ve onları yaşatmak zorundayız. Hayvanlar da yaşamımızın bir parçası ve insanların can dostlarıdır. Hayvanlar potansiyel tehlike değil, onlar eko-sistemin koruyucularıdır. Yaşam alanlarının, ormanların tahrip edilmesi ile yaban hayatının yok oluşa sürüklenmesi engellenmelidir. Kürkü ve postu için yapılan hayvan cinayetlerine engel olunmalıdır. Kısırlaştırma ve aşılamalar devam ettirilmelidir. İnsanlar terk etmek için evlerine süs eşyası gibi hayvan almamalıdır. Bunun yasal bir müeyyidesinin olması gerekiyor. 5199 sayılı hayvan hakları kanununda bunlara yer verildi ama daha caydırıcı olması gerekiyor. Ayrıca 5199 sayılı kanun çeşitli yönlerden tekrar değerlendirilmelidir. 364 gün boyunca hayvanların işkencelerine el birliğiyle son vermeye çalışan bizler, göstermelik ‘1’ günde herkesi göreve ve merhamete davet ediyoruz” diye konuştu. 

“ÖĞRENCİLERİMİZE HAYVAN SEVGİSİNİ AŞILADIK”

Yeşil yelekli HAYTAP gönüllüleriyle 3 ve 4 Ekim’de düzenlenen Hayvanları Koruma Günü etkinliklerine katılarak farkındalık için çaba gösterdiklerini anlatan Kökgöz; “Kastamonu Belediyesi kreşindeki öğrenciler 4 HAYTAP gönüllüsüyle paketlenmiş mama gönderdik. Çocuklar Kastamonu Belediyesi’ne ait geçici hayvan bakımevini gönüllülerimizle ziyaret etti ve daha sonra sokakta gördükleri hayvanlara da besleme yaptılar. 4 Ekim’de de yine Hayvanları Koruma Günü kapsamında Kastamonu Belediyesi’nin düzenlediği etkinliğe katıldık. Okullardan getirilen öğrenciler geçici hayvan bakımevini ziyaret etti. Orada çeşitli kurumlarımızla birlikte öğrencilerimize hayvan sevgisini aşıladık. Belediyemizin hayvan hekimi Erdi Civek ve KASMİB’ten hekimimiz Mustafa Temur da her zaman yanımızda oldukları gibi çocuklara hayvan sevgisini aşılamak adına çaba gösterdi” dedi.