Dr. Esen Tiğiz: 'Vatandaşlar Obezite Konusunda Bilinçli Değiller'
Özel Nefes Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Esen Tiğiz, Kastamonu'da artan obezite sorununa dair önemli açıklamalarda bulundu.
Obezite, hem dünyada hem de Türkiye'de giderek artan ve çağımızın en tehlikeli hastalıklarından biri haline gelmeye devam ediyor. Son zamanlarda ise ilimizde obezite vakaları ciddi şekilde artış göstermeye devam ediyor.
Obezitenin, hem dünya genelinde hem de Türkiye'de giderek artan bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Dr. Esen Tiğiz; “Dünya Sağlık Örgütü obeziteyi, vücutta aşırı yağ birikimi olarak tanımlar. Yağ birikimine bağlı olarak sağlık sorunlarına yol açan bir hastalıktır. Sağlıklı bireylerde kilonun metre kareye bölünmesiyle elde edilen bir vücut kitle endeksi (BMI) kavramı vardır. Sağlıklı bir insanda vücut kitle endeksi 18,5 ile 24,9 arasında olmalıdır. Bu değerin 24,9’un üzerine çıktığı durumlarda obeziteden söz edilir” dedi.
"Obezite İki Türlüdür"
İki tür obezite olduğunu belirten Dr. Esen Tiğiz; “Obezite iki türlüdür. Birincisi, armut tipi obezite olarak da bilinen erkek tipi obezitedir. İkincisi ise kadınsı, jenosit obezitedir. Jenosit obezitede yağ birikimi genellikle karın bölgesi ve bacaklarda görülür. Obezite, dünya nüfusunun artışı, tarımsal olanakların teknolojik gelişmelerle artması ve buğdaya kolay erişim gibi nedenlerle tüm dünyada ciddi bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Son yıllarda ülkemizde de ciddi bir sorun haline gelmiştir. Obezite; kas ve iskelet sistemi problemleri, bazı kanser türlerinde artış, solunum yolu rahatsızlıkları ve hipertansiyon gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Dünya genelinde, özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde obezite hızla artmaktadır” ifadelerine yer verdi.
"Obezitenin Dünyada 1 Milyar İnsanı Etkilediği Düşünülüyor"
Obezitenin dünya genelinde 1 milyar insanı etkilediğini belirten Dr. Tiğiz, “Obezitenin yaklaşık 800-900 milyonunu erişkin bireyler, geri kalanını ise çocuklar oluşturmaktadır. Dünyada en yüksek obezite oranı ABD’ye bağlı küçük ada ülkelerinde görülmektedir. Ülkemizde ise en fazla obezite sorunu yaşanan bölgeler Batı ve Doğu Karadeniz bölgeleridir. Bu bölgelerde obezite insidansı yüzde 20’nin üzerindedir. Bunun temel nedenleri arasında fast food tüketimi, hareketsizlik ve insanların zamanlarının büyük bir kısmını tablet, bilgisayar ve telefon başında geçirmeleri yer almaktadır. Sağlıksız beslenme, obeziteyi tetikleyen en önemli faktörler arasındadır” dedi.
"Obezite Konusunda Kastamonulu Vatndaşlar Bilinçli Değiller"
Kastamonu’da obezite sorununda bir artış gözlemlediğini ifade eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Esen Tiğiz; “Kastamonu’da yaklaşık 6 aydır çalışıyorum ve gözlemlerime göre burada ciddi bir obezite sorunu var. Bu sorun özellikle kadınlar arasında yaygın olmakla birlikte erkeklerde de ciddi bir artış söz konusu. Ne yazık ki Kastamonulu vatandaşlar obezite konusunda bilinçli değiller. Obezite, 40 yaşına kadar ciddi sağlık problemlerine yol açmasa da ilerleyen yaşlarda kalp, akciğer ve diğer organlar üzerinde büyük bir yük oluşturur” ifadelerini kullandı.
"Obezitenin Yüzde 15’i Genetik Kalanı Çevresel Faktörlerden Kaynaklanıyor"
Obezitenin en önemli nedeninin çevresel faktörler olduğunu vurgulayan Dr. Esen Tiğiz: “Obezitenin en büyük nedeni çevresel faktörlerdir. Genetik de önemli bir rol oynar, ancak temel sorun çevreseldir. Obezitenin yüzde 15’i genetik sebeplerden, geri kalanı ise çevresel faktörlerden kaynaklanır. Şişman ebeveynlerin çocuklarının obezite riski yüzde 80 oranındadır. Ailede tek bir bireyin obez olması bile çocuklar üzerinde bu riski artırır. Obezitenin temel nedeni, kontrol edilemeyen yeme dürtüsünün getirdiği sonuçlardır. Bu konuda ailelerin bilinçlenmesi çok önemlidir. Obezitenin kesin tedavisi hareket ve multifaktöryel tedavi yöntemleridir. Toplum obezite konusunda bilinçlendirilmezse, ileride ciddi sağlık sorunları kaçınılmaz olacaktır” dedi.
"Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı Topluma Kazandırılmalı"
Sağlıklı beslenme alışkanlığının önemine değinen Dr. Esen Tiğiz, “Sağlıklı beslenme alışkanlığı mutlaka topluma kazandırılmalıdır. Bu konuda en büyük görev ailelere düşmektedir. Hazır gıdaların tüketimi sınırlandırılmalı, haftada en az iki-üç kez egzersiz yapılmalıdır. Bilinçli beslenme alışkanlığı edinilmeli, yeme bozukluklarına dikkat edilmelidir. Obezite tedavisi yalnızca doktorların başlatacağı tedavilerle sınırlı kalmamalı, bireyler de kendi iradeleriyle yediklerini kontrol altına almalıdır. Eğer aldığımız kalori, harcadığımız kaloriden fazlaysa, bu fazla kalori yağ olarak vücutta birikir ve obeziteye yol açar. Obezite, bazı kanser türleriyle yakından ilişkili olduğu için çok dikkat edilmesi gereken bir konudur” şeklinde konuştu.