'Hayati Yazılım' Hayata Geçirildi

Zonguldak'ta 3 yıl önce çalışmalarına başlanan, yeryüzünde meydana gelen olaylar ile yapılardaki değişimin tespit edildiği yazılım hayata geçirildi.

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu, geliştirdikleri yazılım aracılığıyla Santorini Adası’ndaki yanardağ faaliyetlerini mercek altına aldı ve son yıllarda yanardağın merkezinde genleşme tespit ettiklerini açıkladı. Kutoğlu, yanardağ patlarsa Ege Bölgesi’nde en fazla 5 metrelik dalgaların oluşabileceğini belirtti. Kutoğlu, "5 metrelik dalga 100 katı kadar yani 500 metre belki bin metre kadar içeriye girip zarar oluşturabilir. Böyle bir potansiyel var. Açıkçası şu durumda da buna pek ihtimal vermiyorum" dedi.

BEUN Mühendislik Fakültesi Geomatik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Hakan Kutoğlu; ekibi ile birlikte 3 yıl önce çalışmalarına başladığı, yeryüzünde meydana gelen olaylar ile yapılardaki değişimin tespit edildiği yazılımı hayata geçirdi. Yazılım ile birlikte yeryüzündeki bina değişimleri, buzul ve kar kütlelerindeki değişimler, yapılar ve zeminlerdeki deformasyonlar ile barajlardaki su artış ve azalışları da tespit edilebiliyor.

Uydu verileriyle yapılan kıyaslama sonucu belirli zaman aralıklarındaki değişimler belirlenebiliyor. Daha önce deprem bölgeleri, barajlar, İsrail’in Gazze’ye saldırısı sonucu bölgedeki değişimleri kamuoyu ile paylaşan Kutoğlu; bu kez de Santorini Adası’ndaki 2014 yılından bu yana süregelen değişimleri inceledi.

Kutoğlu, Santorini Adası’ndaki yanardağ kraterinde yapılan incelemelerde yüzeyde bir genleşme tespit ettiklerini açıkladı. Kutoğlu, "Bu konular gündeme gelince biz de üniversitemizde geliştirmiş olduğumuz global gözlem analiz uygulamasıyla bölgeyi inceledik. Gerçekten de Santorini Adası’nın yanardağ kısmının krater bölgesinde bir genleşme gözüküyor. Ama bu genleşme bir patlamaya dönüşür mü? Onu söylemek zor. Çünkü bazen yanardağlarda karakteristik olarak zaman zaman basınç artışı nedeniyle bu şekilde yüzey deformasyonları meydana gelebiliyor. Ama bunlar her zaman patlamaya dönüşmüyor. Bazen bu basınç aşağıdaki magma tabakasındaki etkileşimler sonucunda kendiliğinden düşebiliyor. Patlama olmadan sona erebiliyor" dedi.

‘Aktif Yanardağların Oluşturduğu Zararlardan Daha Büyük Bir Zarara Yol Açacağını Düşünmüyorum’

Santorini Adası’nda antik dönemlerde ciddi sarsıntılar yaşandığını, volkanik patlamaların olduğunu hatırlatan Kutoğlu, günümüzde İzlanda ve İtalya’daki yanardağların çok daha aktif olduğuna dikkat çekti. Santorini’de yaşanabilecek patlamanın sınırlı bir etkisi olacağının altını çizen Kutoğlu, "Günümüzde İzlanda bölgesinde yine Avusturalya’da, İtalya’da çeşitli yanardağ patlamaları meydana geldi. Onlar daha aktif yanardağlar. Açıkçası şahsen onların oluşturduğu zararlardan çok daha büyük bir zarara yol açacağını düşünmüyorum. Sınırlı bir etkisi olacaktır. Hele İstanbul ile hiçbir ilgisi yok. Patlaması durumunda da belki bir iki metrelik tsunami dalgaları oluşturabilir. Onun dışında kül bulutları oluşabilir. Ama ne İtalya’daki ne de İzlanda’daki yanardağ patlamalarından daha büyük bir patlamaya dönüşeceğini düşünmüyorum. O bölgedeki adalarla sınırlı kalabilecek bir durum meydana gelebilir düşüncesindeyim" şeklinde konuştu.

‘Helenik Yay Kırılsa Bile 20 Metrelik Dalgalar Görmeyiz’

Avrupa Tsunami Araştırma Ekibi’nin hayata geçirdiği interaktif tsunami haritasını da inceleyen Kutoğlu, "Baktığımız zaman kıyılarımızda en fazla bu da çok geniş bir periyodu ele alıyor. 10 bin yıl içerisinde baktığımız zaman ortaya çıkabilecek maksimum yüksekliği, helenik yay kırılsa bile ki en büyük tsunami oradaki dalma batma zonunun kırılmasıyla yaşayabiliriz. Beş metre civarında bir tsunami meydana gelebilir. Bodrum, Marmaris çevrelerinde araştırma ekibinin verdiği değerlere göre bu 2 ila 3 metreye kadar düşebiliyor. Dolayısıyla bu Uzakdoğu’da meydana gelen 20-30 metrelik tsunamileri görmeyeceğiz anlamına gelir. Bu da iyi bir şey. Beş metrelik bir tsunami meydana gelse ne olur? Kıyı bölgelerimizde, yükseltisi düşük olan, çökelti alanlarında, alüvyon, ovalık, plaj alanlarında 5 metrelik dalga 100 katı kadar yani 500 metre belki 1000 metre kadar içeriye girip zarar oluşturabilir. Böyle bir potansiyel var. Açıkçası şu durumda da buna pek ihtimal vermiyorum" ifadelerine yer verdi.

‘Kendi Bölgesindeki Fay Hatlarına Stres Yüklemesi Durumu Söz Konusu Olabilir’

Kutoğlu, "Depreme etkisi ne olur" sorusuna ise "Nereyi kast ediyorsunuz. Bunlar volkanik etkileşimler. Tektonik kaynaklı değil. Dolayısıyla Ege, İzmir bölgesindeki karadaki fay hatlarına yada İstanbul’daki fay hattına bunun etkisinin olması mümkün değil. Ama yine o bölgede meydana gelen zaten var olan küçük fay hatlarına, kendi bölgesindeki fay hatlarına stres yüklemesi durumu söz konusu olabilir" dedi.

Bakmadan Geçme