Hayati Önem Taşıyor

Kastamonu İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok tarafından Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hakkında basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda Derdiyok, Kuzeykent Mahallesi’nde ve Salı Pazarı mevkiinde yeni ASM’ler açacaklarını belirtti. 

Kastamonu’nun sağlık sistemi hakkında konuşan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Bildiğiniz gibi, Kastamonu 389 bin nüfusuyla Türkiye'nin en yaşlı ve yoğunluk açısından üçüncü sırada yer alan bir ilidir. 19 ilçemizle birlikte sağlık hizmetlerini her yere ulaştırmaya çalışıyor, bu alanda hizmet veren bir sağlık sektörü oluşturuyoruz. Kastamonu’nun yaşlı bir nüfusa sahip olduğunu bilerek sağlık hizmetlerimizi bu doğrultuda planlıyoruz” dedi.

Kastamonu İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok tarafından 30 Ekim 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”te yapılan değişiklikler, yönetmeliğin getirdiği yenilikler ve sağlık hizmetlerine sağladığı katkılar ile ilimiz birinci basamak sağlık hizmetleri ve uygulamaları ana başlıkları ile ve ilimiz sağlık konusunda yapılan ve yeni yapılan çalışmalar hakkında İl Sağlık Müdürlüğü Salonu’nda toplantı düzenlendi. 

Kastamonu’nun sağlık sistemi hakkında konuşan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Öncelikle Kastamonu’dan bahsedelim. Bildiğiniz gibi, Kastamonu 389 bin nüfusuyla Türkiye'nin en yaşlı ve yoğunluk açısından üçüncü sırada yer alan bir ilidir. 19 ilçemizle birlikte sağlık hizmetlerini her yere ulaştırmaya çalışıyor, bu alanda hizmet veren bir sağlık sektörü oluşturuyoruz. Kastamonu’nun yaşlı bir nüfusa sahip olduğunu bilerek sağlık hizmetlerimizi bu doğrultuda planlıyoruz. Bakanlığımızın sağlık hizmetlerini basamaklandırma sistemi bulunmaktadır. Bu sistem 1’inci, 2’nci ve 3’üncü sağlık hizmetleri olarak sınıflandırılmaktadır. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin temelini aile hekimliği hizmetleri oluşturmaktadır. Bildiğiniz üzere, toplumun sağlık ihtiyacı oluştuğunda ilk başvurduğu veya başvurması gereken yer birinci basamak sağlık kuruluşlarıdır. Bakanlığımızın politikası, aile hekimliği hizmetlerinin, vatandaşların en yakın hizmet alanında erişebileceği şekilde planlanması yönündedir. Bu nedenle aile sağlığı merkezlerimiz hastaneler gibi büyük merkezler değil, mahalle aralarında veya ana caddelerde konumlandırılmaktadır. Amaç, bireyin herhangi bir sağlık probleminde aracına binmeden, en yakın aile sağlığı merkezine başvurabilmesini sağlamaktır” dedi.

‘Aile Sağlığı Merkezlerimizin Temel Amacı Koruyucu Sağlık Hizmetleridir’

Aile sağlığı merkezlerinin önemine değinen İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Aile sağlığı merkezlerimizde hem aile hekimlerimiz hem de aile sağlığı personelimiz bulunmaktadır. Bu personel, kişilerin aşılarından enjeksiyonlarına, pansumanlarından koruyucu sağlık eğitimine kadar geniş bir yelpazede hizmet sunmaktadır. Aile sağlığı merkezlerimizin temel amacı koruyucu sağlık hizmetleridir. Bunun yanında çocuk sağlığı, üreme sağlığı, izleme ve taramalar, gezici sağlık hizmetleri gibi birçok alanda hizmet sunulmaktadır. Örneğin, aile hekimlerimiz köylere kadar giderek hizmet vermekte, yerinde sağlık hizmetleri sağlamaktadır. Aile hekimliği sistemimiz teşhis ve tedavi hizmetleri yanında danışmanlık hizmeti de sunmaktadır. Aile hekimliği sistemimiz, bireylerin doğum öncesinden itibaren kayıt altına alındığı bir yapıya sahiptir. Anne rahmindeki bir bebek, annenin gebelik testi yaptırdığı andan itibaren sisteme kaydedilmektedir. Böylece kişinin doğum sürecinden başlayarak, doğum sonrası aşıları ve diğer takipleri düzenli olarak yapılabilmektedir. Çalışma saatleri konusunda da toplumumuzu bilgilendirmek istiyoruz. Aile hekimlerimiz tam gün esasına göre çalıştıkları gibi esnek mesai sistemiyle de hizmet vermektedir. Bazı aile sağlığı merkezlerimiz akşam saat 20.30’a kadar açık kalmaktadır. Ayrıca köylerimize de hizmet götürmekteyiz. Kastamonu, bin 54 köyü ile Türkiye'nin en fazla köy sayısına sahip illerinden biridir. Bu bağlamda aile hekimlerimiz, hastaların ilçe merkezlerine gelmesine gerek kalmadan köylerinde teşhis ve tedavi hizmetleri sağlamaktadır. Vatandaşlarımız, e-Nabız veya e-Devlet üzerinden aile hekimlerine başvurabileceği gibi ilçe sağlık müdürlükleri ve toplum sağlığı merkezlerinden de kayıt yaptırabilmektedir. Şu anda ilimizde toplam 53 aile hekimimiz bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi.

‘Tüm Sağlık Sistemimizi Harita Üzerinden Planlama Yaparak Yönlendiriyoruz’

Sağlık sistemleri ve taramaları hakkında konuşan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “İlçemizde 126 aile hekimliği birimimizle aktif hizmet vermekteyiz. Şu an itibarıyla bu bilgiler Slack üzerinden görüntüleniyor. Biz, harita üzerinden her aile hekimliği birimimizin yerini görebiliyoruz. Bu sayede hangi coğrafyada hizmet verdiğimizi ya da hangi bölgelerde eksik olduğumuzu tespit edebiliyoruz. Bu doğrultuda tüm sağlık sistemimizi harita üzerinden planlama yaparak yönlendiriyoruz. Bu yıl aile hekimliği sistemimize yeni arkadaşlarımızı ekledik. Yeni bir politika değişikliği yapıldığını da buradan duyurmak istiyoruz. Yeni aile hekimliği birimleri oluşturma ihtiyacımız doğdu. Bu kapsamda, hem yatırım programlarına eklediğimiz projeler hem de Bakanlığımızdan aldığımız izinlerle yeni aile hekimlikleri açacağız” dedi.

‘Kuzeykent’te Dört Birimli Yeni Bir ASM Açacağız’

Kiralama yöntemi ile daha hızlı hizmet vermeye başlayacaklarını belirten Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok;  “Öncelikli olarak Kuzeykent’te bir kiralama yöntemiyle süreç başlatılacak. Ancak şu anda ihalesi tamamlanan bir proje de bulunuyor. Kuzeykent’te dört birimli yeni bir Aile Sağlığı Merkezi (ASM) açacağız ve yerini belirlemiş durumdayız. Şu anda sözleşme dönemindeyiz ve bu süreçle ilgili basına bilgi vereceğiz. Bunun yanı sıra Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’ne bağlı, halk arasında Salıpazarı Mevkii olarak bilinen bölgede tek birimli bir aile hekimliği daha açmayı planlıyoruz. Bu birim de kiralama yöntemiyle faaliyete geçirilecek. Ancak biz şu bilincin farkındayız. Evet, yeni yatırımları programlarımıza dahil ediyoruz, fakat yatırımların tamamlanmasını bekleyecek kadar zamanımız yok. Bu yüzden, kiralama yöntemiyle hızlıca hizmete başlayacak ve sonrasında aile sağlığı merkezlerimizi yeni binalarına taşıyacağız. Hedefimiz, Aralık ayında Kuzeykent'teki birimi açmak. Aralık sonu ya da Ocak başında her iki birim de hizmet vermeye başlayabilir. Her 2 projeyi de 2025 yılından önce faaliyete geçirebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Öncelikle alanları hazırlıyoruz, ardından aile hekimliği için kura sürecini başlatıyoruz. Bu nedenle birimlerin muhtemelen Ocak ayında hizmete açılacağını tahmin ediyoruz. Şimdiden toplumu bu konuda bilgilendirmek istedik. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde önem verdiğimiz bir diğer nokta da Sağlıklı Hayat Merkezleri’dir” ifadelerini kullandı.

‘Sağlıklı Hayat Merkezleri Büyük Önem Taşıyor’

Sağlıklı hayat merkezlerinin içeriği hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Bildiğiniz gibi şu an toplum sağlığı merkezimizin içerisinde bir Sağlıklı Hayat Merkezimiz bulunuyor. Burada aile hekimliği hizmetinin dışında bir ekip çalışıyor. Diyetisyen, fizyoterapist, psikolog, çocuk gelişimcisi, çocuk ergen danışmanı, sosyal çalışmacı, kanser tarama merkezi ve üreme sağlığı hizmetleri gibi birçok alanda ücretsiz hizmet sunuluyor. Yeni politikalarından biri olan Sağlıklı Hayat Merkezleri büyük önem taşıyor. Şu an elimizde yalnızca bir tane bulunuyor, ancak yeni planlamalarımızda Kuzeykent’te bir Sağlıklı Hayat Merkezi projemiz mevcut. Daha önce Kuzeykentlilerin bildiği bir aile sağlığı merkezi, yeni yapılan bir binaya taşınmıştı. Eski yerinde bir proje geliştirdik. Bu projeyle hem aile sağlığı merkezi hem de Sağlıklı Hayat Merkezini kapsayan bir yapı oluşturacağız. Kuzeykent’teki bu yeni merkez, 2025 yılı içerisinde tamamlanacak. İhale süreci tamamlandı ve inşaat sahası firmaya teslim edilecek. Planlamamız, merkezin bir yıl içerisinde bitmesi ve Ocak 2026’da hizmete açılması yönündedir. Bu süreci yakından takip ediyor ve toplumumuzla detaylı bilgileri paylaşmaya devam ediyoruz. Son olarak, toplantının asıl amacı olan aile hekimliği sistemindeki değişikliklerden de bahsetmek istiyorum. Sağlık Bakanımız Kemal Memişoğlu’nun atanmasının ardından aile hekimliği üzerinden sağlıkta değer bazlı yaklaşımla yeni bir başlangıç yapıldı. Bu yaklaşım, toplumun hastalık yüküne göre hizmet planlaması yapmayı, özellikle kronik hastaların ve 65 yaş üstü bireylerin etkin takibini sağlamayı ve akılcı ilaç kullanımını teşvik etmeyi amaçlıyor. Bu değişiklikler, sağlık sistemimizin daha verimli ve etkili hale gelmesi için önemli bir adımdır” dedi.

‘Aile Hekimlerine Belli Bir Nüfus Sınırı Koymuştuk’

Aile hekimliklerinde nüfus sınırı hakkında konuşan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Sayın Bakanımızın bize aktardığı durum şudur, aile hekimliklerinin sağlık sisteminin ana gövdesinde yer alması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı olarak, hastalıklardan önce koruyucu sağlık sisteminin öne çıktığı bir yapıyı hedefliyoruz. Aile hekimliklerini, vatandaşların sadece hasta olduklarında başvurduğu bir yer olmaktan çıkarıp, onları hastalanmadan önce takip eden bir yapıya dönüştürmek istiyoruz. Yani amacımız, vatandaşlarımızı sadece hasta olduklarında değil, hastalanmadan önce görmek ve sağlıklarını korumaktır. Ayrıca, vatandaşların sağlık sisteminde ilk kapısının aile hekimliği olduğu bir sistem oluşturmayı planlıyoruz. Politika değişikliğinin ana amacı da budur. Aile hekimlerine belli bir nüfus sınırı koymuştuk. Eskiden bir aile hekiminin maksimum 4 bin kişiye hizmet vermesi gerekiyordu. Ancak Bakanlığımız, bu nüfusun aile hekimleri üzerinde çok fazla iş yükü yarattığını, hekimlerin hastalarıyla yalnızca tedavi amacıyla zaman geçirebildiğini tespit etti. Bakanlık, aile hekimlerinden hastalığı sadece tedavi etmelerini değil, aynı zamanda yeni hastalıkların oluşmasını önlemeye yönelik çalışmalar yapmalarını istiyor. Bu nedenle, bir aile hekiminin hizmet verebileceği maksimum nüfus sınırı 3 bin 500'e düşürüldü. Böylece hekimlerin, hastalarına daha fazla zaman ayırması ve koruyucu sağlık hizmetlerine daha çok odaklanması hedefleniyor. Ancak bu düzenlemenin uygulanabilmesi için yeni aile hekimliği birimlerinin açılması gerekiyor. Örneğin, Salı Pazarı bölgesi ve Kuzeykent'te planladığımız yeni aile hekimlikleri bu ihtiyacı karşılamayı amaçlıyor. Şu anda elimizde nüfusu 3 bin 500'ün üzerinde olan 33 aile hekimi bulunuyor. Bunun birçok sebebi var. Bölgedeki aile hekimliği birimlerinin yetersizliği ya da bazı aile hekimlerinin daha fazla tercih edilmesi gibi. Ancak bu 33 hekim, nüfuslarının fazlalığı nedeniyle koruyucu sağlık hizmetlerine yeterince zaman ayıramıyor ve sadece tedavi amaçlı hizmet verebiliyor” şeklinde konuştu.

‘Kastamonu'da Bir İlki Başardık’

Açıklamalarına devam eden Uzm. Dr. Derdiyok; “Biz, bu hekimlerin yanına yeni aile hekimliği birimleri açarak ve halkımızı bu yeni birimlere yönlendirerek iş yükünü azaltmayı ve hizmeti daha verimli hale getirmeyi planlıyoruz. Bakanlığımızın yeni planlamalarından biri de performans odaklı takip sistemidir. Eskiden aile hekimlerinden gebe, bebek, çocuk izlemeleri ve grip aşıları gibi hizmetler beklenirken, şimdi buna lohusa izlemeleri de eklendi. Gebelik sonrası dönemde kişilerin takibi, performans göstergesi olarak aile hekimlerine bir görev olarak tanımlandı. Bu konuda ilimizin şanslı olduğunu belirtmek isterim. İki yıldır yürüttüğümüz ‘Mutlu Anneler ve Sağlıklı Bebekler’ projesi sayesinde Kastamonu’da bir ilki başardık. Bu proje kapsamında, ilimizde doğum yapan annelere doğum sonrası ev ziyaretleri yapıyoruz. Annelerimize, hastanede verilen doğum sonrası eğitimleri evde de sunuyoruz. Çocuklarının nasıl besleneceğinden yatacakları yere kadar tüm detayları annelerin ev ortamında onlara aktarıyoruz. Eğer anneler kabul ederse, bu hizmeti evlerinde sürdürüyoruz. Bu projeye aile hekimlerinin de desteğiyle devam ederek daha mutlu anneler ve sağlıklı bebekler için çalışacağız. Bakanlığımızın bir diğer önemli düzenlemesi ise, aile hekimliği hizmetlerinde yaş gruplarına göre farklı ihtiyaçların karşılanmasını sağlamak üzerine kurulu. Eskiden, aile hekimliği hizmetleri rakamsal nüfus üzerine planlanıyordu. Ancak Bakanlık, her yaş grubunun farklı sağlık ihtiyaçları olduğunu ve bunların göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. Örneğin, yaşlıların, bebeklerin ya da çocukların aile hekimlerinden farklı beklentileri var. Bakanlık, bu yaş gruplarının ihtiyaçlarını karşılayacak algoritmalar geliştirerek, aile hekimlerine bu doğrultuda görevler verdi. Böylece, her yaş grubuna özel hizmet sunulması hedefleniyor. Son olarak, koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine değinmek isterim. Bu alanda yapılan düzenlemeler, sağlığın korunmasına yönelik hizmetlerin önceliklendirilmesi açısından büyük önem taşıyor” dedi.

‘Sistemin Temel Taşlarından Biri Kronik Hasta Taramalarıdır’

Erken tanı hakkında konuşan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Buradaki aile hekimliği projemizin bakanlığın ana amacı, kişilerin hasta olmadan önce teşhis edilmesidir. Bu süreçte, aile hekimliği sisteminin başında yer alıyoruz ve bu sistemin temel taşlarından biri kronik hasta taramalarıdır. Yani, hasta yönetim platformu (HYP) üzerinden yürütülecek bir süreçtir. Şimdiden Kastamonu halkına şunu duyurmak istiyorum. Aile hekimliğine bir hastalık nedeniyle başvurduğunuzda, aile hekiminiz sizi tartacak, boyunuzu ölçecek, tansiyonunuzu takip edecek, belki bel çevrenizi, kol çevrenizi ölçecek ve eğer belli bir yaşın üzerindeyseniz birçok soruyu size yöneltecektir. Bunun nedeni, amacımızın sizi hasta olmadan önce tespit etmek olmasıdır. Özellikle diyabet takipleri, hipertansiyon takipleri, obezite takipleri, kardiyovasküler hastalıklar ve yaşlılık takibi gibi konularda aile hekimleri, size bazı sorular sorarak psikolojik durumunuzu anlamaya çalışacak, mental durumunuzu değerlendirerek erken Alzheimer teşhisini koymaya çalışacaktır. Belki kilo ile ilgili problemleriniz dolayısıyla sizi diyetisyenlere yönlendireceklerdir. Aile hekimleri size daha fazla soru sormaya başlayacaklar çünkü amaç, siz hasta olmadan, hastaneye gitmeden önce neler yapabileceğimizi planlamaktır. Bu nedenle biz, aile hekimliği platformunda kronik hasta takibinin yapılmasını ve vatandaşlarımızın en az 6 ayda bir aile hekimlerine başvurmalarını istiyoruz. Bu ziyaretlerin amacı, hastalanmadan önce de sağlıklı yaşam için destek sağlamaktır” ifadelerine yer verdi.

‘En Fazla Antibiyotik Tüketiminin Olduğu Bir Ülkeyiz’

Doğru hastalık ve doğru tedavinin önemine değinen İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Bakanlığın sağlık politikası, kişilerin doğru hastalığı ve doğru tedaviyi almasını sağlamaktır. Bu nedenle, aile hekimlerimizin tanı koyma ve yönlendirme konusunda önemli bir rolü bulunmaktadır. Ayrıca, bir kişi aile hekimliği üzerinden uzman bir doktora yönlendirildiğinde, katkı paylarında indirim yapılacağına dair bir düzenleme de yapılmıştır. Bu düzenleme, daha düşük katkı payları ile sağlık hizmetlerinden faydalanmayı sağlayacaktır. Bakanlık ayrıca, gereksiz ilaç kullanımını önlemek amacıyla evlerde birikmiş gereksiz ilaçları kontrol altına almayı hedefliyor. Hepimiz evlerimizde, fazla kullanılmış ilaçları biriktiriyoruz ve bu durumun önlenmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Bakın, Türkiye olarak dünyada en fazla antibiyotik tüketiminin olduğu ve antibiyotik direncinin arttığı bir ülkeyiz. Yani şu an karşılaştığımız sıkıntı, o kadar fazla antibiyotik kullanıyoruz ki, bu ilaçlar artık etkili olmamaya başladı. Bakanlık bu konuda halkı, özellikle aile hekimliği üzerinden bilgilendirmeyi amaçlıyor. Eğer aile hekiminiz gerekli görürse, o ilacı zaten size yazacaktır. Ancak, ilaç yazımı için doğrudan aile hekimine gitmenizi istemiyoruz. Bize "şu antibiyotiği, şu ilacı yazın" demek yerine, önce hekiminizin sizi muayene etmesine ve değerlendirmesine izin vermenizi istiyoruz” dedi.

‘Gereksiz İlaç Kullanımının Sorunlara Yol Açtığını Unutmamalıyız’

Fazla antibiyotik kullanımına dikkat çeken Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Bu sorunun en belirgin sonucunu antibiyotik direncinde görüyoruz. Diyabet hastalığı oranları ne kadar yüksekse, aynı şekilde ağır kesici ilaç kullanımının da artışını gözlemliyoruz. O kadar çok ağrı kesici kullanıyoruz ki, bu durum mide problemleri ve böbrek yetmezliği gibi yan etkilerle sonuçlanıyor. Gereksiz ilaç kullanımının bu tür sorunlara yol açtığını unutmamalıyız. Şunu anlamamız gerekiyor: Sizin için en iyisini, ilk olarak aile hekiminiz bilir. İlaç konusunda ısrar etmenin, sağlığınıza olumlu bir etkisi olmadığını söylemek istiyorum. Mide ilaçlarının kullanımı da inanılmaz bir şekilde arttı. Yapılan çalışmalarda, gereksiz mide ilacı kullanımının başka sağlık sorunlarına yol açtığı görülüyor. Mide ilacı kullanmanın düzenli olarak doğru olmadığı ve bu ilaçların aile hekiminiz tarafından planlanması gerektiği konusunda uyarılar yapıyoruz. Akşam bir bardak su içer gibi ilaç içmenin doğru olmadığını ve ilaçların yan etkilerinin de olabileceğini unutmamalıyız. Şu anda hastanelerde, ilaçların yan etkileriyle uğraşıyoruz. O yüzden, ilaç konusunda en doğru kararı verecek kişi, sizi en iyi tanıyan aile hekiminiz olmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘Aile Hekimlerimiz, Raporları Düzenleyebilecektir’

Aile hekimliği sistemi hakkında konuşan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Bakanlığımızın politikası, aile hekimliği sistemini güçlendirmek ve bu sistemin doğru bir şekilde işlemesini sağlamaktır. Aile hekimlerine daha fazla tetkik alma hakkı tanınıyor. Örneğin, kan sulandırıcı ilaçların takibinde, ilaç raporu çıkarılmasında aile hekimlerimiz yetkilendirildi. Artık bunun için büyük uzman hekimlerine gitmeye gerek yok. Aile hekimlerimiz, bu takipleri yapabilecek ve raporları düzenleyebilecektir. Ayrıca, her doğan çocuk için yapılan kalça ultrasonu gibi işlemler de değişti. Eskiden, bu işlemi bir çocuk uzmanı planlardı, ancak artık aile hekiminiz, doğrudan hastaneden kalça ultrasonu talep edebilecektir. Bunun için uzman bir doktora gitmenize gerek kalmayacak. Aile hekiminiz sizin adınıza randevu ayarlayacak ve ultrasonu yaptıracaksınız. Herhangi bir sorun tespit edilirse, aile hekiminiz sizi uzmana yönlendirecek. Amacımız, gereksiz hastane ziyaretlerini azaltmak ve bu tür işlemleri birinci basamakta halletmek” dedi.

‘Doğru Bir Sağlık Hizmeti Sunulacaktır’

Derdiyok son olarak; “Bu yaklaşım, hastaların 2’nci ve 3’ncü basamak hastanelere gitme oranını azaltacak ve gerçekten ihtiyacı olan kişilerin hastanelere daha rahat ulaşmasını sağlayacaktır. Bakanlığımız, aile hekimliği sistemini güçlendirerek, hem ilaç yazımı hem raporlar hem de tetkikler konusunda daha fazla yetki tanımayı planlıyor. Bu sayede, daha verimli ve doğru bir sağlık hizmeti sunulacaktır. Bakanlık, 2’nci ve 3’ncü basamaktaki yükü azaltmayı hedefliyor ve bunun ekonomik açıdan da büyük bir fark yarattığını unutmamalıyız. Bir hastanın aile hekimliğinde bakılması, hastanede bakılmasına göre çok daha düşük maliyetlidir. Bu nedenle, devletin yükünü azaltmak ve doğru yönlendirmeleri sağlamak amacıyla halkımızın da desteğini bekliyoruz. Yeni açılacak aile hekimlikleri ile sizlerin daha rahat ve uygun ortamlarla buluşmanızı sağlayacağız. 2025 yılı itibarıyla, birinci basamağa büyük yatırımlar yapacağız ve her ilçede aile hekimliği hizmetinin yaygınlaşacağını göreceksiniz. Bakanlığımız, bu süreçteki onaylarıyla birlikte, halkın daha erişilebilir ve uygun fiziki ortamlarda hizmet almasını sağlayacak” şeklinde konuştu.