• Haberler
  • Genel
  • 'En kıymetli varlığımızı korursak, her şeyimizi korumuş oluruz'

'En kıymetli varlığımızı korursak, her şeyimizi korumuş oluruz'

REKTÖRPROF. DR. SEYİT AYDIN Kastamonu Üniversitesi Ahmed Yesevi Konferans Salonu'nda 'Çocuk İstismar ve İhmalinin Önlenmesi' konulu seminer düzenlendi. Seminere Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın ve çok sayıda davetli katıldı. İHTİYACIMIZ OLAN DOĞRU VE TAM BİLGİ Seminerin açılış konuşmasını yapan Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nihal Lındberg 'Çocuk istismarının en...


REKTÖRPROF. DR. SEYİT AYDIN;


Kastamonu Üniversitesi Ahmed Yesevi Konferans Salonu’nda “Çocuk İstismar ve İhmalinin Önlenmesi” konulu seminer düzenlendi.

Seminere Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın ve çok sayıda davetli katıldı.

İHTİYACIMIZ OLAN DOĞRU VE TAM BİLGİ

Seminerin açılış konuşmasını yapan Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Nihal Lındberg; “Çocuk istismarının en ağır etkileri çocuk için olsa hem aileleri hem toplumları çok sarsan konulardan biri. Özellikle bizim gibi duygusal toplumlarda etkileri daha derin ve sarsıcı olabiliyor. Çünkü bu tür duygusallık çocuklarımızın gelişimleri açısından kimi zaman çok besleyici iken, ne yazık ki istismar ve ihmal söz konusu olduğunda gerekli önlemlerin alınması, müdahalenin yapılmasına engelleyici koşullara götürmektedir. Bu nedenle çocuk istismarı ve ihmalinde ihtiyacımız olan doğru ve tam bilgi. Bu nedenle Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı olarak konuya duygularımızla değil de, aklımızla yaklaşmamızı sağlayacak bilgiler, etkileşimler ve uygulamalarla donatılmış bu iki günlük organizasyon çok önemli. Bu aklı herkesle paylaşmayı istedik. Bu konuda öğrencilerimiz elinden geleni yaptı. Bu aklı çocuklarımızla çalışan tüm profesyonellerle de paylaşmak istedik. Onları da proje kapsamına aldık. Ulaşabildiğimiz herkesten çok güzel geri dönüşler aldık” ifadelerini kullandı.

“TOPLUMLARIMIZIN DUYARLILIĞININ ARTTIĞINI GÖRMEK UMUT VERİCİDİR”

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Şubesi Başkanı Psikolojik Danışman Kenan Turan, toplumsal sorumluluklara değinerek; “Çocukların bedensel ve ruhsal gelişimleri noktasında toplumsal olarak sorumluluğumuz onlara kendi potansiyellerini geliştirme imkanı sağlayabilmek ve gelebilecek zararlardan korumaktır. Ancak onların bedensel ve ruhsal gelişimlerini sekteye uğratabilecek ve olumsuz olarak etkileyebilecek travmatik durumlarında yaşandığının bilincinde olarak, bu konularda büyük bir sorumluluk taşıdığımızın, ruh sağlığı çalışanları olarak bilincindeyiz. Çocuk ihmali ve istismarında yaşanan vakaların fark edilmesi ve müdahale süreci büyük bir önem arz etmektedir. Yeterince bilgi sahibi olmadığımız hususta nasıl müdahale etmemiz gerektiğini bilemeyebiliriz. Fark etme ve müdahale süreci kadar önemli bir noktada şüphesiz ki koruyucu ve önleyici faaliyetlerin sık sık yapılmasıdır. Bu sayede üzücü vakalar oluşmadan, hem çocuklarımızın hem ailelerinin bilinçlenmesini sağlamakta ve çocuklarımız kendilerini nasıl koruyabilecekleri konusunda beceri kazanmaktadır. Hem dünyanın hem ülkemizin gerçeklerinden birisi olan çocuk istismarlarında eğitim kurumlarında görev yapan psikolojik danışmanların çok önemli bir yeri vardır. Çünkü çocuklarımızın kendilerini en iyi ifade edebildikleri alanlar rehberlik servisleridir. Meslektaşlarımızın çocuklarla kurduğu güvene dayalı ilişki, çocukların yaşadıkları travmatik durumları paylaşarak, yardım alma süreçlerini hızlandırmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığımızın okul rehberlik hizmetlerinin sunulmasında ülkemiz genelinde öncelikli ihtiyaç olarak belirlediği 2 genel hedeften birisi ihmal ve istismardan korunmadır. Son yıllarda kurumlarımızın ve toplumlarımızın bu noktada duyarlılığının arttığını görmek umut vericidir” diye konuştu.

“EN KIYMETLİ VARLIĞIMIZI KORURSAK, HER ŞEYİMİZİ KORUMUŞ OLURUZ”

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın, dünyanın en güzel ve en iyi varlığının çocuk olduğunu söyleyerek; “Çocuğun sevimsizi olamaz. Onların korunması ve iyi bir şekilde büyümesi yetişmesi de birinci ölçüde bizim görevimizdir. Annelerin babaların, eğitimcilerin, komşunun, cemiyetin kısacı herkesin görevidir. Biz çocuklarımızı her türlü kötülükten korursak geleceğimizi de o kadar güzel tayin etmiş oluruz. En kıymetli varlığımızı korursak, her şeyimizi korumuş oluruz. Çocuklar, anne ve babaya kızarsa kendine zarar verir. Çocukları koruyup, kollamak ve yetiştirmek hepimizin vazifesidir. İhmale gelmemelidir. Öncelikle ihmali ve istismarı önlemeliyiz. Hepimizin hayatının gayesi çocuklardır.  Her şeyimizin çocuklar için olmasına rağmen bilerek ya da bilmeyerek hatalar yapıyoruz. Çok bildiğini zanneden eğitimli aileler bile hatalar yapıyor. 3 tane çocuk büyüttük, hatta çok bildiğimizi zannettik. Zannettiğimiz yerlerde hata yaptığımızı gördük. Bunu ortadan kaldırmak için eğitim olmalıdır. Çocuklar savunmamızdır. Çocuklar her şeyler ve her şekilde yardım isterler. Şefkatte ve sevgiye ihtiyaç vardır. Çocukların kötülük düşünmesi mümkün değildir. Çocuklarımızı her türlü kötülükten uzak tutmalıyız. Çocuklarımız bir gün büyüyecek bizlerde geleceğimizi çocuklara emanet edeceğiz. Yarın yaşadıklarını gelecek nesillere taşıyacaklar.  İstikbalimizi çocuklarımızla kurtaracağız. Eskiden ceza vermek adına çocuğu dövmek kabul edilebilirdi. Dayak cennetten çıkmıştır sözü çok geri de kalmıştır. İhmalin dışında, istismara karşı da herkesin üzerine görev düşer. Kendi çocuklarımızı düşünürken, dünya da katliama uğrayan çocukları görüyoruz. Suriye, Filistin, Irak, Yemen, Doğu Türkistan’da bildiğimiz ve bilmediğimiz memleketlerde çocuklar katlediyorlar. Çocuklarımız mağdur ve mazlum oluyor. Bu durumu önlemek dünyanın ve tüm insanlığımızın işidir” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Bahar Gökler’in oturum başkanlığının yaptığı seminere, Prof. Dr. Figen Şahin Dağlı, Prof. Dr. Aysun Baransel Isır, Psikolog İmren Kezer, SHU. Nahide Doğrucan ve Avukat Hatice Kaynak konuşmacı olarak katıldılar.

Bakmadan Geçme