Dünya Tiyatrolar Günü buruk geçti

Hulusi Sıvacı, Dünya Tiyatrolar Günü'nü bu sene de buruk geçirdiklerini belirterek, açıklamalarda bulundu.

Nöbetçi Ekip Sahne Sanatları Temel Oyunculuktuk derslerinde tiyatro eğitini veren Hulusi Sıvacı, Dünya Tiyatrolar Günü’nü bu sene de buruk geçirdiklerini belirterek, açıklamalarda bulundu.
29 yıldır sanatını icra eden Sıvacı,  sanatçı arkadaşlarıyla 2002 yılında ilimizin tek profesyonel tiyatrosu olan Nöbetçi Ekip Sahne Sanatları’nı kurdu. İlimizin değerlerini tiyatrosunda yaşatan Sıvacı, unutulmaya yüz tutmuş kültür miraslarını gün yüzüne çıkarmak ve yaşatmak için çaba gösteriyor.
“UMUTLARIMIZI SENEYE SAKLIYORUZ”
Sergiledikleri tiyatro oyunlarında hiçbir zaman çocuklardan para almadıklarını anlatan Sıvacı; “Finans kaynaklarımızı daima oynadığımız eserlerin ilgili birimlerince talep ettik ve bir proje haline getirdik. Örneğin ormanlarda yaşayan çocuklara devlet tiyatrosu, özel tiyatrolar da para kazanamıyor diye gitmez. Dolayısıyla buralardaki çocuklar hayatlarında hiç tiyatro izlememiştir. İlk olarak bu yüzden ormanların korunması ve bilinçli kullanılması amaçlı projeler gerçekleştirdik. Bunu Orman Bölge Müdürlüğü’müz başta olmak üzere Orman Genel Müdürlüğü’müz Türkiye genelinde ‘Bir dünya bırakın biz çocuklara’ adlı projemiz kapsamında gerçekleştirildi. Uzun yıllar bunu sürdürdük. Pandemi girince proje ertelendi. Daha sonra her şeyimizi sıfır atık konulu bir çocuk oyunuyla gerçekleştirme karar aldık. İl Milli Eğitim, Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Müdürlüğü’nü projeye dahil edemedik. Bu sene Orman Bölge Müdürlüğü ve Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Müdürlüğü’nden söz aldık ama bu sene de üzücü bir afet gerçekleşti. Bu yüzden umutlarımızı seneye saklıyoruz” diye konuştu.
“TİYATRO İLİMİZDE KAN KAYBEDİYOR”
Tiyatroda maddi durumların iyi gitmediğinin altını çizen Sıvacı; “Araç- gereçlerimiz ve ulaşım araçlarımız satıldı. Vergi borçlarımız birikti. Onları yapılandırdık ve bir taraftan da ödemeye çalışıyoruz ama bir yandan gelir olmayınca yani yaptığımız işler proje kapsamına alınmayınca ne yazık ki olmuyor. Biz de çocuklara parayla bilet satmak istemiyoruz. Tiyatro ilimizde kan kaybediyor diyebiliriz. Ayrıca Kastamonu’da sanata olan ilgiyi artırmak için sanat atölyesi açmak istiyorum ama ekonomik sebeplerden bunu ertelemek zorunda kalıyorum. Bu atölyenin içerisinde bale, müzik eğitimlerinin verildiği müzik odaları. Kendisine özgü küçük bir uygulama sahnesi ve tiyatronun da olacağı bir entegre olacak” dedi.
“TİYATRO BİR ESER, SANATTIR”
Tiyatro sanatının bir eğlence değil, bir eğitim aracı olduğuna vurgu yapan Sıvacı; “Tiyatro toplumun bir aynasıdır. Bir ilin tiyatrosu ne kadar gelişmişse, o ilin sosyal yapısının bir teminatıdır. Tiyatro bir eser, sanattır. Kibritçi kız veya pamuk prensesi oynarsak bu bir tiyatro olur. Bunun dışında farklı bir şey yapıyorsam bu tiyatronun dışındadır. İlimizde bu konuda tiyatroya da önem veriliyor. Seyirci konusunda ilk yıllarda sıkıntı çekmiştik ama artık hiç çekmiyoruz. Tiyatronun varlığının kıymeti son yıllarda çok daha iyi anlaşıldı. Özellikle dramanın çocuklara eğitim amaçlı verdiği katkı çok çok daha iyi anlaşıldı. Tiyatro sadece gösteri de değil, içinde müzik de var. O müzik ve ritimle o meseleyi ortaya koymak gerekiyor. Tiyatro sahnesine çıkacak kişi diksiyon eğitimi, yaratıcı drama dersi alıyor. Yazmak yani kurgu yapmak gerekiyor. Bu eğitimleri alan kişi bütün hepsini yaşıyor. Dolayısıyla tiyatro tek başına değil geniş bir yelpaze içindedir. ‘3-5 kişinin biz tiyatro kurduk sahne yapacağız’ demesiyle de olmuyor. Eğer okullarda gösteri yapılması gerekiyorsa. Bugün Milli Eğitim Müdürlüğü’müzün bazı şartları var. Öncelikle bir şirketinizin olması, oyuncularının eğitim belgelerinin olması gerekiyor. Çocuk tiyatrosu oynamak için senaryo için bir pedagog raporu alınması gerekiyor. Bunlar çok önemli. Sahnede çocuğa yanlış bir şey yansıtılmaması lazım. Basit bir şey değil, bir sanat bu. Eğitim almadan, resmi prosedürü tamamlamadan tiyatro yapmak ancak amatör tiyatroların gerçekleştireceği bir hadisedir. O da para kazanmak için yapılamaz” ifadelerini kullandı.
“DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ’NDE MAALESEF ESER İLE ÇIKAMIYORUZ”
Son olarak Dünya Tiyatrolar Günü’nü uzunca bir zamandır buruk yaşadıklarını aktaran Sıvacı; “Dünyada tiyatronun ehemmiyetini gerçekten ortaya çıkaran, yılda bir kez olsun tiyatro sanatçısının hatırlandığı bir gün. Biz her sene 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’ne bir eser ile çıkardık ama birkaç senedir maalesef çıkamıyoruz. Deprem herkes gibi bizleri de üzdü. Bundan sonra daha iyi tedbirler alalım, her konuda. Tabii ki kader ama her ne kadar kader de olsa tedbirlerin her konuda alınması gerekiyor. İnsanı deprem değil binalar öldürüyor. Bu yüzden her ilde il kapasitesine göre, afet evlerinin oluşturulması ve bu konuda normal yaşantının aksamaması için muhakkak bir fon ayrılması gerektiğine inanıyorum. Allah böyle bir felaketi bir daha göstermesin” diyerek sözlerini tamamladı. 
 

Bakmadan Geçme