ERBİLGİN'DEN VİDİNLİOĞLU'NA 'Kastamonu Belediyesi'ni hastaneye dönüştürmeyi öneriyorum'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl binasında CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin ve CHP Milletvekili Hasan Baltacı tarafından dün basın açıklaması gerçekleştirildi. CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, yaptığı açıklamada, depremin üzerinde yaklaşık bir ay geçtiğini dile getirerek; “45 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Öncelikle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum, yaralarımıza acil şifalar diliyorum. Ulusumuzda da bu zor günler hep birlikte aşacağımıza olan inançla herkese tekrardan saygılarımı sunuyorum. Başta büyükşehir belediyelerimiz olmak üzere bölgede canhıraş bir gayret ve çalışma devam ediyor. Bu vesileyle yurttaşlarımızın yaralarını sarmak için Cumhurbaşkanı adayımız, genel başkanımızın talimatları doğrultusunda hem bizler hem belediyelerimiz deprem bölgesinde. Dün hepimiz bizleri mutlu eden, ülkenin umudu olan bir gelişme için Ankara’daydık ve ülkenin 13 Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, altılı masa tarafından adaylığı ilan edildi. Kastamonu’muza, memleketimize, partimize hayırlı uğurlu olsun” dedi. “DEVLETİN CİDDİYETLE YÖNETİLMESİ GEREKMEKTEDİR” Ana muhalefet partisinin devletin bir parçası olduğunu vurgulayan Erbilgin; “Bu deprem sürecinde ‘Devlete karşı itiraz ediyorsunuz’ diyenler ana muhalefet partisinin de devletin parçası olduğu gerçeğini perdelemeye çalışıyorlar. Bizler depremden sonra bütün Kaymakamlıklara ve Kastamonu Valiliğine bölgemize gelen depremzedelerle ilgili birer dilekçe verdik. Bu devletin nasıl çürütüldüğünün, fotoğraflarından birisi olarak hiç şüphesiz tarihe geçecektir. Dilekçemizde deprem felaketinin yaşandığı illerimizi sıralayarak ilçelerimizdeki tahliyesi gerçekleştirilen depremzede sayısını, barınma hizmeti sunulan depremzede sayısını, hangi binalarda depremzedelerin barındırıldığını, geçici barınma hizmeti sunulan kamu kurum binalarına tahliye edilen depremzede vatandaşlarımızın ikamet illerine göre dağılımını ilçelerimizdeki geçici olarak barınan depremzedelerin kaçı kendi imkanlarıyla tahliye olmuştur sorusunu dilekçeyle hem Kastamonu Valiliğine hem Kaymakamlıklarımıza yönelttik. Dilekçelerimizi sunduktan bu yana birçok kaymakamlık ve Kastamonu Valiliği henüz dilekçelerimize cevap vermemişken ilk gelen cevaplar devletin nasıl yozlaştırıldığının bir fotoğrafı olarak Kastamonu’da da not edilecektir. Hemen önümde Seydiler Kaymakamlığı’nın dilekçemize verdiği cevabı kamuoyuyla paylaşmak isterim. Ciddiyetten uzak, depremzedelerin yaralarını sarmaktan uzak, ana muhalefet partisini yok sayan siz bu işe karışmayın diyen bir anlayışın fotoğrafıdır. Detaylı sorularımıza ‘06 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen deprem sonucunda Türkiye afet müdahale planı çerçevesinde AFAD başkanlığı koordinasyonunda tahliye, yerleştirme ve barınma hizmet gruplarınca afetzede vatandaşlarımızın talepleri karşılanmakta olup vatandaşlarımızın ilimize, ilçemize geliş, ayrılış ve barınma hareketliliği devam etmektedir’ diye ciddiyetten uzak aslında dilekçemize cevap vermeyen bir tutum sergilenmektedir. Sayın Valimize yılmadan bir kez daha çağrı yapmak istiyorum. Devletin ciddiyetle yönetilmesi gerekmektedir ve depremzedelerin yaralarının sarılması bu kamu kurumlarımızla birlikte bütün ulusumuza düşen bir sorumluluk vardır. Biz depremzedelerimizin ihtiyaçlarına, onların yaralarını sarmaya yönelik bu dilekçemizin bir an önce ciddiyetle cevaplandırılmasını talep ediyorum” diye konuştu. “KASTAMONU’NUN ÇIKARINA OLAN NE VARSA TAKİP EDECEĞİZ” Kuzeykent’teki arsa satışıyla ilgili de konuşan Erbilgin; “Deprem felaketi nedeniyle gündemde daha fazla yer tutan Kuzeykent’teki arsa satışının aslında cinayet mahallinin, aslında dere yatağının, aslında dolgu olan satışının bugün saat üçte encümende gündeme alınacağını biliyoruz. Umuyoruz ki encümen sağduyulu davranır bu satışı iptal eder. Ancak depreme karşı hassasiyeti olmayan, meseleyi rant olarak bakan bir belediye başkanıyla karşı karşıyayız. O Belediye Başkanı ki kendi villasına belediye başkanlığı yetkisi elinde iken kaçak yapılaşma yapmış bir belediye başkanı. Bu ülkenin bu şehrin hassasiyetlerini umursamayan belediye başkanı. Tekrar ifade edeyim. Umudumuz o cinayet mahallinin satışının iptal edilmesidir. Üzülerek ifade ediyorum. Karşımızda iş yapamaz, beceremez, yönetemez bir belediye başkanı anlayışıyla karşı karşıyayız. Bunu birkaç örnekle somutlamak isterim. Teleferik meselesini çözemeyen bir belediye başkanıyla karşı karşıyayız. Seçilmeden önce kamuoyuna vaat ettiği teleferik meselesinde henüz yol alamayan bir belediye başkanıyla karşı karşıyayız. Alparslan Türkeş botanik parkını, rant amacıyla satmaya kalkışıp ellini yüzüne bulaştıran bizlerin Cumhuriyet Halk Partisi’nin müdahalesiyle Bu şehrin kasasına daha fazla bütçe girmesini sağladığımız bir belediye başkanıyla karşı karşıyayız. Yine biraz önce ifade ettiğim rant alanlarını, cinayet mahallini satmaya kalkışan bir belediye başkanıyla karşı karşıyayız ve yine değerli arkadaşlar, deprem gündemi nedeniyle kamuoyuna bu meseleyi tartışmakta beklediğimiz bir husus var. Uğurlu Hastanesi meselesi. O belediye başkanı ki bu şehre Uğurlu Hastanesi’ni kazandıracağı propagandasını günlerce yaptı. Belediye Meclisi’nde kendisine teşekkür ediyorum. Sibel Karakaş Meclis Üyemiz dışında bütün Belediye Meclis Üyelerinin ortak oyuyla Uğurlu Hastanesi’nin ihalesine girme yetkisini aldı. Bizler öncesinde böylesi çetrefilli bir konuda Kastamonu’nun çıkarlarını korumak adına aman ‘Uğurlu Hastanesi’ne bulaşmayın oy kaybedersiniz’ denilen ortamda yine Kastamonu’nun çıkarları adına sözümüzü söylemekten geri durmadık. O süreçte hastanenin ihale sürecinden önce Kent Konseyi’ni göreve davet ettik. Göreve davet etmekteki muradımız bütün kentin ortak iradesi ortaya çıksın. Bu iradenin biçimlendiği yerde de hep birlikte hastanenin satışına müdahil olabilirsek bir kamuoyu baskısı oluşur ve hastane eğer amacına uygun kullanılacaksa Kastamonu Belediyesi’nde kalır diye kamuoyuna önerdik ve o çokbilmiş ‘Sizlere ihtiyaç yok. Biz her şeyi kent konseyini mi soruyoruz?’ diyen Belediye Başkanı, buradan bir siyasi rant umduğu için Uğurla Hastanesi’nin satışından kendisine gelecek devşirmeyi umduğu için büyük bir özgüvenle bu hastanenin ihalesine girdi. Hepinizin bildiği gibi elinde ruhsat kaldı. Hastaneyi bir özel girişim, bir özel şirket satın aldı. Satın alanlara hayırlı uğurlu olsun. Bizim açımızdan mesele Kastamonu Belediyesi’nin tutumudur. Şimdi bu elindeki hiçbir anlamı kalmamış olan ruhsatı bizim bütçelerimizle Kastamonu Belediyesi’nin bütçesiyle alan belediye başkanı kamuoyuna bilgilendirme yapacağını söylemişti. Bir zahmet Kastamonuluların karşısına çıkıp süreçle ilgili henüz bilgi bile vermedi. Çünkü bu başarısızlığın, bu basiretsizliğin, beceriksizliğin unutulmasını istiyor. Bu mesele küllensin istiyor. Biz Kastamonu’nun çıkarına olan her ne varsa takip etmeye devam edeceğiz. Şimdi Sayın Vidinlioğlu’na buradan elindeki ruhsata dair önerim merkezdeki Kastamonu Belediyesi’ni bir an önce Fen İşleri’ne taşıyarak Kastamonu Belediyesi’ni hastaneye dönüştürmeyi öneriyorum. Başka yapacak bir şey yok. Çünkü o ruhsatın anlamlı bir yanı yok. Ancak bizim duyduğumuz hastane binası yapmak üzere bir arazi arayışında olduğunu duyuyoruz. Sayın Başkan, bu kuru inat ‘Ben yapacağım’ inadı sadece Kastamonululara zarar verir. Hastane yapmayı biz bir yanıyla Sağlık Bakanlığı’na diğer yanıyla özel sektöre bırakalım. Siz belediyecilik hizmetlerini doğru yapın. Daha üç beş gün önce belediye meclis üyelerinin bile bilgisinin olmadığı kültür müdürünü yeniden görevden aldın. Belediyeyi yönetme kabiliyetini kaybetmiş Kastamonu’yu yönetme kabiliyetini kaybetmiş bir belediye başkanının acilen başta belediye meclis üyeleriyle olmak üzere ortak bir akla ihtiyacı vardır. Biz bu ortak akla katkı sunmaya dün de hazırdık, bugün de hazırız” dedi. “CUMHUR İTTİFAKI ZEHİRLİ BİR PROPAGANDA AYGITIDIR” İl Genel Meclisi Başkanı Güray Parçal’a da yüklenen Erbilgin; “Yapılaşmayla ilgili artık bu mimarinin gözden geçirilmesi gerektiğini söylemiş. Unuttuğu bir şey var, Güray Parçal’ın. Sayın Erdoğan ‘İstanbul’u katlettik. Bundan sonra yatay mimariyi önemsiyoruz’ diyeli üzerinden çok zaman geçti. O sözün üzerinden bu yana sizler Kastamonu’nun kalbine hançer gibi saplanmış çok sayıda, çok katlı bina inşa etmeye devam ettiniz. Çünkü siz sadece kendinizin ve yandaşlarınızın kesesini doldurma arzusuyla siyaset yapıyorsunuz. Çünkü siz kapılar ardında kaymakamlarla, il başkanlarınızla buluşup rant pazarlıkları yapıyorsunuz. Çünkü siz Kastamonu’yu, Türkiye’yi değil kendinizi ve çocuklarınızı düşünüyorsunuz. O nedenle bu mimari işini, bu kentleşme işini bizler göreve geldiğimizde yeniden ve halkın çıkarına ele alacağımızın sözünü daha önce vermiştik ve bu konuda da kararlı bir biçimde durmaya devam edeceğiz. Şimdi kıymetli Kastamonulular bize düşen görev el birliğiyle, Kastamonu’da ortak bir aklı inşa etmemiz gerekiyor. Bu şehrin her kuruşunun korunacağı, bu şehre yatırım, kalkınma olarak gelecek olan bir ortak aklı inşa etmemiz gerekiyor. Bu şehirde huzuru inşa etmemiz gerekiyor. Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin belediye meclis üyeleri birbirlerini kollamaktan başka bir vazife ve görev yapmıyorlar. Dün de söyledik, bugün de söylemeye devam edeceğiz. Cumhur İttifakı zehirli bir propaganda aygıtıdır. Milletimizi bu zehirli propaganda aygıtından korumak ve onları güzel günlere kavuşturmak için dün cumhurbaşkanı adayımızı, genel başkanımızı ilan ettik. Onun arkasında birleşerek, onun arkasında toplaşarak bu rantçı düzene el birliğiyle son vereceğiz” ifadelerini kullandı. “YAŞAMIN DEVAM EDEBİLMESİ İÇİN UMUDA İHTİYAÇ VAR” CHP Milletvekili Hasan Baltacı ise zor günlerden geçildiğinin altını çizerek; “Türkiye büyük bir yıkımın ardından kendisine yol arayan bir ülke. 10 ilimizi, ilçelerimizi etkileyen binlerce binanın yıkılmasını ve altında on binlerce insanın kalmasına neden olan bir deprem yaşadık. Depremde hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Bu enkazın altında sağ kurtulmayı başaran, bugün tedavi olan yaralarımıza da şifalar diliyorum. Bu gri toz bulutunun altında yaşam devam ediyor. Bu yaşamın devam edebilmesi için bu ülkeye, insanlığa, umuda ihtiyaç var. Bu umut da 6 Mart 2023’de hepimizin şahit olduğu gibi bu ülkeyi düze çıkaracak, bu ülkede umudu tekrardan yeşertecek, bu ülkeyi ayağa kaldıracak iradeyi hep birlikte gördük. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu cumhuriyetin ikinci yüzyılını inşa edecek lideri, önderi olarak Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi. Kendisine, ülkemize hayırlı olsun diliyorum” dedi. “BU ÜLKEYİ AYAĞA KALDIRACAK İRADEYİ İKTİDAR YAPMAYA KARARLIYIZ” Büyük bir enkazın altında olunduğunu vurgulayan Baltacı; “Bu enkaz demir yığınından, çimentodan ibaret olan bir enkaz değil. Bu enkaz aslında çürümüş, lime lime dökülen düzenin hepimizin üzerine dökülen enkazdır. Bu enkazı kaldırmak için kepçe, iş makinası, vinç bunlara ihtiyaç var ama bu enkazı kaldırmak için çok daha fazlasına ihtiyaç var. Akla ihtiyaç var, vicdanı ihtiyaç var, hesap soracak iradeye ihtiyaç var. Bu enkazı kaldırmak için cumhurbaşkanından talimat almadan kendi görevini, işini yapacak kadrolara ihtiyaç var. Bu enkazı kaldırmak için yeni kurumlara, yeni kurallara ihtiyaç var ve her şeyden ötesi vicdan sahibi, akıl sahibi bir iktidara ihtiyaç var. Bu enkazı kaldırabilmek için, depremi istismar etmeyecek bunun üzerinden propaganda yapmayacak, yıkımı bir fırsata dönüştürüp yine yanlışları cebini doldurmayacak bir iradeye ihtiyaç var. O iradeye önder olacak da Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Kendisine tekrardan hayırlı uğurlu olsun diyorum. Ülkemize hayırlı uğurlu olsun diyorum. Biz Kemal Bey’in ihtiyaç duyduğu her yerdeyiz ve bu ülkeyi tekrar ayağa kaldıracak iradeyi iktidar yapmaya kararlıyız” diye konuştu. E.K