Eğitim-Bir-Sen, Yer Değişikliği Hakkı İstiyor
Eğitim-Bir-Sen tarafından üniversite idari personelinin yer değişikliği hakkı için Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi önünde eylem düzenlendi.
Eğitim-Bir-Sen tarafından üniversite idari personelinin yer değişikliği hakkı için Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi önünde eylem düzenlendi.
Gerçekleştirilen eylemde basın açıklamasında bulunan Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu; “Bugün burada, üniversite çalışanlarının, kurumlar arasında yer değişikliği talebi başta olmak üzere, yaşadıkları diğer bazı sorunlarını dile getirmek ve kamuoyuyla paylaşmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Bugün, bu saatlerde, 81 ilimizde, üniversite önlerinde, kampüslerde, hep birlikte; ‘Toplu sözleşme kararı hayata geçirilsin, üniversite idari personeline yer değişikliği hakkı verilsin’ diye haykırıyoruz. 6’ncı ve 7’nci Toplu Sözleşme dönemlerinde imza altına aldığımız, ilgili kurumlarla birlikte çalıştığımız, YÖK tarafından da gerekli düzenlemesi yapılarak onaya sunulan haklı talebimizin; geciktirilmesine, geçiştirilmesine artık tahammülümüz kalmamıştır. Meydanlardan yetkililere soruyoruz, daha neyi bekliyorsunuz? Aile yılı ilan edilen bu yılda da mı bizi anlamayacaksınız? Yükseköğretim Kurulu tarafından özenle çalışılan, masanıza getirilen, onayınıza sunulan ve meydanlardaki binlerce çalışanın dört gözle beklediği çözüm önerisinin, bürokrasinin dehlizlerinde kaybolmasını mı bekliyorsunuz?” dedi.
‘Hukuki Ve Fiilî Bir Düzenleme Yapılması Gereklidir’
Yer değişikliği talebinin mevcut yasal durumu ve süreci hakkında da bilgi veren Sancaktaroğlu; “Üniversite çalışanlarımızın yer değişikliği talebinin mevcut yasal durumu ve süreç özetle şu şekildedir; üniversite idari personeli, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi olarak istihdam edilmiş olmasına rağmen; bakanlık ve taşra teşkilatı bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan idari personelin, kurumlar arasında yer değişikliğine benzer bir merkezî yer değişikliği hakkına sahip değildir. Üniversite idari personelinin başka bir üniversiteye geçebilmesi, kadrosunun bulunduğu üniversitenin iznine ve gideceği üniversitenin onayına bağlıdır. Bu iznin genellikle verilmemesi, uzun dava süreçlerine neden olmakta; olumlu sonuçlanan davalar dahi personelin geçişini sağlamamaktadır. Hâlihazırda çoğu üniversite, diğer üniversitelere yer değişikliği yapmak isteyen idari personelinin bu taleplerini, yönergeler aracılığıyla düzenlemektedir. Yeknesak olmayan bu yönergeler, uygulama birliği sağlamadığı gibi diğer üniversiteler için bağlayıcılığı da yoktur. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 52’nci maddesinin (f) bendindeki ‘üniversitelerde görevli memur ve diğer görevlilerin, Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından, yükseköğretim üst kuruluşları veya yükseköğretim kurumları arasında atanabilecekleri’ hükmü, üniversite idari personelinin, üniversiteler arasında yer değişikliğinin hukuki dayanağının mevcut olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanında sendikamızın gayretleri sonucunda Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Kolu 6’ncı ve 7’nci Dönem Kamu Görevlileri Toplu Sözleşmesi’nde, idari personelin yükseköğretim kurumları arasında yer değişikliği konusunda taraflarca çalışma yapılması kararlaştırılmış; bu bağlamda YÖK ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde çalışmalar yürütülmüş ise de henüz işleyen bir sistem ortaya konulamamıştır. Bu nedenle, üniversite idari personelinin, üniversiteler arası yer değişikliği işlemlerinin, halen bir kısım üniversiteler tarafından yapılan, ancak hâliyle diğer üniversiteleri bağlamayan, münferit yönergeler yerine toplu sözleşme hükmünden hareketle, YÖK Başkanlığı eliyle üniversiteler arası merkezî yer değişikliğine imkân tanıyacak şekilde hukuki ve fiilî bir düzenleme yapılması gereklidir” ifadelerini kullandı.
‘Adaletsizlik Ortadan Kaldırılmalıdır’
Üniversite çalışanlarına yönelik hususlara da değinen Sancaktaroğlu; “Bir araya gelmişken, üniversite çalışanlarına yönelik bir kaç hususa daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Üniversite daire başkanlarına da makam tazminatı verilmeli, aynı unvanda görev yapanlar arasındaki anlamsız çelişki ve adaletsizlik ortadan kaldırılmalıdır. Bu çarpık, çelişkili ve adaletsiz ücret politikası, Anayasa’nın 10’uncu, 49’uncu ve 55’inci maddelerine ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 23’üncü maddesinde yer alan ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesine aykırıdır. Harcama sorumlusu olarak hukuki ve mali yükümlülük altında bulunan üniversite daire başkanlarının özlük hakları, görev, yetki ve sorumluluklarıyla orantılı değildir. Merkezî idare daire başkanlarına tanınan makam tazminatı hakkı, üniversite daire başkanlarına da verilmelidir” dedi.
‘Araştırma Görevlilerine Yeşil Pasaport Alabilme Hakkı Tanınmalıdır’
Açıklamalarına devam eden Sancaktaroğlu; “Biz Eğitim Bir Sen olarak aylardır, ısrarla, ‘öğretim elemanlarının mali hakları acilen iyileştirilmelidir’ diyoruz. Öğretim elemanları, kamuda diğer meslek gruplarıyla orantılı bir artış gerçekleşmeyen nadir meslek gruplarından biri olmuştur. Bu durum, üniversite camiasında ve kamuoyunda, çalışma hayatındaki kamu yönetimine ve adalete olan güveni ciddi ölçüde zedelemektedir. Son yıllardaki enflasyonist ortamda, mali haklarında reel bir artış gerçekleşmeyen, aksine büyük oranda kayıplar yaşayan akademisyenlik, ciddi ölçüde itibar kaybına uğramıştır. Üniversitelerde görev yapan akademik personele yönelik bir ücret politikasının oluşturulması; öğretim elemanlarının mali haklarında artış sağlanması yönünde bir düzenleme yapılması elzemdir. Araştırma görevlilerine yeşil pasaport alabilme hakkı tanınmalıdır. Araştırma görevlileri en fazla üçüncü dereceye kadar ilerleyebildikleri için yeşil pasaport alamamaktadır. Bu durumda araştırma görevlileri, yurt dışına araştırma, çalışma, uluslararası çalıştay, sempozyum ve benzeri bilimsel toplantılar için gitmek istediklerinde bu pasaportun sağladığı kolaylıklardan faydalanamamakta; bu ise uluslararası nitelikteki bilimsel çalışmalarını sekteye uğratmaktadır” şeklinde konuştu.
‘Rektörlerimizden Bu Sürece Katkı Sunmalarını Bekliyoruz’
Sancaktaroğlu son olarak; “Biz, sorunlara çözüm üretilinceye kadar mücadele etmeye, yer değişikliği başta olmak üzer diğer taleplerimizi dile getirmeye devam edeceğiz. Şimdiye kadar üniversite çalışanına yönelik; YÖK ve Üniversite disiplin kurullarına sendika temsilcilerinin katılımının sağlanması, jüri üyeliklerine ücret verilmesinin sağlanması, sözleşmeli üniversite çalışanlarının kadroya kavuşturulması, 3600 başta olmak üzere; ek göstergelerin iyileştirilmesi, 50/D’li araştırma görevlilerinin 33/A’ya geçişi gibi önemli adımların atılmasını sağladık. Çözümün adresi olanlardan, YÖK’ün özenle yaptığı çalışmayı hayata geçirmelerini, rektörlerimizden bu sürece katkı sunmalarını bekliyoruz” dedi.