• Haberler
  • Eğitim
  • Haberal: 'Amacımız Batı Karadeniz turizmini zirveye taşımak'

Haberal: 'Amacımız Batı Karadeniz turizmini zirveye taşımak'

Kastamonu Üniversitesi (KÜ) Turizm Fakültesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, üniversitenin tatil olduğu dönemde yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Haberal, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Anma Günü program gerçekleştirdiklerini anımsatarak; “Ilgaz’ın en yüksek zirvesi hacet zirveye tırmandık. Çok güzel bir faaliyet oldu. Ardından Trabzon’un Çaykara ve Uzungöl master planı için Çaykara Belediyesi tarafından bir talep geldi. Rektörlüğümüze bir yazı geliyor ve bu master planını benim yapmamı istediler. Sağ olsun rektörlüğümüz ve dekanlığımızı onayladı. O coğrafyaya gidip bir fiil alanda, taş bayır demeden ekip arkadaşlarımla birlikte Çaykara’nın turizm master planını çıkardık. Onun da şu anda raporlama aşamasındayız. Çaykara Uzungöl’de aşırı bir yoğunluk var. Bizim amacımız da -Çaykara Uzungöl’de olan aşırı baskıyı hafifletip bu Uzungöl’deki yoğunluğunu etrafa yaymak. Yani alanı genişletmeyi amaçladık. Çünkü Uzungöl’de hem doğa kirliliği hem de su kirliliği olmaya başladı. Biz burada bu doğrultuda yürüyüş rotaları, kamp karavan, bisiklet, bitki ve flora rotaları yaptık. Turizmde yapılabilecek rotalamalarının hepsini biz burada yapmaya çalıştık. Bu çalışmaların bir marka çalışma olacağını düşünüyorum çünkü Uzungöl bir tabiat parkı. Bunu da baz alarak korunan alanlarda nasıl bir turizm izlenebileceğini göstereceğiz. Birçok kişi bir yer turizme açılınca eleştiriliyor. Bu eleştiriler bize de geliyor ama ben diyorum ki biz bir yeri turizme açarken üç hedefimiz var. Koruma, kollama sürdürülebilirlik. Bu şekilde gelecek nesillere de bu yerleri bırakacağız” dedi.

“BENİM AMACIM KASTAMONU’DA DA BU”

Master planı çalışması kapsamında yerli ve yabancı turistlerle anket de yaptıklarını anlatan Haberal; “Karadeniz’i; Kanadalı, İngiliz, Amerikalı Fransız ve İskandinav ülkelerinden de gelenlerin olduğu yani farklı ülkelerden talep edilen bir bölge olsun istiyorum. Araplar da elbette olsun ama ne kadar farklı ülkeden insan gelirse o kadar iyi. Bir anket çalışması yaptık ve raporlarını bilimsel olarak bütün Türkiye sunacağız. Bu anket çalışmasında şunu da gördük. Arap turistin ömrünü ülkemizde fazla uzun görmüyorum. Onun için bu yaptığımız çalışmayı da çok önemsiyorum. Turistlerin yüzde 80-90’ı bir daha gelmeyeceklerini söylüyorlar. Hizmet kalitesinin düşüklüğü ve onları turist gözüyle görüp tabiri caizse sömürerek para koparma zihniyeti var. Ek olarak ‘Günü kurtarma’ düşüncesi çok sıkıntılı bir durum. Çayın olduğu memlekette çayın fiyatlarını fahiş fiyatlara satılmasını da eleştirmemiz lazım. Böyle yaptığımız sürece diğer turistleri de kaçırırız. Fiyat politikasından da birçok turist şikayet ediyor. Turizm bilincini yerleştirmemiz lazım. Bir şoförü hem garson hem rehber olarak kullanırsanız, bütün maliyetlerden kurtulduğunu sanıyorsunuz ama bu turizmi geri getiriyor, işletmeye de zarar veriyor.  Doğu Karadeniz gelen diğer turist profilleri Uzungöl ve Ayder’e gelmiyor. Yüksek irtifalı turizmi ilgi gösteriyorlar yani dağ tırmanışları, dağ bisikletleriyle geziler buna örnek. Buralara çok seçkin turistler geliyor. Mesela Dağcılık ve Yayla Şenliği yaptık. Türkiye’nin farklı illerinden dağcılık ve spor kulüplerini Kaçkarlar’a getirdik. Yöreyi tanıyorlar, köylüyle buluşuyorlar. Benim amacım Kastamonu’da da bu. Turisti köylünün evine getiriyorum, orada sütünü ve yağını almasını sağlıyorum. Bu şenlikte hiçbir yaylacının ürünü kalmadı, hepsi satın alındı. Köylünün de turizmde para kazanabildiği güzel bir etkinlik olmuş oldu. Bir de yaptığımız gezi ve etkinliklerde doğaya bir izmarit, sakız bile atmıyoruz. Hatta çoğu zaman etrafı temizleyip çöpleri ilk yerleşim yerindeki çöp konteynerine getiriyoruz. Bu yüzden turizm çeşitliliği yapıp hizmet kalitesini artırmak son derecek önemli. Günü kurtarmak değil geleceğe yatırım yapmak yegane amaç olmalı” dedi. 

“BİZİM AMACIMIZ BATI KARADENİZ TURİZMİNİ ZİRVEYE TAŞIMAK”

Türkiye’nin her yerinde kurumlar arası yetki kargaşası yaşandığını dile getiren Haberal; “Çevre ve Şehircilik, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı turizm bölgelerinde maalesef yetki karşısı yaşıyor. Milli park, tabiat parkı, sit alanı, korunan alanları üçü bir arada... Bir şey yapacak öbürü müdahale ediyor. Biri yapıyor, diğeri yıkıyor. Karadeniz Bölgesi’nde özellikle bu çok yaşanıyor. İnşallah bunlar aşılınca ülke turizmi çok güzel bir yere gelecek. İnsanları tabiata ve doğaya yönlendirmemiz gerekiyor. Özellikle de Batı Karadeniz, Kastamonu tabiatı, Sinop, Karabük, Zonguldak’a doğru bu bölgeye doğru turizmi kaydırmamız gerekiyor. Bizim de amacımız zaten Batı Karadeniz turizmini zirveye taşımak. Bunun için uğraşıyoruz, çabalıyoruz” şeklinde konuştu.

“KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ’NİN İSMİNİ HER BÖLGE TEMSİL ETMEYE ÇALIŞIYORUM”

Kazbek Dağı’nın zirvesine çıkarak Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi’nin bayrağını dalgalandırıp hem tanıtım hem de farkındalık oluşturduğunu anlatan Haberal; “Gürcistan’daki Kazbek Dağı çok zor çıkılan bir nokta. 5 bin 400 metreyle dünyanın en yüksek zirvelerinden biri. 5-6 gün sürüyor dağa çıkmak. Zirveye son bin metre kala kar ve buzlar arasından geçiliyor. Turizm Fakültesi bayrağımızı zirvede dalgalandırarak bir tanıtım yapmış olduk. Okul haricinde 2’si Kastamonu’da, 3’ü Kastamonu dışı faaliyetler yaptık. Bu yaptığımız faaliyetlerde de ben konuşmalar yapıyorum. Her zirvede bayrağımızı dalgalandırıyorum ve Kastamonu Üniversitesi’nin ismini her bölge temsil etmeye çalışıyorum” diye konuştu.

“CUMHURİYETİN YÜZÜNCÜ YILINDA ÖĞRENCİLERİMLE 3 GÜNLÜK ETKİNLİK YAPACAĞIM”

Haberal, Cumhuriyetin yüzüncü yılı olan 29 Ekim’de öğrencilerle birlikte bir etkinlik yapmayı düşündüğünü belirterek; “İlgili belediye başkanları ve kaymakamlarla görüşeceğim ve 3 günlük bir etkinlik yapacağız. Cumhuriyetin ruhunu taşıyan ilçeleri katmış olacağız, zamanında Mustafa Kemal Atatürk’ün de geldiği bir ilçede yapmayı düşünüyorum. Öğrencilerle yine doğayla iç içe kamp ve doğal yaşamla bir faaliyet düşünüyoruz. İstiklal Yolu’nun İnebolu’dan Ankara, Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar gitmesi gerektiğini ve bununla ilgili proje hazırladığımı daha önce söylemiştim. İnebolu’dan Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar yürüyüşü öğrencilerimle ve dağcı arkadaşlarımla bu rotayı gerçekleştirme istiyorum. Eski Valimiz Avni Çakır’a da bir dosya vermiştim. Şu anda hatta bir siyasi parti Ankara girişine kadar yürüyüş gerçekleştiriyor. Sakarya Meydan Muharebesi Milli Parkı’na kadar biz bunu gerçekleştirmek istiyoruz. Bunun için halen çalışmalar yürütüyorum. Gençlik ve Spor, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bu projeyi götüreceğim. Spor Bakanı’mız Sayın Osman Aşkın Bak hemşehrimdir, bu etkinlikle alakalı kolaylık sağlayacağını düşünüyorum” dedi.

“FARK YARATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Kahramanmaraş merkezli depremlere anımsatarak, vefat eden herkese rahmet ve geride kalanlara ise metanet dileyen Haberal; “Uzaktan eğitime geçtiğimiz için programlarımızda aksama oldu. Üç tane tabiat kampı yapmıştık ilçelerimizde. Öğrenci kardeşlerimizle Kastamonu’nun her ay bir ilçesinde tabiat kampı yapmayı devam ettireceğiz. Kastamonu’nun her ilçesinin farklı bir değeri var. Bunları araştırmalara devam ediyoruz. Uluslararası kongreler, sempozyumlar ve kongrelere bildiriler hazırlamaya devam ediyoruz. Aynı zamanda şu anda 4 tane kitabım bekliyor. Bir türlü basamadık. Kastamonu Araç ilçesinde iki tane kış festivali gerçekleştirdik. Orada tematik yürüyüş, yayla yürüyüş rotaları belirledik. Onunla ilgili makale de kitap da yazdım. Belediye ve kaymakamlık söz verdi. Kastamonu için bir kitap bitirmek üzereydim. Vali Bey’in bilgisi vardı, Vali Bey gitti akıbeti ne olur bilemiyorum. Kastamonu’nun genel bir tarihini, kültürünü, turizmini yazan bir kitaptı bu. Etkinliklerimize devam ediyoruz. Her ilçenin tarihini, kültürünü, doğasını ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Bizim işimiz turizm, bu doğrultuda bölgeleri turizme kazandırmaya çalışıyoruz. Ondan sonra kafamda ultra maraton var. Bunu da Kastamonu’nun bir ilçesinde gerçekleştireceğim.  Kastamonu geniş ve engebeli coğrafya olduğu için araç çok önemli. Hangi ilçe bize bir adım gelirse biz koşarak gidiyoruz. Biz bedenen ve manevi olarak yapıyoruz bu işleri. Devrekani, Araç, Taşköprü ilçelerimizde turizm rotalamaları yaptık. Azdavay, Pınarbaşı, Cide, Şenpazar’ın macera turizm rotalarını çıkardık. Bize ilgili kurumlar destek oldukça biz de başarıyoruz. Bu işleri başarmamızda Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ve Dekanımız Alptekin Sökmen hocamızın çok emeği var. Onların desteğiyle birlikte fark yaratmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
 

Bakmadan Geçme