Dünya Kadın Çiftçiler Günü kutlandı

İl Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nde 15 Temmuz Dünya Kadın Çiftçiler Günü münasebetiyle kutlama ve eğitim programı düzenlendi. Programa Vali Yaşar Karadeniz, AK Parti Milletvekili Metin Çelik, Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Üçüncü, MHP Merkez İlçe Başkanı Fazil Deligözoğlu, STK temsilcileri, kadın çiftçiler ve çok sayıda davetli katıldı. 'DÜNYANIN YÜKÜNÜ SIRTIMIZDA TAŞIYORUZ' Programın açılışında kadın çiftçiler...

İl Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nde 15 Temmuz Dünya Kadın Çiftçiler Günü münasebetiyle kutlama ve eğitim programı düzenlendi. Programa Vali Yaşar Karadeniz, AK Parti Milletvekili Metin Çelik, Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Üçüncü, MHP Merkez İlçe Başkanı Fazil Deligözoğlu, STK temsilcileri, kadın çiftçiler ve çok sayıda davetli katıldı. “DÜNYANIN YÜKÜNÜ SIRTIMIZDA TAŞIYORUZ” Programın açılışında kadın çiftçiler adına konuşan Filiz Muhziroğlu; “Dünya’da gelişmiş birçok ülkede kadın ekonominin her alanında aktif olarak yer almakta, bir domino taşı görevi üstlenmektedir. Üretim ekonomisinin içerisinde kadının gücü arttıkça, toplumsal ve refah düzeyindeki gelişim çarpıcı olmakta, kadının elinin değdiği her sektörde farklı yönleri ortaya çıkmaktadır. Biz kadınlar üretim ekonomisinin olduğu her yerde görev alarak, dünyanın yükünü sırtımızda taşıyoruz. Evde anne, tarlada işçi, tezgahta üretici, işyerinde patronuz. Kısaca toplumun yer alanında üreterek, birlikte yaşıyoruz. Kadın çiftçilerin daha çok değer görmesi için çaba sarf edilmesini istiyoruz” diyerek Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü kutladı. “SÜT VE AYRANI TÜKETELİM” Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, kadınların emeğine vurgu yaparak; “Tarladan, sofraya tüm gıda ürünlerinde kadınlarımızın emekleri var. Kadınlarımızın verimliliği ve kaliteyi arttırma noktasında daha çok sorgulamalılar. Kadın çiftçi kardeşlerimiz verimliliği artırmak için ziraat mühendislerimiz, veterinerlerden bilgi alabilir. Kadınlarımız çok araştırmalıdır. Pazarda 3 bin TL’ye de, 6 bin TL’ye de buzağı satılıyor. Önemli olan kaliteyi yakalayabilmektir. Türkiye’de et açığı yoktur. Yakın zamanda küresel ısınmadan kaynaklı olarak bir afet yaşadık. Afetlere önlem almalıyız. TARSİM sigortasını mutlaka yaptırmalıyız. Hassas davranmalıyız. Sigorta konusunda eksikliğimiz var. Sigorta paraların ve BAĞKUR’ların bir kısmı devletten ödenirse çok mutlu olacağız. Bazen köylere gidiyoruz maalesef sofralara kola getiriliyor. Bizim milli içeceğimiz ayrandır. Süt ve ayranı tüketelim” diye konuştu. “MANTARDAN ZEHİRLENME ARTTIĞI İÇİN MANTARLARI BİLİNÇLİ TOPLAYALIM” Tarım ve Orman İl Müdürü Osman Yaman, kurumunun çalışmalarına değinerek; “Kastamonu’da çiftçi kayıt sistemine kayıtlı 25 bin çiftçi ailesi, arı kayı sistemine kayıtlı bin çiftçi ailesi, hayvancılık kayıt sistemine kayıtlı 21 bin işletme vardır. Kastamonu’da tarımla ilgili kadınlarımız daha gayretlidir. Son 1 yılda büyükbaş hayvan sayısı 50 bin arttı. Mısır 250 bin dekarı geçti. Arıcılıkta 80 bin arı kovanımız, çeltikte 10 bin dekar, siyez de 42 bin dekar, meyvecilikte de çok mesafe kat ettik. Kaliteli ürün üretmeye mecburuz. Ambarları doldurmalıyız. Satın aldığımız ürün teneke, aldığımız ürün ise altın değerindedir. Ürünlerimize iyi bakarsak çok daha iyi para eder. Hayvancılık konusunda önemli bir hastalık kaydı olmadı. Mantardan zehirlenme arttığı için mantarları bilinçli toplayalım. Şüpheli mantarları almayalım. Meyvecilikte budamayı yanlış yapıyoruz. Budamayı Amerikan tıraşı gibi yapayım dersek yanlış yaparız. Son 3 yıldır Amasya elması fidanına ağırlık verdik. Tarımsal faaliyette zamanında ilaçlama, budama önemlidir. Organik tarımla ilgili projemizi Bakanlığımız destekliyor” ifadelerini kullandı. “KADINLARIMIZ İŞİN YÜKÜNÜ ÇEKİYOR” AK Parti Milletvekili Metin Çelik ise; “Bende bir çiftçi çoğu olarak annemin aile ekonomisindeki emeğini unutmam mümkün değil. Kadınlarımız işin yükünü çekiyor. Aşamadığımız ve dünyadaki gelişmeler var. Dünyada tarımdan geçinme nüfusu yüzde 10’lardadır. Sanayileşmeyle birlikte tarımdaki nüfus kendini sanayileşmeye bıraktı. Türkiye’deki tarımdaki nüfus yüzde 20’lerdedir. Kastamonu’da ise tarımla uğraşan nüfus yüzde 37’lerdedir. En büyük şikayet köylere kız verilmemesidir. Buna engel olacak olan kadın çiftçi kardeşlerimizdir. Dünyadaki en güzel durum kendi kendine yetebilmektir. Çiftçi kardeşlerimiz kendi işletmesinde çalışırsa istediği zaman istediği kadar çalışır. Tarımdan daha fazla üretim yapmak için köyde ikamet oranını yerinde tutmaktır. Hükümetimiz yüzde 50 mazot desteğini veriyor. En önemli projelerden birisi Genç Çiftçi’ye destek olunmasıdır. Hibe olarak aldığımız hayvanları satmayalım onları çoğaltarak aile ekonomimizi güçlendirelim. Sulama ile ilgili attığımız adımlar var. Barajlarımızı kısa süre içinde bitirmenin gayreti içinde olacağız. Gübrenin yurt içinde yürütülmesiyle ilgili yapılan çalışmalarımız var. Kısa sürede inşallah faaliyete geçecektir. Türkiye’ye yapılan saldırıyı def etme aşamasındayız. Dolar düşmeye başladı. Ekonomimiz dengeye oturacaktır. Türkiye’yi zor durumda bırakmak isteyenlerin hevesleri boşa çıkacaktır” dedi. “ÜRETİRKEN İNOVASYONDA LAZIM” Vali Yaşar Karadeniz, kadın çiftçilerin yaşadıkları zorlukları anlatarak; “Çalışmayan insan mutlu olmaz. Olsa olsa mutlu olduğunu zanneder. Bir defa çalışmayı sevecek. Evdeki görevler muhakkak paylaşılacak. Erkek üretimde biraz daha rol üstlenecek ve birlikte üretmenin tadına varacaklar. Budur zaten insanın mutlu eden, hayata bağlayan. Tabii bazı yörelerimizin daha özel sorunları var. Örneğin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde tarımsal anlamda geçim sağlamak çok zor. Onun için tarımsal faaliyetlerin yapılacağı dönemde erkekler çıkarlar, başka sektörlerde çalışmaya giderler. Evi çevirmek kadınlara kalmış demektir. Çiftçiliği de, hayvancılığı da gerçek anlamda yapan kadınlardır. Kadınlara böyle bir gün verilmesi güzel. Fakat buradan üretime doğru, herkesin içinde bulunacağı toplumsal yapının oluşacağından eminim. Kadın da erkek de köyde kalmak, kendi iradesiyle üretimini yapmak durumundadır. Şehirde herkese altın tepsi içerisinde fırsatlar sunmuyorlar. Köyde de olsa, kente de olsa hayat müşterek. Bu müşterekliği sağlıklı bir şekilde paylaştığımız sürece o yükleri ancak o zaman kolay bir şekilde taşıyabiliriz. Sadece üretmekte değil. Üretirken inovasyonda lazım. Bunu sağlarsanız, daha çok kazanırsınız. Yani ürettiğiniz ürünü işleyip, yeni ürünler çıkarabilmek. Yeni bir şeylerin arayışı içerisinde üretimimizi geliştirebilirsek, kazancımızı arttırmış oluruz. Yaptığımız işten de daha çok memnuniyet duyarız. Eğer bir köyde tarımsal gelir fazlaysa, orada nüfus kalmış. Nüfusun büyük çoğunlukla göç ettiği yerlerde, tarımsal gelirin düşük olduğu yerler. Buralarda da inoyatif çalışmalarla tarımsal gelir arttırılırsa, göç tersine döndürülebilir. Bunun çiftçilerimizin kadın erkek demeden kendilerini geliştirmelerine bağlı olduğunu düşünüyorum. Kadın çiftçilerimizin yaptığı üretimler de bizim için çok önemli” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından kadın çiftçi eğitimine katılan kadınlara protokol tarafından katılım belgeleri takdim edildi.

Bakmadan Geçme