Hayatı paylaşmak için Engel Yok

Türkiye Sakatlar Derneği dün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolasıyla dernek binalarından Cumhuriyet Meydanı'na kadar Engelsiz Kastamonu Yürüyüşü gerçekleştirdi. Engelsiz Kastamonu Yürüyüşü'ne Belediye Başkan Vekili Eşref Can, Milli Eğitim Müdürü Cengiz Bahçacıoğlu, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Musa Kalafat, engelliler ve çok sayıda duyarlı vatandaş katıldı. Belediye Bandosu eşliğinde gerçekleştirilen Cumhuriyet Meydanı'nda son bulan yürüyüşün...

Türkiye Sakatlar Derneği dün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolasıyla dernek binalarından Cumhuriyet Meydanı’na kadar Engelsiz Kastamonu Yürüyüşü gerçekleştirdi. Engelsiz Kastamonu Yürüyüşü’ne Belediye Başkan Vekili Eşref Can, Milli Eğitim Müdürü Cengiz Bahçacıoğlu, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Musa Kalafat, engelliler ve çok sayıda duyarlı vatandaş katıldı. Belediye Bandosu eşliğinde gerçekleştirilen Cumhuriyet Meydanı’nda son bulan yürüyüşün ardından Türkiye Sakatlar Derneği Şube Başkanı Serhat Yolasığmazoğlu tarafından Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı’na çelenk konuldu. “ENGELLİLERİN TALEPLERİ İNSANCA YAŞAMAK İÇİNDİR” Meydanda katılımcılara hitap eden Türkiye Sakatlar Derneği Şube Başkanı Serhat Yolasığmazoğlu; “3 Aralık Dünya Engelliler Günü her yıl kutlanmaya devam ediyor. Bugün engellilerin sorunlarının tekrardan hatırlatıldığı ve sorunlara çareler arandığı bir gündür. Engelliler bu günün takibinde, sosyal yaşamın içinde yer almak için siz değerli dostlarımızın desteğiyle mücadele etmeye devam edeceklerdir. Engellilerin talepleri insanca yaşamak içindir. Sağlam insanlardan farklı olan yanlarımızı, dengelemek için, eşitlik için, mücadele ediyoruz. Eğitim alanlarında, istihdam alanlarında, sağlık alanlarında ve diğer sosyal yaşam alanlarında, eşitlikler talep ediyoruz. Bu konuda mücadelemiz yıllarca devam etmiş olup, yaşam kalitemizi arttırmak için, sonuna kadar azimle, mücadeleye devam edilecektir. Engellilik kimsenin isteyerek edindiği bir olgu değildir. Çarşıdan pazardan isteyerek almadık, engelli olarak yaşamayı bizler istemedik ancak engelimizle yaşamak zorundayız. Geri kalan hayatımızı istesek de istemesek de bu şekilde devam ettireceğiz. İçinde yaşadığımız toplum ise, bizlerle hayatı paylaşmak durumunda olduğunun, farkına varmalı artık. Engelliler tarih boyunca var idi ve bundan sonrada var olacaklar. Eğer ülkemizde ve dünyada engelliler bundan sonrada var olacak ise buna göre önlemler alınmalı, engellilerin diğer İnsanlar gibi eşit bir şekilde yaşamlarının sağlanması gerekmektedir” dedi. “SABRIMIZIN KALMADIĞINI, TEKRARDAN İLAN EDİYORUZ” Mimari engellerin kaldırılmasını talep eden Yolasığmazoğlu; “Günümüzde erişilebilirlikle ilgili çalışmaların sürdüğünü hep beraber görüyoruz. Ancak yeterli olmadığını da kabul etmemiz gerekmektedir. Bazı kurum ve kuruluş amirleri ödenek olmadığından yakınmakta olup bizi en çok kızdıran ve üzende bu söylenmelerdir. Bizler bu kişilere yıllardır bizim için gelen ödeneği nereye harcadıysanız onu kesin, bizim hakkımızı verin ve kurumlarınızda mimari engelleri ortadan kaldırın diyoruz. Bizler bu ülkenin siyahileri değiliz ve ülkemizde ayrımcılığında olmadığını iyi biliyoruz. Ancak bizler, hangi kurum ve kuruluşa erişilebilirlik sağlanmadıysa, sorumlularına artık sabrımızın kalmadığını, tekrardan ilan ediyoruz. Bu konuda yaptırımı olan Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğü’nün, artık yetkilerini kullanması gerektiğini hatırlatır, ilgili denetim komisyonlarının, engellilerin insanca yaşayabilmesi için acilen çalışması gerektiğini hatırlatıyoruz. Müdürlüğün bu konuda daha neyi beklediğini, ellerindeki yetkilerin neden kullanılmadığını anlayamıyoruz. Bilindiği üzere engellilerin ÖTV muafiyetleri kısıtlanmış olup gerekçe olarak ta özrün kabahatten daha büyük olan bir açıklama yapılmıştır. Bu açıklamada bu muafiyeti kötü amaçlı kullananlar olduğu söylenmiştir. Devletimizin polisi var, yargısı var, madem böyle bir sıkıntı var, harekete geçirin denetim mekanizmanızı. Bu kişilere yaptırımlarda bulunun. Engellinin durumunu kullanan, birkaç çıkarcıyla baş edemeyip, çözümü engellilerin tümüne kısıtlama getirerek çözüm üretmek bizce adil olmayan bir uygulamadır. Bu uygulama tasarruf içinse, tasarrufun engellilerden başlaması da ayrıca düşünülmesi gereken bir durumdur” ifadelerini kullandı. “ENGELLİLERİN TALEPLERİ İNSANCA YAŞAMAK VE EŞİTLİK İÇİNDİR” Heyet raporları konusunda sıkıntıları olduğunu söyleyen Yolasığmazoğlu; “Heyet raporlarımızda sürekli ibaresi olduğu halde, hayatımızın her alanında sürekli ve yeniden rapor almak zorunda bırakılıyoruz. Rapor yönetmeliği ve ölçütlendirme yönetmeliğinin uyumsuzluğundan, engelliler mağdur edilmekte, maddi ve manevi sıkıntılar yaşamaktadır. Sonuç olarak her yıl 3 Aralıklarda, bizlere verilen sözler artık tutulmalı. Gerekli yasal düzenlemeler sonuçlandırılmalıdır. Zira 364 gün sonra yeniden, aynı sorunları sizlerin karşısında, tekrardan dile getirmemiz, sizin içinde, bizim içinde bir azap bir zulümdür. Engellilerin talepleri insanca yaşamak ve eşitlik içindir. Engelli haklarımızı, bizlere acıyarak ve sevgi göstererek vermeyin, kanuni kakımımız olduğu için verin. Biz bir dünya hayal ediyoruz, insanca yaşadığımız bir dünya. Gözlerimizi kapattık, konuşmadan, düşünmeden, yaşayabileceğimiz, hareket etmeden mesafeler alacağımız bir dünya. Bizim dilimiz susmuş ama bizim adımıza konuşanların dünyası, biz duyamıyoruz ama bizim için duyabilenlerin dünyası, bizim gözümüz görmüyor ama bizim için gören gözler var bu dünyada, bizim zihinlerimiz susmuş anlamlandıramıyoruz ama bizim için düşünen zihinler var bu dünyada. Bizler yürüyemiyoruz, ellerimiz tutmuyor ama bizim için koşanlar var, ellerimizi tutmuş hiç bırakmadan, sımsıkı tutmuş, dostların dünyası. Hayal etmekten hiç usanmadık ve umudumuzu hep besledik. Sonuçta yeni umutlar yeşerdi dünyamızda, artık hayal etmiyoruz, çünkü bizim beklediğimiz yanımızda. Engelli dostları artık aramızda. Güneş daha sıcak, hep üzerimizde, gece olmuyor dünyamızda. Hayatımız artık aydınlanıyor, içinde insan sevgisi olan engelli dostlarıyla” şeklinde konuştu. “BUGÜN BURADA BİR VİCDAN TARTISI KURUYORUZ” Çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Yolasığmazoğlu; “Bir sivil toplum örgütü bilinci ile kuruluş gayemiz olan, engellilerin sorunları ile ilgili çok yönlü, çalışmalar sürdürdük. İlimizin gelişimine turizmine ve istihdamına yönelik katkılar sunduk. Bağış toplamadan engelli dostları ile birlikte, kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz sağlamaya çalıştık. Engellileri temsil eden derneğimiz de, yaşadığımız her türlü zorluğa rağmen onurumuzu ortaya koyarak çalıştık. Bugün, her zamandan daha fazla inançlıyız. Yaşadığımız haksızlıklar, bizleri daha da güçlendiriyor. Bugün yaşadığımız sıkıntılardan, haksızlıklardan korumayan, siyasi aktörleri yarın bizde korumayacağız. Üzerimize hangi şekilde gelinirse gelinsin, dik duracağız. Bugün burada bir vicdan tartısı kuruyoruz. Derneğimizi, Engelliler Derneği’ni zor durumlara düşmesine sebep olanları son defa uyarıyoruz. Yaşadığımız sıkıntılara sessiz kalanları aynı kefeye koyacağımızı da ayrıca ilgililere beyan ediyoruz. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste diye haykırıyoruz. Bugün tüm Türkiye’de şubelerimiz aracılığı ile Nasrettin Hoca’nın misali, göle maya çalıyoruz. Kastamonu il merkezinde göl olmadığı için, Turan Topçuoğlu Şehir Parkı’nda bizlerde havuza maya çaldık. Göl ya da havuz maya tutar mı demeyin. Maya tutarsa engellilerin talepleri artık, illaki gerçekleşir diyoruz. Zira her yıl, aynı yerde aynı talepleri dile getiriyoruz” dedi. Konuşmanın ardından katılımcılar tarafından gökyüzüne dilek fenerleri bırakıldı.

Bakmadan Geçme